Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/230 E. 2021/148 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/230 Esas – 2021/148 Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/230
KARAR NO : 2021/148

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Tescili
DAVA TARİHİ : 17/08/2012
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka tescili davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin 04.06.2010 tarihinde davalı Türk Patent Enstitüsü (TPE)’ne ‘… şekil’ ibarel imarkanın tescili için … başvuru numarası ile başvuruda bulunduğunu, söz konusu başvuru markanın 2002/35752 ve 2010/04251 sayılı “…” ve “… şekil” ibareli markalar ile karıştırılması gerekçesi ile ve davalı … Vakfı’nın itirazı üzerine 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararaname (KHK)’nın 8.maddesi uyarınca reddedildiğini, Müvekkilinin red kararına TPE Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu (YİDK) nezdinde itiraz ettiğini ve yapılan incelemede 2010/04251 sayılı başvurunun YİDK kararı tarihi itibari ile hükümden düşmüş olduğunun tespit edildiğini, ancak 2002/35752 sayılı “…” ibareli markanın başvuru markada yer alan “inn” ibaresinin otelcilik sektöründe yaygın olarak kullanılması hususu göz önüne alınarak davalı adına tescilli “…” ibareli marka ile ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılabilecek ölçüde benzer markalar oldukları kanaatine varılarak red kararının yerinde görüldüğü ve itirazları ve başvurularının reddedildiğini, … ibaresinin eski beyoğlu anlamına gelen bir kelime olduğunu bu kelimenin davalı vakıfın tekeline bırakmanın mümkün olmayacağını, ayrıca müvekkilinin “…” şeklindeki markasının da farklı olduğunu, markaların görsel ve işitsel olarak birbirine benzemediğini, Davalı TPE nezdinde “…” kelimesini içeren tescilli bir çok marka olduğunu, “İNN” ibaresinin TPE YİDK tarafından han, otel gibi otelcilik sektöründe yoğun olarak kullanılan han, otel gibi anlamlara geldiğine ilişkin değerlendirmesinin hukuka aykırı olduğunu, inn ibaresinin otelcilik sektöründe müvekkili şirketin kullandığı şekilde kullanılmadığının ortada olduğunu, Davalı Türk Patent Enstitüsü (TPE) Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK)’nun 24.07.2012 tarihli … sayılı kararının iptaline ve müvekkilinin … sayılı “… şekil” marka başvurusunun talep edilen mal ve hizmetler için tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, YİDK’nın aldığı kararın usule ve yasaya uygun olduğunu, başvuru ve tescilde öncelik ilkesinin geçerli olduğunu, benzerlikte esas olanın karıştırılma ihtimali olduğunu, iki işaret arasında benzerliğin işitsel, biçim ve anlamn benzerliğinden genel görünümden ve seri içine girmekten ve çağrışımdan doğabileceğini, davacının marka başvurusu ile davalı şirketin markalarının benzer olduğunu ve karıştırılabileceğini bu nedenle YİDK kararının hukuka uygun olduğunu, ayrıca bu markaların üzerinde kullanılacağı mal ve hizmetlerin de aynı, aynı tür ve benzer olduğunu beyanla haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili vakfın 43. ve 44. sınıflarda tescilli markaların sahibi olduğunu, “inn” ibaresinin türkçe bir kelime olmamasına rağmen Türkçe karşılığının otel, motel gibi anlamlara geldiğini, … markasının … otel, … motel gibi anlamlara geleceğini, … kelimesi olmadıkça inn kelimesinin bir anlamının ve ayırtediciliğinin olmadığını, her iki marka arasında yazılım ve anlam benzerliğinin olduğunu, davacı tarafça da bu hususun kabul edilerek “inn” ibaresi ile ayırt edicilik sağlandığının belirtildiği, müvekkilinin markasının esaslı unsurunun “…” kelimesi olduğunu, müvekkili vakfın ve … otelinin toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle “…” kelimesinin davacı şirket adına tescili halinde davacı şirket lehine haksız yarar sağlanacağını, müvekkiline ait markaların zarar göreceğini, davacı şirketin turizm alanında faaliyet göstermekte olan bir şirket olduğunu ve … Oteli ve … ibarelerinin tanınmışlık düzeyinden yararlanmak istemeye yönelik bir girişim olduğunu, Eski İstanbul otelleri kitabının 65. Sayfasında “Efsanevi …” otelinin anlatıldığı bölümünde sayfa 71. “Açılış töreni 1895 yılının ocak ve şubat aylarında büyük ziyafetlerle yapıldı. …’ı hep 1892 yılı ile tarileyen bütün eserler ve 1992’de yapılan kalabalık ve coşkulu 100.yılı kutlaması…” sayfa 72.’de “..bu tarihte Mustafa Kemal Paşa’nın Suriye’de savaş sırasında tanıdığı eşraftan bir kişi, … (davalı vakfın kurucusu) otelin işletmesine talip olur ve otel kendisine verilir (Yıl 1923) olduğunu beyanla, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 05/04/2016 tarih 2012/171 E. 2016/83 K. sayılı karar ile; tüm dosya kapsamına göre; davacının “…” markası ile davalının “…” markasının benzer olduğu, taraf markalarının kullanıldığı hizmetlerden “Geçici konaklama hizmetlerinin (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil)” aynı tür ve benzer olduğu, davacının markasının tescili için başvurduğu, “yiyecek içecek sağlanması hizmetleri ile hayvan bakım evleri hizmetlerinin” ise davalı Vakfın markasının tescilli olduğu hizmetlerden farklı olduğu, gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı TPE vekili ve katılma yoluyla davalı vakıf vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay 11. HD’nin … K. sayılı ilamıyla;
”…1- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Temyiz dilekçesinin verilme usulü, karar tarihi itibariyle uygulanacak mülga 1086 sayılı HUMK’un 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre, 25.01.1985 tarih ve 1984/5-1985/1 sayılı İBK kararı uyarınca harca tabi davalarda temyiz başvurusu, temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirildiği tarihte yapılmış sayılacaktır. Mahkemece verilen karar davalı TPE vekiline 18/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve sürenin son gününün 03/12/2016 Cumartesi olması nedeniyle 05/12/2016 tarihine uzadığı halde temyiz dilekçesinin davalı kurum vekili tarafından kararın temyiz süresi olan 15 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 29/12/2016 tarihinde gönderildiği anlaşılmıştır. Öte yandan, davalı Vakıf vekiline mahkemenin gerekçeli kararının 21/11/2016 tarihinde, davacı vekilinin temyiz dilekçesi ise 05/12/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vakıf vekili ise HUMK 433/2. maddesine göre 10 günlük temyize cevap süresi geçirildikten sonra 13/01/2017 tarihinde katılma yoluyla temyiz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır. Yasal süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında, HUMK 432/4 maddesi uyarınca, mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/03/1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bu konuda karar verebileceğinden, davalı vakıf vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle ”Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı TPE ve vakıf vekillerinin temyiz isteminin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 432/4’üncü maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Davalı … vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 11. HD’nin … K. sayılı ilamıyla;
1- Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen 05.04.2016 tarihli kararın davalı … vekilince temyizi üzerine Dairemizin 08.11.2018 tarih, 2017/1108 E- 2018/6899 K. sayılı ilamı ile ”…mahkemece verilen kararın davalı … vekiline 18/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve sürenin son gününün 03/12/2016 Cumartesi olması nedeniyle 05/12/2016 tarihine uzadığı halde temyiz dilekçesinin davalı kurum vekili tarafından kararın temyiz süresi olan 15 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 29/12/2016 tarihinde gönderildiğinden temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi…” üzerine davalı … vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulurken mahkemenin gerekçeli kararının kendilerine 18.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, 29.11.2016 tarihinde harcı da yatırılmak sureti ile temyiz edildiği bildirilmiş ve dosyanın yapılan incelemesinde de davalı vekilince belirtildiği şekilde kararın 18.11.2016 tarihinde tebliğ alınıp, 29.11.2016 tarihinde temyiz harcı da yatırılarak temyiz edildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla, davalı … vekilinin anılan yöne ilişkin karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairemizin 08.11.2018 tarih, 2017/1108 E- 2018/6899 K. sayılı ilamının 2 no’lu bendinin davalı … yönünden ortadan kaldırılarak davalı … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, … YDİK kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda da özetlendiği şekilde benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, somut olayda, davacının … no’lu, ”…+şekil” ibareli, 43. sınıf ” Yiyecek içeçek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri ( gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil). Hayvan bakım evleri hizmetleri” kapsamında tescili için marka tescil başvurusunda bulunduğu, davalı kurum tarafından, 2002/35752 sayılı, ”…” ibareli marka mesnet gösterilerek ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılabilecek ölçüde benzer markalar oldukları ayrıca, başvuru ile redde mesnet markanın kapsamında aynı/aynı tür/benzer hizmetlerin bulunduğu, markaların benzerliği, hizmetlerin benzerliği ve bu benzerliklerin derecesi bir arada değerlendirildiğinde başvuru kapsamındaki hizmetlerin hitap ettiği ortalama tüketiciler açısından markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında ilişkilendirilme ihitmali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, 30.11.2010 tarihli marka kısmi devir talep formunda dava dışı … adına tescilli 2002/35752 no’lu markanın davalı Vakfa ”Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri, huzurevleri hizmetleri, geçici konaklama hizmetleri: Otel, motel tatil köyü, pansiyon vb. hizmetleri ( geçici barınma), çadır kiralanması hizmetleri, gençlik kamp hizmetleri, yer ayırtma hizmetleri…” için devredildiği, davacının marka başvurusunun davalı markasının tescil edildiği hizmetlerden ”Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil ” ile aynı ve aynı tür nitelikte olup, davalı Vakfın markasının tescil edildiği hizmetlerde davacının marka başvurusunda olan ”Yiyecek içeçek sağlanması hizmetleri. Hayvan bakım evleri hizmetleri” ‘nin farklı olduğundan taraf markaları arasında ”Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil) ” için 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında bir iltibas tehlikesinin bulunduğunun bildirildiği ve mahkemece de işbu bilirkişi görüşü doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile dava konusu … YDİK kararının ”Yiyecek içecek sağlanması hizmetleri, hayvan bakım hizmetleri ” yönünden iptaline, fazlaya dair istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Oysa, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi hükmü uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescili için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa, marka sahibinin tescile itirazı üzerine başvurunun reddine karar verilir. Marka hakkının ihlalinden söz edebilmek için, iltibas tehlikesi gerekli ve yeterlidir. Bu ihtimalin gerçekleşebilir olması önemlidir. Bunun tespitinde ortalama alıcılar dikkate alınacaktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı marka başvurusu kapsamında bulunan ”Yiyecek içeçek sağlanması hizmetleri” ile redde mesnet marka başvurusunda bulunan hizmetler arasında da 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğundan anılan husus gözetilmeksizin verilen kısmen kabul kararı doğru görülmemiş, davalı … vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 08.11.2018 tarih, 2017/1108 E- 2018/6899 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
3- Dairemizin işbu kararının 2 no’lu bendinde davalı … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi üzerine verilen karara karşı karar düzeltme yolu açık olduğundan dosyanın mahkemesine iadesi ile kararın davacı vekili ile davalı … vekiline tebliği sağlanıp yasal karar düzeltme süresi beklenildikten sonra Dairemize gönderilmesi için mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. ”gerekçesiyle, ”Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 08.11.2018 tarih, 2017/1108 E- 2018/6899 K. sayılı ilamının 2 no’lu bendinin davalı … yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı … yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, dosyanın anılan işlemler yerine getirilmek üzere mahkemesine İADESİNE” şeklinde karar verilmiştir.
Dava mahkememizin 2020/230 E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Yargıtay 11. HD’nin 25/06/2020 tarih ve 2019/795 E. 2020/3202 K. sayılı ilamında da zikredildiği üzere, dava, … YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkememizce yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, 30.11.2010 tarihli marka kısmi devir talep formunda dava dışı … adına tescilli 2002/35752 no’lu markanın davalı Vakfa ”Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri, huzurevleri hizmetleri, geçici konaklama hizmetleri: Otel, motel tatil köyü, pansiyon vb. hizmetleri ( geçici barınma), çadır kiralanması hizmetleri, gençlik kamp hizmetleri, yer ayırtma hizmetleri…” için devredildiği, davacının marka başvurusunun davalı markasının tescil edildiği hizmetlerden ”Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil ” ile aynı ve aynı tür nitelikte olup, davalı Vakfın markasının tescil edildiği hizmetlerde davacının marka başvurusunda olan ”Yiyecek içeçek sağlanması hizmetleri. Hayvan bakım evleri hizmetleri” ‘nin farklı olduğundan taraf markaları arasında ”Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil) ” için 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında bir iltibas tehlikesinin bulunduğunun bildirildiği ve mahkememizce de işbu bilirkişi görüşü doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile dava konusu … YDİK kararının ”Yiyecek içecek sağlanması hizmetleri, hayvan bakım hizmetleri ” yönünden iptaline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş ise de; 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi hükmü uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescili için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa, marka sahibinin tescile itirazı üzerine başvurunun reddine karar verileceği, marka hakkının ihlalinden söz edebilmek için, iltibas tehlikesi gerekli ve yeterli olduğu, bu ihtimalin gerçekleşebilir olmasının önemli olduğu, bunun tespitinde ortalama alıcılar dikkate alınması gerektiği anlaşılmış, açıklanan nedenlerle, davacı marka başvurusu kapsamında bulunan ”Yiyecek içeçek sağlanması hizmetleri” ile redde mesnet marka başvurusunda bulunan hizmetler arasında da 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilerek TPE YİDK’nın … sayılı kararının “hayvan bakım hizmetleri” mal ve hizmet sınıfı yönünden iptaline, YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
TPE YİDK’nın … sayılı kararının “hayvan bakım hizmetleri” mal ve hizmet sınıfı yönünden iptaline,
YİDK iptaline yönelik Fazlaya dair talebin reddine
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 29,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 30,10-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 1.979,30-TL
yargılama giderinin 988,15.-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı TÜRKPATENT tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 406,16-TL yargılama giderinin 203,08.-TL’sinin davacıdan alınarak davalı TÜRKPATENT’e verilmesine, bakiye yargılama giderinin TÜRKPATENT üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … VAKFI
tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 251,70-TL yargılama giderinin 125,85-TL’sinin davacıdan alınarak davalı … VAKFI’na verilmesine, bakiye yargılama giderinin … VAKFI
üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde Yargıtay da temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/04/2021