Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/18 E. 2021/403 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/18 Esas – 2021/403
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/18
KARAR NO : 2021/403

DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i
DAVA TARİHİ : 17/01/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin 99 013286, 2011/108974, 2013/108034 numaraları ile Türkiye’de ve yine pek çok ülkede tescilli “…” ibareli markalarının mevcut olduğunu, … markalı gübre solüsyonlarını Türkiye pazarına sunan, diğer bir ifadeyle kimyasal gübre solüsyonları ile Türkiye’yi ilk defa tanıştıran firmanın müvekkili şirket olduğunu, … markalı ürünlerin 1994 yılından bu yana … … … Tarım ve Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti. eliyle Türkiye pazarında satıldığını, … markasının kimyasal kısaltma olduğu ve hükümsüz kılınması gerektiği gerekçesi ile 2 ayrı firma tarafından ayrı ayrı tarihte ve ayrı ayrı mahkemelerde açılan davalar neticesinde müvekkile ait … ibaresinin, marka olma niteliği taşıdığı hükümsüz kılınmasının mümkün olmadığı yönünde Yargıtay incelemesinden de geçen iki ayrı mahkeme kararının mevcut olduğunu, İzmir FSHHM 2011/2 E. 2012/70 K. ile İstanbul 2. FSHHM 2012/115 E. 2013/230 K. sayılı kararlarının müvekkili lehine sonuçlandığını, , İzmir FSHHM 2011/2 E. 2012/70 K. Sayılı ilamının Yargıtay 11. HD’nin 2012/15244E, 2017/2618K sayılı ilamı ile de onandığını, davalının, müvekkiline ait … markalarının aynısını ve/veya iltibas yaratacak düzeyde çok yakın benzerlerini imal edip www.metantarim.com internet alan adında satışa arz ettiğini, davalı tarafın hukuka aykırı kullanımlarının önlenmesi için Ankara 3.FSHMM 2019/95 Değişik İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, alınan bilirkişi raporu ile davalı kullanımlarının müvekkiline ait “…” markası ile karıştırılacak düzeyde benzer olduğu ve haksız rekabet teşkil edecek şekilde satışının yapıldığının tespit edildiğini, davalının … ibaresinin önüne “…” kelimesi eklemiş ise de markada ön planda olan unsurun “…” olduğunu¸ davalının kullandığı “… …” ibareli marka ile müvekkil adına tescilli “…” markasının ayırt edilemeyecek kadar benzer markalar olduklarını, davalının kötü niyetli olduğu ve müvekkiline ait “…” markalarını bile bile kendisine bu markayı seçtiğini, müvekkili tarafından açılan çok sayıda davada “…” ibaresi içeren markaların hükümsüzlüğüne karar verildiğini, bu şekilde çok sayıda kararın bulunduğunu, işbu markanın müvekkilinin bilgisi ve izni dışında kullanımının tecavüz teşkil ettiğini, davalı şirketin internet sitesi üzerinden satışa arz ettiği ürünlerin üzerinde “…” ibaresini kullanması eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tecavüzün ve haksız rekabetin men ve ref’ine, davalının üzerinde “…” ibaresi bulunan ürünler, levha, afiş ve CD gibi tanıtma vasıtalarının üzerlerinde bulunan … ibaresinin silinmesine, ibarenin silinmesi mümkün değil ise ürünlere ve tanıtma vasıtalarına el konulmasına ve imhasına, davalının www.metantarim.com alan adı üzerinden … ibaresini içeren markaların perakendecilik hizmeti yapmasının engellenmesine, engellemenin davalı tarafından kararın kesinleşmesinden itibaren derhal gerçekleştirilmesine ve erişim sağlayıcıları birliği tarafından … ibaresini içeren markaların perakendeciliği yönünden sınırlı olarak erişimin engellenmesine, erişim sağlayıcıları birliği tarafından erişimin engellenmesinin kısmen yapılamaması davalı tarafından haksız rekabet ve tecavüze konu malların satışının bizzat engellenmemesi halinde adı geçen alan adına erişimin tümden engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı tarafından davacıya ait markanın internet sitesinde haksız rekabete sebebiyet verecek şekilde kullanılıp kullanılmadığı marka tecavüzünün oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle:davalı tarafın www.metantarim.com web sitesi üzerinde gerçekleştirdiği ticari faaliyetlerine konu ettiği gübre ürününü “… …” markası altında satışa konu ettiği, bu anlamda davalı faaliyetine konu bu ürünün, davacı adına tescilli markalardan 99/013286 sayılı “…” markası kapsamında yer alan emtialar ile aynı, aynı tür olduğu, davalı yanın markasal kullanımlarına konu “… …” markasında, davacı adına tescilli “…” ibaresini kullanımının olağan şartlarda davacı adına tescilli markalardan doğan hakları ihlal ettiği ve haksız rekabete sebebiyet verebileceği, bununla birlikte … ibaresinin davalı taraf ürünlerindeki kullanım biçiminin dürüstçe kullanım kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin dosya kapsamına davacı yanca sunulan emsal nitelikteki mahkeme kararları ile birlikte hukuki yorum ve takdirinin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Bilindiği gibi, marka 6769 sayılı SMK m.4 hükmünde “Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir ” şeklinde tanımlanmıştır. Belli bir işletmeye ait mal ve hizmetlerin tanıtılmasını ve ayırt edilmesini sağlayan markanın üzerinde sahip olunan hakka ise “marka hakkı” denilmektedir. Marka hakkına tecavüz ise 6769 sayılı SMK m.29’da düzenlenmiştir. Hüküm “ (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek. c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak. ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır.”  şeklindedir.
Bu anlamda 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.29’un yollama yaptığı, m.7’ye göre marka sahibi; “ (2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. (3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.” fiillerinin önlenmesini talep edebilecektir.
Marka hakkına tecavüz olgusu açısından belirtilmesi gereken temel husus, marka hukuku açısından tecavüzün söz konusu olabilmesi için yukarıdaki hükümlerde de belirtildiği gibi tescilli marka ile kullanılan işaret arasında aynılık, ayırt edilemeyecek derecede benzerlik veya ilişkilendirme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzerliğin bulunmasının gerekli olduğudur. Bu bağlamda tescilli marka ile kullanılan işaret arasında benzerliğin bulunmadığı durumlarda taraflarca üretilen ürünlerin veya sunulan hizmetlerin benzerliği veya tescilli markanın tanınmış olması marka hukuku açısından tecavüz oluşturmaz.
SMK uyarınca karıştırılma ihtimali veya iltibas tehlikesi, eski ve yeni markaların aynı veya benzer olup olmadıkları ve aynı ya da benzer mal/hizmetleri kapsayıp kapsamadıkları dikkate alınarak saptanır. Dolayısıyla markaların kapsadığı mal/hizmetler ne kadar yakın (benzer) olursa, iltibas ihtimalinin önlenebilmesi için yeni markanın eskisinden o kadar farklı olması gerekir (Arkan: s. 97-98).
Markanın fonksiyonlarından hareketle iltibas tehlikesi geniş yorumlanmakta, dolayısıyla markalar arasındaki benzerliğin, alıcıları, satın almayı düşündükleri mal/hizmet yerine başka mal/hizmet almak durumunda bırakması kadar, alıcıların iki farklı marka karşısında bulunduklarını anlamalarına rağmen bu markaların aynı kişiye ait olduğunu sanmaları ya da bu malları üreten işletmeler arasında idarî-ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğu düşüncesine kapılmaları da iltibas tehlikesi içinde ele alınmaktadır. (Arkan: s. 98-99).
Bilindiği üzere markalar arasında iltibasın bulunup bulunmadığı incelemesi yapılırken başvurulan yöntemlerden biri de, “toplu intiba (=toplu izlenim)” yöntemidir. Buna göre, markalar arasında benzerliğin olup olmadığına, markanın bütünü itibariyle bıraktığı etki dikkate alınarak karar verilir. Bu yöntem uyarınca, bir markanın farklı unsurlardan oluşmasına rağmen bütünü itibariyle bıraktığı etki, eski markayı çağrıştırabileceği gibi, tam tersine, unsurlardaki benzerliğe rağmen markalar tamamen farklı etki de bırakabilirler. Markanın bütünü itibariyle bıraktığı etki esas olduğundan, parçalara bölünerek inceleme yapılması ve özellikle markaların (tasvirî işaretler gibi) tek başına ayırım gücü bulunmayan veya ayırım gücü zayıf işaretlerden oluşan kısımlarının aynı veya benzer olup olmadıkları üzerinde durulmasına da gerek yoktur. Buna karşılık, markaların esas unsurlarının aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen, iltibas yol açabilir (bu hususta bkz. Arkan: C. 1, s. 99; Ü. Tekinalp: Fikrî Mülkiyet Hukuku, B. 3, İstanbul 2004, § 26 Nr. 34).
İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının tespitinde, mal ve hizmetlerin aynı veya benzer alıcı çevresine hitap edip etmediklerine ve aynı veya benzer ihtiyaçları gidermede kullanılıp kullanılmadıklarına; markaların kullanıldığı mal veya hizmetin ekonomik değerine; bunların hitap ettiği alıcı grubunun sosyal ve ekonomik düzeyine ve orta yetenekteki alıcıların markanın kullanılacağı mal veya hizmetleri aldıkları sırada sarf edecekleri dikkat ve özene de bakılır (bkz. Arkan: s. 102-103).
Bilindiği gibi haksız rekabet 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. 6762 sayılı eski TTK’nin aksine yeni TTK’da haksız rekabetin tanımı yapılmamıştır. Yeni TTK m. 54 f.2’de “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” biçiminde haksız rekabet oluşturan fiiller genel olarak belirtilmiştir.
TTK m. 55’de ise başlıca haksız rekabet halleri örnekseme metodu ile belirtilmiştir. Madde düzenlemesinde belirtilen başlıca haksız rekabet halleri; dürüstlük kurallarına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar (kötüleme, avantaj sağlama, hakkı olmayan unvanları, meslek, derece ve sembolleri kullanma, karıştırılmaya neden olma, karşılaştırma ya da üçüncü kişiyi benzer yollarla öne geçirme, tedarik fiyatının altında fiyatla satışa sunma yoluyla aldatma, gerçek değer hakkında yanıltma, karar verme özgürlüğünü sınırlama, nicelik ve nitelikte yanıltma, hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanın açık olmaması, tüketici kredilerine ilişkin açık beyanda bulunmamak, yanıltıcı sözleşme formüllerini kullanmak), sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek, başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak, üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek, iş şartlarına uymamak, dürüstlük kurallarına aykırı işlem şartlarını kullanmak olarak belirtilmiştir. Uyuşmazlık ile ilgili olan ve eski TTK m.57/5 ‘in muadili olan düzenleme ise m.55 f.1 (a) bendinin dördüncü alt bendi olup, hüküm “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” fiilini haksız rekabet olarak düzenlemiştir.
Uyuşmazlık ile ilgili TTK m.55 f.1 (a) bendinin dördüncü alt bendi, 6762 sayılı eski TTK m.57/b.5 hükmünün yeniden ifade edilmesidir. Bu bağlamda eski kanun kapsamında söz konusu olan iltibas yeni kanunda karıştırılma halini almıştır. Nitekim kanun hükmünün gerekçesinde de bu husus açıkça belirtilmiştir. Ayrıca düzenleme fikri mülkiyete ilişkin hükümler ile haksız rekabete ilişkin hükümlerin kümülatif olarak uygulanmasına izin vermektedir. Diğer bir deyişle fikri mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan kişilerin özel düzenlemeler yerine haksız rekabetin bu genel düzenlemesi kapsamında haklarının korunmasını talep etmesi mümkündür.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

Davacı Markaları
… (Tescil Tarihi:26/01/2001) 01. sınıf
… (Tescil Tarihi:05/03/2014) 35. sınıf
… (Tescil Tarihi:24/02/2015) 44. sınıf

Davalı Kullanımları
… … POTASYUM TİYOSÜLFAT

Dosya kapsamına davacı yanca sunulan ve davalı yanın ihlal teşkil ettiğini iddia ettiği kullanımlarını gösterir temel delil, davalıya ait olduğu belirtilen www.metantarim.com web sitesi üzerinde Ankara 3. FSHHM’nin 2019/94 D.iş sayılı tespit dosyası aracılığıyla tespit edilen kullanımlardır.
Ankara 3. FSHHM’nin 2019/94 d.iş sayılı dosyasının tetkikinden; tespit isteyen … … INC. tarafından … TARIM İLAÇ TEMİZLİK SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ aleyhine delillerin tespiti amacıyla açılan dosyada 11/12/2019 tarihli karar ile dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde sunulan raporda özetle; ”aleyhine tespit istenen tarafa ait http://metantarim.com/ web sitesinde, ürünlerimiz başlığı altında farklı markalarda bitki beslenme-gübre, sebze tohumu ve tarla bitkilerinin reklam ve tanıtımının yapıldığı, sitede ürünlerimiz başlığı altında reklam ve tanıtımı yapılan ürünler arasında http://metantarim.com/gubre.html adresinde uyuşmazlık konusu … … marka gübrenin de olduğu, aleyhine tespit istenen http://metantarim.com/ web sitesi içeriğinde … … marka gübre malının reklam ve tanıtımının yapılmasının tespit isteyen adına 99 013286 sayı ile tescilli … ibareli markadan doğan haklara tecavüz teşkil ettiği, aleyhine tespit istenen http://metantarim.com/ web sitesi içeriğinde … … marka gübre malının reklam ve tanıtımının yapılmasının tespit isteyen adına 99 013286 ile tescilli … ibareli marka ile haksız rekabet yarattığının tespit edildiği” anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede; davacı markası ile davalı kullanımı arasında yüksek oranda benzerlik bulunduğu, davalı kullanımına konu hizmetler ile davacı markasının kapsamındaki hizmetler arasında var olan yüksek oranda benzerlik bulunduğu, davalının … … POTASYUM TİYOSÜLFAT şeklindeki kullanımlarının davacı adına 99 013286 sayı ile tescilli … ibareli markadan doğan haklara tecavüz teşkil ettiği, davalının kullanımlarının davacı adına 99 013286 sayı ile tescilli … ibareli marka arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu ve bu nedenle davalının kullanımlarının davacı adına tescilli 99 013286 sayı ile tescilli marka ile haksız rekabet yarattığı anlaşılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile,
Davalı şirketin internet sitesi üzerinden satışa arz ettiği ürünlerin üzerinde “…” ibaresini kullanması eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tecavüzün ve haksız rekabetin men ve ref’ine,
Davalının üzerinde “…” ibaresi bulunan ürünler, levha, afiş ve CD gibi tanıtma vasıtalarının üzerlerinde bulunan … ibaresinin silinmesine, ibarenin silinmesi mümkün değil ise ürünlere ve tanıtma vasıtalarına el konulmasına ve imhasına,
Davalının www.metantarim.com alan adı üzerinden … ibaresini içeren markaların perakendecilik hizmeti yapmasının engellenmesine, engellemenin davalı tarafından kararın kesinleşmesinden itibaren derhal gerçekleştirilmesine ve erişim sağlayıcıları birliği tarafından … ibaresini içeren markaların perakendeciliği yönünden sınırlı olarak erişimin engellenmesine, erişim sağlayıcıları birliği tarafından erişimin engellenmesinin kısmen yapılamaması davalı tarafından haksız rekabet ve tecavüze konu malların satışının bizzat engellenmemesi halinde adı geçen alan adına erişimin tümden engellenmesine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 04,90-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL maktu ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 3.055,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2021