Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/3 E. 2023/6 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/3 Esas – 2023/6
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/3
KARAR NO : 2023/6
HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …

VEKİLİ : Av. …

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; … sayısı ile gerçekleştirdikleri “…” markasına davalı şirketin “…” markalarına dayalı olarak ileri sürdüğü itirazların kurum tarafından kabul edildiğini, verilen kararın hatalı olduğunu, “…” ibaresinin müvekkilinin 2011 yılından beri ticaret unvanında yer aldığını, müvekkili markasının … ve … isimlerinin ilk iki harflerinin birleşimi ile oluşturulduğunu, müvekkilinin hiçbir şekilde herhangi bir ürün üretimi yapmadığını, yalnızca dünyaca bilinen markaların distribütörlüklerini yaptığını, müvekkilinin online ve perakende mağazalarında çeşitli markaların ürünlerini sattığını, pek çok ürün segmentinde ürün satışının bulunduğunu, dolayısıyla müvekkilinin “…” adı altında sattığı hiçbir ürünün bulunmadığını, … Satış Mağazaları Anonim Şirketi’nin … mağazalarında kadın-erkek-çocuk giyim ve… ürünleri olmak üzere geniş bir ürün gamında satış yapıldığını, müvekkili şirketin ve davalı şirketin tüketici kitleleri her iki markanın tüketici kitleleri tarafların satışa sundukları ürün gamlarının birbirleri ile aynı olmaması sebebi ile farklı olduğunu, markaların aynı sınıfta tescil edilmek istenilmelerinin markaların aynı ya da benzer oldukları sonucunu doğurmayacağını, taraf markaları arasındaki farklılıkların çok açık olduğunu, davalının yalnızca “…” markaları ile satış gerçekleştirdiğini, müvekkilinin ise dünyaca ünlü markaların satışını gerçekleştirdiğini, müvekkili markasında kullanılan logonun da yeterli ayırt edicilik sağladığını iddia ederek … sayılı … kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; “…” ibaresinin, müvekkili şirketin ticaret unvanında yer aldığı gibi, müvekkilin adına tescil edilen çok sayıda markanın da esas unsurunu oluşturduğunu, müvekkili markalarının ülkemizde ve dünya çapında bilinir hale geldiğini, “…” ibaresi tek başına bir anlam ifade etmemekle birlikte müvekkili tarafından oluşturulmak ve yoğun emekler harcanmak neticesinde marka haline geldiğini, müvekkili markasının aynı zamandan özel/00188 sayısı ile de tanınmış … sicilinde kaydının yer aldığını, dava konusu markanın müvekkili markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, tek farkın “…” harfinden ibaret olduğunu, markaların ilgili tüketicilerinin farklı olduğu yönündeki iddiaların kabul edilebilir olmadığını, dava konusu markada davacı yanın müvekkili markalarının tescilli olduğu sınıflarda tescil almaya çalıştığını, davacı yanın benzer şekilde gerçekleştirdiği sair başvurulara karşı da itirazlarda bulunduklarını, bu itirazların da bir kısmının kabul edildiğini, bir kısmının ise halen devam etmekte olduğunu, davacının “…” ismiyle ticari faaliyetlerini sürdürürken “…” ibaresini tescil ettirmek istemesinin, davacının, müvekkili markaları tanınmışlığından yararlanma çabasıyla hareket ettiğini gösterdiğini, davacı yana … …. Noterliği’nin 02.08.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilmiş olduğunu, ancak bu ihtara cevap dahi vermediğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusuna davalı tarafından yapılan itirazın kabulü ile verilen … kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
…’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu ibaresinin … Sınıf hizmetlerde tescili amacıyla 19.11.2018 tarihinde gerçekleştirildiği görülen … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 27.12.2018 tarih ve 315 sayılı bültende ilan olunduğu, anılan ilana karşı davalı tarafın “…” esas unsurunu taşıyan markalarına dayalı olarak itirazda bulunduğu, bunun üzerine başvuru sahibinin 22.03.2019 tarihinde Kurum’a başvuru kapsamında yer alan …. Sınıflarda yer alan emtialar bakımından kısmi feragat talebinde bulunulduğu ancak bu talepten 26.03.2019 tarihli dilekçe ile vazgeçildiği, nihai anlamda işbu itirazların … Dairesi Başkanlığı’nın 27.06.2019 tarihli kararı sonucunda haklı bulunduğu ve başvurunun reddine karar verildiği görülmüştür. Söz konusu ret kararına karşı, davacı başvuru sahibinin, kararın kaldırılması talebiyle itiraz ettiği, davacı yanın itirazlarını inceleyen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 01.11.2019 tarih ve … sayılı kararıyla; “… başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun SMK 6. Madde uyarınca … sayılı … ile karıştırılma ihtimali ve tanınmışlık gerekçeleriyle reddedilmesi kararına karşı, başvuru sahibi adına ret kararının kaldırılması talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. Asli ayırt edici unsurları “…” – “…” ibareleri olan ve her ikisinin de belirli bir anlamı olmayan başvuru ile ret gerekçesi … arasındaki güçlü düzeydeki benzerliği ve “…” markasının ret gerekçesi markaların sahibi adına Kurum sicilinde … sayıyla tanınmış marka olarak kayıtlı olması hususlarını birlikte dikkate alan Kurul; asli ayırt edici unsuru “…” ibaresi olan “…” ibareli başvuru ile asli ayırt edici unsur “…” ibaresi olan … sayılı “…”, “…”, “… …”, “… …”, “…”, “… …”, “… …”, “… …”, “… …” ibareli ret gerekçesi markaların görsel, işitsel ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımından benzer … olduğu görüşüne ulaşmıştır. Buna ilaveten, başvuru ile … sayılı ret gerekçesi markaların aynı / aynı tür ve benzer nitelikte hizmetleri kapsadıkları tespit edilmiştir. Bu çerçevede, başvuru ile … sayılı “…”, “…”, “… …”, “… …”, “…”, “… …”, “… …”, “… …”, “… …” ibareli ret gerekçesi markaların görsel, işitsel ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımından benzer … olduğu görüşüne ulaşmıştır. Buna ilaveten, başvuru ile … sayılı ret gerekçesi markaların aynı / aynı tür ve benzer nitelikte hizmetleri kapsadıkları tespit edilmiştir. Bu çerçevede, başvuru ile … sayılı “…”, “…”, “… …”, “… …”, “…”, “… …”, “… …”, “… …”, “… …” ibareli ret gerekçesi … arasında karıştırılma ve tanınmışlık nedeniyle ilişkilendirilme ihtimalinin ortaya çıkabileceği kanaatine varılmış ve aynı tespit doğrultusunda … Dairesi Başkanlığı’nca verilen ret kararı yerinde görülmüştür. Başvuru sahibinin kullanıma dayalı iddiaları, kullanımın önceki tarihlerde tescil edilen markalarla karıştırılma ihtimalini ortadan kaldıran bir faktör olmaması nedeniyle kabul edilmemiştir. Sayılan nedenlerle itirazın reddedilmesi gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeler ile başvuru sahibi davacı itirazlarının reddine karar verildiği; eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 06/01/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda/ek raporda özetle:dava konusu … sayılı marka başvurusu kapsamında yer alan … Sınıf hizmetlerin tamamının, davalı yanın önceki tarihli markaları kapsamında yer alan hizmetler ile aynı, aynı tür oldukları, dava konusu marka ile davacı markaları karşılaştırıldıklarında, rapor kapsamında ayrıntılı olarak izah olunan nedenlerle “…” ve “…” ibarelerindeki benzerlikten kaynaklı ilişkilendirilme ve karıştırılma ihtimalinin var olduğu, davalı markalarının sektörel anlamdaki bilinilirliğinin de bu ihtimali arttıracak bir unsur olacağı, bu durumun ise davalı markalarından dava konusu markaya imaj transferini sonucu doğurarak ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimaline neden olabileceği, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun …. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) … Sözleşmesinin … inci mükerrer … ncı maddesi bağlamındaki tanınmış … ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, … ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun …. maddesinin (…) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, … ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik … içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun …. maddesinin … fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, …, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta … arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (…).
Bir başka anlatımla, “…” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Örnek Davacı Markaları

…+… … …
… … …

… …

(..)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; dava konusu başvuru kapsamında … Sınıfta yer alan tüm alt gruplar ve yine … Sınıf … Alt grupta mağazacılık hizmetlerine özgülenmiş … mal gruplarının tamamının, davalı yanın önceki tarihli markaları kapsamında aynı, aynı tür ya da benzer şekilde yer aldığı, bu bağlamda taraf markalarının benzer tüketici kitlelerine hitap eden, birbirleri ile rekabet içerisinde olan, birbirleri yerine ikame edilebilir, satış – sunum noktaları aynı olan hizmetleri kapsadıkları görülmüştür.
Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davacının markasının incelenmesinde;… … ibareli başvurunun kelime ve … unsurun oluş bir bileşke marka olduğu, markanın üst kısmında yuvarlak bir logo içerisinde konumlandırılmış figüratif bir unsurun yer aldığı, anılan şekli unsurun markanın bütününe olan etkisinin görsellikle sınırlı olduğu, genel anlamda zayıf bir katkı sağladığı, bu ibarenin hemen altında markadaki sair tüm … ve kelime unsurlarına nazaran daha büyük şekilde yazılmış ve markanın tam merkez algı noktasında konumlandırılmış “…” ibaresinin mevcut olduğu, anılan ibarenin bilinen bir anlamı bulunmadığı, davacı tarafça bu ibarenin “…” ve “…” isimlerinin ilk iki harflerinin birleşimi ile oluşturulmuş yaratım bir sözcük olduğunun ifade olunduğu, bu kelimenin hemen altında ise markadaki sair unsurlardan daha küçük bir şekilde yazılmış “…” ibaresinin yer aldığı görülmektedir. İşareti oluşturan unsurlar bir bütün olarak ele alındıklarında, “…” kelimesinin marka içerisinde esas unsur olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Davalının markalarının incelenmesinde; davalıya ait red gerekçesi her bir markanın münhasıran “…” ibaresinden ya da “…” ibaresi yanına eklenmiş tali nitelikteki sözcük unsurları (…, …, …, … gibi) ile oluşturulduğu, “…” ibaresinin de dilimizde bilinen bir anlamı mevcut olmayıp farazi nitelikte bir sözcük olduğu ve davalı markalarının esas unsuru konumunda olduğu anlaşılmaktadır.
… arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Somut olayda da dava konusu marka “…” harflerinden oluşurken davalı markaları “…” harfleri ile oluşturulmuştur. Her iki kelime de somut bir anlamı bulunmayan, dört harf ve iki heceden oluşan kelimeler olup, kelimelerin ilk heceleri birebir aynı iken ikinci hecelerinin ise son sesi olan “…” harfi yine ayniyet göstermekte, yalnızca “…” harfleri bakımından kelimeler farklılaşmaktadırlar. Ancak bu farklılığın, kelimelere kavramsal bir farklılaşma sağlamadığı gibi işitsel ve görsel anlamda da yeterli bir uzaklaşma oluşumuna neden olmamıştır.
… Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve … sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davalı adına tescilli “…” esas ibareli … ile davacının “…” ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak markaların esas unsurlarını oluşturan “…” ve “…” ibareleri arasında yalnızca tek bir harften kaynaklı bir farklılık mevcut olduğu, tek bir harf farklığının kimi zaman ciddi kavramsal farklılıklar oluşmasına neden olması mümkünken somut olayda bu mahiyette bir sonuca sebebiyet vermediği gibi işaretlerin görsel ve işitsel açıdan da birbirlerinden yeterince uzaklaşması sonucunu doğurmadığı, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davacının “…” markasını gördüğünde bunun davalının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olduğu, taraf markaları arasında iltibas bulunduğu da dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 179,90-TL karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 125,50-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip …. Hakim …
¸ ¸