Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/461 E. 2021/34 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/185
KARAR NO : 2021/18

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı bulunan davacı vekilinin mahkememizde açmış bulunduğu marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkilinin,… Şti, … ve ….tarafından hisseleri devralınan; hastalarına dolgu, kanal tedavisi, diş teli, çene ve eklem tedavisi, diş beyazlatma, dental protez, çocuk diş hekimliği, sedasyon, ağız ve çene cerrahisi, botoks ,diş implantı vb. konular üzerinde tedavi imkan ve seçeneklerini büyük bir dikkat ve özen ile tatbik eden, Ankara’da diş hekimliği denilince akla gelen ilk klinik ve marka olmak amacı ile faaliyetlerini özenle yerine getiren bir teşebbüs olduğunu, müvekkili şirketin, 17.01.2019 tarihinde devir alındıktan sonra, yukarıda sayılan hizmetlerini …. markası altında sunmak amacı ile, 2019 yılının Ocak ayında, “… Polikliniği”ni kurarak, dava dilekçesinde belirtilen adreste faaliyetlerine başladığını, müvekkili şirketin 2019 yılının Ocak ayından itibaren “…” ibaresi ile markasal kullanımını gerçekleştirmekte olup, bu ibarenin tanınması ve hastalara ulaşması için, 24.01.2019 tarihinde, http://….com/ uzantılı internet adresini oluşturarak aktif hale getirdiğini, “….” ibaresinin belirgin bir şekilde görülebildiği tabela, kartvizit ve çeşitli tanıtım araçlarını kullanmaya başladığını, müvekkil şirkete ait “…. Polikliniği”, davalı … tarafından işletilen “…. Merkezi” ile komşu durumda olduğunu, davacı müvekkili şirket tarafından, 2019 yılının ocak ayında, …. adı ile kurulan işletmenin, davalı tarafından büyük bir hoşgörü ve mutluluk ile karşılandığını, davalı tarafın …. ibaresinin müvekkil şirkete ait olduğunu ve müvekkil şirket tarafından kullanıldığını, 2019 yılının ocak ayından itibaren bildiğini, davalı yanın, …. Noterliği tarafından 02.03.2020 tarihinde düzenlenen 05260 yevmiye no.lu ihtarname ile; dava konusu … tescil numaralı …. markasının gerçek ve yasal tek hak sahibi olduğunu; müvekkil şirket tarafından …. ibaresi ile yapılan tanıtım faaliyetlerinin 6769 sayılı SMK.’ nın 7.maddesi uyarınca tecavüz niteliği taşıdığını belirterek, müvekkil şirketin “…” ibaresi üzerindeki kullanımını durdurmasını talep ettiğini, müvekkili şirketin, davalı …’ın, “…” ibaresini kendi adına tescil ettirdiğini bu ihtarname ile öğrendiğini, ihtarnamenin tebliği üzerine, müvekkili tarafından yapılan araştırmada, gerçek hak sahibi sıfatı ile kullanmış olduğu “…” ibaresinin; davalı tarafından, 07.02.2019 tarihinde marka tescil başvurusuna konu edildiğini ve 15.08.2019 tarihinde, 2019/11632 numara ile davalı … adına tescil edildiğinden haberdar olunduğunu, davalı tarafından tescile konu edilen marka, önceki kullanımlardan kaynaklı, gerçek hak sahibi olan müvekkile ait “…” ibaresinin birebir aynı olduğunu, davalı tarafından, … ibaresinin gerçek hak sahibinin müvekkili şirket olduğunu ve müvekkil şirket tarafından çok yakın bir adreste kullanıldığı bilindiği halde, tescile konu edilmesi bütünü ile kötü niyet göstergesi olduğunu belirterek; öncelikle, davalı adına tescilli numaralı “…” İbareli markanın, üçüncü kişilere devir ve temliki ile lisans verilmesinin önlenmesi için duruşma gününden önce ve davalıya tebligat yapılması beklenmeksizin marka üzerine ihtiyati tedbir uygulanarak bu hususun Türk Patent Markalar Dairesi’ne bildirilmesine, davalı taraf adına tescilli, dava konusu “…” markasının tesciliden doğan hakkına dayalı olarak, bu hakkını dava süresince müvekkiline karşı kullanmasının engellenmesi için, ihtiyati tedbir uygulanmasına, davalı adına … Numara ile tescilli “…” ibareli Markanın, davacı müvekkil şirketin öncelik hakkına ve davalı tarafın kötü niyetine istinaden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile tescilden doğan hakların davacıya karşı kullanılmasının önlenmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce her ne kadar 09/10/2020 tarihli ön inceleme tensip tutanağı düzenlenerek duruşma günü tayin edilmiş ise de, davacı vekili 19/01/2021 tarihli dilekçesiyle, davadan feragat ettiklerini bildirmiş olduğu, taraflarca düzenlenen sulh protokolü uyarınca tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmedikleri tetkik edilmiştir.
Dava dilekçesine ekli vekaletname ve yetki belgesinde davacı vekilinin davadan feragat etmeye yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Feragat HMK. 307 vd.maddeleri uyarınca davayı sona erdiren hallerden olmakla, HMK 310/1 maddesine göre, feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Mahkememizce davacı vekilinin feragati nedeniyle aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2.Harçlar Yasasına göre alınması gereken 59,30-TL maktu peşin harcın 1/3’ü olan 19,76-TL’nin peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 34,63-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3.Davacı vekilinin yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4.Taraflarca ücreti vekalet talep edilmediğinden taraflar lehine ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
5. Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, tarafların/vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸