Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/108 E. 2022/17 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/108
KARAR NO : 2022/17
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVALI :
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVALI :
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 25/03/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davaya konu …+şekil ibareli markaya müvekkili tarafından itiraz edildiğini, itirazın reddedildiğini, müvekkili şirketin 2005 yılında temelleri atıldığını ve deterjan üretimi gerçekleştirdiğini, müvekkilinin 2018 99403 tescil numaralı, 2016 73640, 2014 07265, 2014 101556 ve 2013 105213 tescil numaralı markaların sahibi olduğunu, perosdeterjan.com.tr alan adının maliki olduğunu, müvekkili markasının tanınmış marka olduğunu, markanın T03395 tescil no ile TPMK tarafından tanınmış kabul edildiğini, tanınmış markanın aynı ya da benzeri ibarelerin hangi sınıfta olursa olsun tescilinin mümkün olmadığını, müvekkilinin … programının aradığı şartları sağladığını bu sebeple destek almaya hak kazandığını, …’nin devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olduğunu, marka başvurusu olan … ibaresinin müvekkili markası olan … ibaresinden sadece “S” harfi çıkartılarak oluşturulduğunu, başına Pİ eklenerek farklılık yaratılmaya çalışıldığını, markaların birbirine çok benzediğini, birbirinin yerine kullanıldığı durumda fark edilmelerinin imkansız olduğunu, görsel ve işitsel olarak birbirine benzediğini, başvuru markasının da 03,05 ve 16. Sınıfları içerdiğini, … markası müvekkilinin inhisarında olduğundan başvuru kapsamındaki sınıflar yönünden reddi gerektiğini, yan yana ve aynı ürünlerde markaların kullanılacağını, başvurunun kötüniyetli olduğunu, müvekkili markasının itibarına zarar vereceğini, müvekkilinin yıllardır devam ettiği sektörde faaliyet göstereceğini, davalının basiretli tacir hareket ederek müvekkili şirketi bilmesi gerektiğini, zamanaşımı iddialaının akla ve mantığa aykırı olduğunu, itibar edilmemesi gerektiğini iddia ederek … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 21.02.2019 tarih ve 2020-M-896 sayılı kararının iptali ve 2019/51819 numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle, davacı adına tescilli muhtelif markalarda yer alan “…” ibaresinin esas unsuru oluşturduğunu, markanın ibare ve şekilden oluştuğunu, Markalar arasında fonetik, okunuş, genel intiba olarak bir benzerlik bulunmadığını, bu nedenle müşteri kitlesi tarafından iki marka arasında bağlantı kurulması, karıştırılması ihtimalinin olmadığını, SM 6/5 maddesi kapsamında belirtilen risklerin varlığının davacı tarafından ispat edilemediğini, itiraz gerekçesi “…” markasının tanınmışlığı iddiasının markaların benzer olmaması nedeniyle yerinde olmadığını, davalının kötüniyetli olduğu iddiasının da somut delillerle ispat edilemediğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin 2010 4999 tescil numaralı “…”, 2012 84602 tescil numaralı “…”, 2007/01677 tescil numaralı “…” ibareli markalarının sahibi olduğunu, tescil belgeleri ulusal ve uluslararası alanda geçerliliği olan bir belgeler olduğunu, …” , “…” emtialarının diğer mallardan ayıran işaret, karakteristik özellik ve ayırt edici yönler bulunduğunu, taraf markalarının benzer olmadığını, Müvekkilinin ilk olarak bu marka tescil belgelerini 2007 tarihinde aldığını, davacının talep ettiği markanın hükümsüzlüğü talebinin zamanaşımına uğradığını, ihtiyadi tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davalı tarafından “…+şekil” markasının 03., 05 ve 16. Sınıf mal gruplarında tescili için başvuruda bulunulduğu, başvuruyu inceleyen Markalar Dairesi Başkanlığı 10.06.2019 tarihli yazısında SMK 5/1 -f maddesi gereğince “dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, anti bakteriyel el losyonları” emtialarının çıkartılmasına, başvurunun kalan mal ve hizmetler yönünden 12.06.2019 tarih ve 326 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde yayımlanmasına karar verildiği, markanın ilanına davacı tarafından 25.07.2019 tarihinde 2018 99403, 2016 73640 2013 105213, 2014 07265, 2014 101556 markalarına dayanarak SMK 6/1,6/5, 6/6 ve 6/9 gerekçeleri işaretlenmiş ve fakat dava dilekçesindeki iddiaları ile paralel şekilde SMK 6/1, 6/5 ve 6/9 hükümleri çerçevesinde itiraz edildiği, davalı / başvuru sahibi tarafından 13.09.2019 tarihinde “seri markalarının bulunduğunu, 9 yıldır markalarını kullandığı, markaların benzer olmadığı” gerekçeleri ile karşı görüş sunulduğu, itirazı ve karşı görüşü değerlendiren Markalar Dairesi Başkanlığı 18.”0.2019 tarihinde itirazı haksız bularak itirazın reddine karar verdiği, bu karara karşı davacı/ itiraz sahibi 17.12.2019 tarihinde aynı gerekçelerle itirazın yeniden incelenmesi talebinde bulunulduğu, bunun üzerine davalı/ başvuru sahibi tarafında benzer gerekçelerle ikinci karşı görüş sunduğu, itirazı değerlendiren … YİDK 21.02.2020 tarihinde 2020-M-896 sayılı kararıyla “(…) Yapılan incelemede, başvuru ile itiraz gerekçesi markaların görsel, işitsel ve kavramsal yönden bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer olmadığı kanaatine varıldığından itirazın tüm gerekçeler bakımından reddine” şeklinde karar verildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 25/03/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda/ek raporda özetle: davalının 2019 51819 numaralı markasında yer alan 03. Sınıftaki “Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks” emtialarının davacının 2018 99403, 2016 73640, 2014 07265 ve 2014 101556 markaları kapsamındaki 03. Sınıf emtialar ile aynı, aynı tür olduğu; Davacının işbu markaları kapsamındaki 05. Sınıfta yer alan “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç). Hijyen sağlayıcı ürünler (pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri)”in davalının 2019 51819 numaralı marka başvurusu kapsamında yer aldığı ve malların aynı, aynı tür olduğu; Davalının başvuru markasındaki 16. Sınıf malları ile davacının 2018 99403 ve 2014 07265 tescil numaralı markaları kapsamındaki emtiaların aynı, aynı tür olduğu; davacının redde mesnet markalarından 2013 105213 tescil numaralı markasının çekişme konusu 03, 05 ve 16. sınıflar bakımından taraf markaları arasında mal/hizmetler bakımından ilişkilendirilecek ortak bir sınıf ve emtia bulunmadığı, davalıya ait marka ile davacının mesnet markaları arasında bütüncül değerlendirme sonucunda marka ve işaretler arasında ilişkilendirme de dahil karıştırılma/benzerlik ihtimalinin bulunmadığı, somut olayda taraf marka ve işaretleri benzer bulunmadığından tanınmışlık iddiasının incelenmesi için gereken şartların oluşmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Örnek Davacı Markası
…+şekil …
(03, 05 , 16. sınıf) …
… FLASH
…+şekil
(01 / 02 / 03/ 04 / 05 /06 / 07 / 08 / 10 / 11 /
12 / 13 / 15 / 16/ 17 / 19 / 20 / 22 / 23 / 26 /
27 / 31 / 34 / 36 / 37 / 38 / 39 / 40 / 41 / 43 /
44 / 45 .sınıf)

Davalının markasının incelenmesinde;davalı markası gri çerçeve mavi renkle yazılı “…” ibaresinin hemen sağ alt kısmında yer alan kırmızı renkli “…” ibaresi ile … ibaresindeki “o” harfini ve … ibaresindeki “y” harfini içine alacak şekilde sağ sözcük grubunun sağ kısmında büyük bir nazar boncuğu figüründen oluştuğu anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; davacının redde mesnet markalarından bir tanesi düz beyaz zemin üzerine büyük harflerle … ibaresinden oluşmakta, bir tanesi karakteristik şekilde yazılı mavi çerçeveli içi kırmızı renk dolgulu eğimli şekilde ve P harfi diğer harflere göre daha büyük olacak şekilde yazılı “…” ibaresinden oluşmakta; diğer markası mavi bir daire içerisinde kırmızı renklerle yazılı … ibaresinden oluşmakta, yine bir diğer markasının açık mavi zemin üzerine yıldız figürünün içerdiği, figürün ortasında P harfinin diğer harflere oranla daha büyük olacak şekilde yazılı olduğu, markada ayrıca eğimli … ibaresinin olduğu, davalının şişe görseli üzerinde yer alan diğer iki markasının ise mavi elips daire içerisinde P harfi daha büyük olacak şekilde kırmızı renkle ve yukarıya doğru eğimli olacak şekilde yazılı … ibaresinden oluştuğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Bütünsel inceleme ve değerlendirme sonucunda davacı markalarında kullanılan renkler ve yazılış stilleri ve sair unsurların davalı markasında mevcut olmadığı, bunun yerine davalı markasında farklı kompozisyonla oluşturulduğu, farklı figüratif unsur, ilave sözcükler ve eklerin bulunduğu ve mezkur anlamsal-fonetik-görsel farklılıkların markalar arasında ayırt ediciliği sağladığı, markalar arasında biçin düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunmadığı, davacı iddiasının dayanağını oluşturan “…” sözcüğündeki “…” ibaresi ile davalının “…” ibareli markasında “pi” hecesinden sonra gelen “…” harf diziliminin benzer olduğu kabul edilmekle birlikte … ibaresinin dava konusu markada bağımsız ayırt edici karakteri olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, markaların bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup davalı markasının “…” ibaresine vurgu yapmadan türetilmiş özgün bir ibare olduğu, davacı markasının ise bir bütün olarak “…” ibaresinden oluştuğu görülmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, ilgili tüketici kitlesinin taraf markalarının farklı kaynaktan geldiğini anlayabileceği, çekişme konusu 03, 05 ve 16. Sınıflar bakımından taraf markalarının çağrışımlarının ve bir bütün olarak uyandırdıkları kanaatin farklı olduğu, markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma/benzerlik ihtimali bulunmayacağı; taraf markaları arasında, çekişme konusu 03., 05 ve 16. sınıf emtiaları bakımından işaret benzerliği olmadığı, bununla birlikte dosya kapsamına sunulan deliller incelendiğinde, davacı yanca sunulan 15.01.2020 tarihli Markalar Dairesi Başkanlığı’nın Tanınmış Marka Başvurusuna ilişkin “davacının … markasının “çamaşır deterjanları” ürünleri bakımından tanınmış marka” olduğunun kabul edildiğine ilişkin evrak bulunduğu, davacının … esas unsurlu markalarının çamaşır deterjanları bakımından tanınmış olduğu kabul edilmiş ise de, SMK 6/5 gereği tanınmış markanın “aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hali saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir” hükmünde geçen şartların somut olayda oluşmadığı yani ‘işaretlerin benzer olmaması sebebiyle’ davacının “tanınmışlık” iddiasının incelenmesi için gereken şartların oluşmadığı anlaşılmış,, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸