Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/78 E. 2022/71 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/78
KARAR NO : 2022/71
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI :
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – T.C. Kimlik No: …

VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 05/03/2020
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı tarafın … ibareli marka için 2019/12930 sayı ile başvurusunu yaptığını, söz konusu markanın ilanına yapılan itiraz sonucunda başvurudan bazı hizmetlerin çıkartıldığını, davalı tarafa ait … ibareli marka ile müvekkili adına tescilli … … ibareli markası arasında ayırt edilmeyecek kadar benzerlik bulunduğunu, tescili halinde halk tarafından karıştırılacağını, iltibas tehlikesinin oluşacağını, markaların anlamsal olarak birebir aynı olduğunu, “…” ibaresinin Arı anlamına geldiğini, … … ibaresinin ise … anlamına geldiğini, bu kapsamda anlamlarının tamamen farklı olduğunu, BEBE ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük ve tanımlayıcı unsur olarak markada yer aldığını, müvekkilinin markasının kapsamında yer alan 20. Sınıf : “Bambu perdeler, stor perdeler, şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuk perdeler, perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları” ile davalı markasının 35. Sınıfta yer alan ev tekstil ürünleri: perdeler, müvekkilinin 20. Sınıftaki: Yatak şiltleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar ile davalı markada yer alan 35. Sınıf: yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular malları, 16. Sınıf “tespihler” ile 35. Sınıf kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil) altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar malları açısından benzer olduğu, karıştırılma ihtimaline sebebiyet vereceğinin açık olduğunu, … markasının tanınmış marka olduğunu, bu nedenle davalının “… …” markası ile ayırt edilmeyecek kadar benzer “…” markasının tesciline izin verilmesi halinde müvekkilinin emek ve zaman harcayarak itibar edindiği … … markasının ayırt edici vasfının zedelenmesine neden olacağını, davalının başvurusunun kötü niyetli olduğunu belirterek 2019-M-11702 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu marka tescil edildiği takdirde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, taraf markaların bütünü itibariyle bıraktığı izlenim açısından dikkate alındığında Sınıf 35:Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için tespihler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) hizmetleri başvuru kapsamından çıkartıldığını, kalan mal ve hizmetlerin davacı markaları ile aynı/aynı tür mal/hizmetlerini kapsadıkları, ilintili ya da ilişkili olmadıklarının orta olduğunu, bu nedenle kalan hizmetler bakımından 6/1 maddesi şartlarının taşımadığını, davacının … … markasının 6/5 maddesi kapsamında belirtilen şartları oluşturmadığını, dava konusu markanın kötü niyetli olduğunun ispat edilmediğini bu nedenle YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin markası ile davaya mesnet gösterilen markaların görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olmadığını, markaların yazım şeklinin farklı olduğunu, müvekkilinin kötü niyetli bir eylemde bulunmadığını, her tacir gibi basiretli bir şekilde davrandığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın kısmen reddiyle ilgili verilen YİDK kararının kısmen yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; … tarafından 11/02/2019 tarihinde … ibareli markanın 35. Sınıf hizmetlerde tescili için başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun 23/03/2019 tarih ve 321 tarihli Resmi Marka Bülteninde ilanına karar verildiği, ilana … ELEKTRONİK HİZMETLER VE TİCARET AŞ adına itiraz edildiği, başvuru sahibi tarafından itiraza karşı görüş sunulduğu, nihai olarak Türk Patent YİDK’nın 08.01.2020 tarih ve 2020-M-11702 sayılı kararında “….karşılaştırılma, ilişkilendirilme olasılığı gerekçeli itiraz belirtilen genel esas alınarak incelenmiştir. Kurul “…” ibareli başvuru ile itiraz gerekçesi markanın bütüncül anlamda benzerlik gösterdiği görüşündedir. Buna ilaveten başvuru ile 2014/18059 sayılı itiraz gerekçesi markanın Sınıf 35:Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için tespihler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) “bakımından aynı ve aynı tür hizmetleri kapsadıkları tespit edilmiştir. Bu çerçevede başvuru ile 2014/18059 sayılı “… …” ibareli itiraz gerekçesi marka arasında yukarıda belirtilen hizmetler bakımından karıştırılma, ilişkilendirilme ihtimallerinin ortaya çıkabileceği görüşüne ulaşılmış ve belirtilen mallar bakımından haklı görülmüştür. Buna karşın itiraz, başvuru kapsamında bulunan diğer hizmetler bakımından haklı bulunmamıştır. Sayılan nedenlerle itirazın kısmen kabul edilmesi gerekmiştir. İtirazın kısmen kabul edilmesine ve başvurunun hizmet listesinden SINIF 35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için tespihler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)’nin çıkartılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 05/03/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: davaya konu 2019/12930 sayılı “ ” ibareli başvuru ile itiraza dayanak gösterilen davacının mesnet esas unsurlu “… …” ibareli markası arasında görsel ve genel izlenim olarak bir benzerlik bulunduğu ancak markaların kapsamında yer alan hizmetlerin tamamen farklı olması dikkate alındığında markalar arasında iltibas tehlikesi oluşmayacağı, davacı yan markalarının tanınmışlığı iddiaları ile ilgili olarak dosya kapsamına sunulan delillerin, tanınmışlığı gösterme açısından yeterli olmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen ek raporda özetle: “tanınmışlık” iddiasına yönelik kök raporunda yer alan görüş ve kanaatlerinde değişiklik yapılmasını gerektiren bir durumun olmadığı, davaya konu 2019/12930 sayılı “…” ibareli başvuru ile itiraza dayanak gösterilen davacının mesnet esas unsurlu “… …” ibareli markası arasında bütüncül değerlendirme sonucunda marka ve işaretler arasında 35. Sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması içinkuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil) Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri ” bakımından ilişkilendirme de dahil karıştırılma/benzerlik ihtimalinin bulunduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markası
…+şekil … …
(35. sınıf) (05, 09, 10, 11, 12, 16, 20, 28, 35. sınıf)

Taraf markalarının emtia grupları incelendiğinde: 35. sınıfın 5. alt sınıfı kapsamındaki kuyumculuk eşyalarının satışına yönelik hizmetler ile davacının 16. sınıftaki tespihler mallarının birbiri ile ilişkili olduğu; zira kuyumcuların sadece takı, gramaj şeklinde altın gibi ürünleri satmadığı, bunun aynı sıra altın yahut değerli taşlardan yapılma tespih gibi ürünlerin de satışını gerçekleştirdiği; yine davacının 35. sınıfın 5. alt sınıfı kapsamındaki, ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganları satışına yönelik hizmetlerin, davacının markasında yer alan 20. sınıftaki “yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar” ile “bambu perdeler, stor perdeler, şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubuklar” ile benzer ve ilişkili olduğu, başvuruda yer alan “yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar” ile redde mesnet markadaki “yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar” mallarının birbirini tamamlayan mal ve hizmetler olduğu, yatak, yorgan, battaniye, yastık ve çarşafın genellikle bir bütün olarak kullanıldığı, bu gibi malların mağazalarda yanyana reyonlarda satışa sunulduğu tespit edilmiştir. Neticeten 35. Sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması içinkuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil) Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, mallarının bir araya getirilmesi hizmetlerinin” aynı/benzer olduğu kalan mal ve hizmet sınıfları yönünden ise benzerlik bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davalının markasının incelenmesinde; dava konusu markanın, şekil ve kelime unsurundan oluşan karma bir marka olduğu, söz konusu markanın siyah zemin üzerinde üstte karikatürize edilen arı figürü ile bunun altında ise düz yazı ve büyük standart harflerle İngilizce kökenli Türkçe karşılığı “arı” olan “…” ibaresinden meydana geldiği, anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; davaya mesnet olan … … markasının ise kenarları yuvarlatılmış kare şeklin içinde özel yazımdan oluşan ve B harfi müşterek olacak şekilde üstte İngilizce kökenli ve Türkçe karşılığı BEBEK olan … ibaresi ile bu ibarenin altında yine İngilizce kökenli Türkçe karşılığı arı olan … ibaresinden oluştuğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Her iki markanın esaslı unsurlarının aynı olduğu, fonetik ve anlamsal benzerliğin bulunduğu, görsel farkın iltibas ihtimalini ortadan kaldırmadığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davacı adına tescilli “… …” esas ibareli markalar ile davalının “…+şekil” ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davalının “…+şekil” markasını gördüğünde bunun davacının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olduğu, taraf markaları arasında iltibas bulunduğu, davaya konu 2019/12930 sayılı “…” ibareli başvuru ile itiraza dayanak gösterilen davacının mesnet esas unsurlu “… …” ibareli markası arasında bütüncül değerlendirme sonucunda marka ve işaretler arasında 35. Sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması içinkuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil) Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” bakımından ilişkilendirme de dahil karıştırılma/benzerlik ihtimalinin bulunduğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacıya ait “… …” markası ile ilgili Türk Patent Sicilinde özel korunan markalarda yapılan aramada bu markanın “TANINMIŞ MARKA” listesinde yer almadığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte dosya kapsamında “… …” ibaresinin tanınmışlığına ilişkin dosyaya sunulan delillerinde yeterli olmadığı değerlendirilmiştir. Öte yandan bir an için markanın tanınmış olduğu kabul edilse dahi davalı şirkete ait başvuru konusu markanın kullanılacağı emtia listesi ile davacı markasının kapsamındaki emtiaların birbirlerinden tamamen farklı nitelikteki mallar olmaları ve farklı ihtiyaçları karşılamaları nedeniyle aralarında herhangi bir bağlantı kurulmasının söz konusu olamayacağı anlaşılmıştır. Tescil engeli olarak düzenlenmiş bulunan haksız bir yararın sağlanması, markanın itibarına zarar verilmesi veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi gibi koşulların somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla YİDK kararının farklı mal ve hizmet grupları yönünden iptaline ilişkin davacı isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. (Bknz. aynı yönde, Derby/ Derbytech kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 08.12.2011, 2009/14791 Esas ve 2011/16644 Karar.)
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
TPMK YİDK’nın 2019-M-11702 sayılı kararının 35. Sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması içinkuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil) Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri ” mal ve hizmetler yönünden iptaline,
YİDK iptaline yönelik Fazlaya dair talebin reddine ,
Marka tescil edilmediğinden hükümsüzlükle ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TLL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.534,60-TL yargılama giderinin takdiren 1.267,30-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸
MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 116,60-TL
GİDER AVANSI :2.518,00-TL
TOPLAM :2.534,60-TL