Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/66 E. 2022/380 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/66
KARAR NO : 2022/380
H

DAVA : Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Men ve Ref’i, Ticaret Ünvanının Terkini, Maddi ve Manevi Tazminat, İtibar Tazminatı, Hükmün İlanı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin gıda sektörü ile uğraşmakta olduğunu, iştigal alanının DÖNER olduğunu, müvekkili şirketçe yaratılan … PİKNİK markasının Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenmiş olduğunu, anılan marka ile üretilen ürünler döner piyasasında ciddi bir tüketici kitlesi tarafından beğeniyle kullanılmış olduğunu, söz konusu markanın mevcut tanınırlığına ulaşabilmesi için 2010 yılından beri binlerce TL reklam harcaması yapıldığını, marka ve tasarımların üretim ve lisans verme yetkisi münhasıran müvekkili şirkete ait olduğunu, 2016 yılından beri … PİKNİK ismini kullanan davalının firmasında özensiz ürün satması ve müşteri memnuniyetsizliği sebebi ile müvekkilini zarara uğratmasının müvekkili şirketin markasına açık bir tecavüz oluşturmakta olduğunu, işbu sebepten şifai olarak firma yetkilileri uyarılmış olmasına rağmen müvekkiline ait ismi kullanmaya devam etmiş olduğunu, bunun üzerine Ankara 37. Noterliği vasıtası ile 10.07.2019 tarih 18551 sayılı yevmiye no ile ihtarname çekilmiş olduğunu, davalının müvekkilinin tescilli markası kapsamındaki mal ve hizmetlerle ilgili alanda faaliyet göstermekte olduğunu, tescilli marka ile aynı ibareyi müvekkilinin izni olmaksızın kendi mal ve hizmetlerinde kullanmış bulunmakta olduğunu, davalının … PİKNİK ibaresini bilerek ve iltibas yaratmak amacıyla kullanmış olduğunu, bu hususun TTK 56′ a aykırılık teşkil etmekte olduğunu, davalı tarafından zorunlu arabuluculuk görüşmeleri sırasında firmasına ait ismi değiştirmesi ile de tespit yaptırılmış olduğunu, haksız rekabet nedeniyle müvekkilinin markasına tecavüz oluşturduğundan 1000 TL maddi ve marka itibarının zedelenmesi sebebiyle 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; 2010/47951 tescil numaralı “… PİKNİK” markası, yaklaşık 15 yıldır davacı şirket adına Ulus/ Ankara adresinde faaliyet göstermekte olan bir ticari işletme adı olarak kullanılmakta olduğunu, davacı şirketin ortakları, Süleyman Kaya ve … olduğunu, daha sonra 2009 yılında davacı firmanın ortaklarından …’un da şirket ortağı olarak yer aldığı üç ortak tarafından dava dışı … GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ (… GIDA) kurulmuş olduğunu, dava dışı … GIDA, kuruluşunun ardından 2009 yılında Ankara’nın Cebeci semtinde, Ulus’daki … PİKNİK markası ile birebir aynı mal ve hizmet piyasasında faaliyet gösteren (döner satışı) ve birebir aynı isimle … PİKNİK şubesini açmış olduğunu, diğer bir ifade ile 2009 yılında … GIDA tarafından Cebeci’de açılan … PİKNİK’in, davacı şirketin sahibi olduğu Ulus semtindeki … PİKNİK’in bir şubesi olarak yine davacı şirketin ortağı …’un da ortağı olduğu bir şirket tarafından kurulmuş olduğunu, daha sonra davacı firmanın ve dava dışı … GIDA’nın ortağı olan …’un, 28 Mayıs 2010 tarihli ortaklar kurulu kararıyla, … GIDA firmasında bulunan hissesini müvekkile devretmiş olduğunu, 2016 tarihinde … GIDA şirketi cebecideki dava konusu … PİKNİK’i müvekkil davalıya devretmiş olduğunu, müvekkilinin de bir süre sonra … Piknik döner büfesinin ismini ve tabelasını değiştirmiş olduğunu, müvekkilin davacının herhangi bir markasına herhangi bir tecavüzü olmadığını, aksine müvekkilinin 2010 yılından bu yana davacı şirket ortaklarıyla … GIDA firmasında ortak olduğunu ve bu şirketin de uzun yıllar Cebeci’deki … PİKNİK’i işletmiş olduğunu, davacının 2010 yılından bu yana ortağı olduğu müvekkilini yıllar sonra araları bozulunca “markama tecavüz ediyor” diye dava ettiğini, davacının dava dilekçesindeki beyanlarından asıl sorunun müvekkilin markaya tecavüz etmesi değil özensiz ürün satması olduğunu, izinsiz bir kullanımın söz konusu olmadığını, müvekkilin markayı kullandığına ilişkin delil bulunmadığını belirterek karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının kullandığı markanın davacının tescilli markasına tecavüz niteliğinde olup olmadığı maddi tazminat ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda / ek raporda özetle; davacı tarafça dava dilekçesi ekinde ……. isimli uygulama/siteler üzerinde sunulan yorum ve görsellerden oluşması, söz konusu uygulamaların yer bildirimi, yorum yapma ve fotoğraf ekleme noktasında herhangi bir sınırlamaya yer vermeden herkesçe kullanılabilen uygulamalardan olması ve özetle bu uygulamalarda hesap açılmak suretiyle hiç o lokasyona gitmeyen biri tarafından bile gerçekte işletme ile ilgisi olmayan yorum, fotoğraf paylaşımı da yapılabilmesi sebebiyle, davacı markasının gerçekten bizzat davalı tarafça söz konusu adreste bu şekilde kullanıldığının tespit edildiğini belirtmenin mümkün olmadığı, buna bağlı olarak marka tecavüzünün varlığının tespit edilemeyeceği, bununla birlikte her halükarda markanın ve işletmenin kullanımı ve dosya kapsamındaki diğer belgeler kapsamında davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ek raporların her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun/ ek raporların usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 7. Maddeye göre; Marka sahibi; “(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. (3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.” fiillerinin önlenmesini talep edebilecektir.
6769 sayılı SMK m. 29 ile “Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Fiiller” düzenlenmiştir.
Buna göre; Aşağıda sayılan fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
6769 sayılı SMK 149. maddesinde “Sınai Mülkiyet Hakkı Tecavüze Uğrayan Hak Sahibinin İleri Sürebileceği Talepler” belirtilmiştir. Bunlar:
a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti
b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi
c)Tecavüz fiillerinin durdurulması
ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini
d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz makine gibi araçlara tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulması
e) (d) bendi uyarınca el konulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre el konulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması halinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesidir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Davacı Markası
… Piknik+şekil
(43. sınıf)

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, bilirkişi tarafından dosyasya ibraz edilen bilirkişi raporunda da anlaşıldığı üzere; davacı tarafça dilekçe ekinde sunulan görsellerin genel olarak ……. isimli uygulama ve sitelere ait sayfalardaki kayıtlardan oluştuğu; bu tip sosyal ağ hizmet uygulamalarının yer veya işletmelerin lokasyon veritabanını tutan, bunların paylaşılması, yorumlanması, değerlendirilmesi vb. özelliklerini de barındırmakla sonraki kullanıcılar tarafından bilgilenmesini sağlayan uygulamalar olduğu, söz konusu uygulamaların yer bildirimi, yorum yapma ve fotoğraf ekleme noktasında herhangi bir sınırlamaya yer vermeden herkesçe kullanılabilen uygulamalar olduğu, bu uygulamalarda hesap açılmak suretiyle hiç o lokasyona gitmeyen biri tarafından bile gerçekte işletme ile ilgisi olmayan yorum, fotoğraf paylaşımı da yapılabildiği, sahte hesaplar bulunabildiği, dolayısıyla somut olay yönünden, davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan salt kullanım ve görsellerden, davacı markasının gerçekten bizzat davalı tarafça söz konusu adreste bu şekilde kullanıldığını tespit ettiğini belirtmenin mümkün olmadığı, taraf beyanlarından … PİKNİK ibaresinin 2009-2010 yılından itibaren … Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Cebeci İlçesindeki şirkete ait işyerinde kullanılmaya başlandığı, davacının da ortağının da aynı olmakla bu durumdan haberdar olduğunun anlaşıldığı; dosya kapsamında bulunan beyanlar ve ticari sicil kayıtları kapsamında söz konusu işletmenin “… PİKNİK” unvanıyla başta davalının da ortağı olduğu … Gıda Ltd. Şti. isimli şirket devamında ise yine taraf beyanlarından işletme devri ile davalı tarafından uzun süreden beri işletiliyor olması, “… PİKNİK” isminin bu işyerinde ilk defa ortak …’un ortaklığı döneminde aynı şehirde ve aynı faaliyet alanında kullanıldığı, bu işyerinin başka şube şeklinde işletildiğine ilişkin beyanlar, bu bağlamda davalıların kullanımlarından haberdar olması, davacı ortağının ortaklığını devrettiği 2010 yılından Ankara 37. Noterliği vasıtası ile 10.07.2019 tarih 18551 sayılı yevmiye no ile ihtarname çekilmesine kadar geçen yaklaşık 9-10 yıllık süreçte de herhangi bir hukuki girişimde bulunduğuna dair dosyada delil olmaması, işbu davanın da ihtarname tarihinden de sonra açılması karşısında davalıların “… PİKNİK” ibaresini kullanmakta kötüniyetli olmadıkları ve davacı marka sahibinin davalılardan haberdar olmalarına karşılık herhangi bir önleyici işleme girişmemesi ve bunun yanında davacı şirket ortağının başta davalı şirket ile ortaklık ilişkisi içinde de olması, ilgili markanın daha sonradan farklılaştırılarak kullanıldığı noktasında da dosya kapsamında bir delil veya belge olmaması karşısında dava açmak için MK 2. Madde kapsamında makul sürenin geçtiği, bu işaretin kullanılması konusunda davalılara zımnen güven verildiği; açıklanan nedenlerle davacı tarafça dava dilekçesi ekinde … ve … isimli uygulama/siteler üzerinde sunulan yorum ve görsellerden oluşması, söz konusu uygulamaların yer bildirimi, yorum yapma ve fotoğraf ekleme noktasında herhangi bir sınırlamaya yer vermeden herkesçe kullanılabilen uygulamalardan olması ve bu uygulamalarda hesap açılmak suretiyle hiç o lokasyona gitmeyen biri tarafından bile gerçekte işletme ile ilgisi olmayan yorum, fotoğraf paylaşımı da yapılabilmesi sebebiyle, davacı markasının gerçekten bizzat davalı tarafça söz konusu adreste bu şekilde kullanıldığının tespit edildiğini belirtmenin mümkün olmadığı, buna bağlı olarak marka tecavüz şartlarının oluşmadığı anlaşılmış, tüm dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcının peşin alınan 1.724,83-TL’den mahsubu ile bakiye 1.644,13-TL’nin kararın kesinleşmesini müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Markaya tecavüzün reddi nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 1.000,00-TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸