Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/48 E. 2021/187 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/48
KARAR NO : 2021/187

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 04/02/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin Türkiye’nin önde gelen sanayi ve ticaret toplulukları arasında yer alan, süt ve süt ürünleri başta olmak üzere çeşitli gıda maddelerinin üretim ve satış faaliyetleriyle iştigal eden, bu sektördeki öncü kuruluşlarından biri olduğunu, müvekkilinin önceki tarihlerden beri kullanmakta olduğu çok sayıda … ibareli markasının bulunduğunu, müvekkili şirkete ait “…” markalarının tanınmış markalar olduğunu, … ya da benzeri ibarelerin tanınmış … markasının haklı olarak sağladığı ünden haksız avantaj sağlayacak olması nedeniyle hangi sınıfta olursa olsun tescilinin mümkün olamayacağını, müvekkili şirket adına tescilli … markasının dava konusu “…” ibaresi ile ayırt edilemeyecek kadar benzediğini, dava konusu markanın tescil edilmesi halinde bu markalı ürünlerin hitap ettiği tüketici grubu ile müvekkili şirketin yıllardır tanınmış, kalite ve güven sembolü olmuş … markalarının hitap ettiği tüketici grubunun aynı olacağını, bu durumda dava konusu marka sahibinin … markalı ürünlerin tanınmışlığından haksız bir avantaj sağlayacağını, davalı yan tarafından tescili istenen ‘’…’’ ibareli markanın müvekkili şirketler adına tescilli markaların esas unsuru olan … ibaresi ile görsel ve işitsel olarak ayırt edilemeyecek derecede aynı olduğunu ve aynı zamanda müvekkili şirket markalarının kapsadığı eşya sınıfları ile benzer ürünler için tescilinin istendiğini, işbu markanın müvekkili şirket markası ile karıştırılacağını, alıcı kitlesi tarafından markanın müvekkili şirket ile bağlantılı olduğunun düşünüleceğini, davalı yanın kötüniyetli olduğunu, davalının müvekkili şirket markasının birebir aynısını tescil ettirerek müvekkilinin … ibaresi ile piyasada oluşturduğu tanınmışlıktan, itibardan ve müşteri çevresinden yararlanmaya çalıştığını, davalı yanın marka olarak başka bir ibare seçme olanağı mevcutken özellikle … ibaresini tercih edilmesinin, iltibas ve haksız rekabetin bir göstergesi olduğunu ve bu anlamda bir koruma sağlanmaması gerektiğini, müvekkili şirketin … ibareli markalarının davalı başvurusunun içerisinde aynen yer alması ve yanına YUM ibaresi eklenmesi ile oluşturulan marka başvurusunun tescil edilemeyeceğini, markaya konu ibarenin tek kelimeden oluştuğu ve “yum” ibaresinin herhangi bir anlama gelmediği nazara alındığında ibaredeki asıl vurgunun … kelimesi üzerinde olacağını ve bu suretle de markanın esas unsurunun “…” ibaresi olacağının aşikar olduğunu, huzurdaki dava konusuna benzer şekilde dava dışı şirket ve şahıslar tarafından yapılan benzer başvurulara ilişkin olarak çeşitli davaların ikame edildiğini ve yapılan yargılamalar neticesinde (… gibi markalara ikişkin olarak) mahkemelerin müvekkili şirketler lehine kararlar verildiğini ve söz konusu kararların bir kısmının Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiğini beyan ederek; TürkPatent kayıtlarına ihtiyati tedbir konularak, söz konusu işaretin üçüncü kişilere devir ve temlik edilmesinin, lisans ve rehin verilmesinin ve sair hukuki işlemlerin yapılmasının önlenmesine ve davalı yanın … ibareli … başvuru nolu marka tescil talebine karşı müvekkili şirket tarafından yapılan itirazlar üzerine, diğer davalı Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun müvekkili şirketin itirazlarının reddine dair karar verilmesi hakkındaki 07.12.2018 gün ve … sayılı karararının iptaline ve başvuru tescil edilmiş ise tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, davacı vekilinin başvuruya konu işaret ile davacı adına tescilli … ibaresini münhasır ya da esas unsur olarak içeren markalar arasında iltibas ihtimalinin bulunduğu iddiasının başvuru kapsamından çıkarılmayan mallar bakımından yerinde olmadığını, yine başvuruya konu işaret ile iddilara mesnet markalar arasında ayniyet veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunması gerektiğine ilişkin koşulun sağlandığı konusunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığını, başvuru kapsamından çıkarılan mallar ve hizmetler sayesinde iltibas ihtimalinin ortadan kaldırıldığını, başvuru kapsamından çıkarılmayan mallar bakımından ise ortalama tüketicinin görsel, işitsel ve kavramsal algısı bakımından ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere iltibasa neden olacak herhangi bir benzerlik bulunmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; müvekkili … Farma’nın 1971 yılında kurulan ilaç üreticisi bir firma olduğunu, beşeri ilaç, inravenöz serum ve ilaç etken maddesi üreten yüzde yüz yerli sermayeli milli bir kuruluş olduğunu, müvekkili firmanın 40 yıldır Sağlık Bakanlığının tüberküloz ilaç ihtiyacını tek başına karşıladığını, onkoloji alanındaki geniş ürün portföyüyle de dünyanın önde gelen firmalarından biri olduğunu, müvekkilinin Avrupa Birliği GMP onaylı tesislerinde ürettiği ürünlerini Almanya, Fransa, İtalya, İspanya gibi AB ülkeleri başta olmak üzere Ortadoğu ülkeleri dahil 40’dan fazla ülkeye ihraç ettiğini, yine müvekkili firmanın davaya konu … ibaresini iritabl kolon sendromu, spastik kolon, mukuslu kolitis ve bunların semptomları, karın ağrısı, spasm ve fonksiyonel gastrointestinal şikayetlerde, barsak rahatsızlıklarının ve düzensizliklerinin semptomatik tedavisinde, safra kesesi diskinezinde ve teknik gastrointestinal araştırmalarda, baryum geçişi, endoskopik safra kanalı pankreotografisine hazırlık olarak, baryum lavmanı ve kolonoskopi esnasında spasm, hareketlerde rahatsızlık ve ağrıyı önlemek üzere kullanılan “Pinaveryum” etken maddesinden türeterek tescili için 03., 05., 29 ve 35. Sınıflarda kullanılmak üzere başvuruda bulunduğunu, davacı yanın iddialarının aksine müvekkili şirketin … ibareli başvurusu ile davacı adına tescilli … unsurunu taşıyan seri markaları arasında ne 6769 sayılı 6. Maddesi ne de 556 sayılı KHK’nın 7, 8 ve 9. Maddesi anlamında karıştırılmaya yol açacak bir benzerlik bulunmadığını, davaya konu markalar bütün olarak değerlendirildiğinde müvekkili şirket başvurusunun yeterli ayırt ediciliğe sahip olduğunu ve davacı markaları ile karıştırılmasının mümkün olamayacağını, müvekkili şirket başvurusunun bir anlamı olmadığından kavramsal benzerliğin de bulunmadığını, davacı yanın … markasının kelime anlamı ile “bir suyun çıktığı yer, kaynak” olduğunu ve “et, süt, su” ürünlerinde gıda ve içecek markası olarak kullanıldığını, davaya konu markalar arasında ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, iştigal konularının farklı sektörlerde olduğunu, müvekkili markasının kullanıldığı ilacın sadece eczanelerden satın alınan bir ürün olduğunu, markaların aynı yerlerde satışının yapılması mümkün olamayacağından karıştırılma ihtimalinden söz edilemeyeceğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının 556 sayılı KHK 8/1-b 8/5 md kapsamında yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davalı … Farma İlaç Ve Kimya San. A.Ş. tarafından … ibaresinin “03.sınıf: Ağartma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil). Sabunlar. Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 05.Sınıf: İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler.İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular, Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar. 29.sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık vefıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 35.sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için (05. sınıf) İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetlerini kapsayacak şekilde tescili için 03.10.2016 tarihinde başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun 03.10.2016 tarih ve 263 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilanına karar verildiği, davacı … Süt Mamülleri San. A.Ş. tarafından söz konusu yayına … ibareli markalar gerekçe gösterilerek benzerlik, karıştırılma ihtimali, tanınmışlık gerekçeleriyle itiraz edildiği, yine dava dışı … Entegre Et ve Un San. A.Ş. tarafından … ibareli markalar gerekçe gösterilerek benzerlik, karıştırılma ihtimali, tanınmışlık gerekçeleriyle itiraz edildiği, başvuru sahibi davalı tarafından her iki itiraza karşı ayrı ayrı “karşı görüş” bildirildiği ve iltibas oluşmayacağının ileri sürüldüğü, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazların kısmen kabul edildiği ve 05, 29, 35. Sınıflardaki mal hizmetlerin başvuru kapsamından çıkarılmasına, kalan mallar (03. sınıf) açısından ise tescil işlemlerinin devamına karar verildiği, Markalar Dairesi Başkanlığının işbu kararına davacı ve davalı şirketler tarafından Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde ayrı ayrı itiraz edildiği, 31.10.2018 tarih ve … sayılı YİDK kararı ile;
”…Başvuru sahibi adına yapılan itirazın incelenmesi: Bilindiği üzere 6769 s. Kanun’un 6 ncı maddesi (1) inci fıkrası ‘’Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.’’ hükmüne amirdir. Bu bağlamda bahsi geçen hüküm anlamında karıştırılma ihtimalinden söz edebilmek için öncelikle iki koşulun birlikte var olması gerekmektedir. Bu iki koşuldan birincisi, tescili talep edilen markanın daha önceden tescilli ya da başvurusu yapılmış bulunan itiraz gerekçesi marka(lar) ile aynı ya da benzer olması, diğeri ise uyuşmazlığa konu markaların aynı ya da benzer/ilişkili mal ya da hizmetleri kapsamasıdır. Yargıtay içtihatları ve doktrince de benimsendiği üzere, 6769 s. Kanun’un ilgili hükmü anlamında markaların benzerliğini markanın bütünü itibariyle orta düzeydeki tüketici kitlesi üzerinde bıraktığı izlenim, tümüne hakim olan görünüş ve ayırt edici niteliğini ön plana çıkaran unsurlarında aramak gereklidir. Dolayısıyla, benzerlik değerlendirmesinde markanın sadece benzer olan unsurlarını ön plana çıkarıp bu unsurlara vurgu yaparak değerlendirme yapılması kadar, ön planda yer alan asli unsurların göz ardı edilerek farklılıklara vurgu yapılması da markanın temel fonksiyonlarına ve maddenin ruhuna aykırıdır. Bu nedenle, değerlendirmenin, markaların asli ve tali unsurlarının her biri dikkate alınarak, bu unsurların marka üzerindeki fonksiyonları ve hedef tüketici kitlesi üzerindeki etkileri dikkatli bir şekilde değerlendirilerek ve nihai olarak markanın bu unsurların tamamı ile birlikte ve bütünü itibariyle hedef tüketici kitlesi üzerinde bırakacağı etki dikkate alınarak yapılması gerekir. Bu çerçevede yapılan değerlendirme sonucunda, işbu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen ve bilgileri yukarıda verilen markaların benzer oldukları ve kısmen aynı/aynı tür malları ve hizmetleri kapsadıkları tespit edilmiş olup, ‘…’ markasının ilgili sektördeki bilinirliği de göz önüne alındığında Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından verilmiş bulunan karar yerinde görülmüş ve işbu itirazın reddi gerekmiştir.
… Süt Mamülleri Sanayi Anonim Şirketi Adına Yapılan İtirazın İncelenmesi: Bilindiği gibi markalar arasındaki karıştırılma ihtimali incelemesi; markalar arasındaki benzerlik düzeyi, mal/hizmetler arasındaki benzerlik düzeyi, itiraza gerekçe olarak gösterilen markanın ayırt edici gücü ve ilgili tüketici kesiminin dikkat düzeyi gibi bir dizi unsurun değerIendirilmesine dayanır. Bu değerlendirme son tahlilde bütün unsurların birlikte değerlendirilmesiyle yapılmalıdır (AB Adalet Divanı, 22/06/1999, Lloyd Schuhfabrik, AB Adalet Divanı, 11/11/1997, Sabel). Markalar arasındaki görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik değerlendirmesi markaların ayırt edici ve baskın unsurlarını da göz önünde bulundurarak markaların bıraktığı bütünsel intibaya dayanarak yapılmalıdır (AB Adalet Divanı, 11/11/1997, Sabel). Söz konusu unsurlardan markalar arasındaki benzerliğin ve/veya mal/hizmetler arasındaki benzerliğin noksanlığı halinde markalar arasında karıştırılma ya da ilişkilendirme ihtimalinin bulunmadığı kabul edilir. Karşılıklı etkileşim teorisine göre, karıştırılma ihtimali incelemesinde ele alınan faktörlerin, özellikle işaret benzerliği ve mal/hizmet benzerliği arasında karşılıklı bir etkileşimin bulunduğu dikkate alınmalıdır. Yani işaretler arasında yer alan düşük dereceli benzerlik, mal/hizmetler arasında var olan yüksek dereceli benzerlik ile telafi edilebilir. Bu ilke tam tersi durum için de geçerlidir. (AB Adalet Divanı, 22/06/1999, Lloyd Schuhfabrik, AB Adalet Divanı, 11/11/1997, Divanı, 29/09/1998, Canon). Markalar düşük seviyede ayırt ediciliği olan bir unsuru paylaşıyorsa, karıştırılma ihtimali değerlendirmesinde örtüşmeyen bileşenlerin markaların genel izlenimi üzerindeki etkisine odaklanılacaktır. Örtüşmeyen bileşenlerin benzerlikleri/farklılıkları ve ayırt edicilikleri ele alınacaktır. Sadece düşük seviyede ayırt ediciliği olan bir unsurun örtüşmesi, markaların ihtiva ettiği diğer unsurlarla beraber ortaya çıkan genel izleniminin son derece benzer olması gibi istisnalar hariç olmak üzere, normalde kendiliğinden karıştırılma ihtimaline yol açmaz. Bununla birlikte, sadece ayırt edici niteliği olmayan ve/veya tanımlayıcı unsurların örtüşmesi (markaların aynı zamanda benzer şekil unsurları ve/veya diğer kelime unsurlarını içermesi, markaların genel izleniminin oldukça benzer veya aynı olması durumları hariç olmak üzere) karıştırılma ihtimaline yol açmaz. Karıştırılma ihtimali incelemesi yukarıda belirtilen bilgiler çerçevesinde yapılmıştır. Yapılan değerlendirme sonucunda, işbu başvuru ile itiraz sahibi adına kayıtlı muhtelif sayıda ‘…’ ibareli markaların benzer oldukları ve kısmen aynı/aynı tür malları ve hizmetleri kapsadıkları tespit edilmiş olup, itiraz sahibi adına kayıtlı ‘…’ markasının gıda sektöründeki bilinirliği de göz önüne alındığında, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından verilen karar ile çıkartılan malların/hizmetlerin muhteviyatı yerinde görülmüş, başvurunun eşya listesinde kalan mallar açısından karıştırılma ihtimali oluşmayacağı kanaatine varıldığından ve dahası itiraz dilekçesinde yer alan kötü niyet ve diğer iddialar da yerinde görülmediğinden işbu itirazın reddi gerekmiştir.” gerekçesiyle başvuru sahibi adına yapılan itirazın reddine, … SÜT MAMÜLLERİ SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ adına yapılan İTİRAZIN REDDİNE karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 10/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 04/02/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: 2016 77910 sayılı … ibareli davalı markası ile davacının 2011 111049 sayılı ibareli markası arasında çekişme konusu 03. sınıfın tamamı yönünden 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında “karıştırılma ihtimali” ve tescil engeli bulunduğu; somut olayda 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin uygulanmasına gerek olmadığı, ancak davacının … markasının tanınmış marka olmasının iltibas ihtimalini arttırdığı, davalı başvurusunun kötü niyetle yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı, davacı şirketin ticaret unvanının somut olayda 556 sayılı KHK’nin 8/5 maddesi anlamında tescil engeli ve hükümsüzlük nedeni teşkil etmediği, davacı şirketin … ibaresi üzerinde üstün ve öncelikli hakkının bulunmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Çekişme Konusu 03. Sınıfı Kapsayan
Davacı Markası

… …+şekil
(03, 05, 29, 35. sınıf) (35. Sınıf/1,2,3,4 alt gruplar ile
35/05 alt gruplar(1,2,3,…33. sınıflar)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında, emtia listeleri çekişme konusu 03. sınıftaki mallar bakımından BENZER/İLİŞKİLİ mal/hizmetlerden oluşmaktadır. Zira emtia ile onun perakende satış hizmeti arasında benzerlik ilişkisi bulunmakta olup, bu husus yargı kararları ile de kabul edilmektedir. Şu hâlde SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir. Devamla:
Davalının markasının incelenmesinde; davalı marka başvurusu düz yazı karakteri ile siyah renkte büyük harflerle yazılmış “…” ibaresinden oluştuğu anlaşılmaktadır.
Davacının markasının incelenmesinde; çekişme konusu 03. Sınıfı kapsayan davacı markası ile düz şekilde yazılmış … kelimesinden ve bu kelime ile çevresinde yer alan yeşil-mavi-kırmızı renklerdeki kuşak figürü şeklinden oluştuğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Karşılaştırılan işaretlerde …/… ibareleri aynı/benzer ortak unsur olarak bulunmaktadır. … kelimesinin İngilizce yazılmış hali görünümündeki … ibaresi davalının … ibareli marka başvurusunun başlangıç kısmında yer almakta olup, bu ibarenin … versiyonu davacı markasının asıl ve esaslı unsurudur. “…” sözcüğü TDK Güncel Türkçe Sözlük uyarınca“yerden kaynayarak çıkan su, kaynak”, “bu suyun çıktığı yer”, “çeşme” anlamına gelmektedir. Dava konusu “…” sözcüğünün ise bilinen bir sözlük anlamı bulunmamaktadır. Bu kapsamda, davacıya ait markaları oluşturan “…” ibaresinin, sadece I/İ harfi farkıyla kül halinde davalı markasının başında bulunması, taraf markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal açıdan benzerlik yaratmaktadır. Zira davalı markasının sonunda bulunan “YUM” eki markanın bütünsel algısında büyük farklılık oluşturarak, bu ibarenin davacının “…” esas unsurlu markalarından yeterli düzeyde uzaklaşmasını sağlayamamıştır. Bu sebeple de markada ayırt edicilik …/… ibareleri üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Öte yandan huzurdaki davada çekişme konusu 03. Sınıftaki mallar yönünden … markasının doğrudan bir anlamı ya da çağrışımsal etkisi yoktur. Yani, söz konusu marka ayırt ediciliği yüksek bir marka işaretidir. Bu nedenle somut olayda taraf markalarını aynı anda ya da ayrı ayrı gören ortalama bir tüketicinin bu markaların ilişkili markalar olduğunu sanması kuvvetle muhtemeldir. Markanın hitap ettiği tüketici kesimi bu iki markanın farklı markalar olduğunu anlasa bile aynı kişiye ait seri markalar olduğunu düşünebilecektir. Davalı markası ile karşılaşan gören bir tüketici muhtemeldir ki; bu markayı, davacının … esas unsurlu markalarının türevi yahut alt/yan markası sanacaktır. Davacının … ibaresi etrafında seri marka oluşturma amacı aşikârdır. Bu durumda da davalı markası ile karşılaşan bir tüketici, davacı markalarına ilişkin seri marka kanaatini davalı markasına aktarabilir. Yani, markaların hitap ettiği tüketici kesimi bu iki markayı aynı işletmeye ait seri markalar ya da farklı işletmelere ait ilişkili markalar sanabilir. Davalı markasını gören bir tüketicinin bu markanın, davacının … ibareli markalarının türevi yahut alt/yan markaları olduğunu düşünmesi de bağlantı kurma ihtimali kapsamındadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, dava konusu mallar, “temizlik, parfümeri, sabun, diş macunu, zımpara ve cila” gibi emtialar olup; çok geniş bir kitleye hitap etmektedir. Söz konusu malların tüketicilerinin marka tercihinde her zaman maksimum özen ve dikkati göstermeyecekleri, markaların aynı ticari kaynağa referans veren bütünsel benzerlikleri dikkate alındığında, ortalama tüketicilerce ilişkilendirilecekleri, zira markaların bütünsel olarak tüketici algısında yarattığı etkinin oldukça yakın olduğu, 2016 77910 sayılı davalı markasının, davacının 2011 111049 sayılı markası ile benzer olduğu; davalı markasının kapsadığı 03. Sınıftaki malların tamamı itibariyle emtia listelerinin benzer/ilişkili olduğu; taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında “karıştırılma ihtimali” ve tescil engeli/hükümsüzlük nedeni bulunduğu, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davalının ”…” markasını gördüğünde bunun davacının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olduğu, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi bulunduğu dikkate alınarak diğer hususlar incelenmeksizin davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
TPMK YİDK’nın … sayılı kararın 3. Sınıfta bulunan mal ve hizmetler kapsamında iptaline,
Davalıya ait … kod nolu “…” ibareli markanın 3. Sınıfta bulunan mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,

2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.109,35-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/06/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 95,20-TL
GİDER AVANSI :2.014,15-TL
TOPLAM :2.109,35-TL