Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/355 E. 2021/186 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/355
KARAR NO : 2021/186
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 04/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin kurye aracılığıyla perakende ürün satışı gerçekleştiren bir teknoloji platformu hizmeti sunduğunu, zamanla yarışan müşterilerine kolaylık sağlamak adına dakikalar içerisinde ihtiyaçlarını kapıya kadar getirmeyi vaat ettiğini, meyve-sebze ve diğer yiyecek/içecek ürünlerinden teknoloji ürünlerine, kişisel bakım ürünlerinden temizlik malzemelerine, ev aletlerinden evcil hayvan besinlerine kadar pek çok çeşitli ürünü müşterilerinin bulunduğu noktaya 7/24 getirme hizmetini dünyada bir ilk olarak gerçekleştirdiğini, 2015 yılından beri hizmet verdiği “…” ibareli markası ile bir yılda yüzde 400 büyüyen müvekkili şirketin herkes tarafından hızlıca tanınır hale geldiğini, yine müvekkilinin “…” ibareli tescilli markasına çeşitli eklemeler yaparak bir marka portföyü oluşturmayı amaçladığını, davalı yanın … başvuru numaralı “….COM DÜNYA’NIN HER YERİNDE BİR TANIDIK” ibareli markasının müvekkilinin “…” markasına ayırt edilemeyecek kadar benzediğini, söz konusu markada “…” ibaresinin beyaz zemin üzerine turuncu renkte yazıldığını, silik gri renkte ve marka içerisinde arka planda olacak şekilde “.COM” ve “DÜNYA’NIN HER YERİNDE BİR TANIDIK!” ibarelerinin bu ana öğeye nazaran ikincil nitelikte yerleştirildiğini, “DÜNYA’NIN HER YERİNDE BİR TANIDIK!” ibaresinin daha küçük bir yazı boyutuyla ‘’…’’ ibaresinin altına konumlandırıldığını, tüketicinin dikkatine asıl olarak sunulan unsurun “…” ibaresi olduğunu ve müvekkili markasına benzer bir yazı tipiyle oluşturulduğunu, yine davalının 2018/78332 başvuru numaralı ve 31.08.2018 tarihli “….COM NK WEB ÇÖZÜMLERİ” marka başvurusunun ve http://….com/ alan adının sahibi olduğunu, müvekkilinin 2018/78332 başvuru numaralı marka ile ilgili olarak da Ankara …Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde … E. sayılı davayı ikame ettiğini ve gerekli hukuki süreci başlattığını, davalı yanın … ibaresinin ikileme niteliğinde olduğunu, TDK resmi web sitesinde ikilemelerin “Anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin tekrarlanması, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılması” şeklinde tanımlandığını, tanımlayıcı ve ayırt edicilik vasfından aciz ibarelerin, yüksek ayırt ediciliğe sahip “…” ibaresi ile birlikte kullanılmasının ilişkilendirilme dahil karıştırılma ihtimaline sebep olacağına ilişkin yerleşik kanaatin Kurumun birçok kararı ile desteklendiğini, tüketicilerin söz konusu markaların sahibi firmalar arasında ticari, idari, ekonomik bir ilişki olabileceği yanılgısına düşebileceğini, her iki marka arasında bağlantı olduğunu yanılgısına kapılabileceklerini, müvekkiline ait tanınmış “…” markasının yanı sıra “GİDESİN YOKSA …’İN VAR”, “… Bİ MUTLULUK”, “YEMEK …”, “… YEMEK”, “… MARKET”, “…”, “… XXL”, “… XL”, “…” gibi markalarının bulunduğunu, davaya konu markanın ortalama tüketiciler nezdinde müvekkili markalarının serisi gibi algılanacağını, işbu davaya konu markanın müvekkiline ait “…” ibareli markaların tescilli olduğu sınıflardan 35. ve 38. Sınıflarda tescilinin talep edildiğini, bu sınıflar bakımından sınıfsal ayniyetin de söz konusu olduğunu, davaya konu markanın tesadüfen seçilmediğini ve davalı yanın kötü niyetli olduğunu iddia ederek; Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 01.10.2019 tarih ve … sayılı kararının iptaline, davalıya ait … kod nolu “….com Dünyanın Her Yerinde Bir Tanıdık!+Şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, davacı vekilinin başvuruya konu işaret ile davacı adına tescilli “…” ibaresini münhasır ya da esas unsur olarak içeren markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğu ve bu durumun iltibasa neden olacağı iddiasının yerinde olmadığını, markalar arasında ortalama tüketicinin görsel, işitsel ve kavramsal algısı bakımından ilişkilendirilme ihtimali de dahil iltibasa neden olacak herhangi bir benzerlik bulunmadığını, davacı vekilinin kötüniyete ilişkin iddialarını ispatlayamadığını ileri sürerek; … sayılı YİDK kararının iptali isteminin ve davacı yanın aleyhe olan sair istemlerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin … başvuru sayılı “….COM DÜNYA’NIN HER YERİNDE BİR TANIDIK” markasının ve 10.09.2018 tarihinde kurmuş olduğu … WEB BİLİŞİM HİZMETLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. firmasının sahibi olduğunu, davacı firmanın iştigal alanından tamamen farklı olan bir platform üzerinde çalışmalarını sürdürdüğünü, asıl faaliyet alanının kurye hizmeti almak isteyen ve kurye hizmeti vermek isteyen kullanıcıların buluştuğu bir platform olduğunu ve ticari kazancını üyelik gerçekleştiren kullanıcılardan hizmet bedeli talep ederek sağlamayı hedeflediğini, sisteme üye olan kullanıcıların uluslararası ya da yurt içinde seyahat edeceğine dair uçuş bilgilerini ilan vererek bagaj kotasında belirleyeceği limit miktarı dahil olmak üzere tüm detayları www…com üzerinden paylaştığını, ayrıca ticari işlerle ilgili tüm resmi evraklar / numune ürünler / özel kişisel eşyalar gibi ülkeler arası ulaşması gereken ürünlerin, ticari amaçlı evrakların en kısa sürede alıcıya ulaşması kolaylığı ve kuryenin ise yolculuk masraflarından tasarruf etmesini sağlayan bir sistem olup her iki tarafa da fayda sağladığını, müvekkili markasının “…” ve “götür” kelimelerinin birleşiminden ibaret olduğunu ve yine … ibaresinin müvekkilinin yapmış olduğu işi tam anlamıyla ifade ettiğini, (http://www.youtube.com/watch?v=qpTIVjcLaPY&feature=youtu.be) uzantılı youtube üzerinden iştigal konusunun daha açıklayıcı kısa tanıtım videolarının izlenebileceğini, davacı yanın müvekkili markasının bütünündeki “….COM NK WEB ÇÖZÜMLERİ” ibarelerini yok sayarak sadece “…” kelimesi üzerinde benzerlik iddiasında bulunduğunu, markanın bir bütün olarak ele alınması gerektiğini, davacı yanın “…” ibareli ilk tescil başvurusu tarihinden çok öncesinde ve sonrasında ‘’…’’ ibaresini içeren ve … kelimesinin başta ve sonda olmak üzere çeşitli kelime kombinasyonlarından oluşmuş aynı mal ve hizmetleri kapsayan pekçok marka tescil kaydının bulunduğunu, söz konusu kayıtların özellikle 35.sınıfta tescilli olduklarını, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, davacı markasının TÜRKPATENT/WIPO kayıtlarında tanınmış marka statüsünde yer almadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davalı … tarafından “….com Dünyanın Her Yerinde Bir Tanıdık!+Şekil” markasının “35.sınıf: (35/01) Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. (35/02) Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. (35/03) İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. (35/04) Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. 38.sınıf: (38/01) Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. (38/02) Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). (38/03) Haber ajansı hizmetleri.”ni kapsayacak şekilde tescili için 19.11.2018 tarihinde başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun incelenerek 27.11.2018 tarih ve 313 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilanına karar verildiği, davacı tarafından ilana 2015/28811 sayılı ve “…” ibareli marka gerekçe gösterilerek karıştırılma ihtimali, tanınmışlık ve kötüniyet iddialarıyla itiraz edildiği, başvuru sahibi tarafından karşı görüş bildirilerek iltibas oluşmayacağının ileri sürüldüğü, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazın reddine karar verildiği, İlgili Dairenin bu kararına, davacı tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde itiraza edildiği, başvuru sahibi tarafından yine karşı görüş bildirildiği, 01.10.2019 tarih ve … sayılı YİDK kararı ile; “… başvuru numaralı ‘….com dünya’nın her yerine bir tanıdık!’ ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun 2015 28811 sayılı ‘…’-’ ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali, tanınmışlık ve kötü niyet gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. 6769 sayılı SMK’nın “Markalar tescilinde nispi ret nedenleri” başlıklı 6 ncı maddesinin 1 inci fıkrası; ‘’Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.’’ hükmünü ihtiva etmektedir. 6769 sayılı SMK’nın 6(1) maddesi hükmü anlamında karıştırılma ihtimalinden söz edebilmek için öncelikle, iki koşulun birlikte var olması gerekmektedir. Bu iki koşuldan birincisi, tescili talep edilen markanın daha önceden tescilli ya da başvurusu yapılmış bulunan itiraz gerekçesi marka(lar) ile aynı ya da benzer olması, diğeri ise uyuşmazlığa konu markaların aynı ya da benzer mal ya da hizmetleri kapsamasıdır. Yerleşik içtihada göre, halkın malların veya hizmetlerin aynı işletmeden veya ticari olarak bağlantılı bir işletmeden geldiğine inanması riski karıştırılma ihtimalini ortaya çıkartır. Karıştırılma ihtimali, kamunun ilgili kesiminin ihtilafa konu markalar ve mallar veya hizmetler hakkındaki algısı, markaların ve malların veya hizmetlerin benzerliğinin karşılıklı bağımlılığı dahil olmak üzere inceleme konusu ihtilafa ilişkin tüm faktörler dikkate alınarak, bütüncül olarak değerlendirilmelidir. Karıştırılma ihtimaline ilişkin bütüncül değerlendirme yapılırken, ihtilafın konusu markaların görsel, işitsel veya kavramsal benzerliği, işaretlerin bütün olarak oluşturdukları izlenim esasında incelenmelidir, ancak bu yapılırken işaretlerin ayırt edici ve baskın unsurları özellikle dikkate alınmalıdır. Karıştırılma ihtimaline ilişkin genel değerlendirmede, malların veya hizmetlerin ortalama tüketicisinin markalara ilişkin algısı belirleyici etkiye sahiptir. Bu bağlamda, ortalama tüketiciler markayı genellikle bütün olarak algılar ve markanın çeşitli detaylarına ilişkin kapsamlı bir analize girişmez. Karıştırılma ihtimaline ilişkin bütüncül değerlendirmede, ilgili malların veya hizmetlerin ortalama tüketicisinin makul derecede bilgili, gözlemci ve dikkatli olduğu varsayılır. Bununla birlikte, ortalama tüketicilerin farklı markalar arasında doğrudan bir karşılaştırma yapma şansına nadiren sahip olduğu, bunun yerine markaların zihninde kalan tam olmayan imajını (hatırasını) esas aldığı faktörü dikkate alınmalıdır. Buna ilaveten, ortalama tüketicilerin dikkat seviyesinin, ihtilafa konu malların veya hizmetlerin niteliğine göre değiştiği de göz önünde bulundurulmalıdır. Önceki tarihli markanın ayırt edici gücü arttıkça, karıştırılmanın ortaya çıkması ihtimali de artar. Bu nedenle, ayırt edici gücü, tabiatı gereği veya piyasada sahip olduğu bilinirlik (ün) nedeniyle, daha yüksek olan markalar, ayırt edici gücü düşük olan markalara kıyasla daha geniş korumadan yararlanırlar. Bu nedenle, karıştırılma ihtimalinin varlığı araştırılırken önceki markanın ayırt edici gücü ve özellikle sahip olduğu bilinirlik (ün) dikkate alınmalıdır. Buna paralel olarak, önceki tarihli markanın bir bütün olarak ayırt edici niteliği ne kadar düşükse karıştırılma ihtimali de o oranda azalacaktır. Birden fazla unsurdan oluşan bileşke markalar söz konusu olduğunda, iki marka arasındaki benzerliğin tespiti, bileşke bir markayı oluşturan öğelerden sadece birisini alarak, o öğeyi başka bir markayla karşılaştırmanın ötesinde bir incelemeyi gerektirir. Karşılaştırma, ihtilaf konusu markaların her birini bütün olarak inceleyerek yapılmalıdır, ancak bazı durumlarda, bileşke markayı oluşturan öğelerden biri, bileşke markanın kamunun ilgili kesiminde yarattığı bütüncül algıda baskın konumda bulunabilir. Karıştırılma ihtimali yukarıda yer alan esaslar çerçevesinde incelenmiştir. Yapılan incelemede, işbu başvuruda yer alan “…” ifadesinin bir bütün olarak görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde itiraz gerekçesi markadan farklılaştığı, başvurunun kapsamında yer alan hizmetler de dikkate alındığında markalar arasında karıştırılma veya tanınmışlık nedeniyle ilişkilendirme ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Başvurunun iyi niyet kurallarına aykırı biçimde yapıldığı yönündeki iddia da somut delillerle ispatlanmadığı gibi, sadece markalar arasındaki benzerlik iddiasına dayandırıldığından ve Kurul’un kanaatine göre, markalar arasındaki benzerlik, diğer başkaca koşulların varlığı aranmaksızın, tek başına, kötüniyet iddiasının kabulü için bir kanıt teşkil etmediğinden (aynı yönde bkz. AB Adalet Divanı Genel Mahkemesi, 01/02/2012 tarih, T-291/09 sayılı kararı, para. 90) bu gerekçeye dayalı itiraz da yerinde ve haklı görülmemiştir. Sayılan nedenlerle, itirazın reddi gerekmiştir.”gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 09/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 09/12/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmış, davacı vekilinin eldeki davayı ikame ettiği tetkik edilmiş, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: 2018 104262 sayılı “….com Dünyanın Her Yerinde Bir Tanıdık!+Şekil” ibareli davalı marka başvurusu ile ”…” ibareli davacı markası arasında benzerlik ve davalı başvurusunun kapsadığı tüm hizmetler (35 ve 38. Sınıflar) bakımından 6769 s. SMK m. 6/1 anlamında karıştırılma ihtimali bulunduğu; bu durumun tescil engeli yarattığı, davacının ”…” ibareli markasının ülkemizde tanınmış marka olduğu SMK’nun 6/5 maddesinde sayılan koşulların somut olayda gerçekleştiği ve tanınmışlığın 2018 104262 sayılı davalı marka başvurusunun kapsadığı 35 ve 38. Sınıflar bakımından tescil engeli yarattığı; takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markası

….com …
Dünyanın Her Yerinde Bir Tanıdık!+Şekil” (01…35…36, 37, 38, …45.sınıf)
(35, 38. sınıf)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında, davalı marka başvurusunun kapsadığı 35 ve 38. sınıflardaki hizmetlerin tamamı itibariyle aynı/aynı tür hizmetleri kapsamaktadır. Şu hâlde SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir. Devamla:
Davalının markasının incelenmesinde; davalı marka başvurusu, beyaz zemin üzerine … kelimesinin turuncu, … kelimesinin siyah renkte bold şekilde, sondaki “com” ekinin ise siyah renkte daha vurgusuz şekilde yazılmasıyla oluşturulduğu, ibarenin altında oldukça küçük boyutta vurgusuz şekilde yazılmış “Dünyanın Her Yerinde Bir Tanıdık!” sloganının mevcut olduğu, marka sözcüklerinin başında ise siyah ve turuncu renkte iki zıt yönü işaret eden ok figürü bulunduğu, markada yer alan “.com” İbaresi alan adı uzantısı olup, tali unsur konumunda olduğu, alttaki slogan ise gerek marka içindeki görsel konumlanışı, gerekse anlamı bakımından davalı hizmetlerini telmih eden ayır ediciliği düşük bir markasal unsur olduğu, bu bağlamda marka bütünü içinde vurgu ve ayırt edicilik … ibaresine yüklendiği, iki ayrı yönü, geliş-gidiş biçiminde işaret eden ok figürü de … ibaresine yönelik anlamsal vurguyu güçlendirdiği, anlaşılmaktadır.
Davacının markasının incelenmesinde; … ibareli markanın mor zemin üstüne sarı renkte küçük harflerle bold şekilde yazılmış … kelimesinden ibaret olduğu, bu ibarenin markanın münhasıran ayırt edici esaslı unsuru olduğu, anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Somut olayda, markaların aynı/aynı tür veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılmaları halinde halkın bu markalar arasında bağlantı kurması mümkündür. Davalının “….COM” ibareli markasını gören bir tüketici, bu markayı, davacının “…” ibareli markasının serisi, alt markası yahut yeni bir versiyonu sanabilir. Tüketiciler bu bağlamda davacının … kelimesini esas alan yeni bir marka türettiğini yahut markanın kullanımı konusunda davalıya bir hak ve/veya lisans verildiğini düşünebilirler. Marka sahiplerinin ilişkilendirilmesi ve/veya işletmelerin birbirinin şubesi olduğunun düşünülmesi de bağlantı kurma ihtimali kapsamındadır. Markalarda kullanılan şekillerin ve ek ibarelerin detaylarındaki farklılıkları hatırda tutamayacak olan orta düzeydeki tüketiciler nezdinde markalar arasında bir irtibat kurulması ve davalı markası ile aynı seri içinde bir marka olarak algılanması dolayısıyla karıştırma ihtimali mevcuttur. Kaldı ki … kelimesinin her iki markada aynen yer alması benzerliği arttırdığı gibi, bu kelimenin 35 ve 38. Sınıflardaki çekişme konusu hizmetler için ayırt edici bir ibare olması da … kelimesine yönelik bir vurguyu güçlendirmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davacı markasının ayırt edici esaslı unsuru olan … ibaresinin, aynen davalı markasında kullanılması; bütünsel açıdan, davacı markası ile … esas unsurlu davalı marka başvurusu arasında iltibas ve seri marka imajı yarattığı ve ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davalının “….com Dünyanın Her Yerinde Bir Tanıdık!+Şekil” markasını gördüğünde bunun davacının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olduğu, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi bulunduğu dikkate alınarak diğer hususlar incelenmeksizin davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
TPMK YİDK’nın … sayılı kararın iptaline,
Davalıya ait … kod nolu “….com Dünyanın Her Yerinde Bir Tanıdık!+Şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,

2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.490,20-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/06/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 95,20-TL
GİDER AVANSI :2.395,00-TL
TOPLAM :2.490,20-TL