Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/283 E. 2021/51 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/283
KARAR NO : 2021/51
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkili firmanın ticaret ünvanını 04.02.1980 tarihinden beri kesintisiz bir şekilde kullandığını, “…” ibareli markanın … sayı ile 20, 23, 24 ve 35. Sınıflarda 25.02.2015 tarihinde müvekkili adına tescil edildiğini, davalı yanın “…” asli unsurunu içeren “… Tekstil Limited Şirketi” markasının 25. Sınıfta tescili için başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin bu marka başvurusuna itiraz ettiğini, itirazın YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, müvekkili firmaya ait markanın tescilli olduğu 20, 23, 24 ve 35. Sınıflar ile davalı yanın markasının tescile konu edildiği 25. Sınıfta yer alan emtiaların aynı tür, benzer ve tamamlayıcı emtialar olduğunu, davacı yanın “…” ve “… Tekstil” ibareleri üzerinde 25. Sınıf bakımından gerçek hak sahibi olduğunu, davalı yanın marka başvurusunun SMK’nın 6. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince reddi gerektiğini, davacı yanın 1980’den beri 25. Sınıfta yer alan emtialarda/hizmetlerde faaliyet gösterdiğini, müvekkili firmanın “…” ibaresini yalnızca 23. Ve 24. Sınıflar bakımıdan tescile konu etse de 25. Sınıf bakımından gerçek hak sahibi olduğunu, davacı yanın gerçek hak sahibi olduğu markasal kullanımları ile ayniyet derecesinde benzer olan ve benzer sınıflarda tescil müraacatına konu edilen davalı marka başvurusunun SMK’nın 6. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince reddi gerektiğini, oysaki YİDK tarafından markaların farklı sınıflarda tescilli olduğu gerekçesiyle iltibas ihtimalinin oluşmayacağı gerekçesi ile itirazın reddedildiğini, taraf markalarının asli unsurları arasında sadece bir harf farkı bulunduğunu, davalı yanın 25. Sınıf bakımından tescile konu ettiği emtiaların müvekkili adına tescilli markaların tescilli olduğu sınıflarda yer alan mal ve hizmetlere benzer olduğunu ve 6769 sayılı kanunun “aynı/benzer” markanın “benzer sınıflarda” da tescil edilemeyeceğine ilişkin hükmü uyarınca reddi gerektiğini, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi bulunduğunu, itiraza konu markanın tescili halinde davalı yanın haksız yarar elde edeceğini, 6769 Sayılı kanun madde 6/6 uyarınca davalı yanın marka başvurusunun tümden reddedilmesi gerektiğini, davalı yanın müvekkili olduğu firmanın tescilli ticaret unvanı ve tescilli markası ile iltibas yaratan dava konusu marka tescil müracaatını gerçekleştirmesinin kötü niyet emaresi olduğunu, SMK 6/9 gereğince de reddi gerektiğini iddia ederek … sayılı YİDK kararının iptaline ve tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu cevap dilekçesinde özetle; davacı taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu marka başvurusu ile itiraza dayanak davalı markası arasında görsel, işitsel ve kavramsal yönden bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle iltibasa yol açabilecek düzeyde benzerlik olmadığını, dava konusu başvuru ile tescili talep edilen malların 25. Sınıfa dahil olduğunu, itiraz gerekçesi … sayılı markanın tescil kapsamında bulunan mal/hizmetlerin ise 20,23, 24 ve 35. Sınıflara dahil olduğunu, taraf markaların mal/hizmetlerinin de aynı/aynı tür olmadığını, başvuru ile itiraz gerekçesi marka arasında tescili talep edilen mallar bakımından karıştırılma ya da ilişkilendirilme olasılığının bulunmadığını, taraf markaları benzer bulunmadığından davacının ileri sürdüğü iddiaların soyut nitelikte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … davaya cevap vermemiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının 6769 sayılı SMK 6/1, 3, 6, 9 maddeleri kapsamında yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davalı … tarafından … Tesktil Limited Şirketi markasının “25.sınıf: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” emtiasını kapsayacak şekilde tescili için 07.06.2018 tarihinde başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun incelenerek, 27.06.2018 tarih ve 303 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilanına karar verildiği, davacı … TEKSTİL SAN VE TİC A.Ş. tarafından söz konusu yayına “…” ibrareli marka gerekçe gösterilerek itiraz edildiği, itirazı inceleyen Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazın reddine karar verildiği, İlgili Dairenin bu kararına, davacı tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde itiraz edildiği, 08.05.2019 tarih ve … sayılı YİDK kararı ile; “… başvuru numaralı ‘… tekstil limited şirketi’ ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, …sayılı ‘…’ ibareli markaya dayanılarak başvurunun 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi ‘tescil için başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmaş marka ile halk tarafından ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.’ hükmünü amirdir. Karıştırılma ihtimalinin genel olarak, ilgili olaydaki marka örneği, mal ve hizmetler, markaların özgün ya da yaygın olarak kullanımı bulunan ayırt edici niteliği düşük ibarelerden oluşup oluşmadığı ve bütün bunların sonucunda özellikle markaların muhtemel tüketici kitlesi tarafından algılanma şekli gibi unsurların tamamından oluşan şartların birlikte dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekir. Karıştırılma ihtimalinin oluşmasında ilgili faktörler arasında ve özellikle markalar ve mal ve hizmetler arasında benzerlik arasında belirli bir etkileşim mevcuttur. Buna göre, mal ve hizmetler arasındaki daha az bir benzerlik düzeyi markaları oluşturan ibareler arasındaki daha yüksek bir benzerlik düzeyi ile dengelenebilir veya tam tersi bir şekilde mal ve hizmetler arasındaki güçlü bir benzerliğe rağmen ibareler arasındaki zayıf benzerlik nedeniyle karıştırılma ihtimali ortaya çıkmayabilir. Bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda başvuru ile tescili talep edilen malların 25. sınıfa dahil mallar olduğu, itiraz gerekçesi … sayılı markanın tescil kapsamında bulunan mal/hizmetlerin ise 20, 23, 24 ve 25. sınıflara dahil olduğu tespit edilmiş olup, başvuru ile itiraz gerekçesi markanın benzerlik düzeyi ile markaların tescil kapsamında bulunan mal/hizmetlerin aynı/aynı tür olmadığı hususu dikkate alındığında başvuru ile itiraz gerekçesi marka arasında tescili talep edilen mallar bakımından karıştırılma ya da ilişkilendirme olasılığının bulunmadığı tespit edilmiş ve markalar arasında iltibas olasılığı bulunmadığından işbu itirazın da tüm gerekçeleri bakımından reddi gerekmiştir” gerekçesiyle, itirazın reddedildiği, dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 21/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 19/07/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmış, davacı vekilinin eldeki davayı ikame ettiği tetkik edilmiş, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: … sayılı … Tesktil Limited Şirketi ibareli davalı markası ile davacının … ibareli markasının benzer olduğu, başvurunun kapsadığı “25. Sınıf: “25/01 Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. 25/03 Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” malları itibariyle markaların emtia listelerinin benzer ve ilişkili emtialardan oluştuğu, dolayısıyla taraf markaları arasında iş bu mallar bakımından “karıştırılma ihtimali” BULUNDUĞU, davacı marka başvurusunun kapsadığı “25. Sınıf: 25/02 Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler.” emtiası bakımından ise taraf markalarının emtia listeleri farklı ve ilişkisiz mallardan oluştuğundan, taraf markaları arasında iş bu mallar bakımından “karıştırılma ihtimali” BULUNMADIĞI, davacının … Tesktil Limited Şirketi markası üzerinde üstün ve öncelikli hakkı olduğu iddiasının ispatlanamadığı, davalı marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markaları
… Tesktil Limited Şirketi … Tekstil Sanayi ve
(25. sınıf) Ticaret A.Ş+şekil
(20, 23, 24, 35. sınıflar)

Taraf markalarının emtia listeleri aynı/aynı tür emtiaları içermemektedir. Ancak davalı marka başvurusu kapsamında yer alan 25. Sınıftaki “25/01 Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. 25/03 Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” emtiası ile davalı markasının içerdiği “23. Sınıf: Tekstil amaçlı büküm iplikleri; dikiş, nakış ve örgü iplikleri, tireler, esnek iplikler. 24. Sınıf: Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Bebekler için kundak örtüleri.” emtialarının benzer mallar olduğu değerlendirilmektedir. Zira söz konusu mallar arasında mamul-yarı mamul ilişkisi olduğu gibi; tekstil ürünü olan işbu mallar, bazı mağazalarda yan yana satılan, birlikte satın alınan ve kullanılan, aynı/benzer tüketici kesimine hitap eden ilişkili mallar niteliğindedir. Kalan mal ve hizmetler yönünden ise benzerlik ilişkisi bulunmamaktadır.
Davalının markasının incelenmesinde; dava konusu marka, … TEKSTİL LİMİTED ŞİRKETİ ibarelerinden oluştuğu, markanın ayırt edici esaslı unsuru … kelimesi olduğu, anlaşılmaktadır.
Davacının markasının incelenmesinde; davacı markası … TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ibaresinden oluştuğu, bu markanın da ayırt edici esaslı unsuru … kelimesi olduğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Davalı marka başvurusu …, davacı markası ise …. şeklinde okunmaktadır. Taraf markalarını oluşturan sözcükler incelendiğinde, davacı yana ait markayı oluşturan 8 harfin tamamının, dava konusu 8 harften oluşan başvurunun ikinci harfi dışında kalan bölümünde birebir aynı dizilim ile yer aldığı, markalardaki tek farklılığın davalı ibaresindeki ikinci harfte yer alan “E” harfi olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca davalı markasında kelime unsurunun dışında markaya farklılık katacak herhangi bir figüratif şekil unsurunun yer almadığı görülmektedir. Her ne kadar dava konusu markanın başlangıç sesinde ikinci harf “E” harfi olarak yer almakta ise de geri kalan harf dizilimlerindeki birebir ayniyetin markaların fonetik açıdan birbirleri ile oldukça benzer olarak algılanmalarına neden olacaktır. Düz şekilde yazılmış olan ve herhangi bir şekil unsuru içermeyen davalı markası görsel kompozisyonu itibariyle görsel benzerliği oldukça yüksektir. Daha önce davacı markasını bilen ve tanıyan ortalama tüketici, markanın büyük çoğunluğunu sonraki başvurunun içerisinde bir bütün halinde gördüğünde ister istemez markalar arasında bir ilişki kurabilecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, benzer mallar ve hizmetler yönünden taraf markaları arasında iltibas ihtimali bulunduğu, dava konusu giyim emtiasının tüketicisinin toplumun pek çok kesiminden oluşan geniş bir kitle olduğu, dolayısıyla, eğitim, bilgi, kültür farkına karşın pek çok kişinin dava konusu markaların tüketicileri konumunda olduğu, bu sebeple bu markaları taşıyan emtianın ortalama tüketicisinin benzer özelliklerde olduğu, dağıtım kanallarının ortak olabileceği, hedeflenen müşteri kesiminin örtüşeceği, bu kapsamda ortalama bir tüketici tarafından davalı ve davacı markalarının ve/veya işletmelerinin benzer mallar bakımından ilişkilendirilmesinin olası bulunduğu, zira markaların bütünsel olarak tüketici algısında yarattığı etkinin oldukça yakın olduğu anlaşılmıştır. Davacı yan … ibaresi üzerinde gerçek hak sahipliği iddiasında bulunmuş ise de, tescilsiz marka ve/veya başkaca bir fikri ve sınai hak kapsamında hak sahibi olduğu iddiasını ispatlayamadığı, dosya kapsamında davacının … ibaresini davalıdan önce kullandığını ya da ibare üzerinde üstün bir (fikri ya da sınai) hakkı olduğunu gösterir herhangi bir delil bulunmadığı, davacı yanın ne itiraz aşamasında ne dava aşamasında bunu ispata yönelik bir delil sunmadığı, davalının yedekleme, şantaj, marka ticareti gibi bir niyetle hareket ettiğine dair delil bulunmadığından kötü niyet iddiasının ispatlanamadığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
TPE YİDK’nın … sayılı kararının 25. Sınıfın 01 alt grubunda yer alan “koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler” ve 03 grubunda yer alan “baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” mal ve hizmetleri yönünden iptaline,
YİDK iptaline yönelik Fazlaya dair talebin reddine ,
Hükümsüzlük talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile,
Davalı şirket adına tescilli … sayılı “…. Tekstil Limited Şirketi” ibareli markanın tescilli olduğu, 25. Sınıfın 01 alt grubunda yer alan “koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler” ve 03 grubunda yer alan “baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” mal ve hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Hükümsüzlüğe ilişkin Fazlaya dair talebin reddine ,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.585,25-TL yargılama giderinin takdiren 1/2’si olan 1.292,62-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 95,20-TL
GİDER AVANSI :2.490,05-TL
TOPLAM :2.585,25-TL