Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/69 E. 2021/310 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
YETKİSİZLİK KARARI

ESAS NO : 2020/69
KARAR NO : 2021/310

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 28/02/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
DAVA:
Davacı dava vekili dilekçesinde özetle; davalının, halli hazırda “…” ve “…” ve “…” markalarının sahibi olduğunu, davalının sosyal medyayı sıkça kullanmakta ve şirketlere de bire bir performans alanında danışmanlık hizmeti verdiğini, http://… web sitelerinin davalının olduğunu, ancak davalının “…” şeklinde herhangi bir kullanımı bulunmadığını, müvekkilinin 2016 yılında kurulduğunu, halkla ilişkiler, reklamcılık ve sosyal medya alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin, “…” ibareli markanın gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin “…” markasını yoğun olarak kullanmakta olduğunu, ilk ticari faaliyetlerini 2016 yılında başlattığını, davalının başvurusunun müvekkili kullanımları başladıktan birkaç ay sonra olduğunu, davalının hiçbir şekilde kullanmadığı markası nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu, davalının ilgili alanda ticari faaliyet gösterildiği halde davalı yanın müvekkilinin markasını ticari anlamda tanıtıcı faaliyetlere başvurmasının hemen akabinde aynı markayı aynı şekilde tescil konusu yapması başlangıçtaki kötü niyeti ortaya koyduğunu, müvekkilinin, önde gelen blog yazarları, dijital etkileyenler, sosyal medya içerik yaratıcıları ve dijital trend belirleyicileri ile ortak markaları aktif biçimde bir araya getiren bir platformda “… …” markası ile seyahat endüstrisindeki önde gelen markaları dijital etkenlerle bir araya getirerek, fikirlerini paylaşmak ve işbirliği yapmak için sunumlar, paneller, ağ kurma toplantıları ve yapılandırılmış “işbirliği oturumları” gibi çeşitli etkinlikler organize ettiğini, müvekkili firmanın yapmış olduğu etkinliklere ek olarak düzenlemiş olduğu “… awards” adlı ödül törenlerinde sektörden kişileri halkın oyları ile ödüllendirdiğini, son olarak 2019 yılında İstanbul’da ödül töreni düzenlendiğini, müvekkili firmanın marka başvurusunun,davalı itirazı üzerine reddedildiğini, davalının 02.05.2017 tarihinde başvurusunu yaptığı markayı bu zamana kadar hiç kullanmadığını, benzer alanda ve benzer marka sınıfı alanında faaliyet gösteren davalının ayırt ediciliği güçlü iş bu markayı, müvekkili alanında tanıttıktan sonra, bire bir aynı sınıfları kapsayacak şekilde tescil konusu yapması iyi niyetli bir eylem olmadığını, dava konusu markanın gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu iddia ederek … sayılı davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 24/03/2020 tarihli süre uzatım dilekçesiyle davaya cevap süresinin bir ay uzatılmasını talep etmiş, ayrıca müvekkili şirketin, … adı altında faaliyetlerini sürdürdüğünü, şirketin merkez adresinin ….Levent Beşiktaş İstanbul olduğunu, yetkili Mahkemenin İstanbul Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, müvekkilinin … adı altında Kanada, Kuzey Amerika, Avrupa, Türkiye ve Orta Doğu’da faaliyetlerini sürdürdüğünü, Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarının orta ve üst düzey yöneticilerine iş alanındaki performanslarının artırılması ve gelişimi için eğitim ve danışmanlık hizmeti/koçluk hizmeti başta olmak üzere ilişki ve süreç geliştirmenin yanı sıra; yönetimsel performans, gelecek planlaması, integral liderlik karizması ve yaratıcılık ile Perakende Satış/ Strateji Simulasyonları konularında pek çok yerel ve uluslararası kuruma hizmet verdiğini, dava konusu … tescil numaralı “…” markası 28.09.2018 tarihinden bu yana 35,41 nice sınıflarında müvekkil adına tescilli olduğunu, davacı ile müvekkilinin farklı iş kollarında olup müvekkilin davacının ününden yararlanmasının mümkün olmadığını, davacı taraf reklam ve organizasyon faaliyetleriyle iştigal etmekte müvekkil ise tamamen farklı ve bağımsız bir kulvarda koçluk ve liderlik eğitimleri düzenlediğini, müvekkilinin 2013 yılından bu yana … markasını ticari faaliyetlerinde kullanmakta olduğunu, müvekkili tarafından … markası kullanılmak suretiyle 2013-2014-2015-2016-2017 yıllarında düzenlenen fatura örneklerinin dosyaya sunulduğunu, yine 2013 yılından bu yana uluslararası sertifikalara da sahip olduklarını savunarak davanın reddini talep ettiği görülmektedir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
HMK’nın 116. maddesinde ilk itirazlar belirtilmiş olup, bunlar arasında kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı da ilk itiraz olarak belirtilmiştir. İlk itirazların incelenmesi usulü HMK’nın 117. maddesinde gösterilmiştir. Bu madde gereğince; ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez. İlk itirazlar, dava şartlarından sonra inceleneceği yine yasada belirtilmiştir. Yine ilk itirazların ön sorunlar gibi inceleneceği ve karara bağlanacağı yasanın ilgili maddesinde belirtilmiştir. HMK’nın 138/(1). maddesi gereğince “mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceği belirtilmiştir. 6769 sayılı SMKnun, Görevli ve Yetkili Mahkeme Başlıklı 156. Maddesinin 5. fıkrasında “Üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Sınai mülkiyet hakkı başvurusu veya sınai mülkiyet hak sahibinin Türkiyede yerleşim yeri bulunmaması hâlinde, dördüncü fıkra hükmü uygulanır.” şeklinde düzenlenen hükme göre; marka sahibi aleyhine açılacak hükümsüzlük davalarında yetkili mahkemenin marka sahibinin yani davalının ikametgahında bulunan mahkeme olduğu açık ve net olarak belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan 05/10/2021 tarihli oturumda davalı vekiline ait yetki itirazı değerlendirilmiştir.
Yetki itirazı yönünden yapılan incelemede, dava konusu … sayılı markanın 28/09/2018 tarihinde … adına tescil edildiği, davanın 28/02/2020 tarihinde açıldığı, bu durumda dava tarihinden önce markanın tescilli bir marka olduğu 6769 sayılı yasa 156/5 md gereğince yetki itirazının yerinde olduğu, davalı adresinin ”….Beşiktaş İstanbul” olması karşısında, bu adresin bağlı olduğu Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin ise, İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle iken, huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğu ve yetki itirazının süre uzatım dilekçesi ile birlikte süresinde yapıldığı anlaşılmış, açıklanan nedenlerle açılan davada, davalı markasının hükümsüzlüğü davası yönünden mahkememizin yetkisiz bulunduğu anlaşılmış ve aşağıdaki biçimde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin yetkisizliğine, yetkisizlik nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine,
2-Süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMELERİNE gönderilmesine, aksi takdirde dosyanın resen ele alınması ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarının HMK 331/2 maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemece nazara alınmasına,
Dair, hazır bulunan taraf ve vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸