Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/397 E. 2021/20 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/397 Esas – 2021/20 Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/397
KARAR NO : 2021/20
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 16/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkilinin Türk ilaç sektöründeki 300 kuruluş içinde 3. sırada ve Türkiye’nin ilk 500 büyük firması içerisinde yer aldığını, 50 ülkeye ihracat yaptığını ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağladığını, birçok başarının sahibi olduğunu ve ödüllere layık görüldüğünü, kendisini yurt içinde ve yurtdışında kanıtladığını, müvekkiline ait … ibareli marka ile davalıya ait … ibareli markanın görsel ve bilhassa işitsel olarak güçlü bir benzerlik ihtiva ettiğini, bu benzerliğin markalar arasında bir bağ olduğu birbirlerinin serisi olduğu intibaını uyandırdığını ve bu durumda ilişkilendirmenin kaçınılmaz olduğunu, davalı markası kapsamındaki mallar müvekkilinin tescilli markasının kapsamında yer alan mallar olduğundan taraf markalarının aynı malları kapsadığını, davalı markasının refleks olarak müvekkil markasını çağrıştırdığını, markaların aynı mal ve tedaviye yönelik olarak kullanımı halinde daha büyük bir tehlikenin ortaya çıkacağını, markalar birbirlerinin yerine ikame edilebilir olacağından tüketicinin diğer markayı tercih etme riskinin bulunduğunu, davaya konu markaların emsal olarak gösterilen Yargı kararlarına konu markalarla aynı yapıda olduğunu, müvekkilinin maruz kaldığı bu durumun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, davaya konu markanın davanın açıldığı tarihten sonra 3.kişilere devredilme riski bulunduğundan ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesiyle, başvuru markasının … davacının itiraza konu markasının ise … şeklinde olduğunu, her ikisinin de bilinen bir anlamının olmadığını, anılan markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olmadığını, 5.sınıfta yer alan ilaçlar açısından ürünlerin reçeteli olarak ancak eczanelerde satılması mecburiyeti karşısında bunların ortalama alıcı kitlesinin doktor ve eczacılar olduğunun kabulü ve iltibas ihtimalinin bu gruptaki alıcılar yönünden değerlendirilmesinin zorunlu olduğunu, hiçbir hekimin reçeteye davacı markalarını taşıyan ilacı yazmak isterken yanılarak davalı başvurusunun kapsamında bulunan ürünü yazmayacağını, doktor tarafından düzenlenmiş bir reçeteye bağlı olarak bir ilacı hastaya veren eczacının da reçetede yazan … isimli ilaç yerine … isimli ilacı vermesi ve iki kelimeyi birbirine karıştırmasının mümkün olmadığını, böyle bir yanılgının gerçekleştiği varsayılsa bile hastanın duruma müdahale edeceğini, marka hukukunda beklenen yanılgı ve karıştırmanın bireysel hatalardan değil aynı veya benzer ürünler üzerinde kullanılacak olan tescilli markaların birbirine benzemesinden veya kullanımından kaynaklanması gerektiğini, taraf markaları arasındaki benzerliğin bu tür karışıkları doğurmasının mümkün olmadığını, taraf markaları arasında benzerlik olmadığı için iltibas tehlikesinin de bulunmadığını, ilaç emtiasının tüketici kitlesinin bilinçli ve yüksek eğitimli olması nedeniyle yine karıştırma ihtimalinin doğmayacağını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; tüketicinin söz konusu iki markayı daha ilk bakışta ayırt ederek karıştırmayacağını, huzurdaki davaya konu markaların ilaç markası olması nedeni ile karıştırma ihtimalinin değerlendirilirken dikkate alınması gereken kitlenin bilinçli tüketici kitlesi olduğunu ve bu grubun doktor ve eczacılardan oluştuğunu, markaların tüketici grubu olan doktor ve eczacılar açısından yeterli ayırt ediciliğe sahip olduğunu, hastalar açısından ise müvekkiline ait ilacın reçete edilmesi gerektiğinden ancak bir doktorun reçete yazması ve bu reçete ile eczaneden ilacın alınması mümkün olduğundan herhangi bir ilaç ile karıştırılmasının yanlış ilaç kullanılmasının mümkün olmadığını, bilinçli tüketicinin dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiğini, bilinçli tüketici göz önüne alınarak yapılan değerlendirmeler neticesinde markaların karıştırılma ihtimalinin olmadığına dair verilen onlarca Yargıtay kararı olduğunu, huzurdaki davaya konu müvekkiline ait markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesinin marka hukukunun genel ilkelerine aykırı olacağını, müvekkiline ait … markalı ilaç ile davacıya ait … markalı ilacın endikasyonlarının da tamamen farklı olduğunu, demir etken maddesini içeren ve medikal alanda demir etken maddesine işaret eden Feri ibaresi ile kullanılan ve davacıya ait markaya çok benzer tescilli ilaç markaları olduğunu ve bu ilaç markalarının 05.sınıfta Türk Patent nezdinde tescilli olmalarının davacı şirket markasının zayıf marka olduğunun da bir kanıtı olduğunu, etken markası farklı olan ilaçların kullanım alanlarının da farklı olacağından bu iki markanın karıştırılmasının mümkün olmadığını, günümüzde ilaçların e-reçete ile reçetelendirildiğini el yazısı reçetelerin kullanılmadığını bu nedenle ilaçlar/markalar arasında karıştırılma ihtimalinin olmadığını, ilaç ve benzeri ürünlerin hitap ettiği kitlenin bu ürünleri reçeten eden doktorlar ve ecza depoları ve eczacılar olduğunu, davacıya ait … markasının piyasada bulunmadığını ve fiilen kullanılmayan bir marka olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının 6769 sayılı SMK 6/1 md kapsamında yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; 2017/34989 sayılı … markasının 05. Sınıfta yer alan “05/01 İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. 05/02 Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. 05/03 Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. 05/04 Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. 05/05 Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. 05/06 İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. 05/07 Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.” emtialarını kapsayacak şekilde davalı Kentfarma İlaç Anonim Şirketi adına tescili için 17.04.2017 tarihinde başvuruda bulunulduğu, başvuruyu inceleyen Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun 27.04.2017 tarih ve 275 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde ilanına karar verildiği, başvurunun ilanına davacı … İlaç Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından 2006 31096 sayılı … ibareli markaya dayanılarak benzerlik/karıştırılma ihtimali, eskiye dayalı kullanım tanınmışlık ve kötü niyet iddiasıyla itiraz edildiği, yine dava dışı … Temizlik Kozmetik Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından … ibareli markaya dayanılarak itiraz edildiği, itirazları inceleyen Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından itirazın reddedildiği, bu karara davacı … İlaç Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından itiraz edilerek yeniden incelenme istendiği, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 16.08.2018 tarihli ve … sayılı kararı ile; “…başvuru numaralı … ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun … sayılı … ibareli marka ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s.SMK’nın 6 ıncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle muteriz … İlaç Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi ve … sayılı ve … ibareli marka gerekçe gösterilerek … Temizlik Kozmetik Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan itirazlar incelenmiştir. … İlaç Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından 2006 31096 … ibareli marka ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s.SMK’nın 6 ıncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itirazın incelenmesi neticesinde başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markanın özellikle baş harfinin farklı olması(P/F) tüketicilerin markaların başlangıç kısmına daha fazla dikkat etmesi nedeniyle markaların bütün olarak bıraktığı izlenim itibariyle görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer bulunmadığı kanaatine varıldığından işbu itirazın da reddi gerekmiştir. … Temizlik Kozmetik Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından… sayılı … ibareli marka gerekçe gösterilerek yapılan itirazın incelenmesi neticesinde; itiraz gerekçesi markanın belirli bir anlamının bulunması ve başvuru konusu markadan görsel, işitsel, kavramsal ve bütünsel olarak muterize ait markadan uzaklaşması hususu dikkate alındığında başvuru ile itiraz gerekçesi marka arasında 6769 s.SMK’nın 6 ıncı maddesi kapsamında karıştırma ihtimali bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Muterizin kötü niyet gerekçesi kapsamında yapılan itirazı da yeterli bilgi belge ve delil ile desteklenmediği tespit edildiğinden bu yöndeki iddia da yerinde görülmemiştir. Sayılan nedenlerle itirazın reddedilmesi gerekmiştir.” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 17/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 16/11/2018 arihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ve ek raporda özetle: 2017/34989 sayılı … ibareli marka başvurusunun kapsadığı, “05. Sınıf: 05/01 İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler” emtiasının hitap ettiği tüketici kesimi uzman hekim ve eczacılardan oluştuğundan; … ibareli marka başvurusu ile … ibareli davacı markası arasında bu mallar bakımından, 6769 sayılı SMK m. 6/1 anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığı; sayılı … ibareli marka başvurusunun kapsadığı diğer mallar bakımından ise (05. Sınıf: 05/02 Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. 05/03 Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. 05/04 Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. 05/05 Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. 05/06 İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. 05/07 Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.) markalar arasında 6769 sayılı SMK m. 6/1 anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunduğu; takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun ve itirazlar bağlamında alınan ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun ve ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, mahkemece bilirkişi raporu ile ortak görüş paylaşılamıyor olsa dahi hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Davacı Markası

… …
(05. sınıf) (05. sınıf)

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında, markaların emtia listeleri 05. sınıfın tüm alt grupları bakımından aynı ve aynı tür mallardan oluştuğu görülmektedir. Bu hizmet/mallar yönünden SMK 6/1 maddesinde geçen emtia benzerliği koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda markaların karşılaştırılmasında;
Davalının markasının incelenmesinde; dava konusu markanın beyaz zemin üzerine ilk harfi büyük diğer harfleri küçük olmak üzere siyah renkte ve düz bir yazı formatında yazılmış P-e-r-i-m-e-x ibaresinden meydana gelen kelime markası olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının markasının incelenmesinde; beyaz zemin üzerine siyah renkli, ilk harfi olan “F” harfi büyük, geriye kalanı küçük harflerle yazılı bir kelime markası olduğu tespit olunmuştur.
Görüldüğü üzere karşılaştırılan işaretlerde E-R-İ-M harfleri ile sondaki X harfi aynıdır. Markalarda sadece başta yer alan P ve F harfleri ile son hecedeki E ve A harfleri farklıdır. Markaların benzer harf dizilimini haiz oldukları açıktır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davalı şirketin başvurusu olan “…” markasının tescil edilmek istendiği 5. sınıf malların içerik itibariyle bilinçli tüketici kitlesine hitap ettiği, bilinçli tütetici kitlesinin de, markaları ayırt etmede, diğer tüketici kitlelerine göre daha dikkatli olduğu bilinmektedir. Öte yandan ilaç markaları, çoğunlukla, hedef alınan hastalığa ve o hastalığı iyileştirmede kullanılan ilacın etken maddesine atıfta bulunmaktadır. Bu özelliği itibariyle yönelik olduğu bilinçli tüketici kitlesi de dikkate alındığında, diğer markalara oranla, ufak farklılıkların ayırt ediciliği sağlamada yeterli olduğu kabul edilmelidir. … markalı ilaca ait ilaç prospektüsü incelendiğinde, hem şurup hem ampul formu olan ilacın etkin maddesinin “Demir III Hidroksit Polimaltoz Kompleksi” olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu ilaç “Değişik kökenli tüm demir eksiklikleri ile demir eksikliği anemisinin (kansızlık) tedavisinde ve bu tür anemilerden korunmada; hızlı ve etkin yerine koyma tedavisinde” kullanılmaktadır. Bilindiği üzere, vücudumuzda demir depolamakla sorumlu olan proteinin adı “Ferritin”dir. Bu kapsamda, demir eksikliği tedavisinde kullanılan ilaçların isimleri/markaları, çoğunlukla FERRİTİN kelimesine yönelik çağrışım yaratmak maksadıyla FER ibaresinden türetilmiştir. … markaları örnektir. … markalı ilaca ait ilaç prospektüsü incelendiğinde ise, ilacın etken maddesinin “klorheksidin glukonat ve benzidamin hidroklorür” olduğu anlaşılmaktadır. …, “Diş eti iltihabı, ağız içinde iltihap, yutak iltihabı, bademcik iltihabı ve ağız yaralarında; ağız ve boğazda iltihap oluşturan mikrobik hastalıkların önlenmesinde; yutma fonksiyonunun rahatlatılmasında ve diş eti rahatsızlıklarında belirtilerin giderilmesinde; dişi saran doku hastalıkları için yapılacak girişimlerden önce ve sonra; kanserde ışın ve ilaç tedavisi (radyoterapi ve kemoterapi) sonrası veya diğer nedenlere bağlı mukoza iltihaplarında” kullanılan bir ağız spreyidir. Görüldüğü üzere, …, …’tan çok farklı hastalıkların tedavisinde kullanılan ve etken madde adından türetilmemiş bir ilaç markasıdır. Bu kapsamda, … markalı ilacın tedavi edeceği hastalık ile … markalı ilacın tedavi edeceği hastalık farklı olduğundan; farklı hastalıkların tedavisinde kullanılan, muadil olmayan; ilgili tüketici kesiminin dikkat ve algısı bakımından kavramsal, işitsel ve görsel farklılık içeren işbu ilaç markaları arasında 05/01 alt grubundaki emtialar (İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler) bakımından karıştırılma ihtimali bulunmamaktadır. Ancak markaların kapsadığı diğer mallar bakımından durum farklıdır. Her ne kadar, dava konusu başvurunun kapsadığı diğer emtialar (05. Sınıf: 05/02 Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. 05/03 Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. 05/04 Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. 05/05 Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. 05/06 İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. 05/07 Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.), özel ve uzman tüketici kitlesine hitap etmekte ve bu ürünler maksimum özen ve dikkat ile satın alınmaktaysa da; marka işaretlerinin fantezi ibareler olması, bu emtialar yönünden herhangi bir çağrışımsal etki taşımamaları ve aynı harf dizilimi ile kurgulanıp, aynı harf ile sonlanmaları sebebiyle; markalar arasında yüksek düzeyde görsel ve işitsel benzerlik bulunduğu ve ilgili ortalama tüketici kesiminin dahi … ve … markaları arasında bağlantı kurabilecekleri, bu tür “bağlantı kurulması”, iltibas ihtimali kapsamında yer aldığından, markalar arasında (05. Sınıfın 01. alt grubu dışındaki) 05/02, 03, 04, 05, 06, 07 alt gruplarındaki mallar bakımından karıştırılma ihtimali bulunduğu kabul edilmiş, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
TPMK YİDK’nın 2017-M-34989 sayılı kararının 05. Sınıfın 01 alt grupta yer alan mal ve hizmetler hariç olmak üzere kalan mal ve hizmet sınıfları yönünden iptaline,
YİDK iptaline yönelik Fazlaya dair talebin reddine ,
Hükümsüzlük talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile,
Davalı şirket adına tescilli … sayılı “…” ibareli markanın tescilli olduğu 05. Sınıfın 01 alt grupta yer alan mal ve hizmetler hariç olmak üzere kalan mal ve hizmet sınıfları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Hükümsüzlüğe ilişkin Fazlaya dair talebin reddine ,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.105,50-TL
yargılama giderinin kabul/ret oranına göre 1/2 oranında olan 1.052,75-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip 110177 Hakim 122505
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 77,00-TL
GİDER AVANSI :2.028,50-TL
TOPLAM :2.105,50-TL