Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/149 E. 2022/65 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/149
KARAR NO : 2022/65
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i, Erişimin
Engellenmesi
DAVA TARİHİ : 02/06/2020
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i, erişimin engellenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; … (…)’ın, faaliyette bulunduğu sektörlerle entegre büyüybilecek alanlarda konumlanma politikası doğrultusunda, … (… İstasyonları) ve … şirketlerinin hisselerini devraldığını ve böylece 2020 yılından itibaren akaryakıt sektöründe faaliyet göstermeye başladığını, bu bağlamda, müvekkili … tarafından “…” ibaresinin tüm mal ve hizmet sınıflarında tescili için 16/03/2020 T.’inde Türk Patent ve Marka Kurumu’na 2020/32885 sayısı ile marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 02/05/2020 T.’inde marka tescil başvurusu hakkında yayın kararı verildiğini; ancak “….com” alan adının müvekkili Kurum adına alınması girişimi sırasında söz konusu alan adının ….net (… bilişim A.Ş.) vasıtasıyla alınarak, davalılar tarafından kullanıldığının anlaşıldığını, Türkiye Ticaret Sicil kayıtlarında yapılan incelemede; davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne 961653 sicil numarası ile 11/02/2015 T.’inde tescil edildiğinin, ticaret unvanında (… İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.) müvekkili Kurum ile bağlantılı faaliyet gösterdiği intibaı yaratacak şekilde “…” adının kullandığının ve şirket müdürünün davalı … olduğunun görüldüğünü, durumun izahatı ile müvekkili Kurum adına tescilli markalara yönelik tecavüzün durdurulması, giderilmesi ve haksız rekabetin önlenmesi için ticaret unvanında yer alan “…” ibaresinin terkini, “….com” alan adının müvekkili Kurum’a devri taleplerini, bu taleplerin yerine getirilmemesi halinde her türlü tazminat talep hakları ile birlikte yasal yollara başvuracakları ihtarını içeren, Ankara 49. Noterliği 08/05/2020 T., 03707 yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalı şirkete ve davalı şirket yetkilisine gönderildiğini, davalı şirket yetkilisine 09/05/2020 T.’inde tebliğ edildiğini, davalı şirkete çıkarılan tebligatın ise adres değişikliği nedeniyle bilâ tebliğ olduğunu, oysa tebliğe çıkarılan adresin davalı şirketin ticaret sicil müdürlüğünde gösterilen adresi olduğunu, … (…)’ın 1961 yılında kurulduğunu, …’ın Ankara Ticaret Sicil Memurluğu’na 111267 sicil numarası ile 26/07/1962 tarihinden itibaren tescilli tacir konumunda olduğunu ve ticaret sicilinde de … ticaret unvanına sahip olduğunu, “…” ibaresinin …’nun kısaltması olduğunu ve Türk Dil Kurumu’nun kısaltmalar dizininde dahi bu durumun belirtildiğini, müvekkilinin Türk Patent marka sicilinde 130’u aşkın tescilli markasının bulunduğunu, söz konusu markaların bir kısmının bizzat müvekkili tarafından, bir kısım markaların ise çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren iştirakleri tarafından lisans sözleşmeleri yoluyla kullanılmakta olduğunu, “…” sözcüğü ve logosunun ise tüm mal ve hizmet sınıflarında, dört farklı renk ve fonda … adına marka olarak 2005/46776, 2005/46777 ve 2005/46778 ve 2005/46779 ve 2001/15311 tescil numaraları ile 2001 yılından itibaren tescilli olduğunu, uzun yıllardır süregelen bu kullanım ve tanıtım neticesinde “…” ibaresinin müvekkili ile özdeşleştiğini, “…”ın taraf olduğu Kartal Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2010/8 E. sayılı dosyasına sunulan Bilirkişi Raporu’nda “…” isminin ve logosunun tanınmış olduğunun açık bir biçimde vurgulandığını ve hükme esas alınan raporda “…” markasının “…”ın doğrudan ve dolaylı iştiraklerince, birden fazla sektörde kullanılan bir ortak marka olduğunun ve birden fazla sektörü kapsayacak şekilde tanınmış marka statüsünde olduğunun açıkça vurgulandığını, pek çok sektörde ve toplumun geneli tarafından iyi bilinen, tanınmış bir marka olan “…” adının davalılarca bahse konu şekillerde kullanılmasının, iltibasa yol açtığını ve bu sebeplerle uzun yıllar sonucu emek verilerek oluşturulmuş “…” ismin ve bu ismin oluşturduğu haklı güvenden menfaat edilmeye çalışıldığını, öte yandan, SMK gereğince davalı şirketin haksız kullanımlarının marka hakkına tecavüz nezdinde değerlendirmesi için tanınmış marka olma şartının aranmamakta olduğunu, tescilli bir markanın hak sahibi olmayan kişi tarafından ticaret unvanı olarak kullanılmasının yeterli görülmekte olduğunu, müvekkili Kurum’un tescilli markası “…” ibaresinin, davalı şirketin ticaret unvanında ve internet alan adında çekirdek unsur olarak kullanılmasının, SMK gereği markasal kullanıp olup olmadığına dahi bakılmaksızın müvekkil Kurum’un marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, müvekkilinin “…” akaryakıt sektöründe gerçekleştirdiği satın alma işlemi neticesinde “….com.tr” alan adı üzerinden reklâm, tanıtım faaliyetlerini sürdüreceğini, davalı şirket tarafından kullanılan “….com” alan adı sebebiyle, tüketiciler nezdinde davalı şirket ile müvekkili Kurum arasında bir ticari bağlantı ve/veya ortaklık olduğunun veya “…” isminin kullanılmasının müvekkili … tarafından davalı şirkete sağlanan meşru bir menfaate dayandığı şeklinde yanlış anlamaya sebebiyet vereceğinin düşünüleceğini, bu durumun haksız rekabete sebebiyet vereceğini, dava sürecinde, davaya konu alan adının (….com) dava dışı üçüncü kişilere kolaylıkla devredilebileceğinin aşikâr olduğunu, böyle bir devrin gerçekleşmesi halinde, müvekkil Kurum’un marka hakkını korumasının, alan adını temin etmesinin zorlaşacağını, yeni muhatapların doğmasıyla belki de imkânsızlaşacağını, telafisi mümkün olmayabilecek maddi zararların, itibar kayıplarının oluşmasının muhtemel olacağını, bu nedenle alan adının muhtemel devrinin müvekkil Kurum’un menfaatlerinin önemli ölçüde zarar görmesine yol açabileceğinden, dava konusu alan adının davalı şirket ve ilişkili olduğu alan adı sağlayıcısı tarafından 3. kişilere devredilmesi ve tedbiren erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmekte olduklarını, belirterek, “Öncelikle ….com alan adına erişimin tedbiren durdurulması ile 3. kişilere devrinin önlenmesini teminen teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, SMK ve TTK kapsamında, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan eylemlerden kaynaklı, hasıl olmuş/olacak fiili zarar, yoksun kalınan kâr/kazanç, itibar tazminatı ile maddi ve manevi zarar taleplerini faiz ve tüm fer’ileri ile birlikte, müvekkili kurum ve tüm iştirakleri adına tescilli bulunan “…” adını içeren 130’u aşkın sayıdaki tüm markaları için ayrı ayrı saklı tuttuklarını belirterek, davalıların fiillerinin müvekkili kurum’un marka haklarına tecavüz oluşturduğunun tespitine, vaki tecavüzün önlenmesine ve durdurulmasına, tecavüz oluşturan varsa ürünler ile bunların üretimindemünhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulmasına, el konulan ürün, cihaz ve makine gibi araçların üzerindeki varsa … ibarelerinin silinmesine, mümkün olmuyor ise imhasına, msarafları davalılara ait olmak üzere davalılar aleyhine karar verilmesi durumunda kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilân edilmesine veya ilgililere tebliğ edilmesine, davalı şirketin ticaret unvanında yer alan … ibaresinin ticaret sicilinden terkinine, davalı şirket kullanımında olan ….com alan adının müvekkili Kurum’a devredilmesine, bunun mümkün olmaması halinde internet alan adının terkine” karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirket davaya cevap vermemiş, ön inceleme duruşmasına katılmamış, sonrasında vekili vasıtasıyla davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının alan adı ve ticari ünvan kullanımlarının davacının markasına tecavüz niteliği taşıyıp taşımadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Davacının inceleme konusu dosyaya sunduğu marka tescil belgelerinin incelemesinden:
– 2001/15311 sayılı “…” markasının, … Genel Müdürlüğü adına 01 / 02 / 03 / 04 / 05 / 06 / 07 / 08 / 09 / 10 / 11 / 12 / 13 / 14 / 15 / 16 / 17 / 18 / 19 / 20 / 21 / 22 / 23 / 24 / 25 / 26 / 27 / 28 / 29 / 30 / 31 / 32 / 33 / 34 / 35 / 36 / 37 / 38 / 39 / 40 / 41 / 42 / 43 / 44 / 45 / mal ve hizmet sınıflarında 03/08/2001 T.’inde tescil edilmiş olduğu; 03/08/2011 T.’inden itibaren on yıl süre ile yenilendiği,
– 2005/46776 sayılı “…” markasının, … Genel Müdürlüğü adına 01 / 02 / 03 / 04 / 05 / 06 / 07 / 08 / 09 / 10 / 11 / 12 / 13 / 14 / 15 / 16 / 17 / 18 / 19 / 20 / 21 / 22 / 23 / 24 / 25 / 26 / 27 / 28 / 29 / 30 / 31 / 32 / 33 / 34 / 35 / 36 / 37 / 38 / 39 / 40 / 41 / 42 / 43 / 44 / 45 / mal ve hizmet sınıflarında 31/10/2005 T.’inde tescil edilmiş olduğu, 31/10/2015 T.’inden itibaren on yıl süre ile yenilendiği,
– 2005/46777 sayılı “…” markasının, … Genel Müdürlüğü adına 01 / 02 / 03 / 04 / 05 / 06 / 07 / 08 / 09 / 10 / 11 / 12 / 13 / 14 / 15 / 16 / 17 / 18 / 19 / 20 / 21 / 22 / 23 / 24 / 25 / 26 / 27 / 28 / 29 / 30 / 31 / 32 / 33 / 34 / 35 / 36 / 37 / 38 / 39 / 40 / 41 / 42 / 43 / 44 / 45 / mal ve hizmet sınıflarında 31/10/2005 T.’inde tescil edilmiş olduğu, 31/10/2015 T.’inden itibaren on yıl süre ile yenilendiği,
– 2005/46778 sayılı “…” markasının, … Genel Müdürlüğü adına 01 / 02 / 03 / 04 / 05 / 06 / 07 / 08 / 09 / 10 / 11 / 12 / 13 / 14 / 15 / 16 / 17 / 18 / 19 / 20 / 21 / 22 / 23 / 24 / 25 / 26 / 27 / 28 / 29 / 30 / 31 / 32 / 33 / 34 / 35 / 36 / 37 / 38 / 39 / 40 / 41 / 42 / 43 / 44 / 45 / mal ve hizmet sınıflarında 31/10/2005 T.’inde tescil edilmiş olduğu, 31/10/2015 T.’inden itibaren on yıl süre ile yenilendiği,
– 2005/46779 sayılı “…” markasının, … Genel Müdürlüğü adına 01 / 02 / 03 / 04 / 05 / 06 / 07 / 08 / 09 / 10 / 11 / 12 / 13 / 14 / 15 / 16 / 17 / 18 / 19 / 20 / 21 / 22 / 23 / 24 / 25 / 26 / 27 / 28 / 29 / 30 / 31 / 32 / 33 / 34 / 35 / 36 / 37 / 38 / 39 / 40 / 41 / 42 / 43 / 44 / 45 / mal ve hizmet sınıflarında 31/10/2005 T.’inde tescil edilmiş olduğu, 31/10/2015 T.’inden itibaren on yıl süre ile yenilendiği,
anlaşılmıştır.
Dosyadaki diğer belgelerden;
….com.tr alan adına ilişkin ekran alıntısı:
… sayfasından alındığı görülen ekran alıntısından, ….com.tr alan adının aktif durumda olduğu, 17/03/2020 T.’inde 5 yıllık fatura dönemiyle alındığı, yenileme tarihinin 16/03/2025 T.’i olacağı, alan adı sahibinin davacı … Genel Müdürlüğü (Vergi Daire/No: Dikimevi V.D.- …) olduğu, alan adı sahibinin adresinin … Genel Müdürlüğü (….) olduğu,
….com alan adının tescil ve kullanım bilgilerini gösteren ekran alıntıları:
Whois kaydı sonuçlarından alındığı görülen ekran alıntısından, ….com alan adının 24/07/2015 T.’inde alınarak 17/07/2019 T.’inde güncellendiği, bitiş gününün 24/07/2020 T.’i olduğu, domain üzerindeki transfer korumasının aktif durumda olduğu, domain sahibinin adının belirtilmediği, şirketin FBS INC/Whoisprotection.biz olarak belirtildiği, adresinin ….olduğu, Resigter Whois Server: whois…net olarak göründüğü incelenmiştir.
Davacı tarafından, davalıya ait ….com alan adının iletişim bölümünden alındığı görülen ekran görüntüsünün incelenmesinden; söz konusu internet sitesinde iletişim bilgilerinin 0(212) 451 52 82-84, info@….com olduğu, ….olduğu,
Davalı şirket kuruluş bilgilerini gösteren ticaret sicil gazetesi örneği:
16/02/2015 tarihli ticaret sicil gazetesi örneğinin incelenmesinden; … İnşaat Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin … adresinde bulunduğu, 12/02/2015 tarihinde ticaret siciline kaydedildiği, kurucusunun ad ve soyadının: … olduğu, yerleşim yerinin: Kocasinan Merkez Mah. İskilip Sok. 1/9 Bahçelievler/İstanbul olduğu, şirketin genel olarak amaç ve konusunun her türlü petrol ürün ve türevlerinin alım, satımının, ithalat ve ihracatının, yükleme, boşaltma, depolama, dağtımının yapılması, dolum tesislerinin kurulması, akaryakıt istasyonları ve bakım tesislerinin açılması, işletilmesi, servis hizmetlerinde bulunulması, istasyon müştemilatında bulunan cafe, restaurant, market işletmeciliğinin yapılması, yurt içinde ve yurt dışında her türlü inşaat müteahhitliğinin yapılması, her nevi taşınabilir mal, madde ve eşyanın uluslararası nakliyatı, alımı, satımı, ithalatı, ihracatı ve kiralanması ile sair hizmetler olduğu tespit edilmiştir.
İhtarname ve tebligat parçaları:
İnceleme konusu dosyanın davacısı … Genel Müdürlüğü tarafından, muhataplar 1- … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile 2- …’a, Ankara 49. Noterliği’nden, 08/05/2020 T. ve 03707 yevmiye no. ile ihtarname keşide edildiği; söz konusu ihtarname konusunun, keşidecinin “Markalarına yönelik tecavüzün men’i ve giderilmesi, ticaret unvanlarında yer alan “…” ibaresinin ticaret sicilinden terkini, adlarına tahsisli bulunan ….com alan adının …’a devri, bunun gerçekleştirilememesi halinde terkini, haksız rekabetin önlenmesi” talep ve “aksi halde her türlü tazminat ve diğer hakların temini için yasal yollara başvurulacağı ” ihtarına dayandığı tespit edilmiştir.
Ekte bulunan tebligat parçalarının incelenmesinden, söz konusu ihtarnamenin muhataplardan …’a 09/05/2020 T.’inde tebliğ adresinde muhataba bizzat tebliğ edildiği, diğer muhatap … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne gönderilen tebligatın 11/05/2020 T.’inde adres değişikliği nedeniyle bilâ döndüğü,
… faaliyet belgesi:
20/02/2020 T.’li Oda Kayıt Sicil Sureti (Faaliyet Belgesi)’nin incelenmesinden …’nun … adresinde, 25/07/1962 tescil ve 26/09/1962 oda kayıt tarihinde, 56-Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi meslek grubu ve 88.99.08- Bys. barınacak yer sağlanmaksızın verilen diğer sosyal yardım hizmetleri (aile danışmanlığı ve rehberliği, borç danışmanlığı, sosyal hizmet için para toplama, evlat edindirme, evsiz, afadzade ve mültecilere geçici barınak sağlama, yardım için uygun kişi belirleme vb.) NACE kodu ile odaya kayıt olduğu, belge tarihi olan 20/02/2020 T.’inde faal durumda olduğu; tespit edilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: davalının alan adı ve ticari unvan kullanımlarının davacının markasına tecavüz niteliğinde olduğu, davalının dava konusu kullanımlarının haksız rekâbet teşkil edeceği, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 7. Maddesine göre:
(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin ya-yım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 29. Maddesine göre,
(1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 50. Maddesi uyarınca; “Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir.” denilmektedir.
6102 sayılı TTK’nın 52 nci maddesine göre,
(1) Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir.
(2) Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın gazete ile yayımlanmasına da karar verebilir.
Markaya tecavüz dolayısıyla uğranılan “manevi zarar” ise KHK’da başkaca bir hüküm bulunmadığından borçlar Kanunun 49. Maddesindeki şartlar dairesince tanzim edilir. Markaya tecavüz, çoğunlukla bir kişinin ticari itibarının zedelenmesine sebebiyet verir. Manevi tazimanata hükmedilebilmesi için failin kusuru gerekmekle birlikte, kusurun ağırlığı herhangi bir rol oynamaz.
Markaya tecavüz halinde kişilik değerlerinden biri olan ticari itibarda vukua gelen kayıpları karşılamak için manevi tazminat isteyebilir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda “haksız rekabet”in açık tanımı bulunmamakta, 54/2. Maddede “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” denilmekte ve 55. Maddede tahdidi olmamak üzere, “hangi hallerin haksız rekabet teşkil ettiği” belirtilmektedir. Buna göre 55/1-a-(4) bendi; “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki ifadesi ile başkasının markasını kullanmayı haksız rekabet olarak değerlendirmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; “…” ibaresi, davacı adına 2001 yılından bu yana 1-45 arası tüm sınıflarda bu meyanda huzurdaki uyuşmazlık konusu 37. Sınıf: Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu). hizmetleri dahil tescilli olduğu; davalının ticaret unvanı olan “… İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.” ibaresinde yer alan “… San. ve Tic. Ltd. Şti.” kelime unsurlarının şirketin nevi ve faaliyet alanları ile ilgili olduğu, bu ibarelerin herkesin kullanımına açık olan ve herhangi bir surette aidiyet algısı yaratmayan ibareler olduğu, bu halde ticaret unvanının çekirdek unsurunun “…” ibaresi olduğu, davacıya ait markaların ve ticaret unvanının esaslı unsurunun da “…” ibaresi olduğu; çekişme konusu olan “…” ibaresinin doğrudan bir sözlük karşılığının bulunmadığı, bilakis “…” ibaresinin baş harflerinden oluşturulan yaratım bir marka olduğu, davacıya ait “…” markalarının sektörde yüksek tanınırlığa sahip olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, markanın yaratılmış marka olması, herkesin aklına gelmesinin ticari hayatın olağan akışı ile bağdaşmaması hallerinde kötüniyetin varlığının kabul edildiği, davacı markalarının ve davalıya ait ticaret unvanının çekirdek unsurunun “…” olduğu, mezkûr ibarenin ayırt ediciliğinin yüksek olduğu, bu ibarenin tesadüfen seçildiğine ilişkin bir kanaat oluşmadığı, davalının vaki kullanımları sırasında ticaret unvanının çekirdek unsurunu ön plana çıkartarak markasal kullanımlarının bulunması da birlikte değerlendirildiğinde davalının mezkûr ticaret unvanını seçmekte iyiniyetli olmadığı, kötüniyet durumunda sessiz kalma yoluyla hak kaybının da söz konusu olamayacağı, bu doğrultuda davalıya ait ticaret unvanını gören tüketicilerin aklına davacının geleceği, taraflar arasında işletmesel/idari bir ilişki bulunduğunun düşünüleceği, “…” ibaresinin tanınmışlığına zarar vereceği bir başka anlatımla sulandırılacağı, davacının marka ve reklam gücünden haksız şekilde yararlanılacağı, bu kapsamda davalıya ait ticaret unvanının davacının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7/3-e maddesi uyarınca markadan kaynaklanan haklarına tecavüz niteliğinde olduğu; davalıya ait internet sitesinden alınmış ekran görüntülerinden, davalıya ait www…com alan adlı internet sitesinde ticaret unvanının yazdığı sol üst kısımda “…” ibaresinin büyük punto ve siyah harflerle yazılarak ön plana çıkartıldığı, yine ana sayfanın alt kısımlarında ve “hakkımızda” sekmesinde ticaret unvanının tamamının kullanılmadığı onun yerine “…” ibaresinin kullanıldığı, “… ürünleri” biçiminde kullanımlar ile “…” markası altında ürün üretildiği izlenimi yaratıldığı, bu kapsamda davalının kullanımlarının markasal kullanım olarak değerlendirilebileceği, eylemin bu kapsamda da marka hakkına tecavüz anlamına geleceği; yine işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılmasının da marka hakkına tecavüz halleri arasında sayıldığı, davalıya ait alan adının kök unsurunu “…” ibaresinin oluşturduğu, alan adının 2015 tarihinde alınmasına karşın ilk kullanımların 2018 yılını işaret ettiği, anılan tarihteki kullanımların günümüzdeki kullanımlar ile aynı olduğu, mezkûr internet sitesinde petrol ürünleri ile ilgili pazarlama faaliyetinin yürütüldüğü anlaşılmakla tüketicide marka algısı yaratan unsurun “…” olduğu kanaatine varılmış olup mezkûr kullanımın 6769 sayılı SMK’nın 7/3-d maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz anlamına geldiği; davacı bünyesinde bulunan grup şirketlerinin “…” ibareli seri çerçevesinde isimlendirildiği buna göre, davalıya ait ticaret unvanı, alan adı ve sair kullanımlarla karşılaşan tüketicilerin, davalı firmanın, davacının grup şirketlerinden birisi olduğunu düşüneceği, davacının markalarının serisinden bir marka olarak algılayacağı, davalının kullanımlarının TTK md. 55 vd. maddeleri kapsamında haksız rekabet teşkil edeceği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenler ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davalının … ibaresini kullanımının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, tecavüzün ve haksız rekabetin men ve refine,
Davalı şirketin ticaret unvanında yer alan … ibaresinin terkinine,
Davalı şirkete ait www…com alan adına erişimin engellenmesine, alan adının terkinine,
… ibaresinin kullanıldığı ve tecavüz teşkil eden davalı ürünleri üzerindeki … ibaresinin silinmesine, silinmesi yoluyla tecavüzün giderilmesi mümkün değil ise bu ibareyi içeren ürün ve cihazlara el konulmasına ve imhasına,
Masrafın davalı tarafa ait olmak üzere mahkememiz kararının tirajı en yüksek yurt genelinde yayınlanan bir gazete vasıtasıyla ilanına,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.565,10-TL
yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/03/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 116,60-TL
GİDER AVANSI :2.448,50-TL
TOPLAM :2.565,10-TL