Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/67 E. 2021/7 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/67
KARAR NO : 2021/7
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Tescili
DAVA TARİHİ : 18/02/2019
KARAR TARİHİ : 12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka tescili davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkilinin “çiçeksepeti” tanınmış markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin dava konusu “…” şeklindeki marka başvurusunun … ve … ofislerinde tescilli olduğunu, davalının … sayılı “…” markasının sahibi olduğunu, anılan markaya dayalı olarak gerçekleştirdiği itirazların 35. Sınıf açısından kurum tarafından kabul edildiğini, taraf markalarının görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olmadıklarını, kaldı ki faaliyet alanlarının da farklı olduğunu, bu nedenle hitap ettikleri tüketici kitlesinin aynı olmadığını, markaların bütünsellik ilkesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin … sayılı dava konusu markasında müvekkilinin tanınmış “çiçeksepeti” markalarında kullanılan logonun yer aldığını, “…” ibaresinin bitki örtüsü, çiçek anlamlarına geldiğini, bu nedenle markaya ayırt edicilik katabilmek adına “lola” ibaresinin eklendiğini, davalının faaliyet alanının temizlik ürünleri olduğunu, bunun davalı web sitesinden de görülebileceğini, müvekkili markasında vurgunun “lola” ibaresi üzerinde yoğunlaştığını, markaların bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, “lola” ibaresinin bir kadın ismi olduğunu, bu nedenle belirgin bir anlamsal farklılığın mevcut olduğun, markaların karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığını, davalı TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararının iptali ile … sayılı “…” ibareli markasının ret kararına konu 35.sınıf yönünden tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, dava konusu marka başvurusu ile kısmi redde mesnet davalı markası incelendiğinde, her iki markada da “…” ibaresinin esas unsur konumunda olduğunu, başvuru konusu markadaki “lola” ibaresinin de “…” ibaresinde vurgu yaptığını, “…” ibaresinin her iki markada da göze çarpan unsur olduğunu, markaların anlamsal, olarak ve ayrıca görsel ve işitsel olarak da benzer olduklarını, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili davaya cevap dilekçesiyle, müvekkilinin gerek evsel gerek endüstriyel kullanım amacıyla plastik temizlik araç ve gereçlerini kendi iş organizasyonu bünyesinde tasarladığını ve ürettiğini, müvekkilinin kendisine ait “…” ve “…” markalarının bulunduğunu, “…” markalı ürünlerinin piyasada bilindiğini, müvekkilinin 21 ve 35. Sınıfta sırasıyla …ve … sayılı markalarının bulunduğunu, dava konusu marka başvurusunun müvekkili şirketin daha önce tescil edilmiş markası ile benzer mal ve hizmetleri kapsamakta olduğunu, yine markaların görsel , kavramsal ve fonetik açısından birbirleri ile benzer olduklarını, dava konusu markadaki “lola” ibaresinin, … ibaresinin önüne eklendiğini ancak markaya hiçbir ayırt edicilik katmadığını, yeni bir kelime meydana getirmediğini, markanın bütün olarak bir anlamı olmadığını, “…” kelimesinin marka içinde anımsanmasının son derece mümkün olduğunu, dava konusu markanın müvekkili markaları ile karıştırılmaya müsait olduğunu, müvekkilinin “… …” ve “ … trendy” şeklinde markalarının mevcut olduğunu, davacının markasının şekil olarak da müvekkili markasına benzediğini, müvekkilinin markasında yaprak formlarının yer aldığını ve tam ortasında bir “o” harfinin bulunduğunu, her iki markada da birbirine benzeyen yaprak figürlerinin markaları birbirlerinden farklılaştırmadığını, ortalama düzeyde tüketicilerin her iki markada da yaprak figürünün var olduğunu anımsayacağını, detayları anımsamayacağını, markalar arasındaki benzerliğin karıştırılma ihtimalini meydana getireceğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;davacı başvursunun reddiyle ilgili verilen YİDK kararının 6769 sayılı SMK 6/1 md kapsamında yerinde olup olmadığı, iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden;
Dava konusu şekil+… ibaresinin tescili amacıyla 35.sınıf hizmetleri kapsayacak şekilde 03.03.2017 tarihinde gerçekleştirildiği görülen … sayılı marka başvurusunun, yapılan ilk incelemeler sonrasında 27.03.2017 tarih ve 273 sayılı bültende ilan edildiği, söz konusu markanın yayına karşı davalı yanın önceki tarihli bir kısım markalarına dayalı olarak itirazda bulunduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 28.02.2018 tarihli kararı neticesinde başvuru kapsamından 35.sınıftaki, ”Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlu lar, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar. Elektriksiz temizlik aletleri ve gereçleri: boya fırçaları hariç fırçalar, çelik talaşları, süngerler, çelik yünleri, üstüpüler, tekstilden mamul temizleme ve silme bezleri, bulaşık eldivenleri, elektrikli olmayan cilalama makineleri, halı süpürgeleri, sopalı yer paspasları. Diş fırçaları, elektrikli diş fırçaları, diş ipleri, tıraş fırçaları, saç fırçaları, taraklar. Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri (çatal, bıçak, kaşıklar hariç): yemek servis takımları, kap-kacak, şişe açacakları, saksılar, pipetler, elektriksiz pişirme aletleri. Ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmalıkları, elbise askıları. Ev hayvanları için kafesler, akvaryumlar, vivaryumlar, terraryumlar. Camdan, porselenden, seramikten, kilden süs ve dekorasyon eşyaları: heykeller, biblolar, vazolar ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular. İşlenmemiş cam, yarı işlenmiş cam, dekorasyon için cam mozaikler ve cam tozları (inşaat için olanlar hariç), cam yünleri (izolasyon ve tekstil amaçlı olmayan). mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtialarının çıkartılmasına karar verildiği, söz konusu karara karşı bu defa başvuru sahibi davacı yanın itirazda bulunduğu ve MDB kararının kaldırılarak başvurusunun tüm hizmetler açısından tescilini talep ettiği, itirazları değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 07.12.2018 tarih ve … sayılı kararı neticesinde özetle;
“… başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun … sayılı “…” ibareli marka ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6/1 maddesi uyarınca kısmen reddi yönündeki MDB kararına karşı, başvuru hakkındaki kısmi ret kararının kaldırılması talebiyle başvuru sahibi tarafından yapılan itiraz incelenmiştir.
Kurul, “bir ülkede ya da bir bölgede yetişen bitkilerin tür olarak tümü” anlamına gelen “…” ibaresinin asgari ayırt edicilik vasfına sahip olması ve bu ibarenin başvuru ve kısmi ret gerekçesi markada ortak olarak yer alması dolayısıyla “…” ibareli başvuru ile … sayılı “…” ibareli kısmi ret gerekçesi markanın görsel, işitsel ve bütün olarak ortaya çıkan izlenim bakımlarından benzer markalar olduğu görüşündedir. Buna ilaveten, başvuru ile … sayılı kısmi ret gerekçesi markanın ret kararı kapsamındaki hizmetlerden 35.sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar. Elektriksiz temizlik aletleri ve gereçleri: boya fırçaları hariç fırçalar, çelik talaşları, süngerler, çelik yünleri, üstüpüler, tekstilden mamul temizleme ve silme bezleri, bulaşık eldivenleri, elektrikli olmayan cilalama makineleri, halı süpürgeleri, sopalı yer paspasları. Diş fırçaları, elektrikli diş fırçaları, diş ipleri, tıraş fırçaları, saç fırçaları, taraklar. Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri (çatal, bıçak, kaşıklar hariç): yemek servis takımları, kap-kacak, şişe açacakları, saksılar, pipetler, elektriksiz pişirme aletleri. Ütü masaları ve kılıfları, çamaşır kurutmalıkları, elbise askıları. Camdan, porselenden, seramikten, kilden süs ve dekorasyon eşyaları: heykeller, biblolar, vazolar ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” bakımından anı/aynı tür ve benzer nitelikte hizmetleri kapsadıkları tespit edilmiştir. Bu çerçevede, başvuru ile … sayılı kısmi ret gerekçesi marka arasında yukarıda belirtilen hizmetler bakımından karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkabileceği kanaatine varılmış ve aynı tespit doğrultusunda MDB’nca verilen kısmi ret kararı kısmen yerinde görülmüştür.
Ancak yapılan incelemede 35.sınıf: “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Ev hayvanları için kafesler, akvaryumlar, vivaryumlar, terraryumlar İşlenmemiş cam, yarı işlenmiş cam, dekorasyon için cam mozaikler ve cam tozları (inşaat için olanlar hariç), cam yünleri (izolasyon ve tekstil amaçlı olmayan).” mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından başvuru ile kısmi ret gerekçesi markanın aynı, aynı tür ve benzer nitelikte hizmetleri kapsamadıkları tespit edilmiştir. Bu nedenle anılan hizmetler bakımından başvurunun reddi yerinde görülmemiş olup başvuru sahibi adına yapılan itirazın kısmen kabul edilmesi ve başvuru hakkındaki kısmi ret kararının kısmen kaldırılması gerekmiştir.”
şeklindeki gerekçeler ile itirazların kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 17/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 18/02/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ve ek raporda özetle: dava konusu … sayılı marka başvurusu kapsamından YİDK kararı neticesinde nihai olarak çıkartılmasına karar verilen emtiaların tamamının, davalı yanın ret gerekçesi markası kapsamındaki emtialar ile aynı, aynı tür ya da benzer olduğu, bunun yanı sıra taraf markalarında esas unsur olarak yer alan “…” ve “…” markalarının görsel ve işitsel açıdan yüksek, kavramsal açıdan ortalama düzeyde benzerlik taşıdığı, bu benzerliğin ortalama tüketici nezdinde yaratacakları bütüncül algıda iltibasa neden olabilecek düzeyde benzerliğe sebep olabilecekleri, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun ve ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun ve ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davacı Markası Davalı Markası

şekil+… …+şekil
(35. sınıf) (35. sınıf)

Başvuru kapsamında reddine karar verilen emtialar ile ret gerekçesi marka kapsamında yer alan emtialar birbirlerini tamamlayıcı, birbirleri yerine ikamesi mümkün, benzer satış, sunum ve dağıtım kanallarına haiz, benzer ihtiyaçlara yönelik, benzer tüketici kitlelerine hitap eden, aralarında günlük kullanımlardan kaynaklı oluşan teamüller kapsamında ilişkiler bulunan (örneğin ütü masaları – çamaşır askıları ya da temizlik malzemeleri ile kağıt havlular, peçeteler, tuvalet kağıtları ile temizlik amaçlı maddeler, plastik ambalajlar ile kağıt ambalajlar vs) emtialar oldukları, bu nedenle emtialar aynı, aynı tür ya da benzer düzeyde nitelendirilebilecek bir ilişkinin mevcut olduğu marka dökümlerinden anlaşılmaktadır.
Benzerliği tespit olunan bu emtialar arasındaki bu ilişkinin işaretler arasında iltibas ihtimali yaratıp yaratmadığı hususunun tespiti, işaretler yönünden bir değerlendirme yapılmaksızın mümkün olmadığından aşağıda markaları oluşturan işaretlerin de ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacının markalarının incelenmesinde; başvurunun “Lola” ve “…” şeklinde iki ayrı kelimenin birleşiminden meydana geldiği, nitekim kelimenin bütün olarak yazılışında da “L” ve “F” harflerinin büyük yazılmış olmasının bu algıyı vurguladığı, markayı oluşturan bu kelimelerden “…” ibaresinin sözlük anlamı olarak “bitki örtüsü” anlamına geldiği, bununla birlikte daha geniş bir şekilde “bir ülke, bir bölge veya belirli bir yöredeki bitki,mantar ve bakteri türlerinin tümüne verilen ad” karşılığına sahip olduğu, “lola” ibaresinin ise dilimizde bir anlamı olmadığı, batı dillerinde bir kadın ismi olarak kullanımının bulunduğu görülmüştür. Bu itibarla markayı oluşturan kelimenin bütün olarak herhangi bir somut anlama sahip olmadığı tespit edilmiştir. Başvuruda ayrıca mavi renk ile yazılmış sözcük unsurunun ön kısmında yaprakları turuncu, yeşil, kırmızı ve yine mavi renk ile oluşturulmuş bir çiçek figürüne yer verildiği anlaşılmaktadır.
Ret gerekçesi davalı markası ise …+şekil şeklinde kırmızı renkli dörtgen bir figürün tam ortasında yer alan “…” kelimesi ve bu kelimedeki “o” harfinin ortasında yer alan renkli bir çiçek figüründen oluştuğu anlaşılmaktadır.
Bu tespitler çerçevesinde taraf markaları bir bütün olarak değerlendirildiklerinde dava konusu “…” şeklindeki marka başvurusunun, davalının önceki tarihli “…” markasını aynen barındırdığı, her ne kadar markaların başlangıç sesleri kısmen farklılaşmış iseler de “…” ibaresinden kaynaklı ayniyetin özellikle görsel ve fonetik açıdan işaretler arasında yüksek bir benzerliğe sebebiyet verdiği ve “LOLA” ibaresinin taraf markaları arasında yeterli bir farklılık yaratmadığı, hatta “LOLA” ve “…” şeklindeki kelimelerin art arta telaffuzlarında, sesli ve sessiz harflerdeki ortaklıklardan kaynaklı birbiri ile uyumlu bir ses dizilimi oluşturmaları nedeniyle de markadaki … ibaresinin daha da vurgulu söylendiği anlaşılmaktadır.
Neticeten, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak; başvuruda yer alan ve YİDK kararı neticesinde reddine karar verilen emtiaların taraf markalarında aynı, aynı tür ve benzer emtialar olarak yer aldıkları, bununla birlikte davalının “…” şeklindeki markasının dava konusu “…” markasında da “…” şeklindeki bağımsız ayırt edici karakterini koruyacak şekilde var olduğu, buna bağlı olarak da işaretler arasında görsel ve işitsel anlamda güçlü, kavramsal olarak ise ortalama düzeyde bir ilişkinin mevcut olduğu, bu durumun ise bütünsel açıdan işaretleri birbirleri ile benzer kıldığı, ortalama bir tüketicinin taraf markalarını aynı, aynı tür ya da benzer mal ya da hizmetlerde gördüğünde, birbirlerinin devamı, yeni bir versiyonu olarak algılayabileceği, başka bir deyişle işaretlerin aynı iktisadi – idari kaynak tarafından piyasaya sürülmüş markalar oldukları yanılgısına kapılabileceği, karıştırılma ihtimalinin temelinde, makul orandaki ortalama tüketicilerin, bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde, herhangi bir sebeple bir bağlantı kurma ihtimalinin yer aldığı, bu noktada vurgulamak gerekirse söz konusu ihtimalin temelinde davalı markasının kendisinin, dava konusu markada bir bütün olarak ve birebir tercih edilmiş olmasının yattığı ve bu ibarenin ayırt edici vasfının yüksek olmasının yer aldığı, dolayısıyla tüketicinin bu bağlantıyı kurmasına neden olacak düzeyde taraf markaları arasında görsel, kavramsal ve işitsel benzerlik bulunuyor oluşu nedeniyle somut uyuşmazlıkta iltibas ihtimalinin mevcut olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸