Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/228 E. 2021/109 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/228
KARAR NO : 2021/109

DAVA : Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararının İptali
Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 11/06/2019
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan endüstriyel tasarım ile ilgili kurum kararının iptali, endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; SMK m. 56’ya göre tasarımların tasarım tesciline konu olabilmeleri için sahip olmaları gereken iki temel kriterin yenilik ve ayırt edicilik olduğunu, müvekkilinin … numaralı tasarımının yeni olduğunu ve tescil edilerek korunması gerektiğini, bu nedenle davalının itirazının mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin … numaralı tasarımı ile davalının … nolu tasarımı arasında belirgin birçok farklılığın mevcut olduğunu, tasarımların genel görünüm itibariyle birbirinden tamamen farklı olduğunu, bilgilenmiş kullanıcının tasarımlar arasındaki farklılığı kolayca ayırt edebileceğini, müvekkilinin tasarımının ayırt ediciliğe sahip ve yeni bir tasarım olduğunu iddia ederek; … sayılı YİDK kararının iptaline ve … başvuru numaralı tasarımının tescil işlemlerinin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, davacının iddialarının yerinde olmadığını, davacı vekilinin başvurunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesi talebinin tescil işlemi mahkemenin yetkisinde olmadığı için salt bu nedenle reddedilmesi gerektiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili davaya cevap dilekçesiyle, dava konusu yapılan tasarımın yeni ve ayırt edici olmayan bir endüstriyel tasarım olmadığını ve müvekkili tarafından 08.05.2015 tarihinde … numara ile tescillenen bir ürün olduğunu, söz konusu ürün için aynı zamanda faydalı model de alındığını, müvekkilinin önceki tarihli tasarımının Japon tasarımcı Shigeo Yoshizawa tarafından özgün olarak tasarlandığını, müvekkilinin salça üretiminde ve satışında uzmanlaştığını, müvekkilinin faaliyet alanı bakımından bir boğumun ya da boğumun genişliğinin dahi önemi olduğunu, aksi takdirde salça ürününün korunmasında tam bir sonuç vermeyeceğini, faydalı model tescili aldıkları da dikkate alındığında tasarım ürünü faydamı modelin tek ve benzersiz olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı tasarım başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının 6769 sayılı SMK 55, 56, 57, 58 md kapsamında yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve tasarımın hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; … KAPAK VE PET SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ. Tarafından 19/09/2018 tarihinde Locarno Sınıfı 09-02: Gıda ambalajı/Kavanoz/Bidon ürününe ilişkin olarak tasarım tescil başvurusunda bulunulduğu, … numarası ile işleme alınan başvurunun tasarım siciline kaydedildiği ve 24.10.2018 tarih ve 303 sayılı Bülten’de tescili yayımlandığı, ilana davalı şirket tarafından 30.12.2018 tarihinde itiraz edildiği, tescile dayalı olarak yapılan itirazda, …, … numaralı tasarımlar dayanak gösterildiği, itiraza ilişkin açıklamaların başvuru konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfını haiz olmadığına ilişkindir şeklinde olduğu, tasarım sahibinin itiraza sunduğu karşı görüşler, dava aşamasındaki iddiaları ile aynı nitelikte olduğu, dava konusu yapılan … sayılı YİDK kararı ile “Yapılan inceleme ve değerlendirmede; … sıra numaralı tasarım ile itiraza gerekçe gösterilen … sıra numaralı tasarım genel izlenim itibariyle benzer, … sıra numaralı tasarımlar ise genel izlenim itibariyle farklı görülmüş olup itiraz konusu tasarım ayırt edici nitelikten yoksun bulunmuştur.” gerekçeleriyle itirazın kabulüne ve … sıra numaralı tasarımın tescilinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 15/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 60 günlük yasal süre içerisinde 11/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: davacının … sıra numaralı tasarımının dava konusu YİDK kararında gerekçe olarak gösterilen … tescil numaralı davalı şirket tasarımı karşısında yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini taşımadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun ve itirazlar bağlamında alınan ekraporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun ve ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 56. maddesi;
“Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklindedir.
Aynı Kanun’un “Kamuya sunma” başlıklı 57. maddesi ise;
“Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” şeklindedir.
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (faydalı model, marka ve) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir. Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür. Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir. Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir. Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

Dava konusu … numaralı tasarım başvurusuna ilişkin tarifname bilgileri aşağıdaki gibidir.
(1.1) Gıda ambalajı/kavanoz/bidon tasarımıdır. Ürün ana gövdesi oval yapıda olup ağız kısmı daralmaktadır. Ağız kısmında kapak kilit çıkıntıları vardır. Kavanozun/bidonun üstünde yanlamasına boğumlar görülmektedir. Altta dikey sıralı kabartmalar vardır.
(1.2) Ürünün alttan görünüşüdür. Ürün ana gövdesi oval yapıda olup ağız kısmı daralmaktadır. Ağız kısmında kapak kilit çıkıntıları vardır. Kavanozun/bidonun üstünde yanlamasına boğumlar görülmektedir. Altta da dikey sıralı kabartmalar vardır. Ürünün tabanı helezonik şekilde oyukluk oluşturmaktadır.
(1.3) Ürünün alttan perspektif görünüşüdür. Ürün ana gövdesi oval yapıda olup ağız kısmı daralmaktadır. Ağız kısmında kapak kilit çıkıntıları vardır. Kavanozun/bidonun üstünde yanlamasına boğumlar görülmektedir. Altta da dikey sıralı kabartmalar vardır. Ürünün tabanı helezonik şekilde oyukluk oluşturmaktadır.
(1.4) Ürünün alttan perspektif görünüşüdür. Ürünün ana gövdesi oval yapıda olup ağız kısmı daralmaktadır. Ağız kısmında kapak kilit çıkıntıları vardır. Kavanozun/bidonun üstünde yanlamasına boğumlar görülmektedir. Altta dikey sıralı kabartmalar vardır. Ürünün tabanı helezonik şekilde oyukluk oluşturmaktadır.
Benimsenen bilirkişi mütalâalarında da ifade olunduğu üzere; davacının tasarım tescilinin yayımına davalı tarafından itiraz edilirken sadece tescilli tasarımlara dayanıldığı, davalı şirketin itirazlarında dayanak olarak gösterdiği önceki tarihli tasarımlarının; …, … tescil numaralı tasarımlar olduğu, dava konusu yapılan YİDK kararında davacının tescilinin iptal edilmesine dayanak gösterilen davalı şirket tasarımının … olarak belirtildiği, davalının itirazlarına dayanak yaptığı diğer tasarımları () genel izlenim itibariyle davacının tasarım başvurusundan farklı olduğu, dava konusunun YİDK kararının iptaline ilişkin olması da dikkate alındığında davalı şirketin davacının tasarım tescilinin iptaline mesnet alınmayan tasarımlarının çekişme konusu oluşturmadığından değerlendirmeye alınamayacağı, dava konusu tasarımın davalı şirketin dayanak yaptığı ve YİDK kararına mesnet alınan … tescil numaralı tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik unsurlarını haiz olup olmadığına ilişkin olarak inceleme yapıldığında, somut uyuşmazlığa konu tasarımın, “gıda ambalajı/kavanoz/bidon” ürününe ilişkin olduğu, bu ürünlerin, çok amaçlı saklama kapları olarak nitelendirilebileceği, mutfakta gıda maddelerinin saklanması sırasında kullanılabildiği gibi tuhafiye malzemelerinin saklanmasında yahut dekorasyon sırasında (kişilerin yaratıcılıklarına göre) saksı, şamdan, kumbara gibi ürünlere dönüştürülmelerinin mümkün olduğu, bu geniş olasılık dilimi de dikkate alındığında dava konusu tasarımın bir çeşit saklama kabı olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu, dolayısıyla bilgilenmiş kullanıcı profiline kavanozları kullanan her kesimden kişiler olabileceği, kavanoz/bidon ürünlerine ilişkin tasarımın seçenek özgürlüğünün kapsamı son derece geniş olduğu, çekişme konusu ürünlere ilişkin tasarım bakımından seçenek özgürlüğünün genişliğini ortadan kaldıracak ya da sınırlayacak bir zorunluluk bulunmadığı, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilerek ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınarak yapılan karşılaştırmada tasarımlar incelendiğinde; boğum sayılarının, boğumların bütün ile oranlarının, konumlandırmalarının benzediği, tasarımların üzerinde yer alan kabartmaların konumlarının, bütün ile olan dikey oranlarının birbirleri ile benzediği, üst boyun kısmının biçimleniş şeklinin, bütün ile olan oranının benzediği, taban kısmının biçimleniş şeklinin benzediği; tasarımların üzerinde yer alan kabartmaların sayılarının, bütün ile olan yatay oranlarının birbirleri ile farklılaştığı, davalı tasarımının 2 renk, davacı tasarımının tek renk olması sebebi ile renk birleşimi açısından farklılaştığı anlaşılmakla, karşılaştırmada tasarımlar arasındaki farkın benzerlikler karşısında tasarımlara ayırt edici nitelik kazandıramayacak boyutta olduğu, davacı tasarımı davalı tasarımı karşısında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşımadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip … Hakim …
¸