Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/4 E. 2021/257 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/4
KARAR NO : 2021/257

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin 1978 yılından bu yana … markasını Türkiye’de kesintisiz olarak kullandığını, müvekkili markasının üzerinde kullanıldığı mallar ile davalının … sayılı “…” ibareli marka başvurusunun kapsadığı emtiaların aynı/benzer olduğunu, müvekkilinin dava konusu marka başvurusuna yönelik itirazının önceki tarihli kullanıma dair yeterli bilgi ve belgeye rastlanılmadığı gerekçesiyle hukuka aykırı şekilde reddedildiğini, … ibaresinin müvekkili şirketin kurucularının soy isimlerinin ilk harfi olan H ile her bir ortağın adının ilk harfinin bir araya getirilmesi sonucu özgün şekilde oluşturulduğunu, müvekkili şirketin kullanımı dışında ve bunun öncesinde bu ibarenin kimse tarafından kullanılmadığını, ilk kez müvekkilleri tarafından yaratılıp kullanıldığını, … ibaresinin müvekkili şirketin ticaret unvanı olduğunu ve 1978 yılından bu yana 05. ve 30. sınıflarda yer alan malların ithalatı ve satışı hizmetleri üzerinde yoğun biçimde markasal olarak kullanıldığını, müvekkilinin … markasını dünyaca ünlü Johnson&Johnson, Isostar, Nurse Harveys’s, Merci, Riesen gibi küresel markalı ürünlerin ithalatı ve Türkiye’de satışı hizmetlerinde kullandığını, dünyaca ünlü bu ürünlerin Türkiye’de satışa arz edildiği kutular üzerinde müvekkiline ait … markasının ve şirket ticaret unvanının yer aldığını, dosyaya tanınmış firmalar adına kesilmiş fatura örneklerinin sunulduğunu ve bu faturaların tamamında … ibaresinin markasal kullanımının görüldüğünü, 1978 yılından bu yana kullanılan … ibaresinin 05 ve 30. sınıflarda müvekkili şirket ile özdeşleştiğini, … markası üzerinde müvekkilinin önceye dayalı kazanılmış hakkı olduğunu, … sayılı … ibareli marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığını iddia ederek; … sayılı YİDK kararının iptaline, … sayılı “…” ibareli marka başvurusunun reddine, tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle; davacı yanın itiraz dilekçesi ve ekinde yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde davacının … markasını 05. ve 30. Sınıflarda yer alan emtiaların (bazı yabancı markaların) ithalatı ve satışında kullandığının tespit edildiğini, davacının bu mallar bakımından üretim faaliyetlerinin bulunmadığını, dolayısıyla … ibareli markasal kullanımlarının 35. sınıf kapsamında yer aldığını, markanın 05. ve 30. sınıf emtialarda yer alan bazı yabancı markaların ithalat ve satışında kullanılmasının davacıya … ibaresi üzerinde eskiye dayalı kullanımlar nedeniyle hak sahipliği imkanı sağlamayacağını, bu kullanımın davalı markasının 05 ve 30. Sınıflardaki mallar üzerinde tescilinin reddi için yeterli olmadığını, ayrıca davacının 35. sınıftaki perakendecilik sektöründe yapmış olduğu ithalat ve satışın ilgili sektörde belirli bir bilinirliğe sahip olma kriterini sağlamadığını, davacı tarafın kullanımlarının 05. ve 30. sınıf emtialar yönünden önceye dayalı hak sahipliği yaratmadığını, davalı yanın kötüniyetli olduğu iddialarını kanıtlamaya yeterli delil sunulmadığını, dolayısıyla kötüniyet iddialarının ispatlanamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şahıs vekili cevap dilekçesiyle; dava dilekçesinin müvekkiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, bu nedenle davaya cevap dilekçesini geç sunabildiklerini, müvekkilinin 1987 yılından beri “… İLAÇ SANAYİİ …” ticaret unvanı ile 05. ve 30. Sınıflardaki emtialarda üretim ve satış yaptığını, müvekkilinin piyasada tanınır bir üretici olduğunu 39 çeşit çay üretip satmakta olduğunu, müvekkilinin dava konusu markadan önceki tarihli olarak 2015 yılında tescil ettirdiğini … ibareli markalarının olduğunu, bu markaları piyasaya sunmuş olduğu ürünlerde kullandığını, davacı yanın kötüniyet iddialarının afaki nitelikte olduğunu, sunmuş oldukları delillerin dahi yalnızca oteller vb. müşterilere kestiği faturalardan ibaret olduğunu, hal böyleyken müvekkilinin davacı yandan haberdar olmasının mümkün olmadığını, davacının eskiye dayalı kullanım nedeniyle hak sahipliği iddialarının kabul edilemez olduğunu, davacının 05 ve 30. Sınıflarda herhangi bir üretimi olmadığı gibi delil olarak sunduğu ürünlerin üzerinde de … markasının yer almadığını, davacı kullanımlarının yalnızca 35. Sınıfta gerçekleştiğini, bu sınıf için de davacı kullanımlarının asgari bilinirlik düzeyi için yeterli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusunun ilanına davacı tarafından 556 sayılı KHK 8/3, 8/5 ve 35 maddeleri kapsamında yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden;davalı … tarafından … markasının “05. Sınıf: 05/01 İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler. 05/02 Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. 05/03 Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. 05/04 Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. 05/05 Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. 05/06 İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. 05/07 Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar. 30. Sınıf: 30/01 Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. 30/02 Makarnalar, mantılar, erişteler. 30/03 Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. 30/04 Bal, arı sütü, propolis. 30/05 Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. 30/06 Mayalar, kabartma tozları. 30/07 Her türlü un, irmikler, nişastalar. 30/08 Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. 30/09 Çaylar, buzlu çaylar. 30/10 Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. 30/11 Sakızlar. 30/12 Dondurmalar, yenilebilir buzlar. 30/13 Tuz. 30/14 Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. 30/15 Pekmez” emtiasını kapsayacak şekilde tescili için 03.11.2016 tarihinde başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun incelenerek 28.11.2016 tarih ve 265 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilanına karar verildiği, davacı … … KİMYA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. tarafından ilana gerçek hak sahibi olduğu … markası ile aynı/benzer olduğu, ibarenin ticaret unvanında yer aldığı ve başvurunun kötüniyetle yapıldığı gerekçesiyle 556 s. KHK’nın 8/3, 8/5 ve 35. maddeleri uyarınca itiraz edildiği, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından, gerçek hak sahipliği ve kötüniyet iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle itirazın reddedildiği, İlgili Dairenin bu kararına, davacı tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde itiraz edildiği, 13.11.2017 tarih ve … sayılı YİDK kararı ile; “… başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun 556 s. KHK’nın 8/3 ve 35/1 maddeleri uyarınca reddedilmesi talebiyle eskiye dayalı kullanım ve kötü niyet gerekçeleri kapsamında yapılan itiraz incelenmiştir. İtiraz ekinde başvurunun kötüniyetle yapıldığını gösteren kanıtlar sunulmadığından ve Kurul’da başvurunun kötü niyetle yapıldığı yönünde kanaat oluşmadığından, kötüniyet gerekçeli itiraz kabul edilmemiştir. Avrupa Birliği Adalet Divanı Genel Mahkemesi’nin 01/02/2012 tarihli T-291/09 sayılı kararının 90. paragrafında, inceleme konusu işaretlerin aynı olması, kötü niyete ilişkin diğer faktörlerin hiçbirisi mevcut değilken, tek başına kötü niyetin varlığını ortaya çıkarmaz tespiti yapılmıştır. …İtiraz dilekçeleri ve eklerinde sunulan bilgi, belge, CD ve dokümanların incelenmesi neticesinde, itiraz sahibi … … Kimya San. ve Tic. A.Ş.’nin … markasını 5. ve 30. sınıflarda yer alan bazı yabancı markaları ürünlerin ithalatı ve satışında kullandığı görülmekle birlikte markanın söz konusu malların üretiminde kullanılmadığı, kullanımın sadece farklı yabancı markalı malların yerli piyasaya sunulması ve satışı ile sınırlı kaldığı, bahsi geçen kullanımın NİCE sınıflandırması uyarınca 35. sınıf kapsamında bulunduğu, oysa ki başvurunun 5. ve 30. sınıfa dahil mallardan oluştuğu, mal ve hizmetlerin niteliğinin ve doğasının farklı olduğu, bahsi geçen mal/hizmetler arasındaki benzerliğin düşük seviyede kaldığı, salt ilgili ürünlerin ithalatının ve satışının gerçekleştirilmesinin başvurunun eskiye dayalı kullanım hükmü çerçevesinde reddi için yeterli olmadığı, zira eskiye dayalı kullanım düzenlemesinin tescil ilkesinin bir istisnasını oluşturduğu, istinai bir düzenleme için bu derece geniş çerçevede değerlendirme yapılamayacağı kanaatine varılmıştır. Diğer taraftan eskiye dayalı kullanım iddiasına konu “…” ibaresinin piyasada asgari bilinirlik düzeyine ulaştığı yönünde Kurul’da somut bir kanaat oluşmamıştır. Açıklanan nedenlerle eskiye dayalı kullanım gerekçeli itiraz da haklı bulunmamıştır. İtirazın reddine oybirliği ile karar verilmiştir.” gerekçesiyle itirazın reddedildiği, dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 15/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 28/12/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Mübayenet giderici bilirkişi raporunda özetle; 2016 88205 sayılı … ibareli davalı markasının kapsadığı 05.sınıf: 05/01: İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler. 05/02: Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. 05/03: Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. 30. sınıf: 30/09 Çaylar, buzlu çaylar. 30/10 Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.) bakımından, 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 8/5 maddeleri yönünden gerçek hak sahipliğinden kaynaklı tescil engeli ve hükümsüzlük nedeni bulunduğu, kötü niyet iddiasının somutlaştırılmamış olması ile birlikte bu hususunda takdirinin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzenlendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinde, tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz edilmesi durumunda, başvuru konusu işaretin tescil edilemeyeceği hükme bağlanmış olup; 8/1-b anlamında bir tescil engelinin mevcut olduğundan söz edebilmek için, markaların benzer olması, kapsadıkları mal/hizmetlerin aynı/benzer olması ve iltibas yaratması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir işaretin tescilli marka ile arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa o işaret tescilli markanın benzeridir sonucuna varılabilir. Karıştırmada halkın istediği, arzu ettiği malı/hizmeti alacağı yerde gerek şekil, gerek yazılış ve gerekse ambalaj mdaki/tamtımındaki benzerlikler sebebiyle gözde veya kulakta yanılma sonucu başka bir malı/hizmeti alması söz konusudur. Bunun haricinde halk, iki marka arasında herhangi bir şekilde bağlantı kuruyorsa karıştırma yine vardır. Markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığının tespitinde; markalar arası görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, markaların birbirini çağrıştırma durumu, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın/hizmetin değeri ve alıcının bu malı/hizmeti almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları dikkate alınmalı ve marka bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Bütün olarak değerlendirme yapılırken işaretlerin ayırt edici ve baskın unsurları özellikle dikkate alınmalıdır. Kısaca iltibas tehlikesi, eski ve yeni markaların aynı veya benzer olup olmadıkları ve aynı ya da benzer mal/hizmetleri kapsayıp kapsamadıkları dikkate alınarak tespit edilir.
556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi; “Tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretin sahibinin itiraz etmesi üzerine, tescili istenilen marka, aşağıdaki hallerde tescil edilmez:
a) Markanın tescili için yapılan başvuru tarihinden önce veya markanın tescili için yapılan başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmiş ise,
b) Belirtilen işaret, sahibine daha sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkını veriyorsa.” hükmünü içermektedir.
Burada söz konusu olan; tescil edilmeden kullanılan bir marka veya ticarette kullanılan ticaret unvanı, işletme adı, alan adı gibi işaretlerdir. Dolayısıyla; davacının itirazına mesnet gösterdiği … marka işareti üzerinde anılan madde kapsamında gerek “tescilsiz marka” gerekse “ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret” olarak bir hak elde edip etmediğinin tespiti gerekmektedir. İtiraz hakkının varlığı, tescilsiz işaretin ticaret sırasında kullanılmış olmasına bağlıdır. “Ticaret sırasında kullanma” ile marka hukukuna özgü kullanma kastedilmektedir.
Tescilsiz bir işaretin korunmasını sağlayan ve nispi ret nedenine konu teşkil eden durum, işaretin itiraz eden tarafından daha önceki bir tarihten beri kullanılmakta olması ve bu kullanım neticesinde işarete ayırt edici nitelik kazandırılmış olmasıdır. Yani, bir markanın tescil başvurusundan önce, bu işaret bir başkası tarafından yaratılmış ve kullanma neticesi ayırt edici nitelik kazandırılmışsa, bu hakka dayanarak tescil engellenebilir. Ancak tescilin engellenebilmesi için, markanın tescili için yapılan başvuru veya başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmiş olması ve hakkın sahibine, daha sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkını veriyor olması gerekmektedir .
556 sayılı KHK.’nin 8/3. maddesine göre, tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir işaret üzerinde öncelikli hak sahibi olanların itirazı üzerine, bu maddede belirtilen koşulların oluşması halinde bu işaretin aynı veya benzeri olan işaret başkası adına marka olarak tescil edilemeyeceği gibi, aynı KHK’nin 42/1-b bendine göre de, 8 inci maddede sayılan koşulların gerçekleşmesi halinde başkası adına tescil edilmiş olan bir markanın hükümsüzlüğüne karar verilebilir. Böylece, 556 sayılı KHK ile öncelik hakkı sahibine ilk halde; başkasının yaptığı marka başvurusuna itiraz hakkı (nispi ret nedeni), ikinci halde; marka tescil edilmiş ise hükümsüzlüğünü isteme hakkı tanınmıştır (hükümsüzlük nedeni). (Yarg. 11.HD 02.03.2006 tar. 2005/1359 E. 2006/3136 K.)
Konuyla ilgili olarak Yargıtay 11. HD nin 29.11.1999 tarihli 5372/256 sayılı kararında, KHK’nın 8/3 maddesinde tescilsiz dahi olsa, bir işaret veya markanın ticari hayatta kullanılması şartı ile daha sonra aynı markanın tescil edilmesine itiraz ve dolayısıyla aynı Kararnamenin 42/b hükmü gereği hükümsüzlük iddiasında bulunabilme imkânı tanınmış bulunmaktadır görüşü kabul edilmektedir.
Yargıtay 11. HD’nin, 27.02.2006 tar. 2005/2014 E. 2006/1948 K. sayılı Bozma kararı KHK’nın 8/3 maddesinin uygulanmasına açıklık getirmekte olup; “…556 sayılı KHK’nin 8/3 maddesi (a) bendine göre, ‘tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretin sahibi; marka başvurusundan önce bir hak elde etmiş olması halinde; sonraki başvuruya itiraz ederek işaretin başkası adına tescilini önleyebilir.
Markasını tescil ettirmeden piyasada ilk defa kullanan kişi “gerçek hak sahipliği karinesine” dayalı olarak; bu markayı haksız rekabet hükümlerine göre koruyabileceği gibi KHK.’nin 8/3. maddesi hükmünden yararlanarak aynı markanın ‘aynı tür mal veya hizmet için’ bir başka kişi tarafından kendi adına tesciline itiraz edebilir ve gerektiğinde 42/1-b bendine göre hükümsüzlük davası açabilir (Sami Karahan, Tescilsiz Markanın Korunmasında Marufiyet (Bilinirlik) Şartı, Ankara Barosu FMR Dergisi, Yıl 4, C.4, Sayı 2, s.17).
Davacının 8/3 maddesindeki öncelikli ‘tescilsiz marka kullanımına’ dayalı itiraz ve TPE YİDK kararının iptali davasının dinlenebilmesi için, aynı veya benzer işaretin davalı ….’nin marka başvurusundan önceki bir tarihte ve yine aynı ya da benzer mal veya hizmetler üzerinde tescilsiz marka olarak kullanıldığının kanıtlanması gereklidir. …” şeklindedir.
Yine bir başka Yargıtay kararında “Davacının ‘…’ ibaresindeki öncelik hakkı iştigal alanı ile sınırlı olup, davalının markayı tescil ettirdiği 21 ve 35 nolu sınıflardaki emtia ve hizmetler yönünden davacının iştigal alanında bulunan işler ile benzerlik bulunması halinde o emtia veya hizmete yönelik olarak davacının korunmaya değer öncelik hakkı bulunup bunun dışında kalan emtia ve hizmetler yönünden davacının iştigal sahası itibariyle davalıya karşı korunan üstün hakkının bulunduğundan bahsedilemez. O halde mahkemenin 21 ve 35. Sınıflarda davacının iştigal alanına benzer emtia veya hizmet varsa salt bunların çıkartılması suretiyle kısmi iptale karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde markanın anılan sınıflarda da bütünüyle iptaline karar vermesi doğru görülmemiştir.” denilerek, tescilin ancak eylemli kullanımın olduğu mal ve hizmetler ile bunlarla aynı/aynı tür olması sebebiyle iltibas yaratabilecek mal ve hizmetler yönünden engellenebileceği açıkça belirtilmiştir. (Yargıtay 11.HD 24.04.2007 tarih, 2006/2665 E. 2007/6190 K.)
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Dava konusu marka kullanımlarında öncelikle, uyuşmazlık konusu ”…” ibaresi üzerinde eskiye dayalı kullanım ele alınarak müktesep hakkın hangi tarafa ait olduğunun incelenmesi, daha sonra söz konusu hakkın kaçıncı sınıfta hangi emtialar itibarıyla geçerli olacağının tespit edilmesi ve yapılan inceleme sonucunda markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti gerekmektedir. Bu bağlamda; dava konusu … başvuru numaralı ”…” markasının 04.01.2018 tarihinde 05. ve 30. sınıflarda yer alan emtialarda tesciline karar verilmiştir.
Davacı tarafından sunulan delillerden olan faturalar incelendiğinde, en eski tarihli faturanın 21.09.1981 tarihli fatura olduğu ve devamında ”…” markasının çeşitli şekillerle faturalar üzerinde 1981-2016 tarihleri arasında ve dava konusu tescilli ”…” markasına ilişkin başvurunun yapılmasından önce kullanıldığı, bu kullanımın özellikle 05. ve 30. Sınıftaki hizmetler bakımından gerçekleştirildiği görülmektedir. Davacı tarafından sunulan bir diğer delil incelendiğinde, davacının ”…” markasını ithalat faaliyetlerinde kullanarak iç pazarda satış yaptığı ürünlere ait mallarda (takvim, ürün kutuları, ambalajlar vb.) kullandığı anlaşılmış ve buna ilaveten iç pazara sunulan ve ithalatı yapılan … markalı ürünlerin … firması tarafından satılıp ürünlerin tanıtımının yapıldığı görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan delillerden bir diğer olan, davacı şirketin ticaret unvanları ve sicil kayıtlarını belirten 02.09.1981 tarihinde yayınlanan Ticaret Sicil Gazetesi ve yukarıda bahsedilen faturalar ile birlikte dosyada sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin ”…” ibaresini ticaret unvanı olarak kullandığı, buna ilaveten söz konusu markayı 05. ve 30. sınıflarda belirli emtiaların satışı için markasal kullanım olarak kabul edilecek şekilde kullandığı ve ”…” ibaresi üzerinde eskiye dayalı kullanım hakkı bulunduğu kanaati ile birlikte öncelikli yani gerçek hak sahibi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Markanın kullanılmasında tek başına ”üretim” faaliyeti zorunlu ve tek kıstas değildir. Markayı taşıyan bir malın ithalatı ve ihracatı da o markanın kullanılması anlamına gelir.
Markayı taşıyan malın ithalatı ve ihracatı halinde markanın Türkiye’de kullanılmakta olduğu kabul edilecektir. Yani, markanın kullanılması kavramına, üretim unsuru mutlak surette dahil değildir. Önemli olan, markanın kendisine atfedilen işlevler ile kullanılması ve mal/hizmet üzerinde ayırt edicilik sağlamasıdır.
Yukarıda yapılan açıklama ve değerlendirmelere ek olarak ”…” markasının hangi mal/hizmet sınıfında ve hangi emtialar üzerinde kullanıldığının belirlenmesi ve bunun sonucunda müktesep hakkın varlığı ile ”…” markasına ilişkin tescil engeli ve hükümsüzlük ihtimalinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dosyaya sunulmuş olan deliller incelendiğinde davacı ”…” markasını 05. Sınıfta ve 30. Sınıfta; 05/01: İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler. 05/02: Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar, bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. 05/03: Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeler, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri için kullanmaktadır. Davacı ”…” markasını 35/05 alt grubunda ”müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir) kullanmaktadır.
Davacı tarafından kullanılan tescilsiz … +şekil ve … markaları ile uyuşmazlık konusu tescilli … numaralı ”…” markasının işitsel ve görsel açıdan aynı olduğu, buna ilaveten her iki tarafa ait kullanımın aynı/benzer mal ve hizmet sınıflarında (05 ve 30) gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu durum, ortalama tüketici nezdinde söz konusu markalar arasında ilişkilendirilme ihtimaline yol açacağı gibi, markalar ve marka sahipleri arasında bir iltibas yaratacak, sunulan mal/hizmetlerin benzer işletmeler tarafından sunulduğu ve ilişkili markalar olduğu izlenimi oluşacaktır.
Davacının ”…” markası üzerinde, yukarıda sayılan mal/hizmet sınıfları ve bu sınıflara dahil olan emtialar yönünden öncelikli (gerçek) hak sahibi olduğu ve bu inceleme sonucunda davalıya ait … tescilli ”…” markasının söz konusu sınıflarda bahsedilen belirli emtialar bakımından hükümsüzlüğünün gerekeceği; tescilin kapsadığı diğer emtialar bakımından ise, mevcut deliller dikkate alındığında, 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 8/5 maddesi uyarınca davacının öncelikli hak sahibi olduğunun söylenmesi imkanının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirkete ait ticaret unvanı ”… … KİMYA SANAYİ VE TİCARET A.Ş” şeklindedir. Dosyaya sunulan deliller incelendiğinde davacı, söz konusu ticaret unvanında ”…” ibaresini 1981 yılından itibaren kullanmaya başlamış olup,işbu kullanım dosyaya sunulan faturalardan ve ticaret sicil gazetesinden anlaşılmaktadır.
Bu bilgiler ışığında, uyuşmazlık konusu ”…” markasının davacı tarafından önceye dayanarak ticaret unvanında kullanıldığı ve bu kullanım neticesinde davacının söz konusu ibare üzerinde önceye dayalı hak sahipliği olup, ticaret unvanında bulunan ”…” ibaresini kendi faaliyet gösterdiği alanlara ilişkin olarak, başkalarının tescil etmesini engelleme, tescil edilmişse hükümsüzlüğünü talep etme hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olay nezdinde değerlendirme yapıldığında, davacı şirkete ait ticaret unvanında bulunan ”…” ibaresi ile davalıya ait … sayılı ”…” markasının aynı sınıflardaki (05 ve 30) emtialar bakımından kullanılmasının 556 sayılı KHK’nın 8/5 hükmü uyarınca hükümsüzlük sebebi oluşturduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Öte yandan davalı tarafın, uyuşmazlık konusu markanın davacı tarafça yurtdışında kullanıldığına ilişkin bir bilgisi olup bu durumun varlığına rağmen Türkiye’de marka tescil başvurusunda bulunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi dosyada bulunmamaktadır. Bu tek başına yeterli bir kıstas olmamakla birlikte, davalı tarafça kötüniyete sebebiyet verecek şantaj, yedekleme, marka ticareti vb. gibi markanın kullanılmasını engelleyici bir faaliyette bulunulduğuna dair bir delil de dosyada yer almamaktadır. Dosya içeriğinde kötüniyet iddiasında bulunan ve iddiasını ispatla mükellef olan davacının iddialarını ispatlayacak herhangi bir delile rastlanılamamıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. (Mahkememizce 30/09: Çaylar, buzlu çaylar 30/10: Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. yönünden de benzer gerekçeler ile bilirkişi raporuna itibar edilmiş ise de duruşma sırasında sehven bu grubun yazılmadığı veya yazılması sonrası silindiği anlaşılmış, çelişki yaratmamak maksadı ile kısa kararda değişikliğe gidilmemiştir. )
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
TPMK YİDK’nın … sayılı kararının 05. Sınıfta yer alan “01 alt grubunda yer alan; insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler; 02 alt grubunda yer alan; Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri, zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar, bebek mamaları, tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler; 03 alt grupta yer alan; diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç), diş dolgu malzemeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri.” mal ve hizmet sınıfları yönünden iptaline,
YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine,
Hükümsüzlük talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile,
Davalı şirket adına tescilli … sayılı “…” ibareli markanın tescilli olduğu 05. Sınıfta yer alan “01 alt grubunda yer alan; insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler; 02 alt grubunda yer alan; Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri, zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar, bebek mamaları, tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler; 03 alt grupta yer alan; diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç), diş dolgu malzemeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri.” mal ve hizmet sınıfları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Hükümsüzlüğe ilişkin fazlaya dair talebin reddine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 27,90-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 6.283,80-TL
yargılama giderinin takdiren 4.500,00-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 67,40-TL
GİDER AVANSI :6.216,40-TL
TOPLAM :6.283,80-TL