Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/156 E. 2021/69 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/156
KARAR NO : 2021/69
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 11/04/2016
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirket adına tescilli “…” asıl unsurlu markaların bulunduğunu, davalı gerçek kişinin “… …” ibareli marka başvurusuna yaptıkları itirazın davalı Kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, markalar arasındaki tek farkın “…” ibaresi olduğunu ve bu farklılığın başvuruya yeterli ayırt ediciliği katmadığını, başvurunun müvekkili markalarının serisi olarak algılanacağını, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’nın … sayılı kararının iptaline, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili başvurusu ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 07/06/2018 tarih 2016/135 E. 2018/194 K. sayılı karar ile; dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunmadığı, davakonusu başvurunun kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurarak, dava konusu başvuru ile müvekkilinin itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, davalı tarafın yaptığı marka tescil başvurusunun açıkça kötü niyetli olduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı incelemeye dayalı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Ankara BAM 05/03/2020 tarih 2019/27 E. 2020/345 K. Sayılı ilamıyla;
”1-Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.11.2011 gün, 2011/11–567 esas, 2011/676 karar ve 14.11.2012 gün, 2012/11–417 esas, 2012/791 karar, 14.01.2015 gün, 2013/11-1316 esas, 2015/34 karar, 01.04.2015 gün, 2013/11-1572 esas, 2015/1133 karar ve 12.04.2017 gün, 2017/11-74 esas, 2017/728 karar sayılı ilamlarında da benimsendiği üzere, mahkemece gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere, kararın ekinde yer verilebilir ise de, hükmün gerekçe kısmında, HMK.’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesi ve Anayasa’nın 141. maddesi hükümlerine uygun düşmeyecek biçimde şekillere yer verilmesi, davadan davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüde neden olunmasına yol açabilecektir. Renk, boyut ve diğer özelliklerinden yoksun bir şekilde markaların ve tasarımların gerekçeli karara eksik yansıtılmaları yanıltıcı sonuçlara neden olabilecektir.
Somut uyuşmazlıkta da mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu markalara ilişkin görünümlere yer verilmiş olması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun bulunmadığından, Dairemizce hükmün kaldırılması gerekmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle HMK.’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
2- İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.”
gerekçesiyle;
”HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen … sayılı kararının KALDIRILMASINA, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, şekline karar verilmiştir.
Dava mahkememizin 2020/156 esasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafından, davalı marka başvurusuna karşı 556 sayılı KHK 8/1-b ve 35 maddeleri gereğince yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve markanın hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu … kod numaralı … …+Şekil ibareli markanın 43. Sınıfta yer alan “43. Sınıf : Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” yönünden tescil başvurusunda bulunulduğu, davacıya ait … kod nolu … … ibareli markanın 29 ve 43 sınıflarda yer alan “29. Sınıf : Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat.Hazır çorbalar, bulyonlar.Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler.Kuru yemişler.Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları.Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri (polen, proteinler, karbonhidratlar dahil).Patates cipsleri. 43. Sınıf : Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil). Hayvan bakım evleri hizmetleri.” yönünden tescilli olduğu, davacıya ait 2013/69086 kod nolu … … ibareli markanın 30 ve 35. Sınıfta yer alan “30. Sınıf : Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamulleri. Pekmez. 35. Sınıf : Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için …Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamulleri. Pekmez. Tarım ürünleri, bahçecilik ürünleri ve tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Alkollü içecekler (biralar hariç). Tütün ve tütün mamulleri. Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, tütün içenlere mahsus malzemeler (pipolar, puro ve sigara ağızlıkları küllükler, tütün kutuları, sigara sarmak için cep aletleri, sigara kağıtları, nargileler, çakmaktaşları, çakmaklar dahil). Kibritlerin bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)…” yönünden tescilli olduğu, tetkik edilmiştir.
Dava konusu … sayılı “… …” markasının tescili talep edilen mal ve hizmet grubu emtialarından 43. Sınıfta yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” emtialar yönünden, davacı yanın önceki tarihli … sayılı “… …+ŞEKİL” markası kapsamında yer alan emtialar ile birebir ayniyet/benzerlik gösterdiği görülmektedir.
Emtiaların birbirine bu denli yaklaşmış olması göz önünde bulundurulduğunda markalar arasındaki iltibas tehlikesinin ortadan kaldırılabilmesi için markaların birbirlerinden ciddi şekilde farklılaşmış olması gerekmektedir.
Davalıya ait dava konusu “… …” ibareli markanın esas unsurunun “… BURGER” ibaresi olduğu görülmektedir. “BURGER” ibaresi, markaların tescil edilmek istenildiği mal ve hizmetler yönünden ayırt edici vasfı bulunmayan, özellikle ticaret hayatında yeme/içme hizmetleri sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için, tüketiciye restoranda hangi tür yiyeceklerin satıldığı konusunda bilgi veren “tanımlayıcı” nitelikte bir ibare olduğu tartışmasızdır. Davacı yanın markasının ayırt edici ibaresi ve esas unsuru bu durumda “…” markasının kendisidir.
Dava konusu “… …” markası siyah zemin üzerine tamamı büyük ve düz, sarı renkteki harflerle “… BURGER” yazılması ve bu yazının iki hamburger ekmeğinin arasına yerleştirilmesi şeklinde oluşturulmuştur. “… BURGER” yazısının üst kısmında bombeli şekilde hamburger ekmeği üstü ve marul, alt kısmında ise hamburger köftesi ve hamburger ekmeği altı yer almaktadır. Tüm bunların yanında, markanın geneline kıyasla oldukça küçük bi şekilde ve arka planda yer alacak mahiyette “HOUSE” ibaresine yer verildiği görülmektedir.
Davacıya ait … markası, beyaz zemin üzerine tamamı büyük ve düz, mavi renkteki harflerle “…” ibaresinin yazılması ve altının yeşil renkte kalın yatay çizgi ile dizayn edilmesi şeklinde oluşturulmuştur. Bunların da altında ise mavi renkte, kelimelerin yalnızca ilk harfinin büyük olduğu “…” kelime ibaresi yer almaktadır
Dolayısıyla dava konusu marka ile davacı yanın emtia olarak benzer önceki tarihli markasının esas unsur halindeki ibarelerinin birbirinden oldukça farklılaştığı, davacı yan markasında görsel olarak esas unsur “…” iken davalı yan markasında ENJOJ … ibaresi olduğu tespit edilmiştir. Bu tespit neticesinde taraf markalarının görsel olarak birbirinden oldukça farklılaştığı görülmektedir.
Davacıya ait … markasındaki “… …” kelime ibarelerinin dilimizde “BURGER EVİ, EV YAPIMI BURGER” anlamına gelmektedir.
Davalıya ait … … markasındaki “… …” ibaresinin dilimizdeki karşılığı incelendiğinde; “EĞLENCELİ/ZEVK ALINAN BURGER EVİ” anlamına geldiği tespit olunmuştur.
Bu bağlamda taraf markalarının “burger” üzerine faaliyet gösteren bir marka olduğu algısındaki ortaklığın ötesinde birbirleri ile anlamsal olarak ilişkilendirilebilecek bir ortaklığının mevcut olmadığı, zira her iki markanın da esas unsurları birbirinden tamamen farklıdır.
Davacıya ait … markasının İngilizce kelimelerden oluşturulması dolayısıyla dilimizde telaffuzunun yazıldığı şekilde olmadığı, “BÖR-GIR HA-US”” şeklinde telaffuz edildiği, Dava konusu … … markasının da aynı şekilde Türkçe ibareler ile oluşturulmadığı ve dilimizde yazıldığı şekilde seslendirilmediği, “…” şeklinde telaffuz edildiği görülmektedir.
Her iki markanın esas unsurlarında yer alan “burger” ibarelerindeki ortaklığın, markalar arasında iltibas değerlendirmesinde dikkate alınmayacağı göz önüne alındığında “…” ibaresinin ilk/ön unsur olarak içeren dava konusu markanın fonetik olarak da davacı markalarından farklı olduğu görülmektedir.
Dava konusu marka ile redde mesnet markanın bütünsel anlamda değerlendirmesi yapıldığında taraf markaları arasında ilgili genel tüketici kitlesi nezdinde iktisadi – idari bir bağ kurulma ihtimali dâhil olmak üzere iltibasa sebebiyet verecek düzeyde bir benzerlik bulunmadığı kabul edilmiştir.
Davalı yanın marka tescil talebinin davacı markasına zarar verme veya marka itibarı ve tanınmışlığından haksız yarar sağlama amacıyla yapılmadığı, davalı yanın, davaya konu olan eylemlerinin TMK m.2 anlamında aykırılık teşkil etmediği görüşüne ulaşılmış olup davalı tescil başvurusunun kötüniyetli bir başvuru hali olmadığı kabul edilmiştir.
Neticeten; Davalıya ait dava konusu … “… …” ibareli markanın, davacı tarafından itiraza ve hükümsüzlüğe gerekçe olarak gösterilen “…” markalarla 556 s. KHK m.8/1-b anlamında benzer olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu anlamda dava konusu markaya ilişkin verilen … sayılı YİDK kararının iptali ile … sayılı dava konusu markanın hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, davalı yanın başvurusunun TMK m.2 anlamında kötüniyetli olduğuna ilişkin dosya kapsamında yeterli delil bulunmadığı anlaşılmış, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu bozma öncesi ve bozma sonrası yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸