Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/323 E. 2021/39 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/323 Esas – 2021/39 Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/323
KARAR NO : 2021/39

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 21/08/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin İngiltere’de kurulan ilk ve Dünyanın en büyük GSM operatörlerinden biri olduğunu ve dünyaca tanınan Vodafone markasının lisansörü olarak Türkiye’de faaliyet gösterdiğini, üç binden fazla çalışanı olduğunu ve 17,5 milyon aboneye hizmet verdiğini, müvekkili tarafından yoğun emek ve etkin tanıtım faaliyetleri sonucu tüketiciler nezdinde müvekkili ile özdeşleşmiş ve en önemli markaları arasında yer alan ‘’cep’’ kök ibareli markalarının bulunduğunu, “cep” ve “cepte” ibaresine ekli ibare ve şekillerden oluşan 242 adet tescilli markasının ve marka başvurusunun sahibi olduğunu, davalı yanın marka tescil başvurusunda bulunduğu “pazar cepte” ibareli marka ile müvekkili şirket adına tescilli ve tanınmış “cep” ve ‘’cepte’’ ibaresi taşıyan markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve bu benzerliğin iltibasa sebebiyet vereceğini, müvekkili markalarının neredeyse tamamının “pazar cepte” ibareli markanın tescil için başvurulduğu sınıfları kapsadığını, tüketicilerin iltibas yaratan markaya ait ürünü kolaylıkla müvekkiline ait ürün olarak algılayabileceklerini ve seri markası sanabileceklerini, söz konusu ibarenin marka olarak tescili halinde yine tüketiciler nezdinde karışıklık yaratarak başvuru sahibi lehine haksız avantaj sağlayacağını ve müvekkili markalarının itibarını zedeleyeceğini, telafisi zor maddi kazanç kaybına yol açacağını, davalı başvurusunun müvekkili markalarının ticari itibarından ve getirisinden faydalanmak amacı taşıdığını, marka başvurusunun kötüniyet taşıdığını bu nedenle tüm mal ve sınıflar açısından hükümsüz kılınması gerektiğini de iddia ederek; … sayılı YİDK kararının iptaline, davalı şirket adına TÜRKPATENT nezdinde … kod no ile tescil başvurusu yapılan ve tescil işlemleri devam eden “pazar cepte” ibareli markanın tescili halinde iptaline, hükümsüz sayılmasına ve sicilinden terkinine, dava konusu başvuru henüz tescil edilmemiş ise huzurdaki dava sonuçlanana kadar tüm tescil işlemlerinin durdurulmasına; tescil edilmiş ise huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere devrinin ve kullanımının önlenmesine dair ihtiyati tedbire karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, başvuru konusu markanın PAZARCEPTE ibareli başvuru olduğunu, uyuşmazlık ‘’cep’’ ibaresinin karşılaştırılan markalarda ortak olarak yer almasından kaynaklandığını, her alanda bu tarz mobil ve/veya sanal ortam uygulamalarına maruz kalan tüketicinin ‘’cep’’ ibaresini bünyesinde barındıran bir markayı her duyduğunda veya gördüğünde davacı firma ile ilişkilendirmesinin mümkün olmadığını, ‘’cep’’ ibaresinin üç harften oluşan kısa bir ibare olduğunu ve ayırt edici niteliğinin bu sebeple düşük olduğunu, başvuru markasının şekil ve renklerle birlikte bütünlük arz edecek şekilde dizayn edildiğini, ‘’pazar’’ ibaresinin solda yer aldığını ve tüketiciyi karşılayan unsur olduğunu, ortalama tüketicilerin sadece ‘’cep’’ ibaresini ortak olarak içeren tüm markalar ile sağlanacak hizmetlerin aynı ticari kaynağa veya ticari-ekonomik yönden birbiriyle bağlı firmalara ait olduğunu düşünmeyecek kadar makul düzeyde bilgili, gözlemci ve dikkatli olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, başvuru markasının, davacı markaları ile seri marka algısı yaratmadığını, yine davacı yanın, davalı başvurusunun 6768 sayılı SMK’nın 6/9 maddesi anlamında kötüniyetli bir başvuru olduğunu ispat edemediğini ve YİDK kararının hukuka uygun olduğunu da beyan ederek; davanın reddedilmesini talep etmiştir.
Davalı … Gıda Sanayi A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın tescilini talep ettiği “pazar cepte” markası ile davaya konu markaların ilk bakışta kolaylıkla ayırt edilebileceğini ve markaların iltibasa neden olacak bir benzerlik taşımadıklarını, bu tür markaların diğer markalar ile karışıp karışmadığı hususunun irdelenirken markaların bir bütün olarak ele alınması gerektiğini, davacı tarafça ileri sürülen ‘’cep’’, ‘’cepte’’ ibaresinin ayırt ediciliği zayıf ve genel kullanıma yayılmış bir ibare olduğunu, davacı yanın bu ibareyi göstererek içinde ‘’cep’’ ‘’cepte’’ ibaresi geçen her türlü marka müracaatına karşı dava ikame etme yoluna gitmesinin ve marka müracaatlarına itirazda bulunmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, davacı iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu da beyan ederek; davanın reddedilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının 6769 sayılı SMK 6/1, 3, 4, 5, 9 maddeleri kapsamında yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davacı … Gıda Sanayi A.Ş. tarafından PAZARCEPTE+şekil markasının “09.sınıf: 09/01 Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları. 09/02 Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. 09/03 Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. 09/04 Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. 09/05 Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. 09/06 Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). 09/07 Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. 09/08 Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. 09/09 Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. 09/10 Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. 09/11 Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. 09/12 Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. 09/13 Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). 09/14 Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. 09/15 Dekoratif mıknatıslar. 09/16 Metronomlar. 35.sınıf: 35/01 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. 35/02 Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. 35/03 İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. 35/04 Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. 35/05 Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için (29. Sınıf) Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri.Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. (30. Sınıf) Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. (31. Sınıf) İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu. (32. Sınıf) Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar.Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) 42.sınıf: 42/01 Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. 42/02 Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri. 42/03 Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri (reklam amaçlı tasarım ve peyzaj tasarımı hariç). 42/04 Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.” sınıflarını kapsayacak şekilde tescili için 02.08.2018 tarihinde başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun incelenerek, 13.08.2018 tarih ve 306 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilanına karar verildiği, davacı Vodafone Telekomünikasyon A.Ş. tarafından söz konusu yayına “cep”, “cep alışveriş”, “cepservice”, “cep club”, “cep 2”, “cepyayın”, “cepshop”, “cep not”, “cep fatura şekil”, “cepbakiye”, “cep cüzdan”, “cep taksit”, “cep shoppıng”, “cepte televizyon yayını telsim mvs mobile video streaming şekil”, “cep pazarı” ibareli markalar gerekçe gösterilerek karıştırılma ihtimali, gerçek hak sahipliği, tanınmışlık ve kötüniyet iddialarıyla itiraz edildiği, itirazı inceleyen Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazın reddine karar verdiği, ilgili Dairenin bu kararına, davacı tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde itiraz edildiği, 30.05.2019 tarih ve … sayılı YİDK kararı ile;
“… başvuru numaralı ve ‘pazarcepte’ ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun … sayılı ve ‘cep’, ‘cep alışveriş’, ‘cepservice’, ‘cep club’, ‘cep 2’, ‘cepyayın’, ‘cepshop’, ‘cep not’, ‘cep fatura şekil’, ‘cepbakiye’, ‘cep cüzdan’, ‘cep taksit’, ‘cep shopping’, ‘cepte televizyon yayını telsim mvs mobile video streaming şekil’, ‘cep pazarı’ ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali, eskiye dayalı kullanım, tanınmışlık ve kötü niyet gerekçelerine dayanılarak 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir.
Bilindiği üzere 6769 s. Kanun’un 6 ncı maddesi (1) inci fıkrası ‘’Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.’’ hükmüne amirdir.
Bu bağlamda, bahsi geçen hüküm anlamında karıştırılma ihtimalinden söz edebilmek için öncelikle, iki koşulun birlikte var olması gerekmektedir. Bu iki koşuldan birincisi, tescili talep edilen markanın daha önceden tescilli ya da başvurusu yapılmış bulunan itiraz gerekçesi marka(lar) ile aynı ya da benzer olması, diğeri ise uyuşmazlığa konu markaların aynı ya da benzer/ilişkili mal ya da hizmetleri kapsamasıdır.
Yargıtay içtihatları ve doktrince de benimsendiği üzere, 6769 s. Kanun’un ilgili hükmü anlamında markaların benzerliğini markanın bütünü itibariyle orta düzeydeki tüketici kitlesi üzerinde bıraktığı izlenim, tümüne hakim olan görünüş ve ayırt edici niteliğini ön plana çıkaran unsurlarında aramak gereklidir.
Dolayısıyla, benzerlik değerlendirmesinde markanın sadece benzer olan unsurlarını ön plana çıkarıp bu unsurlara vurgu yaparak değerlendirme yapılması kadar, ön planda yer alan asli unsurların göz ardı edilerek farklılıklara vurgu yapılması da markanın temel fonksiyonlarına ve maddenin ruhuna aykırıdır.
Bu nedenle, değerlendirmenin, markaların asli ve tali unsurlarının her biri dikkate alınarak, bu unsurların marka üzerindeki fonksiyonları ve hedef tüketici kitlesi üzerindeki etkileri dikkatli bir şekilde değerIendirilerek ve nihai olarak markanın bu unsurların tamamı ile birlikte ve bütünü itibariyle hedef tüketici kitlesi üzerinde bırakacağı etki dikkate alınarak yapılması gerekir.
Bu çerçevede yapılan değerlendirme sonucunda, işbu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimali dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer bulunmamıştır. Bu nedenle, markalar arasında ilişkilendirilme/karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmayacağı kanaatine varıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Diğer taraftan başvuruya konu ‘pazarcepte’ markasının 6769 s. SMK’nın 6/3 maddesinde tanımlanan ve reddini gerektirecek düzeyde itiraz sahibi lehine hak sahipliği doğuracak nitelikte tescil başvurusundan önce markasal olarak aktif ve yoğun kullanımının ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Öte yandan, 6769 Sayılı SMK’nın 6/IV maddesi ‘Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.’’ hükmüne amir iken aynı Kanun’un 6/V maddesi ‘Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hallerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hali saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.’ hükmüne amirdir.
Somut olay açısından, itiraza konu başvurunun tescilinin 6769 Sayılı SMK’nın 6/IV ve 6/V maddeleri hükmünde belirtilen koşulların oluşmasına yol açacağı yönünde de bir kanaat oluşmadığından, tanınmışlık gerekçesine dayalı itiraz da haklı görülmemiştir.
Avrupa Birliği Adalet Divanı Genel Mahkemesi’nin 01/02/2012 tarihli …. sayılı kararının 90. paragrafında, inceleme konusu işaretlerin aynı olması, kötü niyete ilişkin diğer faktörlerin hiçbirisi mevcut değilken, tek başına kötü niyetin varlığını ortaya çıkarmaz tespiti yapılmıştır. Bir diğer deyişle, kötü niyetle başvurusunun yapıldığı iddia edilen işaretle buna karşı öne sürülen itiraz gerekçesi markaların aynı (veya benzer) olması veya markaların benzer olduğu yönündeki iddia, tek başına başvurunun kötü niyetle yapıldığını ispatlamayacaktır.
Kurul belirtilen tespiti paylaşmaktadır ve incelenen başvuruyu oluşturan işaretle itiraz gerekçesi markaların benzer olduğu iddiasını, tek başına, başvurunun kötü niyetle yapıldığı ispatlayan bir husus olarak kabul etmemektedir. İtiraz sahibinin, markaların benzer olduğu iddiasının ötesinde, kötü niyet hususunu ispatlar nitelikte herhangi bir kanıt sunmaması dikkate alındığında ve Kurul’da başvurunun kötü niyetle yapıldığı yönünde kanaat oluşmadığından kötü niyet gerekçeli itiraz haklı bulunmamıştır.
Son olarak, her marka özgünlük derecesi, tasarımı, tescile konu mallar/hizmetlerin ve bu mal ve hizmetlerin tüketici grubunun özellikleri, markanın tescil kapsamındaki mal/hizmetler üzerindeki ayırt edici niteliği gibi unsurlar açısından kendine özgü özellikler taşıdığından ve ancak tüm bu unsurların birlikte değerIendirilmesi sonunda tescil başvurusuna ilişkin karar oluşturulabildiğinden dilekçede başka marka başvurularına ilişkin verilen kararların işbu itirazın değerlendirilmesinde dayanak gösterilmesi de haklı bulunmamıştır.
Sayılan nedenlerle, işbu itirazın reddi gerekmiştir.”
gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 21/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 21/08/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ve ekraporda özetle: … sayılı ibareli davalı marka başvurusu ile CEP ibareli davacı markaları arasında 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi BULUNMADIĞI, davacının “PAZARCEPTE şekil” markası üzerinde, 6769 s. SMK’nun 6/3 maddesi anlamında üstün ve gerçek bir hak sahibi olduğu iddiasının ispatlanamadığı, davacının “CEP” markasının 6769 s. SMK md. 6/4 ve 6/5 anlamında tanınmış marka olduğu iddiasının ispatlanamadığı, davalının “PAZARCEPTE şekil” ibareli marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Örnek Davacı Markaları

CEPPAZAR+şekil CEP
(09, 35, 42. sınıf) CEPALIŞVERİŞ
CEPSERVICE
CEPCLUB
CEP2
Cep Cüzdan
Cep Taksit
01 / 02 / 03 / 04 / 05 / 06 / 07 / 08
09/ 10 / 11 / 12 / 13 / 14 / 15 / 16
17/ 18 / 19 / 20 / 21 / 22 / 23 / 24
25/ 26 / 27 / 28 / 29/ 30/ 31/ 32
33 / 34 /35/ 36 / 37 / 38/39 / 40
41 /42 43 / 44 / 45. Sınıflar)

Davalının markasının incelenmesinde; bir manav konsepti içinde CEP ve PAZAR kelimelerinin şeklin alt orta kısmında büyük harfler ile yazılmış karma bir marka olduğu görülmektedir. “pazar” kelimesinin 1.satıcıların, yerleşim yerlerinde, haftanın belirli bir gününde mallarını sergileyip sattıkları, genellikle üzeri açık alışveriş yeri. 2.haftanın günlerinden biri, cumartesiden sonraki gün anlamına gelen bir kelime olduğu, cep ibaresinin ise; “1. Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça: Bayramın her günü gelirler, ellerini ceplerine sokarak dolaşırlardı. -A. Kutlu. 2. Trafiği kolaylaştırmak, araçların durabilmesine olanak sağlamak için yaya kaldırımları veya şehirlerarası yolların kenarlarına yapılan cep biçimindeki taşıt yanaşma yeri. 3. Cep telefonu: Seninle yarın cepten konuşuruz. 4. ask. Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme.” anlamlarını haiz bir kelime olduğu, bu haliyle markada bütün olarak “CEPPAZAR” ibaresinin esas unsur özelliği taşıdığı anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; davalı yana ait markaların tamamının “CEP” kök sözcük unsuru ve bu unsur etrafına eklenen ek sözcük/şekil unsurları ile oluşturulmuş işaretlerden ibaret olduğu görülmüştür. Davacı yan markalarında, genel anlamda markaya karakteristik özellik kazandıracak herhangi bir şekil unsuru görülmemekle birlikte davacının tamamı büyük harflerden oluşan markalarında “CEP” sözcüğünün yazımında genel olarak “C-E” harfleri daha büyük punto ile yazılmakta iken “P” harfinin yarı boyutta yazıldığı görülmekte olup bu şekildeki bir yazım karakterinin, davacı yan markalarının belki de tek karakteristik özelliği olarak kabulünün mümkün olduğu, anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Taraf markalarının ayırıcı unsurları olan “CEPPAZAR” ibaresi ile “CEP” ibaresi arasında sadece CEP ibareleri yönünden anlam bakımından benzerlik bulunduğu, yine sadece CEP unsuru yönünden fonetik benzerlik bulunduğu, bununla beraber davalı başvurusunun da sadece “CEP” ibaresinden oluşmadığı, farklı sözcük ve şekil içerdiği, PAZAR kelimesinin kullanılması ile birlikte fonetik benzerliğin ortadan kalktığı, davalı markasında bulunan ve markanın ikinci kelimesi olarak kullanılan PAZAR kelimesinin ve markada kullanılan şeklin görsel benzerliği de ortadan kaldırdığı ve davalı markasını yeterli ayırıcı özelliğe kavuşturduğu, ayrıca CEP kelimesinin davacı markalarının emtia/hizmet konusunu teşkil eden 35.sınıf ürün ve hizmetler için cep telefonu özelliklerinden istifade edilmek suretiyle anılan ürün ve hizmetin sunulduğuna ilişkin mesaj verdiği, davacının “CEP” ibareli markalarının bu yönü itibariyle 35. sınıftaki hizmetler bakımından anılan özelliği itibariyle zayıf bir marka olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davalının “PAZARCEPTE şekil” ibareli markasının, baskın şekil unsuru da dikkate alındığında, bütünsel imajı itibariyle davacının CEP esas unsurlu markalarından farklı ve yeni bir marka olduğu, tüketicilerin de markaları bu şekilde algılayacakları, CEP ibareli itiraza mesnet davacı markaları ile dava konusu “PAZARCEPTE şekil” ibareli marka başvurusu arasında 6769 sayılı SMK’nun 6/1 maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığı, zira başvuru markasının ikinci kelimesi olan PAZAR kelimesinin ve şeklin davalı markasını yeterli ayırt ediciliğe kavuşturduğu, her ne kadar davacı vekilince iddialarına dayanak olarak dava dışı bir başka kişiye ait “cepcılınıc” ibareli ve düz yazıdan ibaret başvurunun, davacı markaları ile benzer görüldüğü Ankara 2. FSHHM’nin 2011/109 Esas ve 2012/31 Karar sayılı kararını onayan Yargıtay 11. HD.’nin 18.04.2013 gün ve 2012/8100 Esas ve 2013/7681 Karar sayılı ilamı gösterilmişse de, her başvurunun kendi koşulları çerçevesinde değerlendirileceğinin tabii olduğu, dava konusu başvuruda yer alan ve yukarıda açıklanan “pazar” kelime unsurunun ve şeklin kullanılması, kullanılış şekli ile başvurunun davacı markalarından ayıt edilmesini sağladığı anlaşılmıştır. (Bknz. aynı yönde, Yargıtay 11. HD., 18/06/2019, 2018/2844 Esas ve 2019/4561 Karar; Yargıtay 11. HD., 18/06/2019, 2018/2844 Esas ve 2019/4561 Karar)
SMK 6/3 maddesi kapsamında yapılan incelemeye göre, davacı yan, “PAZARCEPTE şekil” ibaresi üzerinde gerçek hak sahipliği iddiasında bulunmuş olmakla birlikte; dosya kapsamında, davacının 09, 35 ve 42. Sınıflardaki çekişme konusu mal ve hizmetlerde, söz konusu markayı davalıdan önce tescilsiz marka olarak kullandığını ya da ibare üzerinde üstün hak sahibi olduğunu gösterir herhangi bir delil bulunmamaktadır. Davacının söz konusu iddiası ile ilgili olarak sunduğu deliller ise, VODAFONE CEP markalarının kullanımı ile ilgilidir. Açıklanan nedenlerle somut uyuşmazlıkta 6769 sayılı SMK’nun 6/3 maddesi kapsamında tescil engeli bulunmadığı anlaşılmaktadır.
SMK 6/4, 5 fıkralarının ancak markalar arasında fonetik, görsel, anlamsal benzerlik bulunması halinde uygulanabileceği, mahkememizce davalı markası ile itiraza mesnet davacı markaları fonetik, görsel, anlamsal bakımdan benzer bulunmadığına göre SMK 6/4, 5 maddelerinin iş bu dava açısından uygulama alanı bulamayacağı, kötü niyet hususunda ispat yükü üzerinde bulunan davacı yanca davalının kötü niyetli davrandığına dair dosyaya yeterli delil ibraz edilemediği de gözetilerek neticeten davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 10,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/02/2021