Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/329 E. 2021/198 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/329
KARAR NO : 2021/198

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 29/08/2019
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin İsviçre Saat Endüstrisi Federasyonu; İsviçre Federal Ticaret Siciline kayıtlı, İsviçre Saat Endüstrisine mensup üye firmaların menfaatlerini temsil eden, tüzel kişiliği haiz bir meslek örgütlenmesi üst birliği olduğunu, İsviçre’de yaklaşık 500 şirketin müvekkili federasyonun üyesi olduğunu, federasyonun başlıca görevlerinin; üyelerinin iktisadi menfaatlerini İsviçre’de ve ülke dışında korumak, özellikle fikri hakların ihlali ve haksız rekabetle mücadele etmek ve gerekirse bu kapsamda üyelerinin menfaatlerini Devlet kurumları ve Mahkemeler nezdinde savunmak olduğunu, tüm bu hususların müvekkiline ait www…. internet sayfası ile de sabit olduğunu, davaya konu marka başvurusunun “İsviçre menşeli/İsviçre menşeli olmayan” ayrımı yapılmaksızın “Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil)” ürünler için yapıldığını, ancak davalı başvuru sahibinin İsviçre’de sicile kayıtlı olarak faaliyet gösteren veya bu ülkede üretim yapan bir firma olmadığını, Kurumun davaya konu başvurunun kapsadığı ürünlerin cins ve niteliğinde değişikliğe giderek, ürün listesine doğrudan müdahale ettiğini ve ürün listesin, listedeki saatler ve zaman ölçme cihazları yönünden İsviçre menşeli olan/İsviçre menşeli olmayan mücerret ayırımına göre yeniden düzenlediğini, söz konusu işlem tarzının her şeyden önce Kurumun yasayla belirlenen görev ve yetkilerini aştığını, Emsal davalarda da Kurumun yapmış olduğu mal/hizmet listesinin yeniden düzenleme işleminin yasal düzenlemelerle kendisine verilen görev ve yetkiler kapsamında olmadığının Yerel Mahkemelerce karara bağlandığını, Kurumun işlem tarzının, tüketiciyi doğrudan ve ağır biçimde yanıltmaya yönelik olduğunu, dava konusu marka tescil başvurusunun eşya listesinde bulunmayan “İsviçre menşeli saatler ve zaman ölçme cihazları için” başvuru sahibi adına tescilinin önünün açıldığını, bu durumun tüketicinin haklı menfaatleri yönünden kabul edilebilir bir sonuç olmadığını, ortalama tüketicinin tescile güven duyarak “İsviçre menşeli saatler ve zaman ölçme cihazları için” tescil edilen bu markayı taşıyan saatlerin “doğrudan İsviçre menşeli olduğu” kabulüyle hareket edeceğini, başvuru sahibi davalı yanın kötü niyetli olduğunu ve İsviçre menşeli ürün üretim, ithalat, ihracat, pazarlama ve satışı vs. yapmadığını, İsviçre menşeli tanınmış saat üreticilerinin hemen hepsinin “…” ve benzeri ibareleri marka olarak tescil ettirmeksizin, ürün üzerinde kendi markaları yanında menşe işareti olarak kullandıklarını, “…” kelimesinin Türkçe karşılığının “İsviçre’ye ait, İsviçre menşeli, İsviçre” olduğunu, davaya konu markanın tescili halinde uygulamada çok büyük problemler yaşanacağını ve müvekkilinin savunduğu menfaatler aleyhine hak ihlalinin telafi edilemez boyutlara varacağını, halk nezdinde ürünlerin üretim yeri ve coğrafi kaynağı yönünden büyük karışıklık doğacağını, yine davaya konu markanın içerdiği “bernard” ek kelime unsurunun da dünyaca ünlü İsviçreli saat üreticisi “Claude Bernard” markasından alındığını ve davalının kötüniyetini kanıtlar nitelikte olduğunu da ileri sürerek; başvuru sahibine ait “bernardswis” ibareli 2017/118237 başvuru nolu markanın TÜRKPATENT kaydına 3. kişilere devrinin önlenmesi için karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasına, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 19.07.2019 tarihli … nolu kararının iptali ile aynı doğrultudaki Markalar Dairesi Başkanlığı’nın kararlarının iptaline, davalı adına tescilin gerçekleşmesi halinde “bernardswis” ibareli markanın içerdiği tüm ürünler yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, davacı yanın “…”, “Switzerland” ve benzeri ibarelerin kullanımının İsviçre Federal Konseyi tarafından özel şartlara bağlandığını, başvuru sahibinin ise İsviçre’de sicile kayıtlı olarak faaliyet gösteren veya bu ülkede üretim yapan bir firma olmadığını, başvuru sahibinin İsviçre’de Markalar ve Menşe İşaretleri Hakkındaki Federal Yasa’da aranan şartların sağlamadığını ileri sürerek başvurunun herhangi bir yasal sınırlandırma olmaksızın tümden reddini istediğini, ancak İsviçre Federal Yasaları’nın Türkiye açısından bağlayıcı bir niteliğinin bulunmadığını, başvurunun kötüniyetle yapıldığını gösterir kanıtların itiraz ekinde sunulmadığını, bu nedenle söz konusu iddianın da yerinde görülmediğini, müvekkili kurum Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından alınan dava konusu kararın usule ve hukuka uygun olduğunu ileri sürerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle, müvekkili şirket merkezinin Nusaybin/Mardin olduğunu, davanın Mardin mahkemelerinde açılması gerektiğini, marka başvurusunun ret ile sonuçlandığını, sicil giriş işleminin gerçekleşmediğini, bilirkişi incelemesi ile bu hususun sübuta ereceğini ileri sürerek; yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili Mardin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YETKİ İTİRAZI:
Davalı vekili her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de, 6davanını konusu itibari ile yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının 5/1-f, 6/1 ve 6/9 maddeleri kapsamında yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davalı … Bilişim Optik Saatçilik Kuyumculuk Nakliyat İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından markasının “14.sınıf: 14/01 Kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil); altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri, değerli metalden heykeller ve biblolar. 14/02 Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil). 14/03 Değerli metalden mamul müsabakalarda verilen kupalar. 14/04 Tespihler.” emtiasını kapsayacak şekilde tescili için 22.12.2017 tarihinde başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun incelenerek, 6769 sayılı SMK’nın 5/1(f) hükmü gereğince “İsviçre menşeli olmayan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil)” için kısmen reddine karar verildiği ve kalan mallar için başvurunun 29.01.2018 tarih ve 293 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, davacı … tarafından söz konusu yayına “swis” ibaresinin ürünlerin niteliği, kalitesi, üretim yeri ve coğrafi kaynağı konusundan halkı yanıltabilecek nitelikte olması iddialarıyla itiraz edildiği, İtirazı inceleyen Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazın reddine karar verildiği, İlgili Dairenin bu kararına, davacı tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde itiraz edildiği, 19.07.2019 tarih ve … sayılı YİDK kararı ile; “2017/118237 başvuru numaralı ve ‘bernardswis’ ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun eskiye dayalı kullanım, gerçek hak sahipliği, kötü niyet ve tanınmışlık gerekçelerine dayanılarak 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. Öncelikli olarak yapılan değerlendirme neticesinde 2018-OE-18644 sayılı ve 11/01/2018 tarihli Markalar Dairesi Başkanlığı kararı neticesinde, ‘SINIF KODU: 14 İsviçre menşeli olmayan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil).’ mallarının ‘Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak işaretler marka olarak tescil edilemez.’ hükmüne amir 6769 s. SMK 5/1-(f) bendi çerçevesinde işbu başvurunun eşya listesinden çıkartılmış olduğu, ancak itiraz sahibi FEDERATİON OF THE … WATCH İNDUSTRY firmasının yukarıda sayılan gerekçelerle başvurunun tüm mallar açısından reddini talep ettiği görülmüştür. Diğer taraftan Türk Patent ve Marka Kurumu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan Marka İnceleme Kılavuzu’nun 6769 s. SMK 5. madde uygulama kriteri başlığı altında yukarıda belirtilen aynı kanunun 5/1-(f) maddesi uygulamasına ilişkin metinde de belirtildiği üzere; ‘Benzer şekilde, Kurum kayıtlarında coğrafi işaret olarak tescilli bulunmamakla birlikte markada yer alan ve ilgili mallar bakımından sahip olduğu ün nedeniyle coğrafi kaynak belirten bazı yer adlarının, tüketiciyi ürünün kalitesi ve kökeni konusunda yanılgıya düşürebileceği durumlarda ise, başvuru kapsamında yer alan ilgili alt grup bakımından sınırlandırma yapılırken, listede yer alan diğer tüm mallar için başvuru ilan edilecektir. Örneğin, 14. sınıfta yer alan ‘Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil)’ için tescil başvurusu yapılmış olan Şekil 427’de yer alan başvuruda, ‘…’ ibaresini gören tüketici, ilgili saatin kalitesi ve kökeni hususunda yanılgıya düşebilecektir. Bu nedenle yukarıdaki marka başvurusunun eşya listesinin, 5/1(f) bendi gereğince ‘İsviçre menşeli saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil)’ olarak sınırlandırılması gerekmektedir. Başvuru kapsamındaki diğer mallar yönünden ise ilan kararı verilecektir. Sınırlama sonrası çıkan mallar şu şekilde ifade edilecektir; İsviçre menşeli olmayan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil)’ Kurum’un benzer örneklere ilişkin mevcut karar yaklaşımı bellidir. Bunun dışında başvuruya konu ‘bernardswis’ markasının 6769 s. SMK’nın 6/3 maddesinde tanımlanan ve reddini gerektirecek düzeyde itiraz sahibi lehine hak sahipliği doğuracak nitelikte tescil başvurusundan önce markasal olarak aktif ve yoğun kullanımının ispatlanamadığı kanaatine varılmış olduğundan bu yöndeki iddianın da reddi gerekmiştir. Öte yandan, 6769 Sayılı SMK’nın 6/IV maddesi ‘Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.’’ hükmüne amir iken aynı Kanun’un 6/V maddesi ‘’Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hallerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hali saklı kalmak kaydıyla başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.’ hükmüne amirdir. Somut olay açısından, itiraza konu başvurunun tescilinin 6769 Sayılı SMK’nın 6/IV ve 6/V maddeleri hükmünde belirtilen koşulların oluşmasına yol açacağı yönünde de bir kanaat oluşmadığından, tanınmışlık gerekçesine dayalı itiraz da haklı görülmemiştir. Diğer yandan 6769 s. SMK 6/VI maddesi ise ‘Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi halinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.’ hükmüne amir olup, itiraz sahibi tarafından bu madde mesnet gösterilerek yapılan itiraz da dilekçede sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde yerinde görülmemiş ve bu yöndeki iddianın da reddi gerekmiştir. Avrupa Birliği Adalet Divanı Genel Mahkemesi’nin 01/02/2012 tarihli T-291/09 sayılı kararının 90. paragrafında, inceleme konusu işaretlerin aynı olması, kötü niyete ilişkin diğer faktörlerin hiçbirisi mevcut değilken, tek başına kötü niyetin varlığını ortaya çıkarmaz tespiti yapılmıştır. Bir diğer deyişle, kötü niyetle başvurusunun yapıldığı iddia edilen işaretle buna karşı öne sürülen itiraz gerekçesi markaların aynı (veya benzer) olması veya markaların benzer olduğu yönündeki iddia, tek başına başvurunun kötü niyetle yapıldığını ispatlamayacaktır. Kurul belirtilen tespiti paylaşmaktadır ve incelenen başvuruyu oluşturan işaretle itiraz gerekçesi markaların benzer olduğu iddiasını, tek başına, başvurunun kötü niyetle yapıldığı ispatlayan bir husus olarak kabul etmemektedir. İtiraz sahibinin, markaların benzer olduğu iddiasının ötesinde, kötü niyet hususunu ispatlar nitelikte herhangi bir kanıt sunmaması dikkate alındığında ve Kurul’da başvurunun kötü niyetle yapıldığı yönünde kanaat oluşmadığından kötü niyet gerekçeli itiraz haklı bulunmamıştır. Son olarak, her marka özgünlük derecesi, tasarımı, tescile konu mallar/hizmetlerin ve bu mal ve hizmetlerin tüketici grubunun özellikleri, markanın tescil kapsamındaki mal/hizmetler üzerindeki ayırt edici niteliği gibi unsurlar açısından kendine özgü özellikler taşıdığından ve ancak tüm bu unsurların birlikte değerlendirilmesi sonunda tescil başvurusuna ilişkin karar oluşturulabildiğinden dilekçede başka marka başvurularına ilişkin verilen kararların işbu itirazın değerlendirilmesinde dayanak gösterilmesi de haklı bulunmamıştır. Sayılan nedenlerle, işbu itirazın reddi gerekmiştir.” gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 05/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 29/08/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle:2017/118237 sayılı bernardswis ibareli markada yer alan “SWIS(S)” ibaresinin, marka başvurusu kapsamında kalan “İsviçre menşeli olan Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil).” mallarının niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak mahiyette bir işaret olduğu, iltibas iddiasının ispatlanamadığı, davalı marka başvurusunun kötüniyetle yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası

bernardswis
(14. Sınıf 01,02,03,04 alt gruplar)

Davalıya ait dava konusu bernardswis ibareli markanın, beyaz zemin üzerine siyah renkte standart küçük harflerle yazılmış “bernardswis” ibaresinden oluştuğu görülmektedir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09.06.2008 tarihli ve 2008/6483 E., 2008/7643K. sayılı kararı ile “14, 35 ve 40. sınıflardaki … ibareli marka başvurusunun CENEVRE’yi işaret ettiği; bu şehrin, markanın kapsamındaki mallardan özellikle saatler için tüm dünyada ün sahibi olduğu; İngilizcede GENEVA, Fransızcada GENEVE olarak yazıldığı…” gerekçesi ile bahsi geçen ibarenin yanıltıcı olduğuna hükmedilmiş ve marka hükümsüz kılınmıştır.
Yargıtay 11. HD’nin 2010/7589E – 2012/9425K sayılı “…” kararında “anılan ibarenin İtalya’da bir bölgenin adı olmasına rağmen, mobilya emtiası bakımından bu bölgenin ününün bulunmaması nedeniyle, halkın yanıltılma ihtimalinin söz konusu olmayacağı”na hükmedilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, markada yer alan kelimeler anlamsal açıdan değerlendirildiğinde; “BERNARD” ibaresinin İngilizce bir erkek adı olduğu ve bunun dışında bilinen bir anlamının bulunmadığı, “SWIS(S)” ibaresini ise İngilizce’de “İsviçreli – İsviçreye özgü” anlamlarına geldiği anlaşıldığı, İsviçre’nin, tüm dünyada özellikle çikolata, saat ve çakıları ile bilinen ve tanınan bir ülke olduğu, bu tür ürünlerde yer alan “…”, “made in switzerland”, “… made” ibareleri İsviçre menşeini belirtmek kullanılan ibareler olduğu, özellikle saat sektöründe “…”, “… made” ibareleri Swissness Bill 2013 isimli yasaya dayanarak İsviçre saat Federasyonu’ndan verilen sertifikaya uygun olarak kullanılabildiği, Swis(s) ibaresi saatler için kalite, garanti unsuru olarak kullanıldığı, bu ibareyi taşıyan saatler İsviçre menşeli olduğu, saatlerin İsviçre menşeli olması tüketicilerin saat alışverişi yaparken tercihlerini kalite ve garanti anlamında doğrudan etkilediği, SWIS(S) ibaresini saatlerde gören potansiyel tüketicilerin, saatlerin İsviçre kalitesiyle üretildiği mesajını aldığı, ürün üzerinde kullanılan SWIS(S) ibaresi ürünün niteliğine yönelik bilgi verdiği, ”SWIS(S)” ibaresinin, özellikle saat ve saat parçaları emtialarında marka olarak tescil edilmesi ya da kullanılması halinde, tüketici algısında, doğrudan ve derhal, anılan ürünün İsviçre menşeli bir ürün olduğu yanılgısını oluşturma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğu, söz konusu ürünlerin ilgili tüketici kitlesi de “swis(s)” ibaresini gördüğünde, bu ibarenin hangi amaçla kullanıldığını bilebilecek nitelikte bilinçli ve özenli bir kesim olduğu, “Swis(s)” kelimesi İsviçre menşeli saatlerde marka olarak kullanılmadığı, ürünlerin üzerinde markanın yanına menşe belirtmek için eklenen bir ibare olduğu, dava dosyasında veya TÜRKPATENT işlem dosyasında, davacının bernardswis markası altında üretim satış ve pazarlama yapacağı ürünlerin İsviçre menşeli olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmadığı, bunun markanın yanıltıcı olma durumunu güçlendirdiği, belirtilen nedenlerle; 2017/118237 sayılı bernardswis ibareli markada yer alan “swıs(s)” ibaresinin, marka başvurusu kapsamında kalan “isviçre menşeli olan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil).” mallarının niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak mahiyette bir işaret olduğunun anlaşıldığı; dava konusu marka başvurusu incelendiğinde; davacının, 14. sınıfta yer alan “Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil).” mallar için başvuruda bulunduğu ve ilgili başvurunu emtia listesi üzerinde herhangi bir düzenleme talep etmediği; davalı kurum, başvuru kapsamında yer alan emtiaları resen verdiği karar sonrasında “İsviçre menşeli olmayan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçalan, saat kordonları dahil” ve “İsviçre menşeli olmayan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçalan, saat kordonları dahil” şeklinde ayırarak yeniden düzenlemiş ve “İsviçre menşeli olmayan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçalan, saat kordonları dahil” emtialar bakımından markanın yanıltıcılık içerdiği gerekçesiyle işbu malları başvuru kapsamından çıkardığı, davalı TÜRKPATENT’ın yaptığı bu işlemin mevzuatta bir karşılığı bulunmadığı, dosya kapsamında davacı adına tescilli bir markaya ve/veya iltibas iddiasının nesnel gerekçesine rastlanmadığından bu hususta değerlendirme yapılamayacağı, dosya kapsamında davalının kötü niyetini gösterir herhangi bir belge bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle tüm dosya kapsamına göre neticeten, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, TPMK YİDK’nın … sayılı kararının 14. Sınıfın 2. Alt bendinde yer alan “saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları saat kordonları dahil)” mal ve hizmet sınıfları yönünden “isviçre menşeli olan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları saat kordonları dahil)” mal ve hizmet sınıfını kapsayacak şekilde iptaline, YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, davalı şirket adına tescilli 2017/118237 sayılı marka tescil edilmediğinden hükümsüzlükle ilgili karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
TPMK YİDK’nın … sayılı kararının 14. Sınıfın 2. Alt bendinde yer alan “saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları saat kordonları dahil)” mal ve hizmet sınıfları yönünden “isviçre menşeli olan saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları saat kordonları dahil)” mal ve hizmet sınıfını kapsayacak şekilde iptaline,
YİDK iptaline yönelik Fazlaya dair talebin reddine,
Davalı şirket adına tescilli 2017/118237 sayılı marka tescil edilmediğinden hükümsüzlükle ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.418,35-TL
yargılama giderinin takdiren 1.612,23-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 95,20-TL
GİDER AVANSI :2.323,15-TL
TOPLAM :2.418,35-TL