Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/23 E. 2021/260 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/23
KARAR NO : 2021/260

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 18/01/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin “…” markası hakkında bilgi kısmında detaylı olarak izah edileceği üzere; müvekkil şirket, kökleri 1878 yılına kadar geriye dayanan, 50.000’in üzerinde çalışanı ile ülkemiz de dahil olmak üzere, 57 ülkede faaliyet gösteren dünyanın en tanınmış şirket gruplarından biri olduğunu, müvekkili şirketin aktif olarak gıda, inşaat, madencilik, metallerin işlenmesi, havacılık ve uzay (aerospace), mühendislik ve denizcilik gibi farklı sektörlerde kullanılan başta endüstriyel yağlar olmak üzere spreyler/gazlar, cilalar, inhibitörler, endüstriyel temizlik ürünleri, el aletleri, boyalar, kaplamalar, metal levhalar gibi ürünler üzerinde kullanmakta olduğunu, 1900 yılında yaratılmış ve bahsi geçen tarihten beri aktif olarak kullanılagelen “…” markasının sektörel tanınmışlığa sahip olduğunu, “…” markasının gerek EUIPO gibi uluslararası kuruluşlar gerekse de ABD, İsveç, Norveç, Meksika, İngiltere, Çin, Avusturya, Fransa, Almanya, Danimarka ve ülkemiz gibi birçok ulusal marka tescil kuruluşu nezdinde 01, 02., 03., 04., 06., 08., 09., 11., 12., 16., 17., 18., 19., 21., 24., 25., 39., 40. ve 42. sınıflarda koruma altında olduğunu, ”…” markası TÜRKPATENT nezdinde de … No ile 31.08.1990 tarihinden beri 01., 02., 03., 04., 08. ve 19. sınıflarda koruma altında olduğunu, “…” ibaresinin 20.02.1997 tarihinden beri www…com alan adı olarak da müvekkil adına tescilli olduğunu, davalı şirketin, müvekkil şirketin …Tescil No.lu “…” markasının ayniyet derecesinde benzeri olan “…” markasını, yine müvekkilin markasının 01., 02. ve 19. sınıflarda tescilli olduğu mallar dahil ve bunlarla bağlantılı 01., 02., 17., 19., 37. ve 40. sınıflarda … no ile kendi adına tescil ettirdiğini, markaların benzer olduğunu, müvekkili şirketin sektörel tanınmışlığının iltibası arttırdığını, müvekkili şirketin aktif olarak kullanmakta olduğu “…” markasını birçok ulusal ve uluslararası marka tescil kuruluşu nezdinde tescilli olduğunu, “…” markasının birçok ülkede de dava konusu tüm sınıflarda koruma altında olduğunu, müvekkil şirket ile “…” ve türevi markaları hakkında daha ayrıntılı bilgiye müvekkile ait www.itw.com ve www…com adlı internet siteleri ile müvekkilin Türkiye’deki distribütörüne ait www….-ltd.com.tr internet sitesinden ulaşılabildiğini, “…” ve türevi markalarının müvekkili şirketin genişleyen ürün yelpazesi ile beraber yapmış olduğu reklam ve harcamış olduğu sermaye ile “…” ve türevi markalarını özellikle endüstriyel yağlar üzerinde tanınır hale getirdiğini, “…” markasını ilk defa Avustralya’da 1963 yılında tescil ettirdiğini ve diğer tüm tescillerinin de dava konusu “…” marka tescilinden önce gerçekleştirdiğini, hiçbir dilde anlamı bulunmayan ve bütünüyle orijinal bir ibare olan “…” markasının 20.02.1997 tarihinden beri www…com alan adı olarak da müvekkil adına tescilli olduğunu, internet sitesi aracılığıyla müvekkili ürünlerinin ülkemiz dahil dünyanın her yerine ulaştığını, “…” markasının Türkiye’de 30 yıldır Türkiye distribütörü olan … İnşaat Ticaret A.Ş. aracılığı ile tescilli olduğu mallar ve bu mallara ilişkin hizmetler üzerinde aktif olarak kullanıldığını, müvekkili şirketin “…” markası üzerinde gerek önceye dayalı kullanımları gerekse de tescilleri nedeniyle kazanılmış hakkı bulunduğunu, müvekkili şirketin markasını ilk kez ortaya koyan ve piyasada maruf hale getirmesinden dolayı bu markanın gerçek hak sahibi olduğunu, davaya konusu “…” ibareli markanın, müvekkil şirketin “…” markasının ayniyet derecesinde benzer olduğunu, müvekkili markalarının tescilli olduğu mallar ile bunlarla bağlantılı mal ve hizmetlerde tescil edildiğini, taraf markalarının 5 harften oluştuğunu, markaların ilk 2 ve son 2 olmak üzere 4 harflerinin birebir aynı olduğnu, markalar arasındaki tek farkın markaların 3. harfleri olduğunu, müvekkil şirketin markasında yer alan “C” harfinin başvuru sahibine ait markada “K” olarak kullanıldığını, bu farklılığın markaları ayrıştırmadığını, markalar arasında ayırt ediciliği sağlayan bir farkın bulunmadığını, davalının markasında kelime unsurunun ön planda olduğu ve şekil unsurunun markaları ayrıştırmak için yetersiz olduğunu, markaların kapsamlarında yer alan mal ve/veya hizmetlerin aynı ve/veya benzer olmaları nedeniyle dava konusu markanın bir bütün olarak hükümsüz kılınması gerektiğini, dava konusu marka tescilinin kapsadığı mal ve hizmetlerin tamamının müvekkili şirket markası kapsamında yer alan mal ve hizmetler ile aynı olduğunu, aynı tüketici kitlesine hitap ettiğini, aynı ve benzer ihtiyaçları gidediğini ve birbiri yerine ikame ve rekabet etme ihtimali bulunmakla beraber bu mallar ve hizmetlerin tamamının aynı zamanda birbirinin tamamlayıcısı olduğunu, dava konusu “…” markası ile karşılaşan tüketicinin bu markanın müvekkilinin dünya çapında geniş bir ağ teşkil eden distribütörlük ilişkisi kapsamında davalı tarafından kullanılmakta olduğunu zannedileceğini, müvekkili markasının sektöründe(özellikle endüstriyel yağlar bakımından) tanınmış marka olduğunu, bu durum markalar arasındaki karıştırılma ihtimalini daha da arttırdığını, “…” markası 1900’lü yılların başında yaratıldığını ve aktif olarak kullanılmaya başlandığını, birçok ülkede aktif olarak uzun yıllardan beri faaliyet gösterdiğini, kurulduğu tarihten bu yana harcadığı emek ve sermaye sonucu “…” markasını tanınmış marka olmasını sağladığını, müvekkili şirket markasının ayniyet derecesinde benzerinin kullanılmasından kaynaklı olarak kalite imajının davalı ürünlerine yansıyacağını, taraf markalarının karıştırılacağının, dava konusu markanın haksız yarar sağlayacağının ve müvekkili şirket markasını sulandıracağını, davaya konu markanın müvekkil şirketin www…com alan adından kaynaklı haklarını da zedelediğini, www…com.tr’ den alınan dökümlerden de görülüğü üzere, 20.02.1997 tarihinden beri www…com alan adının müvekkili şirket adına tescilli olduğunu, dava konusu … markası tescilli olduğu sürece müvekkili şirketin www…com ibareli alan adından doğan haklarının da zarar vereceğini, davaya konu marka tescilinin, müvekkili şirketin tanınmış “…” markasına ayniyet derecesinde benzeri olduğunu, kötü niyetli olarak davalı tarafından haksız kazanç elde etme amacıyla tescil edildiğini, dava konusu marka sahibinin müvekkili markasından haberdar olmadığının, tesadüfen bu ibareyi seçip ilgili alan adını kendi adına tescil ettirdiğinin kabul edilemeyeceğini, davalı şirketin işbu marka tescilini ve alan adını kötü niyetli olarak gerçekleştirdiğini, davalının tacir olduğunu, müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini iddia ederek, … Tescil No’lu “…” markasının 3. kişilere olası devrinin hüküm kesinleşinceye dek önlenmesi ve devrinin sicile kaydı için ihtiyati tedbir konulmasına ve bu hususun Türk Patent ve Marka Kurumu’na bildirilmesini, dava konusu … Tescil No’lu “…” markasının, hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin çimento ve alçı bazlı ürünlerin Azerbaycan’daki ilk imalatçısı olan köklü ve alanında öncü bir firma olduğunu, 2000 yılında kurulmuş olan müvekkili firmasının kısa sürede ulusal ölçüde lider firma haline geldiğini, 3 sistem ve 24 ürün grubu ile müvekkili firmanın 200 den fazla markasının ve 1000’den fazla ürün türü bulunduğunu, Azerbaycan’da sektöründe lider olan müvekkilinin bugün Türkiye, Rusya, Kazakistan, Gürcistan,Türkmenistan, İran, Ukrayna gibi pek çok ülkede faaliyet gösterdiğini, dava konusu “…” markası ile davacının “…” markasının tescil edildiği sınıfları ve bu markayı taşıyan ürünlerin kullanıldığı sektörlerin birbirinden farklı ve bağlantısız olduğunu, her ne kadar davacının dava konusu markaların tescil edildiği sınıfların bir kısmının aynı ve ilgili olduğunu iddia etse de iki marka arasındaki tarih farkı ve bu emtiaiarın içeriği dikkate alındığında müvekkili markanın tescil edildiği emtialar ile davacının dava konusu markasının tescil edilmiş olduğu emtialar arasında benzerlik/ilişkili olma durumunun söz konusu olmadığını, markalar arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığını, davacı markasının Türkiye’deki distribütörü olan … A.Ş.’nin veb sayfasında yaptıkları incelemede Türkiye’de satılan … markalı ürünlerinin endüstriyel yağlardan oluştuğunun görüldüğünü, ilgili ürünlerin tel halat, dişli, zincir, montaj ve bor yağları alt sınıflarına sahip olduklarını,, bu ürünlerin de sanayide özellikle makine parçalarının imalatında kullanıldığını, müvekkiline ait “…” markalı ürünler ise çoğunlukla evlerde, inşaatlarda kullanılan “yağlı boya” ürünleri olduğunu, taraf markalarının farklı sınıflarda ve farklı müşteri portföyüne sahip olduklarını, müvekkilinin inşaat sektörüne, davacının ise sanayi sektöründeki müşteri portföyüne sahip olduğunu, davacı firma ile müvekkili firmanın iştigal alanlarının, faaliyet gösterdikleri sektörlerin birbirinden tamamen farklı olduğunu, aynı raflarda aynı raflarda, aynı reyonlarda ve hatta aynı mağazalarda dahi satılmadığını, davacının … markasının Türkiye’de tanınmış marka olmadığını, sunulan delillerden “…” markasının Dünya’daki tanınırlığına ilişkin olduğunu, Türkiye’de sektöründe tanınmış marka olduğuna dair herhangi bir delil sunmadığını, google arama motoruna endüstriyel yağlar ürün ve markaları arattırıldığında davacı firmanın … markası yada distributor firma sonuçlarının çıkmadığını, davacını Türkiyede görsel yada yazılı medyada herhangi bir reklam faaliyetinde bulunmadığını, “…” markasının müvekkili şirketin faaliyet alanı olan “inşaat sektörü” ile ilgili olarak kullanımının ve tanınmışlığının bulunmadığını, bu hususun ispatlanamadığı, müvekkili markası ile davacı markası arasında bir benzerlik ve iltibas ihtimalinin bulunmadığını, taraf markaları arasında herhangi bir görsel, işitsel ve sessel benzerlik bulunmamakta olup, markaların müşterilerinin de birbirinden farklı olduuğunu, her iki marka arasında iltibas ihtimalinin dahi bulunmadığını, müvekkili markasının, müvekkili firmanın çatı markası ile birlikte kullanıldığını bu durum müvekkili markasını daha da özgün hale getirdiğini, davacının, müvekkilin kötüniyetli olduğu iddilarina dair herhangi bir somut dayanağı bulunmadığını, “…” markasını ilk defa Türkiye’de tescil ettirmediğini, müvekkilinin Azerbaycan firması olduğunu, tescilin öncelikle Azerbaycan’da gerçekleştirildiğini, müvekkili markasının TV, Radio Reklamlarında, Otomobillerin Üzerlerinde giydirme reklamlarda, Outdoor reklam materyallerinde, Mağaza üstü reklamları gibi pek çok reklam vasıtası ile yaygın bir şekilde tanıtıldığını, müvekkili firmanın uluslararası tanınmışlığa sahip markalarının Türkiye’de tescili için çaba gösterdiklerini, davacı firma ile farklı sektörlerde faaliyet göstermekte ve hali hazırda rekabet etmediklerini, aynı sektörde rakip firmalar olmadığından, haksız rekabetin soz konusu olamadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı markasının 6769 sayılı SMK 6/1, 3, 4, 5, 6, 9 md kapsamında hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen marka işlem dosyalarının tetkikinden:
Davaya konu … tescil numaralı markaya ait …+şekil markasının 01 / 02 / 17 / 19 / 37 / 40 . sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerini kapsayacak şekilde tescili için 20.06.2017 tarihinde … tarafından başvuruda bulunulduğu, markanın 03.09.2018 tarihinde … adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacının … tescil numaralı (90/007048 başvuru numaralı) … markasının 01 / 02 / 03 / 04 / 08 / 19. Sınıflarda yer alan “Yağlama yağları, yağlar, gresler, sınai kullanıma mahsus temizleme müstahzarları; metallerin işlenmesinde, şekillendirilmesinde ve kaynaklanmasında kullanılan sıvı ve sprey bileşimler; kalıplardan ve pres aletlerinden serbest bıraktırma maddeleri; boyalar; paslanmaya, aşınmaya ve maddelerin bozulmasına karşı koruyucu maddeler; yer ve zemin yüzeylerini boya veya bant ile işaretlemeğe mahsus el aletleri; yollarda tümsek teşkil ederek hız azaltmayı sağlayıcı portatif setler, yol işaretleri; emniyet işaretleri, hataları tespite mahsus boya bileşimleri; imalat esnasında yapılan planları işaretlemeğe mahsus mürekkep ve işaretleme bileşimleri.”ni kapsayacak şekilde tescili için 31.08.1990 tarihinde …. tarafından başvuruda bulunulduğu, markanın 25.12.1990 tarihinde …. adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: davaya konu … sayılı “…” ibareli marka ile davacının dava konusu markasıyla davalı markası arasında anlamında uyuşmazlık konusu “1.Sınıf:Sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar. 02.Sınıf: Boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler, boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler. 19.Sınıf: Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: Yollar için metal, mekanik ve aydınlatmalı olmayan trafik işaretleri..” mallar yönünden iltibas tehlikesi oluştuğu, davacı yanın “…” ibaresi üzerinde, ülkemiz tüketicisine etki eder nitelikte faaliyeti bulunduğunu ortaya koyduğu, bu nedenle önceki kullanıma bağlı gerçek hak sahipliği veya önceki bir hakkın varlığına dayalı üstün bir hakkının mevcut olduğu, davacının tanınmışlık yönündeki iddialarını ispatlayamadığı, davacı yanın www…com alan adından kaynaklı olarak, davaya konu marka başvurusu kapsamında benzer görülen mal/hizmet maddesi uyarınca tescil engeli oluşturduğu, davalı markalarının kötü niyetle tescil edildiği iddiasının ispatlanamadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Mahkememizce, davacı ve davalı vekilinin itirazları kapsamında bir makina mühendisi eklenerek benzer mahiyetteki sınıflar yönünden inceleme yapılması ayrıca internet alan adına ilişkin değerlendirme kısmının son cümlesinde geçen “sağlamayacağı” ibaresi ile raporun sonuç kısmında geçen tespit arasındaki çelişkinin giderilmesi suretiyle ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen ek raporda özetle:
Kök raporda ulaşılan sonucu değiştirecek yeni bir hususun bulunmadığını, ancak kök raporda DAVACI YANIN İNTERNET ALAN ADINA DAYALI ÜSTÜN BİR HAKKININ VAR OLDUĞU İDDİALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ başlığı altında yapılan değerlendirmenin sonuç kısmında “Dolayısıyla www…com alan adının kullanımından kaynaklı davacı lehine oluşacak üstün hakkın, alan adından kaynaklı kullanımların ülkemiz tüketicisine etki etmesi ve ülkemize sirayet ettiğinin ortaya konulmuş olunması nedeniyle davacı yan lehine üstün bir hak sağlamayacağı düşünülmektedir.” yönününde yapılan değerlendirmede sağlamayacağı kelimesi sehven yazıldığını ve ilgili kelimenin sağlayacağı şeklinde düzeltildiği bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun ve ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun ve ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı Markası Davacı Markaları
…+şekil …

Taraf markalarının emtia kapsamları incelendiğinde, dava konusu marka kapsamında yer alan “01. Sınıfta yer alan “sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar” 02. Sınıfta yer alan “boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler , boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler.” 19. Sınıfta yer alan “Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: yollar için metal, mekanik ve aydınlatmalı olmayan trafik işaretleri”” emtialarının AYNI/BENZER /İLİŞKİLİ olduğu; hal böyleyken benzer görülen emtiaların genel anlamda sanayi sektöründe kullanılan yağ vb. malzemelerine ilişkin oldukları, bu emtiaların birbirleri ile benzer mahiyette, birbirlerini tamamlayan, birbirleri yerine ikame edilmesi mümkün olan, benzer dağıtım kanalları aracılığı ile tüketiciye ulaştırılan, benzer ihtiyaçları gideren nitelikte ürünler oldukları görülmektedir. Kalan mal ve hizmetler benzer değildir. Bu husus bilirkişi incelemesi ile sabit olmuştur.
Şu hâlde SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan emtia benzerliği belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir. Devamla;
Davalı markasının incelenmesinde, davaya mesnet gösterilen … kod numaralı …+şekil ibareli markanın, beyaz zemin üstüne kırmızı renkte, stilize yazı karakteri ile tümü büyük harflerle yazılmış … kelimesinden oluştuğu, marka işareti ibarenin üst kısmında yeşil renk kullanılarak oluşturulmuş fırça darbesi görünümünde bir şekil unsuru içermekte olup; … ibaresinin dilimizde ya da diğer dillerde herhangi bir anlamı olmayan fantezi bir ibare olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı markasının incelenmesinde, … kod numaralı … ibareli davacı markasının siyah renkte, standart harflerden oluşan tümü büyük harflerle yazılmış … kelimesinden oluşan bir sözcük markası olduğu, herhangi bir şekil içermediği anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. Taraf markalarının ayırıcı unsurlarının … ve … ibareleri olduğu, anlamı bulunmayan yüksek ayırt edici ibarelerin fonetik olarak aynı olduğu, görsel olarak kelimenin yüksek benzer olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davacı adına tescilli “…” esas ibareli markalar ile davalının “…” ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, şöyle ki; taraf markalardaki sözcük unsuru olan “…” ve “…” ibarelerinin dilimizde ya da diğer dillerde bir anlamı bulunmadığı, markalar arasında görsel bakımdan ayniyet ya da ayırt edilemeyecek kadar benzerlik olmamakla birlikte; işitsel bakımdan ve bütün olarak bıraktıkları intiba bakımından iltibasa sebep olacak kadar belirgin bir benzerlik olduğu; davacının … ve davalının … ibarelerinde sadece bir harf değişik olup, geri kalan harfler ile markaların okunuşlarındaki hece sayıları ve vurgularının aynı olduğu, davaya konu markanın ikinci hecesindeki ilk harf in”K” olarak kullanılmış olmasının markalar arasındaki benzerliği ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı, davaya mesnet olan markanın C harfinin Türkçe okunuşunun K olacağı da dikkate alındığında bu harflerin tüketiciler nezdinde aynı harf izlenimi yaratacağı, bu kapsamda davalının … sayılı … ibareli marka başvurusu ile … esas unsurlu davacı markasının benzer olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan delillerden davacının … ibareli markasını, dava konusu markanın başvuru tarihi olan 20.06.2017 tarihinden daha önceki tarihlerde uluslar arası ofislerde tescil ettirdiği, bu tescillerin 01, 02., 03., 04., 06., 08., 09., 11., 12., 16., 17., 18., 19., 21., 24., 25., 39., 40. ve 42. sınıf emtialarını kapsadığı, yine anılan markayı aktif olarak endüstriyel yağları ürünlerinde kullandığı bu durumun dosyaya sunulan kataloglar, davacı yana ait www…com web sitesinden ve sair mahiyette dosyaya sunulan delillerden görülebildiği, sunulan deliler arasında davacının Türkiye pazarında … İnşaat Ticaret A.Ş.’nin yetkili distribütörü aracılığı ile ulaştığı, ülkemiz tüketicisine etki eden bir kullanımının bulunduğu, davaya konu marka başvurusundan önceki tarihli kullanımlarının Türkiye’de de gerçekleştiği, dolayısıyla davacı yanın markasını ülkemizde ticari etki gösterecek şekilde … İnşaat Ticaret A.Ş.’nin aracılığı ile gerçekleştirdiği ve “…” markası üzerinde endüstriyel yağları ürünlerinde hak elde etmesini sağlayacak mahiyette/boyutta/etkide bir kullanım gerçekleştirdiği; İnternet alan adının da uzun süredir aktif olduğu ve ticari etki doğuracağı bu nedenle de endüstriyel yağları ürünlerinde üstün hakkı bulunduğu, bununla birlikte davacının benzer mal ve hizmet sınıfları yönünden markasının SMK 6/1 maddesi kapsamında korunacağı mahkememizce kabul edildiğinden bu durumun davanın esasına etki etmediği anlaşılmaktadır.
Davacının … ibareli markasının tanınmışlığını ispata yönelik yeterli delil sunmamış olması nedeniyle davacının … ibareli markasının “tanınmış marka” olduğu iddiasının ispatlanamadığı, benzer olmayan mal ve hizmet sınıfları yönünden davanın kabulünü gerektirir yeterli delil emare bulunmadığı, dosya kapsamında davalının kötü niyetini gösterir her hangi bir belge bulunmadığı, kötü niyet iddiasının ispat edilemediği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
Davalı şirket adına tescilli … sayılı “…+Şekil” ibareli markanın tescilli olduğu 01. Sınıfta yer alan “sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar” 02. Sınıfta yer alan “boyalar, vernikler, laklar, pas önleyiciler, ahşabı koruyucu maddeler , boyalar için bağlayıcı ve inceltici maddeler, boya pigmentleri, metali koruyucu maddeler, ayakkabı boyaları; matbaa boyaları ve mürekkepleri, tonerler (dolu halde toner kartuşları dahil); besin maddelerini, ispençiyari ürünleri ve içecekleri boyamaya mahsus maddeler.” 19. Sınıfta yer alan “Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: yollar için metal, mekanik ve aydınlatmalı olmayan trafik işaretleri” mal ve hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Hükümsüzlüğe ilişkin Fazlaya dair talebin reddine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.089,45-TL
yargılama giderinin takdiren 1.044,72-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 750,00-TL yargılama giderinin takdiren 375,00-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/07/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

(DAVACI)
MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 95,20-TL
GİDER AVANSI :1.994,25-TL
TOPLAM :2.089,45-TL

(DAVALI)
MASRAF DÖKÜMÜ
GİDER AVANSI :750,00-TL
TOPLAM :750,00-TL