Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/343 E. 2021/212 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/343
KARAR NO : 2021/212
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin Avusturya’da yerleşik ve bu ülkenin kanunlarına göre kurulu bulunan bir şirket olduğunu, başta enerji içecekleri olmak üzere meşrubat ve sair ürünleriyle dünya çapında bilindiğini ve tüketiciler nezdinde yüksek tanınmışlığa ulaştığını, müvekkili şirketin dünya çapında tanınmış “…”, “…”, “…”, “BOĞA ŞEKLİ”, “ÇİFT BOĞA ŞEKLİ”, “… + ÇİFT BOĞA ŞEKLİ” gibi markaların sahibi olduğunu ve ürünlerini 172 ülkede dağıtılıp satıldığını, 203 ülkede tescille korunmakta oluşunun ise müvekkili ürünlerinin dünya çapındaki tüketiciler nezdinde yüksek ayırt edicilik kazanmasını sağladığını, müvekkili şirketin enerji içeceği serisinin bir üyesinin de “…” serisi olduğunu, davalı yanın müvekkilinin pazarlamakta olduğu “… …” ürünüyle görsel ve bütünsel olarak son derece benzer bir başvuru yaptığını, her iki enerji içeceği ambalajında da koyu mavi ve aynı tonlarda bir arka plan kullanıldığını, arka planın üzerindeki yazı ve şekillerin de yine her iki ürün ambalajında metalik açık gri olduğunu, davaya konu başvuruda müvekkilinin ürün ambalajında olduğu gibi bazı kelimelerin dikey bazı kelimelerin ise yatay biçimde yazıldığını, yine müvekkili ambalajının üst kısmında yer alan açık renkteki boğa şeklinin, davaya konu başvuruda alt kısımda yine açık renkte bir İstanbul silüeti olarak kullanıldığını, bu iki şekil unsurunun birebir aynı olmasa da aynı raflarda sergileneceğinin dikkate alındığında gözde benzer bir bütünsel izlenim bırakacağını, davalının müvekkilinin ürününü taklit etmek suretiyle kötü niyetle bu başvuruyu yaptığının en bariz göstergelerinden birisinin de müvekkilinin ürün ambalajında içi boş yazılmış olan BLUE ibaresinin kaşılığı olarak yine içi boş şekilde yazılmış MAVİ ibaresi olduğunu, enerji içeceği sektöründe faaliyet gösteren veya göstermeye hazırlanan davalının müvekkili şirketten ve aynı sektördeki ürün ve ambalajlarından haberdar olmamasının mümkün olamayacağını, ambalaj şekilleri arasında bu kadar çok ortak unsur bulunmasının davalı yanın bilinçli bir şekilde müvekkili ürünlerine iltibas yaratma amacı taşıdığını ve müvekkili tanınmışlığından haksız yarar sağlamak amacıyla başvuruyu yaptığını ispatladığını iddia ederek; Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptaline ve davaya konu 2017/73724 sayılı ibareli marka başvurusunun tescil edilmesi halinde ise hükümsüzlüğüne karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı başvurusunun konusu olan işaretin davacı yana ait markalarla “toplu olarak bıraktığı umumi intiba” itibariyle ilk bakışta kolayca ayırt edilemeyecek şekilde benzediğinden ve bu suretle iltibasa sebebiyet vereceğinden söz edilebilmesinin olanaksız olduğunu, davalı yan markasını okuyan veya gören ortalama dikkate sahip ve her iki işareti yan yana karşılaştırma imkanı olmayan kişinin zihnindeki intibanın davacıya ait markaların bıraktığı intiba ile aynı olmadığını, söz konusu iki marka örneğinin aynı firmanın markası gibi algılanabilecek nitelikte olmadığını ve markaların karıştırılma olasılıklarının bulunmadığını, başvuru konusu markanın koyu mavi üzerine açık metalik … Energy Drink ve kırmızı renkli taurine-caffeine-vitamine ibarelerinden ve bunun yanı sıra alt kısmında da İstanbul’u anımsatan bir resimden oluştuğunu, “İstanbul” ibaresinin markada büyük harflerle yazıldığını ve ilk bakışta dikkati çeken baskın unsur olarak yer aldığını, itiraza mesnet markada ise koyu mavi üzerine … The … Energy Drink Yaban Mersini Lezzeti ibarelerinin yer aldığını, üst kısımda boğa resminin bulunduğunu, tüketici nezdinde markaların karıştırılmayacağını, aynı rafta bulunan bu markalar bakımından tüketicinin … markasını görmeden aynı renkteki başka bir markayı almayacağını ileri sürerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Markayı devralan davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; markaların okunuşunun birbirinden tamamen farklı olduğunu, görsel, işitsel ve anlamsal yönden de benzemediğini, yazı karakteri ve logoları ile birlikte değerlendirildiğinde çağrışım yapma ihtimallerinin olmadığını, iltibas ihtimalinde baz alınması gereken ortalama tüketicinin İngilizce dahi bilmediğini, blue ve mavi kelimelerinin aynı anlamda olduğunun ayırt edilemeyeceğini, davacı yanın marka tasarımlarının benzer olduğu yönündeki iddialarına itibar edilemeyeceğini, zira sektördeki tüm içeceklerde aynı tasarımın kullanıldığını, yine davacı yanın tanınmış markasının herkes tarafından bilinen “REDBULL” ibaresi olduğunu, “REDBULL” un alt markası olan dava konusu “…” markasına ilişkin herhangi bir tanınmışlık kararının bulunmadığını, davacının müvekkili markasına kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ve kelime anlamlarının aynı olduğu gerekçesiyle benzerlik yaratmaya çalıştığını ileri sürerek; davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının 6769 sayılı SMK 6/4, 5, 9 md kapsamında yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden;”… energy drink” ibareli markasının “32.sınıf: 32/01 Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. 32/02 Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. 32/03 Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. 32/04 Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri.” emtiasını kapsayacak şekilde tescili için, … tarafından 16.08.2017 tarihinde başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun incelenerek, SMK’nun 5/1 (f) maddesi gereğince “32.sınıf: 32/01 Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. 32/02 Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. 32/03 Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar.)” için kısmen reddine, başvurunun kalan mal ve hizmetler için 28.08.2017 tarih ve 283 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilanına karar verildiği, başvurunun ilanına davacı … tarafından “… The …” ibareli tescilsiz markaya dayanılarak tanınmışlık ve kötüniyet iddiasıyla itiraz edildiği, dava dışı Mey Alkollü İçkiler San. Ve Tic. A.Ş. tarafından “İstanblue” ibareli markalara dayanılarak iltibas ve tanınmışlık iddiasıyla itiraz edildiği, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından her iki itirazın da reddine karar verildiği, İlgili Dairenin bu kararına, hem davacı hem de dava dışı şirket tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde ayrı ayrı itiraz edildiği, davacının itirazı hakkında verilen … sayılı YİDK kararı ile; “2017/73724 başvuru numaralı ‘… energy drink’ ibareli başvurunun 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca kötü niyet ve tanınmışlık gerekçeleriyle reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. İtirazın ana dayanağı, itiraz sahibince kullanılan ‘… The …’ ürününün ambalajı (renk, yazım karakterleri, vs.) ile başvuruya konu ürün ambalajının benzer olmasıdır. İtiraz sahibinin, itirazına gerekçe olarak gösterdiği ürün ambalajının Türkiye’de tescilli bir marka olmadığı öncelikle belirtilmelidir. Kurul, inceleme sonucunda, başvuru ile itiraz gerekçesi ürün ambalajı arasındaki benzerliklerin, ürünlerin ortalama tüketiciler tarafından karıştırılmasına mahiyet verebilecek derecede güçlü olmadığı kanaatine ulaşmıştır. İşaretler arasındaki benzerlik güçlü olmadığından ve itiraz sahibi kötü niyetli başvuru iddiasını ve ayrıca tanınmışlık iddialarını yeterli derecede kanıtla ispatlayamadığından, itiraz tüm gerekçeleri bakımından haksız görülmüştür. Sayılan nedenlerle itirazın reddedilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle itirazın reddedildiği, başvuru konusu markanın 05.11.2018 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu YİDK kararının iki aylık yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: davacının ”… energy drink” ibareli tescilsiz markasının Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamında ve 6769 sayılı SMK’nun 6/4 Maddesi kapsamında tanınmış marka olduğu iddiasının ispatlanamadığı, ayrıca marka tanınmış kabul edilse dahi, somut olayda taraf markaları arasında benzerlik ve iltibas ihtimali söz konusu olmadığından, somut olayda, 6769 sayılı smk’nun 6/5 maddesi kapsamında bir tescil engeli bulunmadığı, davacının ibareli markası, dava konusu marka başvurusunun yapıldığı tarihte ülkemizde tescilli ve/veya tescil için başvurusu yapılmış tanınmış bir marka olmadığından; somut olayda, 6769 sayılı smk’nun 6/5 maddesi kapsamında bir tescil engeli bulunmadığı, davalı marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun/ ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı Markası Davacının Tescilsiz Markası
… …
ENERGY DRİNK+şekil THE …+şekil

Davalının markasının incelenmesinde; 2017/78598 sayılı dava konusu marka başvurusu; koyu mavi renkli, enerji içeceği kutusu (ambalajı) görünümündedir. Markayı oluşturan ibareler, metalik açık gri renkte yazılmış “… ENERGY DRINK” sözcükleridir. “Energy Drink” (enerji içeceği) ibaresi markanın üzerinde kullanılacağı emtiayı tanımlayan tali unsurdur. Markada yer alan İSTANBUL kelimesi; aşağıdan yukarı, dikey formda, büyük ve vurgulu şekilde yazılmış olup, marka bütünü içinde ilk göze çarpan bu ibaredir. Yine alt zeminde bu ibareye yönelik vurguyu arttıran bir İstanbul silueti görseli vardır. Markadaki MAVİ ibaresi ise, İstanbul siluetinin üzerine gelecek şekilde, içi boş çerçeveli harflerle yazıldığından, marka bütünü içinde özel bir dikkat gösterilmediği sürece seçilip algılanmamaktadır.
Tescilsiz davacı markası ise; koyu mavi renkli, enerji içeceği kutusu (ambalajı) görünümündedir. Markayı oluşturan ibareler, metalik açık gri renkte yazılmış “… THE …” sözcükleridir. Markada yer alan … ibaresi, davacının tanınmış kılavuz markasıdır. Söz konusu ibare aşağıdan yukarı, dikey formda yazılmış olup, marka kompozisyonu dahilinde üstten aşağı uzanan “boğa” şekli bu ibareye yönelik vurguyu arttırmaktadır. Markadaki BLUE ibaresi ise, ürün ambalajının tam ortasında, büyük ve vurgulu şekilde konumlandırılmıştır. THE ve EDITION sözcükleri bu ibarenin üstünde ve altında daha küçük boyutta yazılarak, BLUE kelimesine yönelik vurguyu güçlendirmiştir. Markada ilk bakışta göze çarpan BLUE kelimesidir.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, taraf markalarının zemin ve yazı rengi, aşağıdan yukarı yazım formu ve BLUE/MAVİ sözcükleri itibariyle ortak unsurlar içerdiği, ancak bu ortak unsurların yarattığı bütünsel kompozisyon dikkate alındığında; markaların birbirlerinden yeterince uzaklaştıkları; MAVİ/BLUE sözcüğü ile mavi zemin ve metalik gri yazı renkleri, enerji içeceklerinin ambalajında çok yaygın kullanılan sözcük ve görsel unsurlar olduğundan, herkesin kullanımına açık bu öğelerin ortaklığının markalarda iltibasa yol açması zaten mümkün olmadığı, internet arama motoruna “blue energy drink” yazdığımızda karşımıza çıkan ürün görsellerinden, mavi zemin rengi, metalik gri yazı rengi, aşağıdan yukarı yazım tarzı ve BLUE kelimesi piyasadaki başka firmalar tarafından da kullanıldığı, bu bağlamda söz konusu unsurların örtüşmesinin taraf markalarının farklı şekil ve sözcük unsurları karşısında iltibasa yol açmasının mümkün olmadığı, zira çekişme konusu markaların kapsadığı “enerji içecekleri” emtiasının tüketicileri genellikle spor yapan kişiler olup, bu kişilerin ilgili emtianın satın alım sürecinde daha dikkatli olacakları ve marka farkındalıkları ile marka bağlılıklarının yüksek düzeyde olacağı; bu durum da iltibas ihtimalini ortadan kaldırdığı, davacının markasının, dava konusu marka başvurusunun yapıldığı tarihte ülkemizde tescilli ve/veya tescil için başvurusu yapılmış tanımış bir marka olmadığı, bu nedenle somut olayda, 6769 sayılı SMK’nun 6/5 maddesi anlamında tescil engeli bulunmadığı; dosya kapsamında davalının kötü niyetini gösterir her hangi bir belge bulunmadığı, davalının kötü niyetli bir başvuruda bulunduğu iddiasının ispatlanamadığı anlaşılmış, açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸