Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/182 E. 2021/161 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/182
KARAR NO : 2021/161

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 25/06/2020
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin 1901 yılında ABD’de kurulmuş olan, kadınlar, erkekler ve çocuklar için giysi, ayakkabı, aksesuar ve ev dekorasyonu alanında ürünlerin satışın yapan sektöründe lider perakende şirketlerinden biri olduğunu, müvekkilinin ABD’nin 40 eyaletinde ve Kanada’nın toplam 383 mağazası bulunduğunu, ayrıca www…com internet sitesi üzerinden 96 ülkeye ürün satışı yaptıklarını, müvekkilinin ABD’de ve EUIPO’da … marka tescillerinin sahibi olduğunu, markalarıın bir kısmı da müvekkilinin tüm hisselerini elinde bulundurduğu bağlı şirketi olan … adına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin … sayılı ve 13.05.2019 tarihli “…” marka başvurusu yaptıklarını, başvurunun TÜRKPATENT tarafından incelendiği ve Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından … sayılı … ibareli marka gerekçe göserilerek 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 5/1 (ç) maddesi uyarınca başvrunun reddedilmesine karar verildiğini, redde gerekçe gösterilen markaya karşı müvekkili tarafından kullanmama sebebiyle iptal davasının YİDK tarafından karar verilmeden evvel sonuçlandığını ve redde gerekçe markanın iptaline karar verildiğini buna ilişkin mahkeme kararını 19/11/2019 tarihli dilekçe ile TÜRKPATENT’e sunduklarını, Marka Dairesi kararına karşı itiraz ettiklerini, itirazın TÜRKPATENT tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi tarafından 11.05.2020 tarihli ve … sayılı karar ile nihai olarak reddine karar verildiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabul edilerek, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi tarafından 11.05.2020 tarihli ve … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili cevap dilekçesiyle; açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusunun reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
TÜRKPATENT’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu … ibareli marka başvurusunun … INC vekili tarafından 14,18 ve 25. Sınıfında yer alan bir kısım emtialarda kullanılmak üzere 13/05/2019 tarihli dilekçe ile yapıldığı, başvurunun … kod numarası ile işleme alındığı, yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde … kod numaralı … ibareli marka mesnet gösterilerek başvurunun 6769 Sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca reddine karar verildiği, karara karşı başvuru sahibi/vekili tarafından itiraz edildiği, itirazın TÜRKPATENT tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi tarafından 11.05.2020 tarihli ve … sayılı karar ile; “… başvuru numaralı ‘…’ ibareli başvurunun …. sayılı ‘…’ ibareli marka/markalar ile aynılık veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 5/1-(ç) bendi uyarınca reddine yönelik Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı yapılan itiraz incelenmiştir. 6769 s. SMK’nın 5/1-(ç) bendi uyarınca, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilemez. Buna göre, bir işaretin 5/1-(ç) bendi kapsamında değerlendirilebilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlardan birincisi, başvuruya konu marka ile önceden tescilli/başvurusu yapılmış markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması; ikincisi ise başvuruya konu marka ile önceden tescilli/başvurusu yapılmış markanın kapsamında aynı veya aynı tür mal / hizmetlerin bulunmasıdır. Bu hususlar çerçevesinde yapılan incelemede, işbu başvuru ile reddine gerekçe olarak gösterilen … sayılı ‘…’ ibareli markanın/markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca, başvuruya/ret kararına konu mal/hizmetlerle aynı veya aynı türdeki mal/hizmetlerin ret gerekçesi markanın/markaların kapsamında bulunduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla, başvuru hakkında 6769 s. SMK’nın 5/1-(ç) bendi uyarınca verilen ret kararı yerinde görülmüştür. Diğer yandan, başvuru sahibi firma tarafından ret gerekçesi markanın kullanılmama nedeniyle iptali talebiyle Gebze… Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde dava açıldığı ve … Esas sayısıyla davanın derdest olduğu ifade edilerek, itirazın ilgili mahkeme kararı kesinleşene kadar bekletilmesi talep edilmiştir. 12/05/2017 tarih ve 30064 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Kurulları Yönetmeliğinin (YİDK Yönetmeliği) ‘Kurul kararları’ başlıklı 6. maddesinin …fıkrası şu şekildedir: ‘Kurul, karara etki edecek bir konunun bekletici sorun yapılması hakkında ara karar verebilir.’ İlgili hükmün lafzından anlaşılacağı üzere, Kurul’un bir konunun bekletici sorun yapılması hakkında bir yükümlülüğü bulunmamakta olup bu konuda Kurul’a takdir yetkisi bırakılmış durumdadır. Genel kural olarak, TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK), bir başvuruyu veya işlem sürecindeki itirazları incelerken, inceleme tarihindeki mevcut verilere ve hukuki duruma göre karar verir. Mahkemeler de Kurum kararlarını aynı yöntemlerle incelemek durumundadır. Aksi halde sonu gelmeyen tescil süreçleri ve yargılamalarda bekletici mesele yapılması istemlerine yol açacaktır. Diğer taraftan YİDK?nun kendi kararından sonraki gelişmeleri öngörecek bir karar vermesi de mantıken beklenemez. (aynı yönde bkz. Ankara …Fikri ve Sınai Haklar Hukuku Mahkemesi, ….K. sayılı kesinleşmiş kararı) Nitekim, Yargıtay, …. K. sayılı (dirk bikkembergs) ilamında, itirazın incelendiği tarih itibarıyla hakkında kesinleşmiş hükümsüzlük kararı bulunmayan markalara ilişkin olarak, Kurumun neticesi belirsiz olan hükümsüzlük davasının sonucunu beklemek gibi bir zorunluluğu bulunmadığını belirtmiştir. Bu hususlar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, makul bir süre beklenilmiş olduğu ve başvurunun reddine dayanak olan markaya ilişkin iptal / hükümsüzlük davası hakkında henüz ilk derece mahkemesi tarafından verilmiş bir nihai karar bulunmaması, mevcut yargı teşkilatında fikri ve sınai haklar alanında ilk derece mahkemeleri, Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay olmak üzere üç aşamalı bir yargı süreci bulunması, bekletici sorun talebine konu davanın henüz bu aşamalardan ilkinde bulunması ve ilk derece mahkemesi tarafından verilecek karara karşı da kanun yollarına başvurulması halinde söz konusu davada kesinleşmiş kararın çıkmasının uzun yıllar alabilecek olması gibi hususları göz önüne alan Kurul, mevcut hukuki duruma göre karar verilmesi gerektiği görüşüne ulaşmıştır. Bu çerçevede, mevcut hukuki durum çerçevesinde, başvuru hakkındaki ret kararı yerinde görüldüğünden ve söz konusu ret kararından dönülmesini gerektirecek herhangi bir husus da bulunmadığından itirazın reddi gerekmiştir.” gerekçesine yer verilmek suretiyle itirazın ve başvurunun reddine oybirliği ile karar verildiği anlaşılmıştır.
YİDK kararının davacı Şirket’e 13/05/2020 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 25/06/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
GEREKÇE:
6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç bendi “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.” tescil edilemeyeceği hükmünü amirdir. Bu düzenleme marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibi olması ilkelerini ifade eder. Böylece daha önce tescil edilmiş veya başvurusu yapılmış bir markanın aynı veya ayırt edilmeyecek kadar benzerinin, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler için bir başkası adına mükerrer tesciline engel olunması amaçlanmıştır. Aksi halin bir markanın birden fazla kişi tarafından kullanılmasına ve halkın yanıltılmasına neden olacağı kabul edilmiştir. Bu hususu TürkPatent tescil sürecinde, kendiliğinden dikkate almakla yükümlüdür.
Başvuruya konu markanın (işaretin) daha önce tescil edilmiş (veya başvurusu yapılmış) marka ile aynı olması, karşılaştırılan markaların (işaretlerin) özdeş, farksız, tıpa tıp taklit, aynen veya bire bir kopya olmalarını ifade eder. Aralarında küçük de olsa farlılık bulunan markalar ise aynı sayılamazlar. Ancak markaların farklı büyüklükte olması veya sözcük markalarının yazı karakterinin (el yazısı, büyük-küçük harf) veya yazı tipinin (Times New Roman, Arial, Comic Sans MS gibi) farklılaştırılması aynı olma durumunu etkilemez.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik ise, karşılaştırılan markalar aynı olmamakla birlikte, orta düzeydeki alıcıda bıraktığı genel izlenimlerinin hemen hemen aynı olmasıdır. Bir başka deyişle, markalar arasındaki farklılık o kadar önemsizdir ki, müşteri kitlesi nezdinde markalar yazılış, okunuş, görsel veya işitsel olarak aynı imiş gibi algılanırlar.
Ancak 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesindeki tescil engelinin varlığı için sadece başvuru ile önceki markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması yeterli değildir. Aynı zamanda başvuru ve önceki markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin de aynı yada aynı tür olması zorunludur. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi durumunda yasa koyucu halkın bu iki markayı karıştırma ihtimalinin bulunduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle, TürkPatent ayrıca karıştırma ihtimalinin var olup olmadığı üzerinde durmaksızın başvuruyu ret edecektir. Başvuru ve redde mesnet markanın kapsamındaki mal veya hizmetlerin bire bir örtüşmesi bir diğer söyleyişle özdeş olması halinde ayniyet mevcuttur. Aynı tür kavramı ise, kural olarak aynı sınıfın aynı alt gurubu içinde bulunmayı ifade eder. Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırmasına İlişkin 2002/3 sayılı Tebliğin 5 ve 7. maddeleri anılan ilkeyi açıkça ifade etmektedir. Bununla birlikte sınıflandırma Nice Anlaşmasının 2. maddesinde vurgulandığı üzere, tescil edilmiş herhangi bir markanın koruma kapsamının belirlenmesi bakımından bağlayıcı değildir.
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlikten söz edilebilmesi için başvuru konusu işaret ile redde mesnet markalar arasında ortalama tüketici ve yararlanıcılar nazarıyla bakıldığında hiçbir araştırma ve herhangi bir inceleme yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık ve net biçimde iltibasın ortaya çıkmasının kesin olarak öngörülebilir olması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları karşılaştırıldığında:

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında, başvuru konusu marka ile redde mesnet marka arasında 14,18,25 sınıflarda yer alan mallar ve hizmetler bakımından 5/1-ç maddesi kapsamında aranılan düzeyde aynı – aynı tür bir ilişki yer almaktadır.
Davacının markasının incelenmesinde; … ibareli başvurunun, beyaz bir zemin üzererine tümü büyük harfler ile yazılmış … ibaresinden oluşan, herhangi bir şekil içermeyen sözcük markası olduğu anlaşılmıştır.
Ret gerekçesi markanın incelenmesinde; … ibareli markanın, beyaz bir zemin üzerine yazılarak oluşturulduğu, herhangi bir şekil içermeyen sözcük markası olduğu anlaşılmıştır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede; 6769 s. SMK’nın 5/1-(ç) bendi uyarınca, yapılan incelemede başvuru ile reddine gerekçe olarak gösterilen … sayılı ‘…’ ibareli markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu; markaların sözcük markası olduğu, birebir aynı ibaresinin ve yazım stilinin kullanıldığı, hiç bir ayırıcı şekil yada ibare unsuruna yer verilmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca, başvuruya/ret kararına konu mal/hizmetlerle aynı veya aynı türdeki mal/hizmetlerin ret gerekçesi markanın kapsamında bulunduğu, dolayısıyla, başvuru hakkında 6769 s. SMK’nın 5/1-(ç) bendi uyarınca verilen ret kararının yerinde olduğu, başvuru sahibi firma tarafından ret gerekçesi markanın kullanılmama nedeniyle iptali talebiyle Gebze… Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde dava açıldığı ve … Esas sırasına kayıtlı davada kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığı, TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından, bir başvuruyu veya işlem sürecindeki itirazları incelerken, inceleme tarihindeki mevcut verilere ve hukuki duruma göre karar verdiği, aksi halde sonu gelmeyen tescil süreçleri ve yargılamalarda bekletici mesele yapılması istemlerine yol açacağı anlaşıldığından markalar arasındaki benzerlik nedeniyle TÜRKPATENT YİDK tarafından verilen kararın yerinde olduğu, YİDK kararının reddi koşullarının oluşmadığı anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 04,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/05/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸