Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/354 E. 2021/277 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/354 Esas – 2021/277
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/354
KARAR NO : 2021/277
VEKİLİ : Av. MÜŞERREF GÖZDE ZEHİR – UETS
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle, müvekkilinin yeni nesil hoparlör sistemleri ürettiğini, kendi patentine sahip olduğunu, müvekkilinin … A.Ş’ nin kardeş işletmesi olduğunu, müvekkilinin winpoint ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun müvekkilinin sektörü ve markanın kullanımının amaçlandığı ses sistemlerini simgelediğini, sesin dağılmasını karakterize ederken, odak imajını vurgulayan kendi özgün bir bütünü olduğunu, başvuruya karşı “… Gayrimenkul Geliştirme Tic ve San A.Ş”nin markalarını mesnet tutarak itiraz ettiğini, Dava tarihi itibariyle, itiraz eden “… Gayrimenkul Geliştirme Tic. Ve San. A.Ş.” nin mesnet tüm markalarını (2016/38326, 2016/07336, 2015/90131, 2015/67213, 2015/66121, 2015/22150, 2012/27693), 16.10.2019 tarihinde … … Gayrimenkul Geliştirme İnşaat Turizm Gıda Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ‘ ne devir ettiğini, dolayısıyla davanın bu işletmeye yöneltildiğini, VALI TARAFIN MESNET ALDIĞI MARKALARINDAN 2012/27693 SAYILI … … … … … …, … …, … … markası yönünden, ileri sürülen iltibas iddiası için, kullanım ispatı talep edildiğini, müvekkilinin marka başvurusunun 09, 35 (35.05 kapsamında 06,07,09,11.) ve 37 sınıflarındaki mal ve hizmetlerden oluştuğunu, redde mesnet markalardan 09. Sınıfın sadece davalıya ait POİNTZ ibareli markasında yer aldığını, bu marka ile başvuru markasının tamamen farklı olduğunu bu sebeple 9. Sınıf yönünden ortak bir marka bulunmadığını, başvurudaki 35 ve 37. Sınıflar ise redde mesnet markalardan … …, … … ŞEKİL, … …, POINTLET ibareli markaların kapsamında yer aldığını, ancak markaların benzemediğini, redde mesnet 2016/38326 sayılı … … MAGAZINE markasında ise müvekkili başvurusunda yer alan hiç bir mal ve hizmetin bulunmadığını, başvuru markasını özellikle 09. Sınıfta yer alan ileri teknolojide ses , hoparlör ve duyma sistemleri üzerine kurulu bir teknolojinin ürünü olduğunu , davalıya ait markaların ise bir alışveriş merkezinin adı olduğunu, markaların görsel olarak benzemediğini, markaların ilk seslerinin farklı olduğunu, WİN hecesinin markayı uzaklaştırdığını, tüketicilerde aynı izlenimi bırakmayacağını, sözel unsurların uzunluğu bakımından da farklılık gösterdiğini, müvekkili marka başvurusunun bambaşka bir ilk hece bütününe sahip olduğunu, “…” bir alışveriş merkezi hizmetleri de dahil olmak üzere üzerinde kullanıldığı pek çok mal ve hizmet için çok da ayırt edici olmayan bir marka olduğunu, … markasının yer, yön , …, konum belirten bir kelime olduğunu, pek çok mal ve hizmet için tanımlayıcı olduğunu, sadece TÜRKPATENT kayıtlarında yapılan basit bir aramada, başvuru konusu edilmiş, 96 sayfa marka sonucu çıktığını, redde mesnet markaların müvekkili başvuru markası ile iltibas içinde kabul edilmesi için kullanım ispatının gerekli olduğunu dolayısıyla ek ve kendine özgü formla birlikte redde mesnet markalarla benzemeyeceğini iddia ederek davanın esası yönünden YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, her iki markada yer alan harflerin hemen hemen birbirinin aynısı olduğunu, markaların genel görünümleri itibariyle bir bütün olarak bakıldığında görsel, işitsel ve kavramsal açıdan birebir aynılığa dek varan benzerliğe sahip olduklarını, gerek başvuru markasında, gerekse redde mesnet markada asıl, marka algılaması yaratan baskın unsur “…” ibaresi olduğunu, başvuru markasında ayırt ediciliğe katkı sağlayabilecek derecede farklı/güçlü unsurların bulunmadığını, başvuru markasının redde mesnet işaretin bir başka biçimi veya serisi yahut uzantısı olarak algılanmasına yol açacağını, başvuru markasının kapsamındaki mal/hizmetlerin redde mesnet marka/markaların kapsamında bulunan mal/hizmetlerle aynı/benzer nitelikte olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin “pointz” “… …” “ … … + şekil” “… … magazine” “Pointlet …” “dining …” olmak üzere … ibaresini içerir birçok sıralı markanın sahibi olduğunu, … … AVM isimli bir alışveriş merkezinin de uzun yıllardır İzmir’de faaliyette olduğunu, müvekkilinin işbu markaya ilişkin olarak “http://www.pointbornova.com.tr/” alan adına sahip olduğunu, davacı tarafın müvekkilinin tanınmışlığından faydalanarak haksız kazanç elde edeceğini ve müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğrayacağını, yalnızca “…” ibaresinin önüne getirilen “wın” ibaresinin görsel, işitsel veya kavramsal olarak fark yarattığını, markada görsellik olarak “…” ibaresinin ön plana çıktığını, hem müvekkiline ait markalarda hem de başvuru markasındaki “winpoint” ibaresinde “o” harfine vurgu yapılarak bir kısım şekilsel farklılıklar gerçekleştirildiğini, davacı tarafın markasının yazı stilinin müvekkilinin seri markalarının yazı stili ile neredeyse tamamen aynı olduğunu, başvuru makası kapsamındaki sınıflar ile müvekkilinin itiraza mesnet 2016 07336, 2015 90131, … sayılı markalarının da aynı sınıfları içerdiğini, müvekkilinin markaları arasında tanınmışlık açısından en çok öne çıkan markasının “… …” isimli alışveriş merkezi olsa da, diğer tescilli seri markalarının da tanınmış olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusunun davalı tarafından yapılan itiraz neticesinde başvurunun reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı, SMK 19/2 maddesine göre davalının itiraza mesnet markalarının bazı emtialar bakımından ciddi oranda kullanılıp kullanılmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; … … GAYRİMENKUL GELİŞTİRME İNŞAAT TURİZM GIDA SANAYİ VE TİCARET AŞ adına winpoint+şekil markasının tescili için 28.09.2018 tarihinde başvuruda bulunmuştur. Başvuruyu inceleyen Markalar Dairesi Başkanlığı başvurunun 30.10.2018 tarihinde 311 numaralı Resmi Marka Bülteninde ilan edilmesine karar verildiği, başvurunun ilan edilmesi akabinde davalı tarafından 28.12.2018 tarihinde 2012/27693, 2015/22150, 2015/66121, 2015/67213, 2015/90131, 2016/07336 ve 2016/38326 tescil numaralı markalarına ve SMK 6/1 gerekçesine dayanarak “başvurudaki win ibaresinin galibiyet anlamına geldiği ve yan unsur olduğu, bu ibarenin “…” ibaresine vurgu yaptığı, itiraz sahibinin birden çok “…” ibareli markaya sahip olduğu, markaların anlamsal, görsel ve işitsel olarak benzediği, 09.35 ve 37. Sınıflarda tescil talep edildiği, itiraz sahibinin markalarının ad aynı sınıflarda tescilli olduğu” iddiaları ile yayıma itiraz edildiği, itirazı inceleyen Markalar Dairesi Başkanlığı 15.03.2019 tarihinde markaları benzer görmeyerek itirazın reddine karar vermiştir. İşbu karara karşı itiraz sahibi davalı tarafından 15.05.2019 tarihinde aynı gerekçelerle itirazın yeniden incelenmesi talebinde bulunulduğu, başvuru sahibi itiraza karşı 20.06.2019 tarihinde 8 sayfalık broşür sunarak karşı görüşte bulunduğu, itirazı ve karşı görüşü inceleyen TÜRKPATENT YİDK 12.09.2019 tarihli … sayılı kararıyla özetle“ (…) Başvuruya konu marka ve itiraza gerekçe olarak gösterilen 2016 07336, 2015 90131, … sayılı “pointz”, “… …”, “… …” ibareli markalarda “…” ibaresinin aynen yer alması, markaların ihtiva ettikleri diğer unsurların söz konusu ibare üzerinde oluşan benzerliği ortadan kaldıracak nitelikte olmaması sebebiyle markalar arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunduğu, ayrıca başvuru kapsamında yer alan mal ve hizmetler ile 2016 07336, 2015 90131, … sayılı markaların eşya listelerinde yer alan mal ve hizmetlerin aynı veya benzer olduğu, Belirtilen nedenlerle söz konusu markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu” kanaatine vararak davalı itiraz sahibinin itirazını kabul ettiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 09/12/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: davacı başvuru markası ile redde mesnet 2016 07336 tescil numaralı markanın kapsamında bulunan 09. Sınıf emtialarla aynı/aynı tür olduğu; yine davacı başvuru markası kapsamındaki 35. Sınıf (35.05 kapsamındaki 06,07, 09 ve 11. Sınıflar dahil) mal ve hizmetleri ile davalının 2016 07336 tescil numaralı, “…” ibareli marka, 2015 90131 tescil numaralı “… …” … tescil numaralı “… …” ibareli markaların kapsamındaki hizmetlerle aynı/aynı tür olduğu; davacının başvuru markasında yer alan 37. Sınıf hizmetler ile davalının redde mesnet 2015 90131 tescil numaralı “… …” ibareli markanın kapsamındaki hizmetlerle aynı/aynı tür olduğu, taraf marka ve işaretleri arasında tüm mal ve hizmetler bakımından bütüncül değerlendirme neticesinde ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırma ihtimalinin mevcut olduğu, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun ve ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun ve ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markası

Davacının markasının incelenmesinde; winpoint+şekil ibareli başvurda, gri renkli “…” harfleri ile “O” harfi yerine kullanılan kırmızı siyah renklerinden oluşan hedef tahtası görseli bulunduğu, davacı başvuru markasının “…” şeklinde telaffuz edileceği, çekişme konusu … ibaresi İngilizce kökenli bir kelime olup Türkçe’de “…, puan, husus, amaç” gibi anlamlara geldiği, başvuruda … ibaresinin önünde yer alan “WİN” sözcüğü de yine İngilizce olup Türkçe karşılığının “kazanmak ” olduğu, davacı markasını oluşturan bu sözcüğün İngilizce ibare olsa dahi Türk halkında sıkça kullanılan, anlamı bilinen ibarelerden olduğu, davacı başvuru markası “…” şeklinde telaffuz edileceği anlaşılmaktadır.
Davalının markalarının incelenmesinde;
Davalıya ait redde mesnet markalardan … ibareli marka incelendiğinde; düz beyaz zemin üzerine … yazıldığı, bununla birlikte “O” harfinin konuşma balonu şeklinde oluşturulduğu “N” harfinin de yine karakterize şekilde yazıldığı; markanın yine “po-intz” şeklinde telaffuz edileceği anlaşılmaktadır.
Davalının ibareli … …+şekil markası incelendiğinde; “…” ibaresinin üzerinde konumlandırılmış içi siyah dolgulu bir konuşma balonu yer almakla birlikte yine aynı ibarenin hemen altında daha silik ve küçük boyutlarda “…” sözcüğü yer aldığı, markanın “….” şeklinde telaffuz edileceği anlaşılmaktadır.
Son olarak … …+şekil ibareli markasında ise bronz renkte yazılı PNT” harfleri, yine aynı renkte “o” ve “i” harfinde yer alan noktanın yerini dolduracak şekilde yer fıstığına benzer bir şeklin bulunduğu, böylece “karakteristik şekilde “…” sözcüğünün yazıldığı, ibarenin hemen altında daha küçük olacak şekilde “…” sözcüğünün yer aldığı, markanın “…” şeklinde telaffuz edileceği anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davacı başvuru markası ile redde mesnet 2016/07336 tescil numaralı … ibareli markanın kapsamında bulunan 09. Sınıf emtialarla aynı/aynı tür olduğu; yine davacı başvuru markası kapsamındaki 35. Sınıf (35.05 kapsamındaki 06,07, 09 ve 11. Sınıflar dahil) mal ve hizmetleri ile davalının 2016 07336 tescil numaralı, “…” ibareli marka, 2015 90131 tescil numaralı “… …” … tescil numaralı “… …” ibareli markaların kapsamındaki hizmetlerle aynı/aynı tür olduğu; davacının başvuru markasında yer alan 37. Sınıf hizmetler ile davalının redde mesnet 2015 90131 tescil numaralı “… …” ibareli markanın kapsamındaki hizmetlerle aynı/aynı tür olduğu, taraf markaları arasında çekişme konusu 09.sınıf, 35 ve 37. Sınıf mal ve hizmet sınıflarının tamamı bakımından benzerlik bulunduğu, her ne kadar ilgili sınıfların tüketici kitleleri mal ve hizmetlere göre farklılaşmakta ise de tüketici kitlesinin niteliğinin yükselmiş olmasının söz konusu mal ve hizmetler için hiçbir hal ve koşulda yanılgı yaşamayacağı sonucunu doğurmayacağı, işaretler arasındaki ortalama düzeyde görsel benzerlik ve yüksek düzeyde işitsel ve kavramsal benzerlikle beraber bir bütün olarak ele alındığında taraf markaları ve işaretleri arasında ilişkilendirme dahil karıştırılma ihtimali olacağı, ilgili tüketicinin markadaki baskın unsur olan … ibaresine yoğunlaşacağı, markadaki “O” harfindeki şekil unsuru ve “win” ibaresinin markaya yeteri düzeyde ayırt edicilik sağlayarak markayı farklılaştıramadığı; tam tersi “o” harfindeki stilize hareketin, davacı markalarını andırdığı, taraf markalarını gören tüketicinin başvuru markasını davalının yeni bir versiyonu, yeni bir çeşidi, hizmeti sanabileceği, iktisaden birbirine bağlı işletmelerden geldiğini düşünebileceğini, dolayısıyla taraf marka işaretleri arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı ile görsel, sesçil ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede birbiri ile ilişkilendirme dahil karıştırılma ihtimali olduğu anlaşılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2021