Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/375 E. 2021/79 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/375
KARAR NO : 2021/79

DAVA : Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararının İptali
Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan endüstriyel tasarım ile ilgili kurum kararının iptali, endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkili firmanın sektöründe saygın ve yenilikçi olduğunu, davalı şirketin … sayılı tasarımına itirazda bulunulduğunu, itirazın TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararı ile reddedildiğini, müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde … ve … sayılı çoklu tasarımların sahibi olduğunu, ürünün uyum fikrinden hareketle tasarım bütünlüğü sağlaması amacı ile tasarlandığını, bir duş teknesinden beklenen tüm gereklilikleri sağlamasının amaçlandığını, ürünün tek parça ve kendinden eğimli bir duş karosu olduğunu, gider ve sifonun zahmetsiz bir şekilde montajlanabileceğini, zemine eğim verme zorunluluğunu ortadan kaldırdığını ve derz uygulamasının olmadığını, bu fikre dönük patent başvurusunun da yapıldığını (…), ürünün yekpare olduğunu banyo zemini ile duş teknesi arasında bir mekân farkı yaratmadığını, algıda tek bir banyo zemini oluşturulduğunu, amacının bu olduğunu, dava konusu tasarımların müvekkili tasarımına amaç ve görsel açıdan çok benzediğini, bu tasarımda kullanılan desenin müvekkilinin yılardır kullandığı … markalı ürünlerdeki desenin aynısı olduğunu, davalı şirketin kullanılan formlarının duş teknesi için genel olduğu iddiasının yetersiz olduğunu, su gideri formu üzerinden karşılaştırmanın yetersiz olacağını, müvekkili ürününün duş teknesi olmadığını, özel form bir duş alanı olduğunu savunarak TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararının iptali ile davalıya ait … nolu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesiyle, Kurum tarafından 6769 Sayılı SMK’nun ilgili maddeleri uyarınca değerlendirmelerin yapıldığını, dava konusu tasarım ile itiraza mesnet tasarımlar arasında farklılıkların bulunduğunu, farklılıklar sonucu ortaya çıkan görünümlerin belirgin farklılıklar olarak değerlendirildiğini, itiraza konu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin tasarım tescil başvurusunun, yasanın aradığı “yenilik” ve “ayırt edici nitelik” kriterini karşıladığı, sektörde çok fazla değişiklik yapılmadan malzeme ebat veya açı farkları ile tasarımların yaratıldığını, dikdörtgen şeklin duş tekneleri için harcı âlem olduğunu, müvekkili ürününün desen ve gider bölümü itibari ile esaslı ve belirgin farklılık içerdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tasarım başvurusunun yeni ve ayırt edici olmaması nedeniyle YİDK tarafından verilen kararının yerinde olup olmadığı, iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; davaya konu … sayılı ”duş teknesi” ürününü konu alan tekli tasarım tescili için 19/02/2018 tarihinde ”… Seramik … Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş” vekili tarafından başvuruda bulunulduğu, söz konusu başvurunun 09/03/2018 tarih ve 288 Sayılı Resmi Tasarımlar Bülteninde yayınlandığı, 3 aylık yasal itiraz süresi içerisinde olmak üzere 2018 1100 numaralı tasarıma 05/05/2018 tarihinde … Granit Seramik Sanayi Ve Ticaret A.Ş. vekili tarafından itiraz edildiği, yapılan itiraz ve karşı görüşlerin 17/08/2018 tarih ve … Sayılı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararıyla; ”Yapılan inceleme ve değerlendirmede; … sıra numaralı tasarım ile itiraza gerekçe gösterilen …. sıra numaralı tasarımlar genel izlenim itibariyle farklı görülmüş olup, itiraz konusu tasarım yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip bulunmuştur.” gerekçesiyle ”itirazın reddine ve … sıra numaralı tasarımın tescilinin devamına oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde karar verildiği, dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 27/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 60 günlük yasal süre içerisinde 30/10/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmış, davacı vekilinin eldeki davayı ikame ettiği tetkik edilmiş, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: … sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu, … 1 ila 6 sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu, … 7 ve 8 sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu, … 9 ila 11 sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu, … 12 ve 13 sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu, … nolu tasarımda var olan desenin davacıya ait … deseninden farklı olduğu, Türk Patent YIDK’nın … sayılı kararının yerinde olduğu, davalı tasarımının davacının dayanak yaptığı tasarımları karşısında yeni ve ayırt edici nitelikte olması nedeniyle hükümsüzlüğünden söz edilemeyeceği, takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Davacı rapora itiraz etmiş, itirazlar bağlamında bilirkişi heyetinden ekrapor alınmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen ek raporda özetle: 2015 tarihli Hidrobox firmasına ait ürün ile davalıya ait … nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer olduğu, davalıya ait … nolu tasarım ile davacıya ait tasarımlar karşılaştırıldığında; davalı tasarımının bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu ve kök rapordaki görüşlerinin devam ettiği, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun ve ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 56. maddesi;
“Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklindedir.
Aynı Kanun’un “Kamuya sunma” başlıklı 57. maddesi ise;
“Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” şeklindedir.
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (faydalı model, marka ve) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir. Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür. Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir. Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir. Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

Davaya konu olan … numaralı tasarım, esasında duş alanına özelleşmiş bir vitrifiye/seramik ürünüdür. Dava dosyası incelendiğinde taraf ürünlerinin ne olduğu konusunda bir belirsizlik vardır. Örneğin davacı vekilinin dava dilekçesi incelendiğinde, dilekçenin 8. sayfasında müvekkili ürünü “duş teknesi” olarak tanımlanmakta, 21.12.2018 tarihli dilekçesinin 1. sayfasında ise müvekkili ürününü “özel form duş alanı” olarak tanımlayarak klasik bir form duş teknesi olmadığı savunulmaktadır. Kaldı ki taraf ürünleri klasik algıdaki zeminden yükseltilmiş veya zemin içine gömülmüş akrilik/kompozit veya vitrifiye duş teknelerinden farklıdır. Ürünler zeminle aynı düzeyde, herhangi bir yükselti yaratmadan içerdikleri eğim vasıtası ile zeminde su akışı için eğim yaratan bir üründür. Genel olarak bir seramik ustası, eğer harici bir duş teknesi kullanılmayacaksa ıslak mekânlardaki yüzey tesviyesinde, mekanın ölçüleri ve giderin konumuna göre su giderine (suyun akış yönüne göre) doğru eğim (% 1-2 eğim) verir. Böylelikle zemine akan su göllenme yapmadan gidere doğru akarak tahliye edilir. Somut olayda buna gerek duymadan ürünlerin kendisi eğimli olup gidere sahiptir.
Bir duş teknesinin asli vazifesi duş alınırken duş alanını banyo zemininden ayırmak ve su tahliyesini kolaylaştırmaktır. Duş esnasında yukarıdan dökülen su, gerek banyo eğimi gerek tekne veya kendinden eğimli yüzeylerle tahliye edilmelidir. Duş tekneleri genel olarak kare, köşe, dikdörtgen olmak üzere farklı şekilden de oluşabilir. Bu formlar ve ölçü ve oranları tesadüfü değildir. Mimaride standartlaşmış haldedir. Herhangi bir kare duş teknesi 70 cm’den 120 cm’ye kadar kenar ölçülerine sahip olabilir. Ürünlerde endüstriyel yolla üretim nedeniyle standartlaşma, standartlara göre imalat yapma sektörde aranan bir özelliktir.
Somut olaya konu tescilde dikdörtgen formda uç kısımda gidere doğru verilen eğim vasıtası ile derinleşen, uçta ise eğimli zeminin kısa kenarı boyunca devam eden bir dikdörtgen gidere sahip tasarım bulunmaktadır. Tasarımda giderin karşıt tarafında bir çerçeve bulunmadan eğim kenardan başlayarak ürün sonlanmadan bir eğim bulunmaktadır.
Genel olarak değerlendirildiğinde, bu tür duş tekneleri mimari alanda yaygın olarak bilinmektedir. Flat Shower Tray olarak bu ürünlerde duş teknesi zeminden bir miktar yüksektir. Ancak Extra ve Ultra Flat Shower Tray olarak bilinen ürünlerde duş teknesi zemin seramiği ile aynı seviyede tutulur. İnternet ortamında Extra ve Ultra Flat Shower Tray anahtar kelimeleri ile yapılacak bir aramada taraf tescillerinden daha evvel yassı duş teknelerine ulaşmak mümkündür. Kaldı ki dosya içeriğinde yer alan 26 Şubat 2014 tarihli ve KOSGEB desteği ile basılmış … Dizayn Yapı Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait ürün kataloğunun 70. sayfasında Emalit Ultra Flat Duş teknesi sunulmakta bu duş teknesinin de kare formda olup kenara yakın yerleşmiş duş kanalına doğru kenarlarından diyagonal şekilde eğimli olduğu görülmektedir.
Bilirkişi heyeti tarafından internet ortamında Extra ve Ultra Flat Shower Tray anahtar kelimeleri üzerinden tarama yapılmıştır. Buradan hareketle, dikdörtgen veya kare formda, zemin ile temas noktasından başlayarak gidere doğru meyil kazanan bu vesile ile su tahliyesi için yeterli eğime sahip ve eğim sonunda bir gider ile neticelenen (ki bu gider eğer doğrusal eğim var ise kare veya dikdörtgen eğer diyagonal şekilde kenarlardan bir eğim var ise kare ve dairesel olabilir) düz duş tekneleri piyasada bilindik ve neredeyse form açısından harcı âlem hâle gelen, basit bir internet taraması ile dahi farklı firmalarca üretilen örneklerine ulaşılan ölçüleri neredeyse standartlaşmış bir üründür. Bu kadar harcı âlemliğin ve standartlaşmanın olduğu bir alanda tasarım açısından seçenek özgürlüğü dar olmaya başlasa da üreticiler gerek forma gerek malzeme ve üretim tekniğine, gerek yüzey hareket ve kalitesine gerekse normalde tali ancak somut örnekte asli bir unsur hale gelen gider konusunda değişikliklerle çeşitlilik yaratabilmektedir.
Mevcut dava, davalıya ait … nolu tasarımın hükümsüzlüğü taleplidir. Seçenek özgürlüğü kapsamındaki emsal ürünler incelendiğinde bu ürünlerin yekpare ve kesintisiz olduğu, suyun akması için içeride gidere doğru bir eğime sahip olduğu, suyu tutmak için belirsiz korkuluklara sahip olduğu ve akışın bir gider ile nihayetlenmesi gibi hususlar bulunmaktadır. Davacının bütünlük iddiası ise iki gerekçeye dayandığı görülmüştür. Bunlardan ilki duş teknesinin herhangi bir yüzey farkı yaratmadan zemin seramiği ile aynı seviyede olması ikincisi ise duş teknesinin yer karosu deseni ile uyumlu olmasıdır. Yukarıda görüleceği üzere birçok üründe bütünlük açısından bu seriler zemin seramiği ile herhangi bir yüzey farkı yaratmadan (ki bu özellik sektörde extra veya ultra flat olarak ifade edilmektedir.) yerleştirilebilmektedir. İkinci özellik olan desen ise ürünün tasarımı için öncelikli bir özellik değildir. Form ile organik olmayıp firmanın desen portföyüne dair bir seçim ile kolaylıkla uygulanabilir.
Genel bir değerlendirme yapıldığında, yüzeye sıfır eğimli olan duş tekneleri piyasada mevcuttur. Dolayısıyla taraf tasarımlarının serbestlik ilkesi sınırları içerisinde küçük ayrıntıların ötesine geçmesi beklenir. Somut üründe ürünün sahip olması gereken asgari özellikler malum olduğundan standart şekil içinde üretilecek ufak detaylar ağırlık kazanmaktadır. Standartlaşma mimaride zaruri bir unsurdur. Bu nedenle ürüne ait dış şeklin bir tarafa özgülenmesi mümkün gözükmemektedir.
Taraf ürünleri karşılaştırıldığında tarafların ürünlerinde gidere doğru bir eğim yaratma gayesinde olduğu ve eğimin giderde sonlandığı görülmektedir.
Tasarım Karşılaştırmaları
… sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımı
Taraf tasarımları mutat dikdörtgen formdadır. Davalıya ait tasarım en uçtan başlayarak bir eğime sahip olup eğim, eğim nedeni ile oluşan kanal düşüklüğü sınırlarına kadar uzanan dikdörtgen gider ile sonlanmaktadır. Buna karşın davacı çoklu tasarımında eğim ışık huzmeleri şeklinde derinleştirilmiş 7 adet çizgisel kanalı ile sağlanmış olup giderler huzmelerin merkezde ve dairesel ve kenarları yuvarlatılmış şekildedir. Ürünler arasında erek birlikteliği ve mutat dikdörtgen form haricinde bir benzerlik bulunmamaktadır. Davacı tescilinde desene ve renge dönük bir ifade yoktur. Bu meyanda … sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarım, bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici görülmüştür. Bilgilenmiş kullanıcıdan kasıt; uzman olmayıp ürünlere aşina herhangi bir seramik vitrifiye mağazasında çalışan bir satış görevlisi olabilir.
… sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımı:
Davacıya ait çoklu tasarım temelde dört set halinde kendi içinde çeşitlenen tasarımlardan oluşmaktadır. Tescilin 1 ile 6 nolu tasarımları farklı kenar oranlarına sahip dikdörtgen ve kare duş tekneleridir. Her birinde duş teknesi çerçevelenmiş bir alanda çerçevenin bir ucundan başlayarak diğer ucuna doğru bir eğime sahiptir. Eğim ışık huzmeleri şeklinde derinleştirilmiş 7 adet çizgisel kanalı ile desteklenmiş olup giderler huzmelerin merkezde ve dairesel (5 ve 6) ve kenarları yuvarlatılmış (1,2,3,4) şekildedir. Davalıya ait tasarım ise bir çerçeveye sahip olmadan en uçtan başlayarak bir eğime sahip olup eğim, eğim nedeni ile oluşan kanal düşüklüğü sınırlarına kadar uzanan dikdörtgen gider ile sonlanmaktadır. Dolayısıyla … 1 ila 6 sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarım, bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici görülmüştür.
Davacı tescilinin 7 ve 8 nolu tasarımında ise yine bir çerçeve bulunmakta, ihtiyaç duyulan eğim çerçevenin köşelerinden başlayarak duş teknesinin ucuna doğru gitmektedir. Giderin merkezde olmaması münasebeti ile diyagonal çizgilerden gidere yakın olan ikisi kısa, diğerleri uzak köşelerden başladığı için uzundur. Davacı tasarımlarının giderleri dikdörtgen ama ortalanmış şekilde kısadır. Davalıya ait tasarım ise bir çerçeveye sahip olmadan en uçtan başlayarak bir eğime sahip olup eğim, eğim nedeni ile oluşan kanal düşüklüğü sınırlarına kadar uzanan dikdörtgen gider ile sonlanmaktadır. Dolayısıyla … 7 ve 8 sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarım, bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici görülmüştür.
Davacı tescilinin 9 ile 11 nolu tasarımları farklı kenar oranlarına sahip bir dikdörtgen çerçeve ile sınırlandırılmış ve çerçevenin bir ucundan diğer ucuna doğru ilerleyen bir eğime sahiptir. Eğimin bitimine doğru ortalanmış kısa dikdörtgen bir gider bulunmaktadır. Davalıya ait tasarım ise bir çerçeveye sahip olmadan en uçtan başlayarak bir eğime sahip olup eğim, eğim nedeni ile oluşan kanal düşüklüğü sınırlarına kadar uzanan dikdörtgen gider ile sonlanmaktadır. Tasarımlar arasındaki farklar gider ve çerçeve olup olmaması ile alakalıdır. Dolayısıyla … 9 ila 11 sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımı bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici görülmüştür.
Davacı tescilinin 12 ve 13 nolu tasarımında ise yine bir çerçeve bulunmakta, ihtiyaç duyulan eğim, çerçevenin köşelerinden başlayarak duş teknesinin merkezine doğru gitmektedir. Duş teknesinin merkezinde kısa dikdörtgen şeklinde bir sifon bulunmaktadır. Davalıya ait tasarım ise bir çerçeveye sahip olmadan en uçtan başlayarak bir eğime sahip olup eğim, eğim nedeni ile oluşan kanal düşüklüğü sınırlarına kadar uzanan dikdörtgen gider ile sonlanmaktadır. Dolayısıyla … 12 ve 13 sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarım, bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici görülmüştür.
Davacının bir iddiası ise davalı tasarımındaki desenin müvekkilin yıllardır kullandığı … markalı ürünlerdeki desenin aynısı olduğudur.
Davacının deseni başkalaşım taşı kayrak taşı desenine benzer özellikler göstermektedir. Kayrak taşı bulunduğu ocaklardan yaprak, yaprak ayrılabilen doğal pürüzlü bir taştır. Doğal yarılmış ve yüzeyi pürüzlü doğal taşlar grubuna giren “Kayrak” kendine has bir dokuya sahiptir. İnternet ortamında arama motorlarına taşın İngilizce adı “slate” “slate rock” girildiğinde milyonlarca sonuca ulaşılabilmektedir.
Taraf tescillerinde kayrak benzeri bir desen kullanıldığı düşünülmekte olup bu desen; … markalı ürünlerdeki desenin, hali hazırda doğa tarafından üretilmiş bir desenin varlığından ilham alınmıştır. Bununla beraber … ve … sayılı çoklu tasarımlarda ki desen bahsi geçen … markalı ürünlerdeki desen de değildir. Nasıl ki doğada sonsuz kayrak deseni var ise taraf tescillerinde bundan esinlenerek kendi desenleri üretilmiştir. Hali hazırda firmaların her bir karoda ayrı bir desen kullanması mümkün değildir. Belirli desenler optimize edilir, birbiri ile uyumlu halde harmanlanarak kutulanır. Buradaki amaç ürünler döşendiğinde mümkün mertebe her biri birbirinden doğal taş kullanılmış görümü kazandırmaktır. Dolayısıyla taraf tescillerindeki desenler slate olarak bilinen kayrak taşının bir benzeridir. Formasyon olarak benzer ancak üretilen desen yapısı açısından farklı görülmüştür.
Dava konusunun; davalıya ait … nolu tasarımın hükümsüzlüğü olması nedeniyle ulaşılabilen ilk sunum tarihi 22 Temmuz 2015 olan Hidrobox firmasına ait Line & Moon serisi ürünler davalı tasarımı ile karşılaştırıldığında; her iki ürünün de mutat dikdörtgen formda olduğu, teknelerin bir kısa kenarından başlayarak diğer kenara doğru istikrarlı bir eğime sahip olduğu, eğimin başladığı kısa kenarda olmamak kaydı ile eğim nedeniyle diğer kenarlarda bir çerçeve oluştuğu bu çerçevenin gider tarafında yer alan kısa kenarda en derin hale geldiği görülmektedir. Her iki üründe giderin oluşan çerçeve sınırlarına ulaşarak dikdörtgen halde kısa kenar boyunca yer aldığı tespit edilmiştir. Hidrobox firmasına ait ürün beyaz sırlı ve yukarıda gösterildiği üzere kahverengi iken davalı ürünü desenlidir. Desen kullanımı mutat bir uygulama olup ürünün formunu etkilememekte, hatta firmalar aynı form üzerine renk ve desen kombinasyonlarını uygulayabilmektedir. Tasarımlar arasında benzerliklerin ötesinde ayırt edici herhangi bir özellik tespit edilememiştir. Bu meyanda mutlak yenilik incelemesi kapsamında ulaşılabilen en eski kamuya sunulmuş ürün olan 2015 tarihli Hidrobox firmasına ait ürün ile davalıya ait … nolu tasarımı bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer görülmüştür.
Benimsenen bilirkişi mütalâalarında da ifade olunduğu üzere; birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilerek ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınarak yapılan karşılaştırmada, … sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu, … 1 ila 6 sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu, … 7 ve 8 sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu, … 9 ila 11 sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu, … 12 ve 13 sayılı davacı çoklu tasarımı ile davalıya ait … nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden yeni ve ayırt edici olduğu, … nolu tasarımda var olan desenin davacıya ait … deseninden farklı olduğu, davalı tasarımının davacının dayanak yaptığı tasarımları karşısında yeni ve ayırt edici nitelikte olması nedeniyle hükümsüzlüğünden söz edilemeyeceği, 2015 tarihli Hidrobox firmasına ait ürün ile davalıya ait … nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer olduğu, bu noktada mutlak yeni olmadığından hükümsüz sayılacağı anlaşılmış, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
TPE YİDK’nın … sayılı kararın iptaline,
Davalıya ait … kod nolu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.104,50-TL
yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 77,00-TL
GİDER AVANSI :2.027,50-TL
TOPLAM :2.104,50-TL