Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/142 E. 2021/54 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/142
KARAR NO : 2021/54
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 09/04/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkilinin … numaralı başvurusunun davalı şirketin itirazı sebebiyle SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca kısmen reddedildiğini, davalı şirketin tescilli markasının …+şekil şeklinde olduğunu, ancak kullanımlarının … ETİKET VE AMBALAJ+şekil şeklinde olduğunu, müvekkilinin başvurusunun bu görsellerden farklı olduğunu, müvekkilinin markasının aynı zamanda ticaret unvanı olduğunu, iki marka arasında bulunan farklı kelime ve şekil, renk unsurları, düzenleme biçimi, farklı yazım şekilleri göz önünde bulundurulduğunda başvuru markası ile redde mesnet markanın hitap ettiği tüketici kesiminin özellikleri de göz önünde bulundurulduğunda işitsel, görsel ve anlamsal yönden bütün olarak bıraktığı izlenimin benzer olmadığını, markalardan birinin sözcük diğerinin ise kombinasyon markası olduğunu ve birden fazla ayırt edici unsur barındırdığını, iki markada sadece ortak bir kelime bulunması sebebiyle benzerlik ve karıştırılma ihtimali gerekçesiyle reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, … ibareli tescilli başka markaların da olduğunu, plast ibaresini kısaltma olarak değil … ibaresi ile birlikte eşit önemde markalarının ve faaliyet alanlarının konusunu temsil eden bir kelime olarak kullandıklarını, müvekkilinin markasının aynı zamanda ticaret unvanı olduğunu, tescil taleplerinin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu iddia ederek; müvekkilinin başvurusunun kısmen reddine ilişkin dava konusu YİDK kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, dava konusu marka ile redde mesnet alınan markanın her birinin gözde ve kulakta bıraktıkları tesirin aynı olması karşısında, sonrakinin ilkinden ayırt ediciliğinin bulunduğunu söylemenin imkânsız olduğunu, başvuru konusu işaretin gözde bıraktığı izin, kulakta bıraktığı sesin redde mesnet markayı hatırlattığını, başvuru konusu işareti gören ve duyan tüketicilerin zihninde belirecek olan izin, hemen redde mesnet markayı hatırlattığını, bu hatırlatmanın anılan işaretin redde mesnet markanın bir başka versiyonu veya serisi yahut uzantısı olarak algılanmasına sebebiyet vereceğini, bunun sonucunda redde mesnet markanın tüketiciler nezdinde tesis ettiği imaj, güven ve hatırlanırlıktan haksız olarak istifade edeceğini, YİDK tarafından alınan dava konusu kararın usule ve hukuka uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle, müvekkilinin 1997 yılında kurulduğunu, davacı markası ile müvekkilinin markalarının iltibasa yol açacak derecede benzer olduğunu, YİDK kararının usule ve hukuka uygun olduğunu, iki markanın da asli unsurunun … ibaresinden oluştuğunu, davacı markasında … ibaresinin yanına tali unsur olarak “plast” ifadesinin eklendiğini, … ibaresi ile plast ibaresinin renklerinin farklılaştırılması ile … ibaresinin tek başına baskın şekilde markayı domine etmesinin sağlandığını, “plast” ifadesinin tarafların iştigal ettiği sektörde ürün hammaddesi niteliğindeki “plastik”ten türemiş ve tanımlayıcı / genel bir ifade olduğunu, tanımlayıcı unsurlarının ayırt ediciliğinin zayıf olduğunu, davacı markasında yer alan “dp” kısmının markanın okunuşunda kullanılma ihtimalinin bulunmadığını, davacı markasının okunuşunda … kelimesinin kullanılacağının aşikâr olduğunu, “plast” ve “dp” ifadelerinin marka kıyaslamasında etkisiz eleman niteliğinde ayırt edicilikten yoksun tali unsurlar olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusunun reddiyle ilgili verilen YİDK kararının 6769 sayılı SMK 6/1 maddesi kapsamında yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; 16.07.2018 tarihinde yapılan dava konusu marka başvurusunda 16, 39 ve 40. sınıf için tescil talebinde bulunulduğu, dava konusu marka başvurusunun yayımına davalı şirket tarafından itiraz edildiği, yayıma itirazda “benzerlik/karıştırılma ihtimali (6/1)” ve “diğer” gerekçelerine dayanıldığı, itirazda dayanak gösterilen benzer marka; 2002/24452 numaralı marka olduğu, yayıma itiraza ilişkin açıklamalar dava aşamasındaki savunmalarla benzer içerikte olduğu, başvuru sahibinin yayıma itiraza karşılık olarak sunduğu karşı görüşleri dava aşamasındaki iddiaları ile benzer mahiyette olduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı (MDB) tarafından davalı şirketin yayıma itirazı, markalar arasında (6/1) benzerlik/karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle kabul edilerek başvurunun kısmen reddine karar verildiği, MDB kararı ile başvurudan çıkarılan mallar; “SINIF KODU: 16 Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar.” olduğu, başvuru sahibi (davacı) tarafından MDB kararına itiraz edildiği, karara itiraza ilişkin açıklamalar, dava aşamasındaki iddialarla aynı mahiyette olduğu, karara itirazın incelenmesi üzerine verilen ve dava konusu yapılan 11.02.2019 tarih ve … sayılı YİDK kararında; “… redde konu olan emtianın itiraz gerekçesi markanın kapsamında bulunduğu, başvuruda “…” ibaresinin farklı renk ihtiva etmesi, plast ibaresinin ilgili sektördeki yaygın kısaltma olması nedeniyle bütünsel izlenimde … ibaresinin ayrı biçimde algılanmakta olduğu, bu nedenle ihtilaf konusu markaların iltibasa yol açacak derecede benzer olduğu dikkate alındığında sayılan markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bu çerçevede, başvurunun kısmen reddi yönündeki karar isabetli görülmüştür.” gerekçeleriyle itirazın reddine karar verildiği, dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 13/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 09/04/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Davacı başvuru sahibi tarafından dava aşamasında davacıya ait …. tescil numaralı “doğarex” ibareli marka ibraz edilmiştir. Söz konusu marka dava konusu başvurudan sonraki tarihli olduğu gibi marka işlem dosyası kapsamında bulunmaması nedeniyle YİDK kararı iptali talebiyle sınırlı olan dava bakımından değerlendirmelerde dikkate alınabilmesi mümkün olmamıştır.
Dava konusunun YİDK kararının iptali ile sınırlı olması nedeniyle söz konusu kararın tesisi sırasında dayanılmamış veya dayanılmakla birlikte sunulmamış olan delillerin, karar tesisinden sonra sunulması nedeniyle YİDK kararının iptali bakımından dikkate alınabilmesi mümkün olmayacaktır. Bunların yanı sıra yine çekişme konusu ile ilgisi olmayan dava dışı üçüncü kişilere ait tesciller veya davalı şirketin dava aşamasında dayanak gösterdiği markası (2003/15503) gibi hususlarında çekişme konusu ile ilgisi olmaması nedeniyle değerlendirmelerde göz önünde bulundurulması mümkün görülmemiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda ve ek raporda özetle: dava konusu marka başvurusunun kısmen reddedildiği 16. sınıftaki malların tamamı bakımından davalı şirketin redde mesnet alınan markası ile başvuru markası arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun ve ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Dava konusu başvuruda reddedilen mallar, 16. sınıftaki “Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar” dan oluşmaktadır.
Bu kapsamda matbaacılık alanında kullanımı söz konusu olan (matbaa ve ciltleme malzemeleri gibi), günlük kullanıma konu olan ve zaruri tüketim malzemeleri arasında bulunan (tuvalet kağıdı, kağıt havlu gibi), iş idaresi sırasında kullanılan (büro makineleri gibi) veya nihai kullanıcıya hitap eden ve insanların kişisel gelişimleri (kültür, eğitim, öğretim alanlarında) ile ilgili olan (kitaplar, gazeteler gibi) mallar bulunmaktadır. Verilen örneklerle ilgili olarak karşıladıkları ihtiyaçları da dikkate aldığımızda özel alanlarla ilgili olmaları (matbaacılık gibi) veya olağan hayatın zaruri gereksinmelerini karşılamaları (kitaplar, gazeteler gibi) nedeniyle hem ortalama seviyedeki tüketicilerin hem dikkat seviyesi daha yüksek olan bilinçli tüketicilerin dikkate alınması gerekmektedir.
Başvuru markası kapsamında dava konusu yapılan YİDK kararı ile başvurunun kısmen reddine karar verilen 16. sınıftaki mallardan, Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar. olarak gösterilenler, davalı şirketin redde mesnet alınan markasının kapsamındaki 16. Sınıf: Kağıt, karton (mukavva). Matbaa ve ciltleme malzemeleri: Ciltleme ipliği ve bezi, ciltlemede kullanılan diğer tekstil malzemeleri, matbaa harfleri, klişeler. Kağıt veya kartondan mamul sarma amaçlı bobinler ve makaralar, Filtre kağıtları, kağıt filtreler, Kırtasiye tipi yapıştırıcılar ve yapışkan bantlar… Basılı evraklar; basılı yayınlar, gazeteler, dergiler, broşürler, risaleler, kitaplar, rehberler, takvimler, posterler, resimler, afişler, fotoğraflar, tablolar, çıkartmalar, (pullar)*… Yazı kağıtları, teksir kağıtları, parşömen kağıdı, pelür kağıt, kopyalama kağıtları, yazı ve hesap makinaları için kağıtlar ve rulolar, kartlar, defterler, not defterleri, not kağıtları (blok kağıtlar), zarflar, etiketler, dosyalar, albümler, klasörler, kitap ve defter kılıfları… Yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler: Kalemler, dolma kalemler, tükenmez kalemler, kurşun kalemler, gazlı kalemler ile bunların içleri ve uçları, rapidolar (çizim kalemleri ve uçları), maket bıçakları, model ve maketler, model ve maket yapımı için malzemeler, resim boyaları, boya kalemleri, resim fırçaları, resim paletleri… Büro makinaları ve malzemeleri (mobilyalar hariç): Yazı makinaları (daktilolar), elektrikli daktilolar, adresleme makinaları, pullama makinaları, teksir makinaları, büro sepetleri, sümenler, mektup açacakları, kağıt tutturma mandalları, ataçlar, daktilo şeritleri, kaşeler, ıstampalar, ıstampa mürekkepleri, yazı ve çizim mürekkepleri, çini mürekkepleri, yazı düzeltme sıvıları, silgiler, elektrikli veya elektriksiz kalem açacakları… Eğitim ve öğretim malzemeleri (cihazlar hariç): Matbaa ürünü oyunlar, hayvan ve bitki preparatları, jeolojik modeller ve preparatlar, küreler, yazı tahtaları; çizim aletleri yani, cetveller, gönyeler, iletkiler; tebeşirler, hazır harfler ve rakamlar, sayma çubukları…Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar olarak gösterilen malları ile aynı/benzerdir. Dava konusu marka başvurusunda tescil talebi reddedilen mallardan 16.04. sınıfta yer alan “faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları,” malları ise muhasebe kayıtlarının tutulması sırasında kullanılan ve zorunlu bazı unsurları içiren mallar ve ticari faaliyetlerin temelini oluşturan alım-satım süreci ile ilgili olan özel kayıt belgeleridir. Ancak bu belgeler pazarda ilk satış aşamasında belli standartlarda yer alan kırtasiye ve büro malzemeleri olarak değerlendirilir ve tüketici tarafından alımı gerçekleştirildikten sonra ticari faaliyetlerinin kayda geçirildiği özel belgelere dönüşür. Bu nedenle ”faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları” davalı şirketin redde mesnet alınan 2002 24452 tescil numaralı markasında yer alan “Basılı evraklar; basılı yayınlar, gazeteler, dergiler, broşürler, risaleler, kitaplar, rehberler, takvimler, posterler, resimler, afişler, fotoğraflar, tablolar, çıkartmalar, (pullar)*…” malları ile tüketicilerin benzer ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ilişkili ve bağlantı kurulabilecek mallar olduğu, bu malların aynı raflarda satıldığı, malların ticari pazara ulaşmasında kullanılan satış yollarının benzer olduğu, tüketiciler tarafından bağlantı kurulabilecek mallar olduğu ve bu nedenle karıştırılma ihtimalinin olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; dava konusu marka başvurusunun renk, şekil ve sözcük unsurlarından oluşan karma bir marka olduğu, başvuru markasında mavi ve yeşil renk ile oluşturulan kompozisyonda “doğaplast” ibaresinin mavi renkteki “…” ve yeşil renkteki “plast” ibaresi ile sözcükler ayrı olarak algılanacak hale getirildiği, başvuruda sözcük unsurlarından önde yer verilen şekil unsurunda yine mavi ve yeşil renk ile oluşturulmuş bir çeşit kontrast durumundaki ayrım ile “d” ve “p” harfleri hem “… plast” ibaresindeki sözcüklerin baş harflerini temsil eder nitelikte hem harflerin yuvarlak hatlarının bulunduğu kısımlardaki tamamlama noktalarında uçlarda bulunan oklar ile geri dönüşümü simgeler biçimde bir şekil veya kısaltma biçiminde oluşturulduğu, ayrıca, “… plast” ibaresinin hemen altında şirket türü ve iştigal konusu ile ilgili olarak bilgi içerir nitelikte ve son derece küçük punto ile yerleştirilmiş olması nedeniyle ilk bakışta fark edilmesi neredeyse mümkün olmayan “ambalaj sanayi ve tic. ltd. şti.” ibareleri de yer aldığı anlaşılmaktadır.
Davalının markasının incelenmesinde; davalının redde mesnet alınan markasında gri bir zemin üzerinde ilk harfi büyük harf olacak biçimde figüratif bir yazı karakteri ile “…” sözcük unsuru olduğu anlaşılmaktadır.
Taraf markalarında ortak unsur durumunda olan “…” ibaresi; “kendi kuralları çerçevesinde sürekli gelişen, değişen canlı ve cansız varlıkların hepsi, tabiat, natür; insan eliyle büyük değişikliğe uğramamış, doğal yapısını koruyan çevre, tabiat; bir kimsenin eğilimlerinin, içgüdülerinin hepsi, huy” anlamlarına gelmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu kapsamında çekişme konusunu oluşturan mallar için “…” ibaresinin doğrudan bir anlamı bulunmamaktadır. Başvuru markasında yer alan “plast” ibaresi; “canlı hücre” anlamına geldiği gibi “plastik” sözcüğünü de temsil etmektedir. Bu kapsamda çekişme konusu malların hammaddesi ile ilgili olarak bilgi aktaran bir ibare olması nedeniyle malların niteliği, karakteristik özelliği hakkında bilgi verir nitelikte olduğu düşünülmektedir. Dolayısıyla başvuru markası bakımından özel bir ayırt ediciliğinin bulunmadığı değerlendirilmiştir. Açıklanan bu hususlar karşısında taraf markalarının özellikle ortak unsur olarak içerdikleri “…” ibaresi üzerinden karşılaştırılması gerekmektedir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi taraf markalarında ortak unsur olarak yer alan “…” ibaresinin çekişme konusu mallar için ayırt ediciliğinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Neticeten, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, taraf markalarında ortak unsur durumunda olan “…” ibaresi, görsel, işitsel ve anlamsal olarak birbiri ile aynı olduğu, mal ve hizmetlerin benzer olması nedeni ile ortalama tüketicinin ayırdığı zaman diliminde mal ve hizmetler arasında karışıklık doğabileceği, mal ve hizmetlerin aynı idari yapının parçası, birbirinin devamı şeklinde anlaşılmasının ihtimal dahilinde olduğu, neticede dava konusu başvuru ile davalı şirketin dava konusu YİDK kararında redde mesnet alınan markası ile bütünsel olarak benzerlik içerdiği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸