Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/190 E. 2021/299 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/190
KARAR NO : 2021/299

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 30/06/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Marka İle İlgili Kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkilinin “…” şirketi 2013 yılında “…” markasını kurmuş, bu marka adı altında kahve, çikolata, sakız, şeker, yumuşak şeker gibi ürünleri ile dünya piyasasında önemli bir nam elde ettiğini, bu markanın kurumsal kimliğine ilişkin çalışmalar ve logo tasarımları için binlerce dolar harcadıklarını ve Amerika’da bulunan “…” adı verilen tasarım ofisi ile anlaştıklarını, … markası, logosu ve kurumsal kimliği “…” adı verilen ofis tarafından müvekkili için 3.610,80 Dolar karşılığında 27 Mayıs 2014 yılında tasarlandığını, müvekkilinin yarattığı markayı dünya çapında kullandığını, markanın bilinirliğini arttırdığını, sonuç olarak önemli bir ithalat pazarına hakim olduğunu, Merkezi Dubai’de bulunan müvekkili markasını burada uzun zaman önce tescil ettirdiğini, dosyaya sunulan “BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ EKONOMİ BAKANLIĞI MARKALAR DEPARTMANI” başlıklı tescil belgesinden ilgili markanın 24 Temmuz 2014 tarihinde müvekkili adına tescil edildiğini, müvekkilinin davaya konu markasıyla alakalı olarak Türkiye pazarında da faaliyet gösterdiğini, dosyaya sunulan proforma faturadan müvekkilinin “…” markası ile 2016’dan beri Türkiye’de sektör devir denilecek müşterileri olan Kervan, Bebeto, Nazar gibi dava dışı 3. kişiler ile çalıştığının anlaşılacağını, müvekkilinin dava dışı …’in Genel Müdür olarak yetkilendirildiğini, dava dışı …’nun müvekkili Türk müşterilerinden … … Gıda San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şirketi’nin yetkilisi olduğunu, … … Gıda San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şirketi’ ile imzalanan sözleşmeyi müvekkili adına üç numaralı Davalı … imzalamışken … … Gıda San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şirketi’ adına da sözleşmeyi iki numaralı … imzaladığını, zaman içerisinde müvekkili şirket ile … … Gıda San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şirketi’ ile uyuşmazlıklar doğmuş ve bu şirket ile ticarete son verildiğini, … ile yaşanan sorunlar neticesinde iş sözleşmesi de sonlandırıldığını, tüm bu açıklamalardan sonra; müvekkilinin yaşanan olaylardan çok kısa süre sonra Türk ve yabancı müşterilerinden eski çalışanı …’in eski müşterisi … ile danışıklı şekilde Müvekkilimize ait “…” markasını hukuka aykırı olarak kullandığını hatta ve hatta gerçeğe aykırı beyanlar ile müşteri portföyünün kendileri ile çalışmaya yönlendirildiğini öğrendiklerini, TPE nezdinde “…” markasını Türkiye çapında da korumak amacı ile vekaleten tescil etmek üzere yaptığımız girişimlerde markanın gerçeğe aykırı ve kötü niyetli şekilde bir numaralı davalı şirket … Gıda San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Tarafından 25.12.2017 tarihinde tescil edildiğini, İstanbul Ticaret Odası nezdinde marka tescil başvurumuzun kısmen reddine sebep olan daha eski tarihli başvuru incelendiğinde başvurucunun müvekkilinin eski çalışanı … olduğu üstelik hisselerini yine müvekkilinin eski müşterisi …’ndan aldığını; TPE nezdinde yukarıda başvuru numarasını bildirilen başvurunun aynı sınıflarda daha eski tarihli bu kötü niyetli tescil nedeni ile reddedildiğini, red kararına karşı süresi içerinde yapılan itirazın da reddedildiğini, müvekkilinin yarattığı, tüm itibar ve sermayesini üstüne kurduğu, yıllarca emek verdiği markası eski bir çalışanı tarafından kopyalanarak eski bir müşterisi ile danışıklı şekilde dava dışı şirket lehine son derece kötü niyetli olarak aynı ürünlerin sınıfında, aynı logo ve hatta aynı isimle tescil edildiğini, müvekkilinin ilgili markayı 4 yıl önce tasarladığı, kötü niyetli tescilden yıllar önce Türkiye’de bu marka adı ile faaliyette bulunduğu, netice itibariyle markanın dava dışı şirket lehine tescilinin aşikar biçimde kötü niyetli olması sebebiyle marka tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi, nitekim işbu hususta kötü niyetli tecilin hükümsüzlüğüne karar verilmesi için Bakırköy 1. Fikri Sına Haklar Mahkemesinin 2019 / 125 E sayılı dosya tahtında dava ikame edilmiş olup haklılığınız ağırlıklı olarak ispat edildiğinden 11.04.2019 tarihinde teminatsız şekilde marka kaydına tedbir konulduğunu, burada işbu kararın beklenerek hükümsüzlük kararı ardından davaya konu kararın iptal edilerek başvurunun kabul edilmesini; netice olarak davanın kabulü ile Bakırköy 1. Fikri Sına Haklar Mahkemesi’nin … E. sayılı davanın beklenmesini, 2017/118513 tescil numaralı “…+şekil” ibareli markasının tescili tüm emtialar için iptal edileceğinden davaya konu kısmi red içeren TPMK iptaline, başvurunun tamamen kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusuna dosyada bulunan … markası nedeniyle verilen red kararına ilişkin verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Yargılama devam etmekte iken; davacı vekilinin de hazır bulunduğu 18/05/2021 tarihli celsede, ”Davacı vekiline … sayılı YİDK kararında itiraz eden olarak geçen şirkete dava açarak iş bu dava ile birleştirmek böylece taraf teşkilini sağlamak üzere iki haftalık kesin mehil verilmesine sürenin kesin olduğu bu süre zarfında taraf teşkili sağlanmaz ise davanın dava şartı yokluğundan reddedileceği hususunun ihtarına” karar verildiği, davacı vekili tarafından … E. Sayılı hükümsüzlük davası açıldığı gerekçesiyle, … sayılı YİDK kararında itiraz eden olarak geçen şirket hakkında dava açılmadığının 28/09/2021 tarihli celsede bildirildiği anlaşılmıştır.
HMK 114-115 maddeleri gereğince; davalı TÜRKPATENT ile dava konusu marka başvurusuna itiraz eden … GIDA SANAYİ İÇ VE DIŞ TİCARET LTD.ŞTİ. arasında zorunlu dava arkadaşlığı olması ve mahkememizce tesis edilecek hükmün itiraz sahibinin haklarını etkilemesi ve haklarının helaldar olmaması için başvuruya itiraz eden şirket aleyhine ayrı bir dava açıp birleştirmesi ve taraf teşkilinin sağlanması yönünden süre verilmiş ise de yapılan incelemede davacı vekilinin mahkememizce verilen kesin mehil içinde ayrı bir dava açıp mahkememiz ile birleştirilmemiş olduğu, başka mahkemede açılan hükümsüzlük davasının iş bu davanın konusunun YİDK kararının iptali olması nedeni ile taraf teşkilini sağlamayacağı anlaşılmış olmakla aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 04,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸