Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/126 E. 2021/232 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
…FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/126
KARAR NO : 2021/232

DAVA : Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Tecavüzün
Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat, İlan
DAVA TARİHİ : 28/03/2019
DAVA : Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 03/11/2019
DAVA : Endüstriyel Tasarım -Maddi ve Manevi Tazminat, İlan
DAVA TARİHİ : 30/05/2019
——————————
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili …’ın tasarım sektöründe çalışmalar gerçekleştirdiğini, tasarladığı haşemayı … sayı ile tescil ettirdiğini, diğer haşemalar eşofman veya düz tunik ve tayt şeklindeyken müvekkilinin tasarladığı haşemanın mayo, yürüyüş veya spor kıyafeti olarak da kullanılabildiğini, ayrıca müvekkilinin ürününün hakim yaka, arkası düğmeli, beli kuşaklı, tuniğin yanları yırtmaçlı, kolları ve paçaları ip ile bilekten büzmeli ve belinin lastikli olduğunu, müvekkilinin tescilden sonra mayo/haşemasını çeşitli kişilerin yanı sıra davalı …’a da sattığını, aralarında ticari ilişki sona erdikten sonra davalının ürünü fason olarak ürettirip satmaya devam ettiğini, karşı yanın ürünleri instagram hesapları üzerinden satmaya devam ettiğini ve bu arada müvekkilinin görüntülerini kullanarak kişilik haklarını da ihlal ettiğini, bu durum nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, davalı yanın eylemlerinin tespiti amacıyla Ankara …FSHHM … D. İş dosyası ile tespit talebinde bulunduklarını, tespitte satılan ürünlerin müvekkilinin tasarımıyla aynı görünüm özelliğine sahip olduğunun belirlendiğini, davalının eylemlerinin müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz olduğunun tespiti ile bu fiillerin durdurulması ve devamının önlenmesi amacıyla davalı instagram hesaplarının kapatılmasını ve kapatmadan önce bu tasarımının müvekkiline ait olduğunun hesaptan yayınlanmasını talep ettiklerini, müvekkilinin maddi zararının 1000 TL.lik kısmının ihlal tarihi olan 29/07/2018 tarihinden başlayan faizi ile SMK m.151 uyarınca tazmini ile müvekkilinin 30 000 TL manevi zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TEFRİK:
Mahkememizce 17/04/2019 tarihli tensip tutanağı ile; asıl davada davacının 1.000-TL Maddi ve 30.000-TL Manevi Tazminat talepli davanın Arabuluculuk Yoluna dava açılmadan evvel başvurulmadığı gerekçesiyle tefriki ile tefrik edilen davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Dava mahkememzin 2019/158 Esasına kaydedilmiş, 17/04/2019 tarih 2019/158 E. 2019/230 K. Sayılı mahkememiz hükmü tarafların istinaf kanun yoluna başvurmamış olması nedeniyle 15/05/2019 tarihinde kesinleşmiştir.
ASIL DAVAYA CEVAP:
Asıl davada davalı … vekili tarafından asıl ve karşı dava açısından beyan dilekçesinde özetle; bu dava ile açtıkları hükümsüzlük davasının birlikte ele alınmasını talep ettiklerini, müvekkilinin sadece davacıdan aldığı ürünleri bir dönem sattığını, bunun dışında müvekkilinin davacının tescilli hak sahibi olduğu tasarımın aynısı veya benzerini üretmediğini, ürettirmediğini, almadığını ve satmadığını, gerektiğinde müvekkilinin ticari defterleri, banka hesapları ve faturaları incelendiğinde bu durumun görüleceğini, davacının diğer taleplerinin de sebepsiz ve haksız fahiş talepler olduğunu ve bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, davacının sosyal medya hesaplarının pek çok ürüne yönelik olduğunu, dilekçedeki bazı sosyal medya hesaplarının ise müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını, mahkeme tarafından 17.10.2019 tarihli ara kararda davacıya ürün örneklerinin sunulması için süre verildiğini, davacının müvekkiline ait olduğunu beyan ederek bir taklit ürün sunması durumunda bu hususu kabul etmediklerini, delil tespitinde saptanan ürünlerin müvekkilinin daha evvel davacıdan aldığı ürünün fotoğrafı olduğunu beyan ederek asıl dava ile birleştirme talebiyle açtıkları Ankara …FSHHM’nin 2019/280 E. sayılı dosyasının neticesinin beklenilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVALAR :
Birleşen Ankara …Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/240 E. 2019/263 K. Sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesiyle, müvekkilinin sahibi olduğu tescilli “Tasarım” ürün olan haşama üzerindeki tasarım hakkının karşı yan tarafından ihlal edilmesi nedeniyle vekil edenin uğramış olduğu zararın tazmin amacıyla fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi ve 30.000,00-TL manevi tazminatın ihlalin gerçekleştiği 29.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari işlere uygulanan en yüksek faiz ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, Ankara …FSHHM’nin 2016/126 Esas sayılı dosyası ile bu dosya arasından hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara …Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/280 E. … K. Sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesiyle, davacının haksız olarak açtığı dava nedeniyle karşı davanın açılmasının gerektiğini, davacıya ait dava konusu tasarımın önceden ve halen üretilen birçok modelin taklidi olduğunu, yenilik ve ayırt edicilik vasfı taşımadığını, davacının tasarladığı haşemanın özelliklerini mayo, yürüyüş veya spor kıyafeti olarak da kullanılabilme, hakim yaka, arkası düğmeli, beli kuşaklı, tuniğinin yanları yırtmaçlı, kolları ve paçaları ip ile bilekten büzmeli ve belinin lastikli olduğu şeklinde belirttiğini, oysa sundukları tasarımlarda da bu özelliklerin bulunduğunu, tesettür mayo/haşema denilen ürünlerin dünyanın pek çok ülkesi gibi ülkemizde de 2000’li yıllardan beri kullanıldığını, pek çok tasarıma konu olduğunu, belirttikleri tasarımlar celbedildiğinde görüleceği üzere davacının tasarımı ile kullanılagelen tasarımlar arasında yenilik ve ayırt edicilik bakımından bir fark bulunmadığını, dava açmada menfaatlerinin bulunduğunu, dava konusu tasarım önceden ve halen üretilen bir çok modelin belli bölümlerinin bir araya getirilmesinden oluştuğundan, yenilik ve ayırt edicilik vasfını taşımadığından tescilli tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini ile davalarının diğer dava ile birleştirilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP:
Birleşen davada davalı … vekili cevap dilekçesiyle; dava dilekçesindeki müvekkilince üretilen tasarımın daha önce üretilen pek çok modelin taklidi olduğuna yenilik ve ayırt edicilik vasfı taşımadığına ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu, davalının örnek gösterdiği haşemaların hiç birinin davacının tasarımına bir bütün olarak benzerlik göstermediğini, davalının bir takım tescilli mayoların belirli kısımlarına işaret ederek davacının tasarımının özgün olmadığını ifade ettiğini, oysa tasarım hukukunda özgünlük incelemesi yapılırken tasarımların bir bütün olarak ele alınması gerektiğini, müvekkilinin tasarımının yenilik basamağını aştığını, davacının tasarımının genel izlenim itibariyle ayırt edici olduğunu, müvekkilinin tasarımının tasarım hukuku açısından yenilik unsurunu bünyesinde taşıdığını, huzurdaki davanın tazminat davalarının hükme bağlanmasını geciktirmek amacıyla ve kötüniyetli olarak ikame edildiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; birleşen dava yönünden, dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici olup olmadığı ile mutlak yenilik incelemesinin de yapılarak hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı ve asıl dava kapsamında davacı/birleşen davalı tasarımına davalı/birleşen davacı tasarımının tecavüz edip etmediği, tecavüz var ise ne şekilde olduğu, tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı ve oluşmuşsa miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
… D. İş sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde, D. İş dosyası kapsamında davacının, davalının ürünlerin satışını gerçekleştirdiğini beyan ettiği sosyal medya hesaplarının … olduğunu, davacının anılan hesaplar üzerinden hukuka aykırı olarak müvekkili adına tescilli ürünlerin satışını yaptığını, ayrıca farklı butik sitelerinde fason ürünlerin reklamını verdiğini, bu sitelerin …., olduğunu belirterek tespit konusu ürünün davalı tarafından satışının gerçekleştiğinin tespitini talep ettiği belirlenmiştir.
Bu çerçevede yapılan inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda “Aleyhine tespit istenen tarafından whatsapp ortamında perakende veya toplu satışların yapıldığı ve satışa konu edilen haşema alt ve üst parçasının …/1 ve 2 nolu tasarımla aynı görünüm özelliğine sahip olduğunu belirten raporumu Sayın Mahkemenin takdirine arz ederim” şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Davalı tarafından bilirkişi raporuna karşı sunulan 29/03/2019 tarihli dilekçede ise davacının ortada hukuka uygunluk nedeni olmamasına karşın müvekkilinin sesini kaydettiğini, bu hususta ayrıca şikayetçi olacaklarını, kendisinin instagram hesabında yayımlanan fotoğrafların davacıdan aldığı ürünlere ilişkin olduğunu, davacıdan aldığı ürünler dışında taklit veya fason olarak benzer bir ürün alıp satmadığını, fakat davacının ürünleri ile benzer bir çok ürünün internette satışa sunulduğunu ve bunun kendisi ile ilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle:
ASIL DAVA AÇISINDAN:
Mahkeme tarafından davalı beyanının doğru olduğu ve … Değişik İş dosyası kapsamında tespit edilen davalı ürünlerinin davacı tarafından üretilen ürünler olduğu kanaatine ulaşılması durumunda, davalının sosyal medya hesaplarında sergileyip satışa arz ettiği ürünlerin, davacının tasarım hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği;
Mahkeme tarafından … Değişik İş dosyası kapsamında tespit edilen davalı ürünlerinin, davacı tarafından üretilen ürünler olmadığı kanaatine ulaşılması durumunda; davacı … adına …/1, 2 sıra numaralı haşema alt ve üst parça tasarımları ile D. İş dosyası kapsamında davalı sosyal medya hesaplarında tespit edilen haşema görselleri arasında ayniyet bulunması nedeniyle, davalının bu ürünleri sosyal medya hesaplarında sergileyip satışa arz etmesinin davacının tescilli tasarımından doğan haklarına tecavüz teşkil edeceği;
Mahkeme tarafından davacının tasarım hakkına tecavüz olduğu kanaatine ulaşılması durumunda, davacının, davalıdan SMK m.151 uyarınca seçilecek olan hesaplama usulüne göre maddi tazminat talep etme hakkı bulunmakla birlikte, söz konusu tazminatın hesaplanması bilirkişi heyetinin uzmanlık alanına girmediğinden bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığını;
KARŞI DAVA AÇISINDAN:
Davacı … adına …/1, 2 sıra numaralı haşema alt ve üst parça tasarımlarının, mutlak yenilik incelemesi neticesinde yeni olduğunun belirlendiği, ayrıca davalı tarafından hükümsüzlüğe mesnet gösterilen önceki tarihli tasarımların davacı adına … sayı ile tescilli tasarımdan farklı olduğu, haşema emtiasındaki seçenek özgürlüğü ve bilgilenmiş kullanıcı da dikkate alındığında davacı tasarımının davalının hükümsüzlüğe mesnet gösterdiği tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olduğu, dolayısıyla davacı tasarımının hükümsüzlüğü koşullarının dava dosyası kapsamında bulunmadığını;
Takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Mahkememizce itirazlar bağlamında alınan ekraporda kök rapordaki kanaatlerin devam ettiği bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından hesap bilirkişisine yönelik inceleme talep edildiği, ancak 10/02/2021 tarihli dilekçesiyle bu taleplerinden vazgeçtiklerinin ve TBK 50 maddesi hükmü uyarınca maddi tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin ve sair tecavüzün önlenmesine ilişkin taleplerinin ve diğer taleplerin kabulüne karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunun/ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun/ ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 56. maddesi;
“Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklindedir.
Aynı Kanun’un “Kamuya sunma” başlıklı 57. maddesi ise;
“Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” şeklindedir.
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (faydalı model, marka ve) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir. Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür. Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir. Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir. Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN:
Hükümsüzlüğü talep edilen davacı adına 2017/04617 sayı ile tescilli tasarımın başvuru tarihi 11.07.2017’dir. Dolayısıyla hem mutlak yenilik incelemesinde hem davalı tarafından sunulan tasarımlarda ancak bu tarihten önceki tarihli olan mayo/haşemalar dikkate alınabilecektir.
Uyuşmazlık konusu tasarım, mayo/haşema tasarımıdır. Neredeyse bütün vücudu örten yüzme kıyafeti olarak adlandırılabilecek haşemalar genelde bütünüyle kapalı ve iki parça olarak üretilmekle birlikte bu ürünlerde kol, etek boyu, yaka, paça, tunikte düğme/fermuar kullanımı gibi çeşitli noktalarda farklılıklar bulunabilmektedir. Bu bağlamda örnek kabilinden Google arama motorunda yapılan arama sonucu tespit edilen haşemalar aşağıdadır. Dolayısıyla haşemalarda kapalı ve iki parça olmak dışında bir zorunluluktan bahsetmek kolay değildir. Bu durumda dikkate alındığında haşemalarda orta düzeyde seçenek özgürlüğünün varlığından söz edilebileceği anlaşılmıştır.
Kanun ayırt edicilik değerlendirmesinde bilgilenmiş kullanıcıyı esas almış, ayırt edici nitelik kıyası yapılırken genel izlenimdeki farklılık tespitinin bilgilenmiş kullanıcı gözüyle yapılması gerekliliği üzerinde durmuştur. Bilgilenmiş kullanıcı, kural olarak alanında uzman olan bir kişi olmamakla birlikte sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği ayrıntıları fark edebilecek düzeyde dikkatli ve deneyimli bir kullanıcı olup, ürün hakkında önceden beri belli bir bilgi birikimi olan kimsedir.
Buna göre somut olayda da bilgilenmiş kullanıcının haşema kullanan bayanlar olabileceği değerlendirilmektedir.
Yukarıdaki tespitler kapsamında yapılan mutlak yenilik incelemesi ve davalı tarafından mesnet gösterilen tasarımlara dayanılarak yapılan yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesi neticesinde bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemelerde;
Davacının tasarım başvurusundan 1 gün öncesi olan 10.07.2017 tarihi esas alınarak Google görsellerine ilişkin veri tabanında yapılan mutlak yenilik incelemesi neticesinde; bu tarih itibariyle davacının tasarımına ilişkin bir görselin kamuya sunulmadığı tespit edilmiştir.
Diğer taraftan, yüksek görsel içeriğe sahip, dünya çapında kullanılan, arama motoru ve paylaşım platformlarında da (yandex, bing, yahoo), yukarıda belirtilen tarih dikkate alınarak arama yapılmıştır. Bu aramalarda da davacının tasarımına ilişkin bir görselin 10.07.2017 tarihi itibariyle kamuya sunulmadığı tespit edilmiştir.
Dolayısıyla yapılan incelemeler kapsamında davacı tasarımının yeni olduğu kanaatine ulaşılmış olup 10.07.2017 tarihi itibariyle arama motorları ve paylaşım platformlarında sonuçlar karşılaştırılmıştır.
Davacı adına … sayı ile tescilli tasarım ile bu tasarımın başvuru tarihi olan 11.07.2017’den önceki tarihli olan, davalı tarafından hükümsüzlüğe mesnet gösterilen ve tasarım sicil kayıtları dava dosyasında bulunan 2016/08845, 2017/01949, 2016/09093, 2015/04000, 2016/02065, 2015/02529, 2012/07501, 2011/04365, 2008/04271, 2013/04244 sayılı tasarımlar karşılaştırılmıştır.
Davacı adına tescilli tasarım ile davalının iddialarına mesnet gösterdiği tasarımların incelenmesi kapsamında belirtilmesi gereken ilk husus tasarım hukukunda değerlendirmenin ürünlerin genel görünümlerinin dikkate alınarak yapıldığıdır. Bu nedenle ürünlerin kullanım amaçlarının veya fonksiyonlarının veya görünmeyen kısımlarının tasarım hukuku açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Yine bu sebeple tasarımlarda belli noktalarda benzerlik bulunsa bile tasarımların genel görünümlerinin farklı olması durumunda tasarımların benzerliğinden söz etmek de mümkün değildir. Bu çerçevede yapılan incelemede davacı tasarımının davalı tarafından itiraza mesnet gösterilen tasarımlardan genel görünüm itibariyle farklı olduğu, davalı tarafından mesnet gösterilen tasarımların hiçbirinde davacının tasarımında bulunan ve davacı tasarımının karakteristiğini oluşturan, hakim yaka, belden kuşak, yandan yırtmaç, kolları ve alt kısmı büzmeli özelliklerinin tümünü barındıran herhangi bir ürünün bulunmadığı, davalı mesnet tasarımları hakim yaka, belden kuşak, yandan yırtmaç, kolları ve alt kısmı büzmeli özelliklerinin birini veya bir kaçını barındırmakla birlikte ürünlerin genel görünümünün davacı tasarımından farklı olduğu ve haşemalardaki seçenek özgürlüğü ve bilgilenmiş kullanıcı da dikkate alındığında davacı tasarımının davalının itiraza mesnet tasarımlar karşısında yeni ve ayırt edici olduğu ve davacı tasarımının hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
Yukarıda tespit edilen seçenek özgürlüğü, zorunluluk ve bilgilenmiş kullanıcı kapsamında davalı ürünleri ile davacı tescilli tasarımının karşılaştırıldığı, söz konusu inceleme kapsamında mahkememizce davacıdan, davalı ürününün sunulmasını talep etmesine karşın, davacı tarafın 25.10.2019 tarihli dilekçede, davalı tarafından üretilen nüshanın ellerinde olmaması nedeniyle ibraz edemediklerini beyan ederek kendileri tarafından üretilen ürünü ibraz ettikleri, davacı taraf 25.10.2019 tarihli dilekçesinde ayrıca … D. İş sayılı dosya ile yapılan tespiti nazara alarak inceleme yapılmasınnın talep edildiği, davalı tarafın ise … D. İş sayılı dosyasına sunduğu 29/03/2019 tarihli dilekçede kendisinin instagram hesabında yayımlanan fotoğrafların davacıdan aldığı ürünlere ilişkin olduğunu, davacıdan aldığı ürünler dışında taklit veya fason olarak benzer bir ürün alıp satmadığını beyan ettiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalının sosyal medya hesaplarında sergileyip satışa arz ettiği ürünlerin, davacının ürettiği orijinal ürünler olması nedeniyle bu ürünlerin 6769 sayılı SMK’nun 81. Maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, diğer taraftan bu ürünlerin satışa sunulmasının aynı Kanunun 152. maddesi uyarınca hakkın tüketilmesi olarak kabul edileceği, bu nedenlerle de söz konusu ürünlerin davacının tasarım hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği mahkememizce kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle tüm dosya kapsamına göre asıl ve birleşen davada iddiaların ispat edilemediği anlaşıldığından asıl ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Asıl dava yönünden;
Davanın REDDİNE,
2-Birleşen dava yönünden;
Davanın REDDİNE,
3- Asıl dava yönünden;
Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcının peşin alınan 529,41-TL harçtan mahsubu ile bakiye 470,11-TL’nin kararın kesinleşmesini müteakip istem halinde davacıya iadesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren …900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
4-Birleşen Dava Yönünden;
Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren …900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/06/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸