Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/43 E. 2022/45 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/43
KARAR NO : 2022/45
HAKİM : … …
KATİP : … …

ASIL DAVA / TARAF TEŞKİLİ İÇİN BİRLEŞEN DAVA
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1- … T

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 2- TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU
[
VEKİLİ : Av. …
T
DAVA : Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali/ Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 31/01/2019

BİRLEŞEN DAVA (Ankara 2. FSHHM 2019/61 E. 2020/207 K.)
DAVACI : … TE
VEKİLİ : Av….

DAVALILAR : 1-….

VEKİLİ : Av. …
F
2-TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU

VEKİLİ : Av. …
Türk Patent Ve Marka Kurumu Hukuk Müşavirliği
DAVA : Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali/Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 07.02.2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan endüstriyel tasarımla ilgili kurum kararının iptali, endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili tarafından TÜRKPATENT nezdinde başvurusu yapılan 2018/3468 sayılı çoklu tasarımın 5 numaralı tasarımının dava dışı … TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ‘nin itirazı üzerine iptal edildiğini, müvekkilinin 2018/3468 sayılı çoklu tasarım başvurusunun yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmasına rağmen; Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından hatalı değerlendirme yapılmak sureti ile dava dışı şirketin itirazı kabul edilerek başvuru konusu müvekkili tasarımı ile dava dışı şirketin tasarımının benzer addedildiğini, oysa bilgilenmiş kullanıcı nezdinde müvekkilinin tasarımının yeni ve ayırt edici olduğunu, tasarım mevzuatında yenilik ve ayırt edicilik kriterinin belirlenmesinde, bilgilenmiş kullanıcının temel alınması gerekliliğinin göz önüne alınmasının zorunlu olduğunu ve bu zorunluluk kapsamında yapılan değerlendirme sonucu, müvekkilinin tasarımının yeterli değişiklik ve farklılığa haiz olduğunu; ayrıca dava dışı … TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ adına TÜRKPATENT nezdinde 2017/05204 tescil numarası ile tescil edilmiş tasarımın hükümsüzlüğü istemi ile Bakırköy 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde 2018/364 E. Sayısı ile hükümsüzlük davası açtıklarını, davanın bekletici mesele yapılmasını, netice olarak müvekkili şirket adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2018/3468 tescil sayılı çoklu tasarımın 5 numaralı tasarımın tescilinin iptali yönünde verilen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 10.12.2018 tarih ve 2018/ T – 1109 karar sayılı kararının hukuka aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: (Ankara 3. FSHHM 2019/128 E. 2019/117 K.)
Davacı vekili taraf teşkili için 15/03/2019 tarihinde Ankara 3. FSHHM’de dava ikame etmiş, dava mahkemenin 2019/128 E. Sırasında kaydedilmiş, 20/03/2019 tarih 2019/128 E. 2019/117 K. Sayılı kararıyla taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle dava mahkememiz dosyasıyla birleştirilmiş, davacı vekili birleşen bu davada dava dilekçesiyle, mahkememiz dosyasındaki iddialarını tekrar etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: (Ankara 2. FSHHM 2019/61 E. 2020/207 K.)
Ankara 2. FSHHM 07/02/2019 tarihinde ikame edilen dava mahkemenin 2019/61 E. Sırasına kaydedilmiş, 10/09/2020 tarih 2019/61 E. 2019/202 K. Sayılı kararıyla aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle davanın mahkememiz dosyasıyla birleştirildiği görülmüştür.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin 2017 yılında devrim etkisi yapan bir fikri ürün geliştirdiğini; bu fikri ürüne tasarım tescili aldığını (2017/05204); ayrıca patent başvurusunda da bulunduğunu; davalı … firmasının ise sistematik bir şekilde müvekkilini kopyalamaya çalıştığını; davalının, 22.05.2018 tarihinde müvekkilinin tasarımına benzer bir tasarım başvurusu yaptığını; bu tasarımların bir kısmının müvekkiline ait 2017/05204 numaralı tasarıma benzer bulunarak reddedildiğini; 08.08.2018 tarihinde 2018/04904 no ile müvekkili tasarımına benzer bir tasarım başvurusu daha yaptığını; 13.08.2018 tarihinde müvekkili tasarımına karşı yeni ve ayırt edici olmadığı iddiasıyla hükümsüzlük davası açtığını; 15.08.2018 tarihinde ise menfi tespit davası açarak 2018/03468 nolu tasarımın müvekkili tasarımına benzemediğinin tespitini talep ettiğini; davalı firmanın, 2018/03468 nolu tasarım için 22.05.2018 tarihinde tescil başvurusu yaptığını; müvekkilinin, tasarım tescilinde yer alan 1, 2, 4 ve 5 numaralı tasarımlara itiraz ettiğini; 05.12.2018 tarihli 2018/T-1109 sayılı YİDK ile 5 nolu tasarımın iptal edildiğini, ancak 1, 2 ve 4 sıra numaralı tasarımların devamına karar verildiğini; tescilin devamına karar verilen 1, 2 ve 4 nolu tasarımların da müvekkiline ait 2017/05204-1 ve 2 sıra numaralı tasarımına benzer olduklarını ve iptallerinin gerektiğini; davaya konu tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığını; tasarımların benzer olduklarını; davalının, ipliklerin yönlerini değiştirerek farklılık yaratmaya çalıştığını ancak bu ipliklerin her yöne dönebildiğini, ilmiklerin düzensiz bir şekilde üretildiğini, tek yana yaslı olmayıp iki yana da yaslı olabileceğini, TÜRKPATENT’in tek yöne bakan tasarımları iptal ederken, iki yöne bakan tasarımları ayakta tuttuğunu; oysa tasarımların aynı olduğunu; aynı sektörde faaliyet gösteren davalının, söz konusu tasarımın daha önce müvekkili tarafından tasarlanıp üretildiğini ve pazarlandığını bildiğini; tasarımları kötü niyetle tescil ettirdiğini beyan ederek 2018/T-1109 sayılı YİDK kararının 2018/03468-1, 2 ve 4 numaralı tasarımların devamı yönünde verilen kısmının reddine ve 2018/03468-1, 2 ve 4 nolu tasarım tescillerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Asıl davada ve birleşen davada davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, YİDK tarafından verilen kararların usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf teşkili için birleşen davada davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle, müvekkilinin 1984 yılından bu yana iplik pazarlayan bir aile şirketi olduğunu, yurt içinde ve yurt dışında toplamda 299 marka tescilinin ve 30 a yakın tasarım tescili ile 6 patent başvurusunun bulunduğunu, davacının ısrarla müvekkiline ait fikri ürün ve tasarımları taklit etmeye çalıştığını, davacının YİDK kararına karşı süresinde dava açmadığını, bu nedenle davanın öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise, müvekkili tasarımları ile davacının YİDK’ya konu tasarımlarının neredeyse bire bir aynı olduğunu, tasarımlardaki küçük farklılıkların yenilik karşılaştırmasında dikkate alınamayacağının yasa da özel olarak vurgulandığını, dava konusu tasarımın ayniyet derecesinde benzerinin daha önce müvekkili tarafından tescile konu edildiği ve piyasaya sunulduğunu, davacı tasarımının yeni olmadığını, genel izlenimde ayırt ediciliğinin ise hiç olmadığını, ayrıca davacının yeni ve ayırt edici olduğunu iddia ettiği huzurdaki davaya konu tasarımının benzerinin müvekkilin itirazına dayanak önceki tarihli 2017/05204 sayılı tasarımı için Bakırköy FSHHM 2018/364 E. sayılı dosyada açtığı hükümsüzlük davasında bu kez tam tersine bu tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını bizzat kendisinin iddia ettiğini, davacının kendisi ile çeliştiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, iptal kararının yerinde isabetli olduğunu, davacının müvekkilinin bir çok tasarımı ile benzer başvurular yaptığını ve müvekkilinin tasarımlarını kopyalamak için her yolu denediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; asıl dava yönünden; davacıya ait 2018/03468-5 numaralı tasarımın, davalıya ait 2017/05204-1 ve 2 numaralı tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlayıp sağlamadığı; 2018/T-1109 sayılı YİDK kararının iptali koşullarının oluşup oluşmadığı; birleşen dava yönünden, davacıya (birleşen dosya 2019/61 E. davalısına) ait 2017/03468-1, 2 ve 4 nolu tasarımların, davalıya (birleşen dosya 2019/61 E. davacısına) ait 2017/05204-1 ve 2 numaralı tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlayıp sağlamadığı; 2018/T-1109 sayılı YİDK kararının, bu tasarımlar yönünden iptali koşulunun oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda ve ek raporda özetle: asıl dava yönünden; davacıya ait 2018/03468-5 numaralı tasarımın, davalıya ait 2017/05204-1 ve 2 numaralı tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı; 2018/T-1109 sayılı YİDK kararının bu yönden yerinde olduğu; birleşen yönünden; davacıya (birleşen dosya 2019/61 E. davalısına) ait 2017/03468-1, 2 ve 4 nolu tasarımların, davaliya (birleşen dosya 2019/61 E. davacısına) ait 2017/05204-1 ve 2 numaralı tasarımlar karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı; 2018/T-1109 sayılı YİDK kararının, bu tasarımlar yönünden iptali koşulunun oluştuğu, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun ve ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun ve ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 56. maddesi;
“Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklindedir.
Aynı Kanun’un “Kamuya sunma” başlıklı 57. maddesi ise;
“Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” şeklindedir.
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (faydalı model, marka ve) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir. Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür. Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir. Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir. Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde:

ASIL DAVA KONUSU TASARIM
2018/03468 sayılı tasarım
5 numaralı tasarım

BİRLEŞEN DAVA KONUSU TASARIM
2018/03468 sayılı tasarım
1 numaralı tasarım
2 numaralı tasarım
4 numaralı tasarım

Dava konusu 2018/03468 sayılı tasarım iplik ürünlerine ilişkindir. Bu tür tasarımlarda ürün tasarımlarının aksine tasarımın hazırlanması esnasında herhangi bir teknik zorunluluk bulunmadığı gibi sınırsız bir seçenek özgürlüğü bulunmaktadır. Yani bir ürün niteliğinde bulunan olan tasarımlar söz konusu olduğunda birtakım teknik zorunluluklar bulunduğu ve seçenek özgürlüğünün kapsamının daha dar olacağı bilinmektedir. Oysa iplik tasarımları söz konusu olduğunda herhangi bir teknik zorunluluğun bulunmadığı aksine tasarım sahibine sınırsız bir seçenek özgürlüğü sağladığı aşikardır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımın uygulandığı ürün hakkında belli bir bilgi birikimi olan, ancak bilgi birikimi bir uzmanın bilgi birikimi seviyesinde olmadığı gibi ürünü hiç tanımayan bir kişininki kadar da düşük seviyede olmayan kişidir. Bilgilenmiş kullanıcı kavramı ile bir uzman ifade edilmediği gibi ortalama bir tüketiciden daha üst düzeydeki bir ara veya nihai tüketicinin algılanması gerekmektedir. Bilgilenmiş kullanıcı, dikkatli bir kullanıcıdır. Bilgilenmiş kullanıcının ürünün doğası ve görünümü hakkında bilgi sahibi olması, ürünü daha önce belli bir süre kullanmış olması gerekir. Somut uyuşmazlığa konu tasarımlar “iplik” ürünlerine ilişkindir. Bu ürünler, iddia ve savunmalar da dikkate alındğında örgü ipi olarak nitelenebilecektir. Şu halde dikkate alınması gereken bilgilenmiş kullanıcılar, örgü ören kişilerden oluşmaktadır.
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
Davacıya ait 2018/03468-5 numaralı tasarım ile davalıya ait 2017/05402 numaralı tasarımlar karşılaştırıldığında; tasarımlar arasında; her iki ipliğin de belirli aralıklarla dairesel ilmekler şeklinde görünüm verilmek üzere yeniden dikilmesiyle elde edildiği, ilmeklerin bir uçlarından dikim hattının geçmesi suretiyle benzer bir görünümün oluştuğu, ana iplerin benzer dokulu ve hav yüksekliği yakın kabarıklıkta olduğu, ilmek yüksekliklerinin birbirine yakın olması gibi farklılıkların bulunduğu; 2018/03468-5 numaralı tasarımda, dairesel ilmeklerin arasında ufak tali ilmeklerin yer aldığı, dikiş ipliklerinin renginin farklı olması gibi farklılıkların bulunduğu görülmüştür.
Bu durumda farklılıkların küçük ayrıntı seviyesini aşmadığı ve dolayısıyla, 2018/03468-5 numaralı tasarımın, 2017/05402-1 ve 2 numaralı tasarımlar karşısında yenilik koşulunu sağlamadığı; ayırt edici nitelik yönünden yapılan değerlendirmede, seçenek özgürlüğünün bu tip ürünlere yönelik tasarımlar açısından geniş olduğu; yapılan ilmek hareketinin her hangi bir teknik zorunluluktan kaynaklanmadığı; bilgilenmiş kullanıcı ise tasarıma konu ürünleri tanıyan, bilen, piyasaya hakim, deneyimli bir kullanıcı olduğu, bilgilenmiş kullanıcının, söz konusu tasarımların uygulandığı ürünleri tanıyan, bu ürünlerin çeşitlerini bilen, bu tip ürünlerden satın alan, satan, kullanan deneyimli bir kullanıcı olduğu, dolayısıyla, tespit edilen farklılıkların, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yaratılan genel izlenimleri farklılaştırmayacağı ve 2018/03468-5 numaralı tasarımın, 2017/05402-1 ve 2 numaralı tasarımlar karşısında ayırt edici nitelik koşulunu da sağlamadığı anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
Davacıya ait 2018/03468 nolu tasarımlar ile davalıya ait 2017/05402 nolu tasarımlar karşılaştırıldığında, davaya konu tasarımların çeşitli örgülere uygun ipliklere uygulandığı; asarımlar arasında her iki ipliğin de belirli aralıklarla dairesel ilmekler şeklinde görünüm verilmek üzere yeniden dikilmesiyle elde edildiği,ilmeklerin bir uçlarından dikim hattının geçmesi suretiyle benzer bir görünümün oluştuğu, ana iplerin benzer dokulu ve hav yüksekliği yakın kabarıklıkta olduğu, ilmek yüksekliklerinin birbirine yakın olduğu; davacıya ait 4 nolu tasarımda ilmeklerin arasının daha açık olduğu, ilmek yönlerinin birbirinden farklı olarak dikildiği, dikiş hatlarındaki iplik ve dikim farklılıkları bulunduğu; bu tespitler ışığında yapılan değerlendirmede, 2019/61 E. sayılı dosyaya ilişkin tespit edilen farklılıkların küçük ayrıntı seviyesini aşmadığı ve dolayısıyla davalıya ait 2018/03468-1, 2 ve 4 nolu tasarımların, davacı tasarımları karşısında yenilik koşulunu sağlamadığı; ayırt edici nitelik yönünden yapılan değerlendirmede ise bilgilenmiş kullanıcı, bu tür tasarımların uygulandıkları ürünleri tanıyan, bilen, bu ürünlerden sıklıkla kullanan, satın alan veyahut satışını yapan deneyimli bir kimse olduğu, davaya konu tasarımlar açısından seçenek özgürlüğünün, geniş sayılabilecek ölçüde olduğu ve bu tür bir ilmekleme görünümünün, bu tür tasarımlar için teknik bir zorunluluk olmadığı, öte yandan ilmeklerin yönünün, yapılan düzenlemeye göre rahatlıkla değişebilecek nitelikte olduğu; bu sebeplerle, tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yaratacakları genel izlenimler arasında farklılık olmayacağı ve dolayısıyla davacıya ait 2018/03468-1, 2 ve 4 nolu tasarımların, davalıya ait 7/05204-1 ve 2 nolu tasarımlar karşısında ayırt edici nitelik koşulunu sağlamayacağı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, asıl dava yönünden davanın reddine; birleşen dava yönünden davanın kabulü ile TPMK YİDK’nın 2018-T-1109 sayılı kararının 2018/03468 sayılı tasarımın 1, 2 ve 4 nolu basamakları yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2018/03468 sayılı tasarımın 1, 2 ve 4 nolu basamakların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Asıl dava yönünden;
Davanın reddine,
Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
2-Birleşen dava yönünden;
TPMK YİDK’nın 2018-T-1109 sayılı kararının 2018/03468 sayılı tasarımın 1, 2 ve 4 nolu basamakları yönünden iptaline,
Davalı adına tescilli 2018/03468 sayılı tasarımın 1, 2 ve 4 nolu basamakların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 7.375,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.111,95-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸

BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 95,20-TL
GİDER AVANSI :2.016,75-TL
TOPLAM :2.111,95-TL