Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/141 E. 2021/244 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/141
KARAR NO : 2021/244

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Tescili
DAVA TARİHİ : 08/04/2019
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin 2018/26491 sayılı … ibaresi için başvuruda bulunduğunu bu başvurunun ilanına davalı tarafından itiraz edildiğini bu itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından önce red edildiğini ancak davalının YİDK nezdindetekrar itiraz yaptığını, bu itirazın kısmen kabul edilerek 35. sınıftaki tüm hizmetler ile 39. sınıftaki “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri” çıkartılmasına karar verildiğini, davalının araç takip, filo yönetim sistemleri ile nesne-kişi takip sistemleri, tekne sahip sistemleri ve M2M çözümleri geliştirerek üretim yaptığını, teknoloji ve bilişim alanında çalıştığını, müvekkilinin ise öncelikli olarak araç kiralama, araç alım-satım işi ileuğraştığını, tarafların faaliyet alanlarının tamamen farklı olduğunu, bu nedenle markaların benzer ya da yakın bulunmasının mümkün olmadığını, markaların görsel, işitsel, yazım şekli ve biçiminin de birbirinden farklı olduğunu, … markanın kullanım amacının “CAR” İngilizce araba sözcüğü ile “Vento” ibaresinin ise İtalyanca’da rüzgar anlamında olduğunu, müvekkilinin bünyesindeki satış ve kiralaması yapılan araçların İtalyan ve İngiliz üretimli araçlar üzerinden yürütülmesi nedeniyle İtalyanca ve İngilizce terimler kullanıldığını belirterekTürk Patent YİDK’nın … sayılı kararının iptalini, 2018/26491 başvuru numaralı markanın tüm sınıflar bakımından tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT cevap dilekçesiyle, taraf markaların benzer olduğunu, bu nedenle Kurum tarafından yapılan iş ve işlemlerin kanuna uygun olduğunu belirterek açılan davanın reddinin gerektiğini talep etmiştir.
Diğer davalı cevap dilekçesiyle; markalar arasında belirtilen hizmetler bakımından karıştırma ihtimali bulunduğunu, müvekkilinin uzun yıllardır alanında pazar lideri konumunda olan dünya markası olmuş kurumsal bir firma olduğunu, markasını yurtiçi ve yurtdışında kullandığını, müvekkilinin kalitesinin haklı bir üne kavuştuğunu, bilinen ve aranan bir marka haline geldiğini, tanınmış bir marka olduğunu belirterek açılan davanın reddinin gerektiğini belirtmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusunun reddiyle ilgili verilen YİDK kararının 6769 sayılı SMK 6/1 maddesi kapsamında yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; … adına 2018/26491 sayılı … ibaresi için başvuruda bulunduğu, başvurunun ilanına … adına itiraz edildiği, itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından red edildiği, davalının YİDK nezdinde itiraz ettiği, TÜRKPATENT YİDK’nın 21.02.2019 tarih ve … sayılı kararıyla “…….karıştırılma ihtimali incelemesi yukarıda zikredilen bilgiler ışığında yapılmıştır. Başvuruya konu markada yer alan … ibaresinin ilk harfi dışında itiraza gerekçe olarak gösterilen …,… mobile systems şekil, … mobile systems şekil ibareli markalarda … şeklinde aynen yer alması, … ibaresinin yedi harften oluşan görece olarak birebir olması ve markaların ihtiva ettikleri diğer unsurların söz konusu ibareler üzerinde oluşan benzerliği ortadan kaldıracak nitelikte olmaması sebebiyle markalar arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunduğu ayrıca başvuru kapsamında yer alan 35. Sınıftaki tüm hizmetler ve 39. Sınıftaki “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri” ile 2005 01187, 2009 32934, 2016 70704 sayılı markaların eşya listesinde yer alan 12, 35 ve 43. Sınıfa ait mal ve hizmetlerin aynı ve benzer olduğu tespit edilmiştir. Belirtilen nedenlerle söz konusu markalar arasında zikredilen hizmetler için karıştırılma ihtimali bulunduğu kanaatine varılmıştır. İlaveten itiraza gerekçe olarak gösterilen markanın tanınmış olduğu iddiası yeterli bilgi ve belge ile desteklenmediğinden yerinde bulunmamıştır.İtirazın kısmen kabulüne 35. Sınıftaki tüm hizmetler ve 39. Sınıftaki “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri” çıkartılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği, dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 01/03/2019 arihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 08/04/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda / ek raporda özetle: davalıya ait 2018/26471 sayılı “…” başvurusu ile itiraza mesnet gösterilen markalar arasında görsel ve işitsel olarak benzer olduğu, tarafların kapsamlarındaki 35. Sınıftaki tüm hizmetlerinde mesnet olan markaların kapsamındaki hizmetlerle ilişkili olması nedeniyle iltibas tehlikesinin gündeme geleceği, davaya konu olan marka ile mesnet olan markalar her ne kadar görsel ve işitsel olarak benzer olsa da davaya konu olan markanın 39. Sınıfında yer alan redde konu olan “kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri.” mesnet markanın kapsamında olmadığı gibi ilişikli ve bağlantılı da olmadığı dikkate alındığında bu hizmetler bakımından iltibasın gündeme gelmeyeceği, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ ekraporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun/ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı Markası Davacı Markaları

Taraf markalarının emtia kapsamları incelendiğinde, davaya konu olan marka başvurusunun kapsamında yer alan 35 yer alan “Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri”nin davalı şirketin redde mesnet alınan 2005 01187 ve 2009 32934 tescil numaralı markalarında 35. Sınıftaki “Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” ile birebir aynı olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte dava konusu başvurunun kapsamında 35. Sınıfta perakendecilik hizmetine konu edilen mallar, davalı şirketin redde mesnet alınan 2016 70704 tescil numaralı markasının kapsamında 12. Sınıftaki mallarla aynı/benzerdir. Davalının redde mesnet alınan markalarından 2005 01187 ve 2009 32934 tescil numaralı markaların kapsamında genel anlamda perakendecilik hizmeti yer almakla birlikte işlem dosyası kapsamında bu perakendeciliğe konu mallar bakımından ticaret sahasına çıkarıldığı ile ilgili delil ibraz edilmemiştir. Bu nedenle belirtilen markalardaki genel anlamdaki perakendecilik hizmeti bakımından başvurunun reddedildiği hizmetle ilgili bir ilişkilendirme söz konusu olmayacaktır. Ancak, davalı şirketin 2016 70704 tescil numaralı markasındaki 12. Sınıftaki malların üretilip satılması ile davacının başvurusunda olduğu gibi perakendeciliğe konu edilerek satılması arasında benzerlik ilişkisi bulunmaktadır. Şöyle ki; 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” genel olarak satış hizmetlerine yöneliktir. 35. sınıfın ilgili alt grubunun diğer mal sınıflarına benzer olup olmadığına karar verilirken somut olayın özelliklerine göre, yani mallarla birlikte markalar da aynı değerlendirmenin içine alınarak bir sonuca gidilmelidir. Aksi halde, sadece bu hizmet grubunu tescil ettirerek 35.sınıftaki malların tamamına engel olunabilecektir ki bu durum da marka ruhuna aykırıdır. Sınıflandırma Tebliği idari amaçlı olduğundan, farklı sınıflarda yer alan mal ve/veya hizmetlerin farklı olduğu doğrudan söylenemez. Ancak bir malın, bir hizmetin sunumu sırasında veya hizmetin sunulduğu yerde kullanılıyor olması, o mal ile hizmetin benzer olduğunu gösteren bir durum olarak da doğrudan kabulüne neden değildir. Benzerliğin kabulü için, mal ve/veya hizmetin doğası, kullanım amacı, satış ve dağıtım kanalları, tüketici kitlesi gibi birçok ayrıntının göz önünde bulundurulması gerekir. Davacının markası kapsamında çekişme konusu malların bulunduğu da göz önüne alındığında, davacının sunacağı bu hizmetin tüketicilerce dava konusu olan 1-34 sınıfta yer alan malların pazarlanması” olarak algılanacağı tartışmasızdır. Diğer taraftan, mal üreten kişiler, ayrıca hizmet markası almalarına gerek olmaksızın, ürettikleri malları emtia markaları ile “mal satım hizmeti” ile satabilmektedir. Bu tip satış biçimi her ne kadar farklı mal ve markaların bir araya getirilmesi yolu ile gerçekleştirilen perakende satış hizmeti olmasa da bu tür bir satış hizmetinin söz konusu olduğu durumlarda hizmet sınıfında tescilli marka ile davacının markasının tescilli olduğu mallar karıştırılabilecektir. Ayrıca, aynı/ayniyet derecesinde benzer markalar söz konusu olduğunda ve bu işyerinde tüketicinin tanıdığı markanın ürünü ile aynı/benzer ürünlerin satışı ile karşılaştığında markaları ve dolayısıyla firmaları birbirleri ile ilişkilendirebilecektir. Belirtilen nedenlerle davalının 35. sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri” ile davalının markasının kapsadığı; 12. Sınıftaki: Motorlu kara taşıtları (motosikletler, mobilet dahil) ve bu taşıtlar için motorlar, kavramalar ve transmisyon bağlantıları, transmisyon kayışları ve zincirleri, dişliler, frenler, fren disk ve balataları, şasiler, kaportalar, süspansiyonlar, darbe emiciler, şanzımanlar, direksiyonlar, jantlar. Bisikletler ve bunların gövdeleri, gidonları, çamurlukları. Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör römorkları, frigorifik kasalar, römork bağlantıları. Taşıt koltukları, koltuklar için baş dayanakları, emniyetli çocuk koltukları, koltuk kılıfları, araç örtüleri (aracın şeklini almış), güneşlikler. Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar, taşıt camları için silecekler, silecek kolları. Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir takımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar. Taşıt camları, emniyetli taşıt camları, taşıtlar için dikiz aynaları ve yan aynalar. Patinaj zincirleri. Taşıtlar için portbagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler. Lastik şişirme pompaları. Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, havalı yastıklar. Bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler. El arabaları, pazar arabaları, tek veya çok tekerlekli el arabaları, market arabaları, ev eşyaları için tekerlekli taşıyıcılar. Raylı taşıtlar: Lokomotifler, trenler, tramvaylar, vagonlar, teleferikler, telesiyejler. Deniz taşıtları ve parçaları (motorları hariç). Hava taşıtları ve parçaları (motorları hariç). Gibi çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloglar ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) mallar yönünden mal ve hizmetlerin benzerliği koşulunu gerçekleşmiştir.
Başvuru markasının reddedildiği 39. Sınıftaki hizmetler bakımından davalı şirketin redde mesnet alınan markalarının kapsamında aynı veya benzer mal veyahizmete rastlanmamıştır. Davaya konu olan markanın reddine konu olan “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri” ile davaya mesnet gösterilen Motorlu kara taşıtları mallarının birbirleri ile bağlantılı olmadığı değerlendirilmiştir. 39. Sınıfta yer alan hizmetler otobüs, tren ya da uçak gibi taşımacılık hizmetleri olup 12. Sınıfta yer alan Motorlu kara taşıtların ise galericilik gibi araba, otobüs, kamyon gibi ürünlerin doğrudan satışına ilişkindir. Bu nedenle bu mal ve hizmetlerin birbirleri ile yakından bağlantılı olmadığı, biri diğerinin doğal sonucunu oluşturabilecek ilişkili mal ve hizmetler olmadığı malların ve hizmetlerin birbirine gönderme/ hatırlatma/ çağrıştırma yapma yeteneğinin bulunmadığı , ikame özelliğinin olmadığı ve son olarak firmalar arasında bir illiyet bağının kurulamayacağı sonucuna varıldığından belirtilen bu hizmetler için mal ve hizmet benzerliği koşulunun oluşmayacağı anlaşılmıştır.
Devamla;
Davacının markasının incelenmesinde; davaya konu olan …+şekil ibareli markanın özel yazım karakteri ile kırmızı ve metalik gri renkte aynı hizada siyah zemin üzerinde … ibaresinden oluştuğu anlaşılmaktadır.
Davalının markalarının incelenmesinde; davaya mesnet olarak gösterilen davacı yanın markalarının şekil ve kelime unsurundan oluşan karma bir marka olduğu tespit edilmiş olup söz konusu markalar üstte şekil unsuru ve bu şeklin altında ise mavi renkte … ibaresinden oluştuğu görülmektedir. Mesnet markada “mobile systems” ibaresi yer alsa da bu ibarenin görece olarak ayırt ediciliğinin düşük olduğu, ek olarak küçük punto ile konumlandırıldığı ve bu nedenle markada tali unsur konumunda olduğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, dava konusu marka ile davacı markalarının bütünsel anlamda yapılan karşılaştırması sonucunda, taraf markaların birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı olarak nitelendirilmesi mümkün olan işaret olduğu, “…” ibaresi ile karşı karşıya kalan tüketicinin bu ibareyi davacının markası olarak yorumlama yoluna gidebileceği dava konusu markanın görsel mizanpajındaki farklılıkların son derece baskın olmadığı, tüketici açısından markalar arasındaki benzer kelimenin varlığını etkisiz kılamayacağı, başvuru konusu marka ile davacı başvurusu ile YİDK aşamasında bu başvurunun reddine mesnet alınan davalı şirket markalarının genel izlenim yönünden benzer olduğu ve aralarında ilişkilendirme ve başvurunun reddedildiği 35. Sınıftaki hizmetler bakımından karıştırma olasılığının olacağı, ancak, davacı başvurusunun reddedildiği 39. Sınıftaki hizmetler bakımından davalı şirketin redde mesnet alınan markaları ile sadece işaret benzerliği içermeleri nedeniyle karıştırılma ihtimalinin oluşmasının söz konusu olmayacağı dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
TPMK YİDK’nın … sayılı kararının 39. Sınıfta yer alan mal ve hizmet sınıfları yönünden iptaline,
YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.064,35-TL

yargılama giderinin takdiren 1.600,00-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸
MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 95,20-TL
GİDER AVANSI :1.969,15-TL
TOPLAM :2.064,35-TL