Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/89 E. 2021/216 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/89 Esas – 2021/216 Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/89
KARAR NO : 2021/216

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 01/03/2019
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin İngiltere’de kurulan ilk ve Dünyanın en büyük GSM operatörlerinden biri olduğunu, … Grubu’nun bünyesinde yer alan … Türkiye’nin 30 Haziran 2012 itibariyle hizmet sunduğu 21.112.00 abonesiyle Türkiye’nin 2. büyük mobil iletişim şirketi olduğunu, davalı yanın usul ve yasaya aykırı olarak tescil başvurusunda bulunduğu “cepte yazar kasa pos” ibareli markası ile müvekkili şirket adına tescilli ve tanınmış “cep” ibaresini taşıyan markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve bu benzerliğin iltibasa sebebiyet verdiğini, müvekkilinin yoğun emek ve etkin tanıtım faaliyetleri sonucu tüketiciler nezdinde kendisi ile özdeşleşmiş “cep” ve “cep” ibaresine ekli ibare ve şekillerden oluşan 232 adet tescilli markanın ve marka başvurusunun sahibi olduğunu, “cep” kök ibareli bu markaların seri marka niteliği taşıdığını, söz konusu markaların “cepte yazar kasa pos” ibareli markanın tescili için başvurulduğu 36.sınıfı da kapsadığını, davalı yanın markasının tescili halinde tüketiciler nezdinde karışıklık yaratarak başvuru sahibi lehine müvekkilinin ise aleyhine haksız avantaj sağlanacağını, müvekkili markalarının itibarının zedeleneceğini, davalı başvurusunun müvekkili markalarının ticari itibarından ve getirisinden faydalanmak amacı taşıdığını, marka başvurusunun kötüniyet taşıdığını ve “cepte yazar kasa pos” markasına itirazlarının reddine ve başvurunun tesciline ilişkin YİDK kararının hukuka uygun olmadığını iddia ederek; … sayılı YİDK kararının iptaline, … nolu tescil başvurusu yapılan ve tescil işlemleri devam eden “cepte yazar kasa pos” ibareli markanın tescili halinde iptaline, hükümsüz sayılmasına ve Markalar Sicilinden terkinine, dava konusu marka başvurusunun henüz tescil edilmemiş ise huzurdaki davanın sonuçlanmasına kadar üçüncü kişilere devrinin ve kullanımının önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, davacı yanın “cep” ibareli itiraz markaları ile davalının “cepte yazar kasa pos” ibareli başvurusunun görsel, işitsel ve kavramsal bakımdan benzer olmadığını, başvuru markasının “cep” ibaresi ile birlikte, itiraz markalarında yer almayan “yazar kasa pos” kelime unsurunu içerdiğini, davacı vekilinin başvuru markasının esas unsurunun “cep” ibaresi olduğunu iddia ettiğini ancak bu durumun gerçeği yansıtmadığını, markanın bir bütün olarak “cepte yazar kasa pos” şeklinde algılandığını, “cep” kelimesinin ayırt edici gücü zayıf bir ibare olduğunu, bu nedenle ortalama tüketicilerin ‘’cep’’ ibaresini ortak olarak içeren tüm markalar ile sağlanacak hizmetleri aynı ticari kaynağa veya ticari-ekonomik yönden birbiriyle bağlı firmalara ait olduğunu varsayacaklarını düşünmenin hatalı olacağını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; “cep” kelimesinin ortalama düzeydeki tüketicilerin nezdinde davacı markasını çağrıştırmayacağını, davacı yanın dayanak olarak sunduğu markaların ayırt edici bir özelliği ve anlamı olmayan “cep” ibaresine herhangi bir ek harf olmadan ikinci bir kelimenin -genelde- bitişik olarak eklenmesiyle oluşturulmuş markalar olduğunu, müvekkili şirket markasının ise “cepte yazar kasa pos” şeklinde bir bütün olduğunu, müvekkili markasını cep kelimesine ek gelecek şekilde oluşturulan “cepte” kelimesi ile davacı tarafın faaliyet alanıyla tamamen farklı olan “yazar kasa pos” kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulduğunu, dolayısıyla davacı yanın iddia ettiği gibi bir iltibas unsurunun bulunmadığını, davacı yan dilekçesinde 2000 yılından bu güne kadar pek çok markanın şirketleri adına oluşturulduğunu ve tescil edildiğini belirttiğini, beş yıl süreyle kullanılmayan markaların hükümsüzlüğüne karar verileceğini ve söz konusu markaların esas alınarak müvekkili şirketin iltibas yaptığı iddiasının mahkemece kabul görmemesi gerektiğini, müvekkili şirket adına tescil edilen “cepte yazar kasa pos” markasının davacı şirketin markalarından farklı sınıflarda tescil edildiğini, yine müvekkili şirketin 2014 yılından bu yana Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu lisansına sahip olarak Ödeme Kuruluşu (Ödeme Hizmeti Sağlayıcı) sıfatıyla 25.000’i aşkın üye işyeri ile ticari faaliyette bulunduğunu, davacı yanın ise telekomünikasyon alanında faaliyet gösterdiğini, dolayısıyla hitap edilen tüketici çevresinin de farklı olduğunu ve karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığını, “cep” ibaresi içinde geçen toplam 3628 kayıt ve “cep” ibaresi ile başlayan da toplam 824 kayıtın dikkate alındığında “cep” ibaresi ile tüketiciler nezdinde yalnızca davacı şirketin akla gelmeyeceğini, davacı yanın kötüniyet iddialarının da mahkemece kabul edilmemesi gerektiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden;davalı ….ÖDEME KURULUŞU A.Ş. tarafından CEPTE YAZAR KASA POS markasının “09.sınıf: (09/01) Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları. (09/02) Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. (09/03) Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. (09/04) Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. (09/05) Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. (09/06) Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). (09/07) Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. (09/08) Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. (09/09) Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. (09/10) Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. (09/11) Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. (09/12) Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. (09/13) Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). (09/14) Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. (09/15) Dekoratif mıknatıslar. (09/16) Metronomlar. 36.sınıf: (36/01) Sigorta hizmetleri. (36/02) Finansal ve parasal hizmetler. (36/03) Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. (36/04) Gümrük müşavirliği hizmetleri. 42.sınıf: (42/01) Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. (42/02) Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri. (42/03) Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri (reklam amaçlı tasarım ve peyzaj tasarımı hariç). (42/04) Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.”ni kapsayacak şekilde tescili için 30.05.2017 tarihinde başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun incelenerek “(09/02) Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. (09/03) Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. (09/06) Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). (36/02) Finansal ve parasal hizmetler (42/02) Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri” mal ve hizmetleri için SMK m. 5 kapsamında resen reddine karar verildiği, kalan mal ve hizmetler için 27.11.2017 tarih ve 289 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, davacı tarafından ilana 6769 sayılı SMK’nın 20 nci maddesi uyarınca iltibas ve tanınmışlık iddiasıyla itiraz edildiği, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazların incelenerek reddine karar verildiği, İlgili Dairenin bu kararına, davacı tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde itiraz edildiği, 25.12.2018 tarih ve … sayılı YİDK kararı ile;, “… başvuru numaralı ‘cepte yazar kasa pos’ ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun 2012 79747, 2012 07872, 2004 28890, 2000 17287, 2004 01100, 2004 27738, 2003 14922, 2000 19677, 2004 23861, 2002 02061, 2000 18009, 2013 32525, 2012 52782, 2002 08806 sayılı ‘cepte’, ‘cepte wifi’, ‘ceptavsiye’, ‘cep’, ‘ceppartner’, ‘ceparkadaş’, ‘cepberaber’, ‘cep rehber’, ‘cepaile’, ‘cepchange’, ‘cepkart’, ‘cep yardım şekil’, ‘cep çözüm’, ‘cepservice’ ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali, tanınmışlık ve kötü niyet gerekçeleriyle 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. İtiraz ekinde başvurunun kötü niyetle yapıldığını gösteren kanıtlar sunulmadığından ve Kurulda başvurunun kötü niyetle yapıldığı yönünde kanaat oluşmadığından, kötü niyet gerekçeli itiraz kabul edilmemiştir. Takiben diğer itiraz gerekçeleri incelenmiştir. Bilindiği gibi markalar arasındaki karıştırılma ihtimali incelemesi; markalar arasındaki benzerlik düzeyi, mal/hizmetler arasındaki benzerlik düzeyi, itiraza gerekçe olarak gösterilen markanın ayırt edici gücü ve ilgili tüketici kesiminin dikkat düzeyi gibi bir dizi unsurun değerlendirilmesine dayanır. Bu değerlendirme son tahlilde bütün unsurların birlikte değerlendirilmesiyle yapılmalıdır (AB Adalet Divanı, 22/06/1999, Lloyd Schuhfabrik, AB Adalet Divanı, 11/11/1997, Sabel). Markalar arasındaki görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik değerlendirmesi markaların ayırt edici ve baskın unsurlarını da göz önünde bulundurarak markaların bıraktığı bütünsel intibaya dayanarak yapılmalıdır (AB Adalet Divanı, 11/11/1997, Sabel). Söz konusu unsurlardan markalar arasındaki benzerliğin ve/veya mal/hizmetler arasındaki benzerliğin noksanlığı halinde markalar arasında karıştırılma ya da ilişkilendirme ihtimalinin bulunmadığı kabul edilir. Karıştırılma ihtimali incelemesi yukarıda belirtilen bilgiler çerçevesinde yapılmıştır. Yapılan inceleme neticesinde, karşılaştırmaya konu işaretlerin ‘cep’ kelime unsurunu ortak unsur olarak içermeleri nedeniyle ihtilafın ‘cep’ kelime unsurunun başvuruya konu işarette yer almasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. İhtilaf konusu ‘cep’ ibaresinin günlük yaşamdaki diğer kullanımlarının yanı sıra mobil telefonları tanımlamak için tüketiciler arasında yaygın olarak kullanılan, günlük dile yerleşmiş, bu alanda ortalama tüketici nezdinde marka çağrışımı yapmayan, dolayısıyla itiraz sahibi ile ilişkilendirilmeyen bir ibare olduğu, başvuruya konu markanın ‘’cep’’ ibaresini bağımsız unsur olarak değil ‘cepte yazar kasa pos’ içerisinde ihtiva ettiği ve bu haliyle ortalama tüketici nezdinde bu bütünlük içinde marka algılamasına konu olacağı, başvuru ile itiraz gerekçesi markalarda ‘cep’ kelimesinin ortak olarak yer alması nedeniyle markaların karıştırılacağı yönündeki iddianın yerinde olmadığı, bu nedenle başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar arasında iltibas ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer taraftan, markalar arasında iltibasa yol açabilecek düzeyde benzerlik bulunmadığı gibi itiraz gerekçesi markaların tanınmışlığı iddiası da yeterli delillerle ispatlanamamış olduğundan tanınmışlık gerekçeli itiraz da haklı bulunmamıştır. Sayılan nedenlerle itirazın reddi gerekmiştir.” gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 07/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 01/03/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmış, davacı vekilinin eldeki davayı ikame ettiği tetkik edilmiş, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle:… sayılı ibareli davalı marka başvurusu ile CEP ibareli davacı markaları arasında 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi BULUNMADIĞI, davacının “CEP” markasının 6769 s. SMK md. 6/5 anlamında tanınmış marka olduğu iddiasının ispatlanamadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markaları

Taraf markalarının emtia kapsamları incelendiğinde, davalı marka başvurusu kapsamında yer alan 09, 36 ve 42 sınıflardaki tüm mal ve hizmetler, itiraza mesnet gösterilen davacı markalarının kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür ve benzer/ilişkilidir. Şu hâlde SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan karıştırılma ihtimali de belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir. Devamla;
Davalının markasının incelenmesinde; davalı markasının tümü büyük harflerle siyah renk ile yazılan CEPTE YAZAR KASA POS ibaresinden oluştuğu ve markada ayrıca bir şekle yer verilmediği, markanın kelime markası olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; davacı yana ait markaların tamamının “CEP” kök sözcük unsuru ve bu unsur etrafına eklenen ek sözcük/şekil unsurları ile oluşturulmuş işaretlerden ibaret olduğu görülmüştür. Davacı yan markalarında, genel anlamda markaya karakteristik özellik kazandıracak herhangi bir şekil unsuru görülmemekle birlikte davacının tamamı büyük harflerden oluşan markalarında “CEP” sözcüğünün yazımında genel olarak “C-E” harfleri daha büyük punto ile yazılmakta iken “P” harfinin yarı boyutta yazıldığı görülmekte olup bu şekildeki bir yazım karakterinin, davacı yan markalarının belki de tek karakteristik özelliği olarak kabulünün mümkün olduğu, anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Taraf markalarının ayırıcı unsurları olan “CEPTE YAZAR KASA POS” ibaresi ile “CEP” ibaresi arasında sadece CEP ibareleri yönünden anlam bakımından benzerlik bulunduğu, yine sadece CEP unsuru yönünden fonetik benzerlik bulunduğu, bununla beraber davalı başvurusunun da sadece “CEP” ibaresinden oluşmadığı, farklı sözcükleri de içerdiği, ” YAZAR KASA POS” kelimesinin kullanılması ile birlikte fonetik benzerliğin ortadan kalktığı, davalı markasında bulunan ve “YAZAR KASA POS” kelimesinin görsel benzerliği de ortadan kaldırdığı ve davalı markasını yeterli ayırıcı özelliğe kavuşturduğu, ayrıca CEP kelimesinin davacı markalarının emtia/hizmet konusunu teşkil eden 35.sınıf ürün ve hizmetler için cep telefonu özelliklerinden istifade edilmek suretiyle anılan ürün ve hizmetin sunulduğuna ilişkin mesaj verdiği, davacının “CEP” ibareli markalarının bu yönü itibariyle 35. sınıftaki hizmetler bakımından anılan özelliği itibariyle zayıf bir marka olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davalı başvurusunun tescilli olduğu sınıflar ile davacıya ait markaların tescilli bulunduğu hizmet sınıfları aynı tür olsa da, tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibareler arasında SMK 6/1 maddesi anlamında bir benzerlik veya iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira başvuru markasının ”YAZAR KASA POS” kelimelerinin davalı markasını yeterli ayırt ediciliğe kavuşturduğu, her ne kadar davacı vekilince iddialarına dayanak olarak dava dışı bir başka kişiye ait “cepcılınıc” ibareli ve düz yazıdan ibaret başvurunun, davacı markaları ile benzer görüldüğü Ankara 2. FSHHM’nin 2011/109 Esas ve 2012/31 Karar sayılı kararını onayan Yargıtay 11. HD.’nin 18.04.2013 gün ve 2012/8100 Esas ve 2013/7681 Karar sayılı ilamı gösterilmişse de, her başvurunun kendi koşulları çerçevesinde değerlendirileceğinin tabii olduğu, dava konusu başvuruda yer alan ve yukarıda açıklanan “YAZAR KASA POS” kelime unsuru nedeniyle başvurunun davacı markalarından ayıt edilmesini sağladığı anlaşılmıştır. (Bknz. aynı yönde, Yargıtay 11. HD., 18/06/2019, 2018/2844 Esas ve 2019/4561 Karar; Yargıtay 11. HD., 18/06/2019, 2018/2844 Esas ve 2019/4561 Karar)
SMK 6/4, 5 fıkralarının ancak markalar arasında fonetik, görsel, anlamsal benzerlik bulunması halinde uygulanabileceği, mahkememizce davalı markası ile itiraza mesnet davacı markaları fonetik, görsel, anlamsal bakımdan benzer bulunmadığına göre SMK 6/4,5 maddelerinin iş bu dava açısından uygulama alanı bulamayacağı, kötü niyet hususunda ispat yükü üzerinde bulunan davacı yanca davalının kötü niyetli davrandığına dair dosyaya yeterli delil ibraz edilemediği de gözetilerek neticeten davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021