Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/452 E. 2021/262 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/452 Esas – 2021/262 Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/452
KARAR NO : 2021/262

DAVA : Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan endüstriyel tasarım ile ilgili kurum kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkilinin … sayısı ile gerçekleştirdiği tasarım başvurusuna davalı yanca itirazda bulunulduğu ve bu itirazlar sonucunda müvekkili tasarımının iptaline karar verildiğini, müvekkilinin 30 yıllık ticari geçmişinin bulunduğunu, “…” ile gıda ambalaj üretim giriş yaptığını, bilahare 2014 yılında kendi üretim tesislerini kurduğunu, müvekkilinin 2015 yılında üretime başladığını, özel kalıp dizaynı, ısı ayarlama teknolojisi, yüksek performanslı hammaddesi, kristalize edilmiş boğaz yapısı ile üretilen sıcak dolum pet kavanozun özellikle salça ve zeytin sektörü başta olmak üzere reçel, turşu, tahin, meyve suyu gibi ürünlerin ambalajlarında kullanıldığını, müvekkilinin ortaya çıkardığı bu tasarımları koruma altına aldığını, daha önce de 2016/00775 sayılı tescilli tasarımının bulunduğunu, müvekkili tasarımı ile itiraza gerekçe gösterilen tasarımlar arasında benzerlik bulunmadığını, itiraza mesnet gösterilen 2014/07208-1 ve 2014/07350-2 sayılı tasarımların müvekkili tasarımından farklı olduğunu, müvekkili tasarımının ilk bakışta dahi farklılığının anlaşılabildiğini, kullanılan malzemeler, ürünlerin tasarlanış biçimleri, fonksiyonel özeliklerinin tamamen farklı olduğunu, müvekkilinin tasarımının teknik özelliklerinin olduğunu, bu teknik özelliklerine göre özel PET” rezin kullanıldığını, preform geometrisi ve ölçülerinin özel olduğunu, boyun kısmında kristalizasyon yapıldığını, kavanoz geometrisinin sıcaklık ve vakum için kaburgalı gövde ve tabanının körüklü yapıldığını, bu teknolojinin diğer teknolojilerden farklı olduğunu, müvekkilin 2016/00775 sayılı tasarımının tescil edildiğini, başvuru konusu tasarımının iptal edilmiş olmasının kabul edilemez olduğunu, müvekkili tasarımının, 2016/00775 sayılı tasarımı ile neredeyse aynı olduğunu, müvekkil ile davalı şirket arasında hali hazırda İzmir FSHHM’de 2018/210E sayılı derdest davanın bulunduğunu, davalının müvekkilinin 2016/00775 sayılı tasarımına da 2014/07210-1,2, 2014/07348-1, 2015/03530-1, 2014/09221-1, 2014/07350 1-2, 2015/03531-1, 2015/03529-1 ve 2014/07208-1 nolu tasarımlara dayalı olarak itirazda bulunduğunu, bu itirazların reddine karar verildiğini, dolayısıyla kurumun işbu dava konusu tasarım yönünden itirazları kabul etmesinin ise hatalı olduğunu belirterek 2018-T-916 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle, dava konusu tasarım ile itiraza gerekçe gösterilen tasarımların genel izlenim itibariyle benzer bulunduklarını, bu nedenle dava konusu tasarımın ayırt edicilikten yoksun olduğunu, dava konusu tasarım ile 2014/07208-1 sıra sayılı tasarım arasındaki tek farkında, boğaz kısmındaki bilezik yapısından ibaret olduğunu, diğer tasarımın ise gövdedeki boğum sayısının farklı olduğunu, bu nedenleler tasarımların belirgin biçimde benzer görüldüklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle, davacı yanın bahsettiği teknolojinin patent veya faydalı model korumasına ilişkin olduğunu, tasarım ile bir ilgisi bulunmadığını, davacının kendi beyanlarının kendi içerisinde çeliştiğini, İzmir FSHHM’deki 2018/210E sayılı davanın bir tazminat davası olduğunu, anılan davada davacının sıcak dolum tekniğinin ve tasarımlarının harcı alem olduğunu iddia ettiğini, bu davada ise davaya konu ürünün yeni olduğunu iddia ederek çelişkiye düştüğünü, davacının yine dilekçesinde işbu ürünü tescil talep ettiği tarihlerde üretmeye başladığını ikrar ettiğini, davacının bu ürünü uzun yıllardır üretiyor olması halinde zaten yenilik unsurundan bahsedilemeyeceğini, müvekkili şirketin salça işi ile uğraştığını, davalı ile farklı sektörlerde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin piyasadan sıcak doluma uygun istediği ebatlarda kavanoz bulamadığını ve davacını yaptığı ürünlerin de hep hata verdiğini, bu nedenle müvekkilinin yurtdışından makine alarak kendi ihtiyaçlarına göre yurtdışında tasarlattığı ürünlerine tasarım ve faydalı model belgesi aldığını, müvekkilinin 2015/03529 sayılı tasarımın sahibi olduğunu, piyasada farklı sıcak dolum kavanoz tasarımlarının bulunduğunu, davacının önceki tasarıma ilişkin beyanlarının anlaşılamadığını, bir tasarıma belge alınmasının diğerine alınabileceği anlamına gelmediğini, her tasarımın ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, eğer davacı yan söz konusu tasarım ile dava konusu tasarımın benzer olduğunu iddia ediyorsa bu durumda dava konusu tasarımın tescil edilmemesi gerektiğini, davacının ürününün müvekkilinin tasarım ve faydalı modeline konu ürün karşısında yeni olmadığını, ürünlerin ağız, boğum ve taban yapılarının aynı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tasarımları ile ilgili verilen YİDK kararının tasarımların yeni ve ayırt edici olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu tasarım başvurusunun 24.04.2018 tarih ve 291 sayılı bültende ilanına karar verildiği, anılan ilana karşı işbu dosyanın davalısı tarafından itirazda bulunulduğu, itirazları değerlendiren Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu’nun 2018/T-916 sayılı kararı neticesinde özetle; “yapılan inceleme ve değerlendirmede 2018 01784/1 sıra numaralı tasarım ile itiraza gerekçe gösterilen 2014 07208/1 ve 2014 07350/2 sıra numaralı tasarımlar genel izlenim itibariyle benzer, 2014 07210/1, 2014 07210/2, 2014 07348/1, 2014 07350/1, 2014 09221/1, 2015 03529/1 sıra numaralı tasarımlar ise genel izlenim itibariyle farklı görülmüş olup itiraz konusu tasarım ayırt edici nitelikten yoksun bulunmuştur.” şeklindeki gerekçeleri ile itirazların reddine karar verildiği görülmüştür.
YİDK kararının davacı tarafa 01/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği davanın 60 günlük yasal süre içinde 25/12/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda/ ek raporda özetle: dava konusu tasarımın başvuru konusu edilen görseli ile ret gerekçesi tasarımlardan 2014 07208/1 sıra sayılı tasarımın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, bu nedenle yenilik ve ayırt edicilik koşulunu sağlamadığı, dava konusu tasarımın başvuru konusu edilen görseli ile ret gerekçesi tasarımlardan 2014 07350/2 sıra sayılı tasarımın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığı, bu nedenle yeni ve ayırt edici olduğu, takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun/ ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 56. maddesi;
“Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklindedir.
Aynı Kanun’un “Kamuya sunma” başlıklı 57. maddesi ise;
“Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” şeklindedir.
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (faydalı model, marka ve) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir. Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür. Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir. Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir. Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

DAVA KONUSU
DAVALI TASARIMI
2018 01784 sayılı tasarım

Uyuşmazlık konusu tasarım bir pet kavanoz tasarımıdır. Her ne kadar davacı taraf söz konusu tasarımın hususiyetle teknik ve işlevsel fonksiyonları bulunduğundan bahisle iddialarını ileri sürmüş ise de yukarıda da belirtildiği üzere tasarımların teknik ve işlevsel özelliklerinin tasarım hukuku anlamında bir önemi bulunmamaktadır. Kavanoz kelime anlamı olarak bakıldığında plastik ve cam gibi maddelerden yapılmış ağzı geniş, çeşitli boylarda kap anlamına gelen, günlük hayatta sıvı, akışkan ve hatta katı gıdaları dahi çeşitli şekillerde saklama amacıyla kullanılan kaplardır. Söz konusu ürünlerin bir derinliği ve ağız yapısı olması ve ayrıca günlük kullanıma elverişli formlarda olması haricinde teknik bir zorunluluğu bulunmamakla birlikte günümüzde kavanoz tasarımlarının hususiyetle silindirik form yapısında olduğu gibi altı düz daire ya da dikdörtgen, kare formlarda olması da mümkündür.
Kavanoz tasarımları cam ya da pet fark etmeksizin çeşitli geometrik formlarda olabileceği gibi ağız, kapak, gövde üzerindeki boğum, desen ve taban yapıları bakımından çeşitlilik arz edebilecek nitelikte ürünlerdir. Kaldı ki PET (poli etilen teraftalat) şişelerde gerek gövde gerekse omuz kısmında yer alan boğum veya desen olarak ifade edilen hususlar (federler) aynı zamanda şişenin dayanımını yatay ve dikeyde arttıran yapısal eleman ve müdahalelerdir.
Somut uyuşmazlıkta bilgilenmiş kullanıcı bu tür ürünlerin satışının gerçekleştirildiği herhangi bir işletmede çalışan bir satış görevlisi olabileceği gibi, EUIPO’nun yukarıda belirtilen kararında ifade olunduğu gibi bu ürün satın almak adına araştıran, okuyan, dükkanları ve internet satış mağazalarını ziyaret eden bir kimse de olabilir.
Dava konusu …/1 sayılı tasarım ile ret gerekçesi … sayılı tasarım karşılaştırıldığında:
Ortak özelliklerin:
– Her iki taraf tasarımı da silindirik yapıda kavanoz ürünleridir,
– Her iki taraf tasarımının ağız kısmı gövde kısmından daha dar yapılıdır
– Her iki tasarımda da ağız kısmında çapraz dişler vardır
– Her iki tasarımda da ağız kısmındaki bu çapraz dişler altında çıkıntılı bir
bilezik yapı vardır.
– Her iki taraf tasarımında da gövde üzerinde boğumlu destekler vardır
– Her iki tasarımda da boğumlar arasında kalan bombeler vardır.
– Her iki tasarımda da boğum ve bombeler birebir aynı yapıdadır.
– Her iki tasarımda da en alt bombeden tabana kadar gövde daralarak inmektedir.
– Her iki tasarımın da taban kısmı iç içe geçen ve merkeze doğru daralan sıralı destek katmanlarının yer aldığı, tam merkezin çukur yapıda olduğu görülmektedir.
Farklılıkların:
– Dava konusu tasarımın ağız kısmı üzerinde yer alan çapraz dişler arasında mesafe varken, ret gerekçesi tasarımda dişler birbirinin bitiminden itibaren başlayacak şekilde yine çapraz dizilmiştir.
– Ret gerekçesi tasarımının ağız kısmının hemen altında da gövdeyi çevreleyen çizgiler varken, dava konusu tasarımda böyle bir yapı görülmemiştir.
– Dava konusu tasarım ebat olarak, ret gerekçesi tasarımdan biraz daha basık ve geniş yapılı görülmektedir. şeklinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraf tasarımları bu kapsamda karşılaştırıldıklarında, aralarında gözle görülebilir yegane farkın ret gerekçesi tasarımın ağız kısmının hemen altında yer alan ve gövdeyi çevreleyen, terminolojide transfer bead , collar, neck ring olarak geçen şeritlerdir. Bu boğaz halkası, kalıp ekipmanının şişenin bitişini oluşturmasını sağlar. Bu parça özellikle Menteşe Koruması / J-Cap tarzı boyun kaplamalarında preform yeniden ısıtıldığında şişeye üflenirken askıya alındığı bir yüzey sağlar. Yani bu şerit ardışık üretim süreçlerinde şişenin transferini sağlar. Nitekim teknik bir detaydır. Ancak taraf tasarımlarının ağız yapıları, gövde yapıları, gövde üzerindeki bombe ve boğum yapıları ile tabana doğru daralan yapı ve daralma açısı birebir aynıdır. Dolayısıyla mevcut farklılığın, her iki tasarımın, bilgilenmiş kullanıcı algısında, birbirinden farklı algılar yaratmaya elverişli olmadığı ve davacı yan başvurusuna konu tasarımın, davalının önceki tarihli tasarımı karşısında yenilik ve ayırt edicilik kriterini sağlamadığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu 2018 01784/1 sayılı tasarım ile ret gerekçesi 31.10.201 tarihli 2014 07350/2 sayılı tasarım karşılaştırıldığında:
Ortak özelliklerin
– Her iki taraf tasarımı da silindirik yapıda kavanoz ürünleridir,
– Her iki taraf tasarımının ağız kısmı gövde kısmından daha dar yapılıdır
– Her iki tasarımda da ağız kısmında çapraz dişler vardır
– Her iki tasarımda da ağız kısmındaki bu çapraz dişler altında çıkıntılı bir bilezik yapı vardır.
– Her iki taraf tasarımında da gövde üzerinde boğumlu destekler vardır
– Her iki tasarımda da boğumlar arasında kalan bombeler vardır.
– Her iki tasarımın da taban kısmı iç içe geçen ve merkeze doğru daralan sıralı destek katmanlarının yer aldığı, tam merkezin çukur yapıda olduğu görülmektedir.
Farklı özelliklerin:
– Dava konusu tasarımın ağız kısmı üzerinde yer alan çapraz dişler arasında mesafe varken, ret gerekçesi tasarımda dişler birbirinin bitiminden itibaren başlayacak şekilde yine çapraz dizilmiştir.
– Ret gerekçesi tasarımda son bombe gövdenin yarısında bitmekteyken, dava konusu tasarımda bir üst bombe daha vardır
– Ret gerekçesi tasarımının ağız kısmı beyaz renkli gövdeden bağımsız bir plastik parça şeklindeyken, dava konusu tasarım başvurusuna konu görselden böyle bir ek parça olduğu kanaatine varılması mümkün görülmemektedir.
şeklinde olduğu anlaşılmıştır.
Ret gerekçesi tasarımın özellikle ağız kısmı itibariyle dava konusu tasarımın başvuru konusu edilen görselinden farklılaştığı, dava konusu tasarımda gövde ve ağız yekpare bir parça olarak görülmekteyken, ret gerekçesi tasarımın gövdesi ve ağız kısmının sıcak doluma dönük iki parçalı olduğu görülebilmektedir. Bu bağlamda tasarımların ortak unsurlarının, ret gerekçesi tasarım görsellerinin yetersizliğinden tam olarak anlaşılması da mümkün olmadığından, tespit edilen ortak ve farklılıklar bir bütün olarak ele alındığında ayırt edici olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu tasarımın başvuru konusu edilen görseli ile ret gerekçesi tasarımlardan … sıra sayılı tasarımın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, bu nedenle yenilik ve ayırt edicilik koşulunu sağlamadığı, dava konusu tasarımın başvuru konusu edilen görseli ile ret gerekçesi tasarımlardan … sıra sayılı tasarımın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığı, bu nedenle yeni ve ayırt edici olduğu kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021