Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/310 E. 2021/70 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/310 Esas – 2021/70 Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/310
KARAR NO : 2021/70
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkilinin … GIDA olarak 1961 yılından beri faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin “…” ibaresi taşıyan markalarını ilk olarak 1986 yılında tescil ettirdiğini ve bu markası üzerine büyük yatırımlar yaptığını, yine müvekkilinin “… …” markasının … sayısı ile tanınmış markalar sicilinde kayıtlı olduğunu, “…” ibareli markaları gıda sektöründe ilk kullanan ve markayı tanıtanın müvekkili olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardır nizası ve fasılasız bir şekilde “…” markalarını kullanarak tanınır hale getirdiğini, Ankara …FSHHM’nin …K sayılı ilamı neticesinde “… …” markasının tanınmış marka kabul edildiğini, davalıya ait … sayılı markanın müvekkili markaları ile aynı sınıfları kapsadığını ve yine müvekkili markaları ile görsel, işitsel ve anlamsal olarak ayırt edilemeyecek derecede benzer olduklarını, müvekkilinin “… …, pey …, …, … minimek, kekmek, … … şekil” markalarının tamamında “…” ibaresinin esas unsur olduğunu, markalardaki “…” ibaresinin zaten müvekkilinin ticaret unvanı olduğunu, bu nedenle “…” ibaresinin değerlendirmede dikkate alınması gerektiğini, dava konusu markanın da “…” şeklinde olduğunu, “ki” ve “…” kelimelerinin yan yana getirilmesi ile oluşturulan bu markada vurgunun “…” kısmında olduğunu, tüketici zihninde “ki” ve “…” ibarelerinin ayrı ayrı algılanacağını, dava konusu markada herhangi bir şekil unsurunun da kullanılmadığını, itiraza konu markanın önüne “ki” eki eklenmiş olsa da bu durumun müvekkilinin tanınmış “…” markaları ile olan iltibas ihtimalini ortadan kaldırmadığını, markalarda bulunan “…” ibarelerinin okunuş, görünüş ve telaffuzlarının aynı olduğunu, tüketicilerin markaları birbirlerinin devamı, serisi zannedebileceklerini hatta farklı bir firmaya ait olduğunu anlasalar dahi bu firma ile müvekkili şirket arasında bağlantı olduğu zannına kapılabileceklerini, benzer uyuşmazlıklarda müvekkili markalarının korunduğunu, Ankara … FSHHM’nin …K sayılı ilamında “…” markasının müvekkili markaları ile benzer görüldüğünü, yine Ankara… FSHHM’nin … E sayılı dosyasında ise “yeşi …” markasının müvekkili markaları ile benzer görüldüğünü, taraf markalarının ortalama düzeyde tüketiciler nezdinde çağrışım yaratacak düzeyde benzer olduklarını, vurgunun markaların son hecesinde olduğunu, dava konusu markanın tescili talep olunan emtiaların müvekkili markaları kapsamında yer alan emtialar olduğunu, yine 43. Sınıftaki emtiaların da yıllardır müvekkilinin iştigal ettiği alanlarla benzer olduğunu, davalının amacının müvekkili markalarının tanınmışlığından faydalanmak olduğunu, özellikle aynı, yakın ilişkili alanlarda tescil ettirmek istediğini, müvekkili markasının tanınmış olması nedeniyle tüm mal ve hizmet sınıfları için korunacağını, tüketicinin ayırt edici vasfı yüksek “…” ibaresinin davalı markasındaki varlığı sebebiyle davalı şirkete ait ürünlerin daha kolay hatırlanır olacağını, … … markasının tanımışlığının çok yüksek olduğunu, Türkiye nüfusunun %75’inin bu ürünü daha önce duyduğunu/gördüğünü ifade ettiğini, müvekkilinin bu markaya çok ciddi yatırımlar yaptığını, yurtiçi ve yurtdışında tescilleri olduğunu, dolayısıyla tanınmış marka statüsünün bulunduğunu, taraf markaları arasındaki karıştırılma ihtimalinin ortalama tüketici nezdinde kesinlik boyutunda olduğunu, bu durumun aynı zamanda haksız rekabete de sebebiyet vereceğini, benzer nitelikteki uyuşmazlıklarda “DİL-…”, “…”, “…”, “…” gibi markaların iltibas oluşturduğu kanaatine varıldığını, müvekkilinin anılan ibare üzerinde inhisari bir hakkının var olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, belirterek işbu YİDK karar iptali ile dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, … sayılı başvurunun geri çekildiğini, dolayısıyla marka hakkının sona erdiğini, dava konusu marka ile davacı markalarının bıraktıkları toplu intiba bakımından birbiriler ile benzer olmadıklarını, kavramsal, görsel açıdan bir benzerlik taşımadıklarını, “…” ibaresinin zayıf bir ibare olduğunu, özellikle ayırt edici unsurlarla kullanımında karıştırılma ihtimalini ortadan kalkacağını, davacının … sayılı markasının tanınmışlığının Hitit güneş kursu ile birlikte büyük harflerle yazılmış … ibaresi ve daha küçük yazılmış “…” ibaresinden oluştuğunu, … ibaresi tek başına düşünüldüğüne kimsenin aklına davacının “ambalajlı hazır kızarmış ekmek” ürününün gelmeyeceğini, tek başına “…” ibaresinin davacı ile özdeşleşmediğini, davacı markalarının “etimek” şeklinde bütün olarak bir algı oluşturduğunu, somut olayda markaların başlangıç kısımlarında farklılaşmanın oluştuğunu ve bütün olarak da markaların farklılaştıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı başvuru sahibi davaya cevap vermemiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının 6769 sayılı SMK 6/1, 4, 5, 9 maddeleri kapsamında yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu … ibaresinin 29, 30, 31, 32 ve 35. Sınıf mal ve hizmet sınıflarında tescili amacıyla 07.04.2017 tarihinde gerçekleştirildiği görülen … sayılı başvurunu yapılan ilk incelemeler sonrasında 27.07.2017 tarih ve 281 sayılı bültende ilan edildiği, anılan ilana karşı davacı yanın önceki tarihli bir kısım markalarına dayalı olarak ileri sürdüğü itirazların Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 26.01.2018 tarihli kararı neticesinde haklı bulunmayarak reddolunduğu, söz konusu ret kararına karşı davacı yanın bir kez daha itirazda bulunduğu ve MDB kararının kaldırılarak başvurunun reddini talep ettiği, davacı itirazlarını değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 18.07.2018 tarih ve … sayılı kararı neticesinde özetle; “… başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki MDB kararına karşı, …, …, … sayılı markalara dayanılarak başvurunun 6769 s. SMK 6. Maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelemesi sonucunda başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar bütün olarak yarattıkları algı itibariyle görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de daihl olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer bulunmadığından işbu itirazın da tanınmışlık dahil tüm gerekçeleri bakımından reddi gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeler ile itirazların nihai olarak reddine karar verildiği, dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 20/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 11/09/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmış, davacı vekilinin eldeki davayı ikame ettiği tetkik edilmiş, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen 03.20.2019 tarihli raporda özetle; dava konusu markanın, davacının markaları ve tasarımı ile karıştırılma ihtimalinin oluşmadığı, dava konusu marka ile davacının markaları benzer bulunmadığından tanınmışlığa bağlı sonuçların oluşmayacağı, kötü niyetin ispat olunamadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz etmiş, 28/01/2020 tarihli celsede yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen 08/05/2020 tarihli raporda özetle: dava konusu … sayılı başvuru kapsamında yer alan 29.sınıf “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.”; 30.sınıf “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez”; 31.sınıf: “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri,” 32.sınıf “Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri.” ;35.sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozlarıHer türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri,. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” ve 43. Sınıftaki “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” bakımından taraf markalarının aynı, aynı tür ya da benzer nitelikte emtiaları kapsadıkları, dava konusu markanın her ne kadar başlangıç sesi farklı ise de “ki-…” şeklinde telaffuz edilecek olan markanın, davacı yanın önceki tarihli tek başına “…” ibaresinden oluşan markasını aynen içerdiği gibi, “peymek, kekmek, etimek” gibi markaları ile de seri oluşturacak nitelikte bir algı yarattığı, davacının “…” markasının tanınmış olması ve yine dosya kapsamına davacı yana sunulan emsal mahkeme kararları ile rapor kapsamında yer verilen emsal nitelikteki Yüksek Yargı kararlarında, “…” ibaresi ve bu ibareyi içermekle birlikte anlamsal olarak da somut bir farklılık edinmeyi başaramamış markaların davacı markaları ile iltibas yarattığı yönündeki kararlar göz önüne alındığında, somut uyuşmazlık konusu marka başvurusunun da davacı yan markaları ile iltibas yaratabileceği, davacı yanın “…” markasının tanınmışlığına yönelik çeşitli mahkeme kararlarının mevcut olduğu ve ayrıca yine anılan ibarenin tanınmış marka sicilinde kaydının bulunduğu, bu tanınmışlığın taraf markalarının benzer olduğu emtialarda iltibas ihtimalini kuvvetlendiren bir etki oluşturduğu, bununla birlikte benzer görülmeyen emtialarda davacı lehine geniş bir koruma sağlamayacağı, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli olduğu yönündeki iddiaların ispatlanamadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Alınan ikinci bilirkişi heyet raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Örnek Davacı Markaları

…. …
(29,30,31,32,35,43. sınıflar) … …+şekil
(29 ve 30. sınıf)

Davacı Tanınmış Markası
… …+ şekil (…)
Markalar arasındaki benzerlik değerlendirmesinin ilk koşulu; markaların tescilli oldukları sınıfların aynı olması veya birbirine benzer olmasıdır. Markaların tescilli oldukları veya tescili talep edilen mal veya hizmetlerin benzerliğine kanaat getirilmesi halinde, ikinci şart olan markaların benzerliğine geçilir. Görüldüğü üzere karıştırılma ihtimalinin varlığı için çifte benzerlik şartının gerçekleşmesi ve her iki benzerliğin de dikkate alındığı genel izlenim ve değerlendirmeye göre ilişkilendirilme ihtimali dâhil karıştırma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varılması gerekmektedir.
Dava konusu marka kapsamında yer alan 29 ve 30. sınıf emtiaların tamamı, ret gerekçesi davacı markaları kapsamında aynı sınıflarda yer alan emtialar ile aynı tür; 29 ve 30. emtiaların satışına yönelik 35. Sınıftaki mağazacılık hizmetleri ile ise benzer niteliktedir. Bununla birlikte başvuruda yer alan ve 31. sınıfta bulunan emtialardan ise “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri” ise davaya konu marka başvurusunda bulunan emtialardan “Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, kuru yemişler.” ile düşük derecede benzer görülmüştür. Zira kurutulmuş meyve ve sebzeler ile kuruyemişler, bahçecilik ürünlerinin kapsamında olan taze meyve ve sebzelerin basit işlemlerden geçirilerek aynı üreticiler tarafından satışa sunulan ve çoğu zaman ilgili satış noktalarında da yan yana sunumu gerçekleştirilmekte olduklarından dolayı aralarında düşük nitelikli de olsa benzerlik bulunmaktadır.
Yine 32. Sınıftaki (Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri.) içecek ürünleri de diğer gıda ürünlerini tamamlayan ve onlarla birlikte tüketilen, benzer satış, sunum, dağıtım kanalları bulunan, benzer tüketici kitlelerine hitap eder nitelikteki ürünler olarak benzer bir grup olarak görülebilir.
Davalı yanın markasında 43. Sınıfta yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması” hizmetleri ile de davacı markalarındaki 29 ve 30. Sınıfta yer alan bir kısım emtiaları(söz gelimi 29.sınıftaki “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünler”, 30. Sınıftaki “Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar” vs)arasında da bir bağlantının mevcut olduğu, zira günümüzde yiyecek ve içecek hizmeti sunan kafe, restaurant, bar, lokanta gibi faaliyet gösteren işletmelerin, bu mahiyette ilgili ürünlerin de satışını gerçekleştirdiği bilindiğinden yargı kararları da gözetilerek anılan emtialar bazında da bir benzerlik bulunduğu değerlendirilmektedir.
Emtialar arasındaki bu ilişkinin iltibas ihtimali yaratıp yaratmadığı hususunun tespiti, işaretler yönünden bir değerlendirme yapılmaksızın mümkün olmadığından aşağıda markaları oluşturan işaretlerin de ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davalının markasının incelenmesinde; dava konusu … markasının standart harflerle yazılmış bir sözcük markası olduğu, bütün olarak anılan ibarenin “İrtiş Irmağı kıyıları ve Altay Dağları arasında 7. yüzyılda çeşitli boylarla birlikte birlik devleti içinde yaşamış olan bir Türk kavminin adı olduğu, ancak kelimenin sahip olduğu bu tarihsel anlamının ortalama tüketici kitlesi tarafından bilinebilir olduğu yorumunda bulunulamayacağı ve tüketicinin bu ibareyi uydurulmuş bir sözcük gibi algılama eğilimin daha yüksek olacağı, beş harf ve iki heceden (Kİ- …) oluşan bir kelime olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı yanın itiraz gerekçesi markaları ise …, …+Şekil, …+ şekil şeklindeki “…”, “…” sözcük unsurları ve ayrıca “…”, “…” gibi şekil unsuru içerir markalar olduğu, davacının tek başına “…” şeklinde tescili bulunmakla birlikte tanınmış markasının “… …” şeklinde olduğu, davacı markalarındaki “…” ibaresi davacı yanın çatı/lider markası konumunda bulunduğu, çatı markaların, markanın kaynak bildirme fonksiyonuna çoğu zaman doğrudan katkı yapan unsurlar olduğu, ancak markanın bütünü içerisindeki konumları nedeniyle kimi zaman arka planda kalıp benzerlik değerlendirmesinde ikincil önem göstermekte (başka bir ifadeyle korunmak istenilen asli unsur olmamakta) kimi zaman ise diğer tüm unsurlara nazaran/rağmen ön planda kalmayı sürdürdüğü, somut uyuşmazlıkta davacı yan markasındaki diğer ibare “…” şeklinde olup, tek heceli ve günlük dilde olağan kullanımı aslında bir mastar eki olarak dilimizde yer alan bu kelimenin, dava konusu edilen emtialar açısından ise kavramsal bir bağının bulunmadığı ve dolayısıyla salt tek heceli olmasından kaynaklı ayırt edici vasfının doğrudan zayıf olduğuna kanaat getirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, dava konusu markanın her ne kadar başlangıç sesi farklı ise de “ki-…” şeklinde telaffuz edilecek olan markanın, davacı yanın önceki tarihli tek başına “…” ibaresinden oluşan markasını aynen içerdiği gibi, “peymek, kekmek, etimek” gibi markaları ile de seri oluşturacak nitelikte bir algı yarattığı, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davalının “…” markasını gördüğünde bunun davacının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olduğu, emtia listelerinin de benzer olduğu, böylece taraf markaları arasında iltibas bulunduğu, öte yandan davacının “…” markasının tanınmış olması ve yine dosya kapsamına davacı yana sunulan emsal mahkeme kararları ile rapor kapsamında yer verilen emsal nitelikteki Yüksek Yargı kararlarında, “…” ibaresi ve bu ibareyi içermekle birlikte anlamsal olarak da somut bir farklılık edinmeyi başaramamış markaların davacı markaları ile iltibas yarattığı yönündeki kararlar göz önüne alındığında, somut uyuşmazlık konusu marka başvurusunun da davacı yan markaları ile iltibas yaratabileceği, davacı yanın “…” markasının tanınmışlığına yönelik çeşitli mahkeme kararlarının mevcut olduğu ve ayrıca yine anılan ibarenin tanınmış marka sicilinde kaydının bulunduğu, bu tanınmışlığın taraf markalarının benzer olduğu emtialarda iltibas ihtimalini kuvvetlendiren bir etki oluşturduğu, bununla birlikte benzer görülmeyen emtialarda davacı lehine geniş bir koruma sağlamayacağı, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli olduğu yönündeki iddiaların ispatlanamadığı anlaşılmış, açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
TPMK YİDK’nın … sayılı kararının 29.sınıfta “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.”; 30.sınıf “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez”; 31.sınıf: “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri,” 32.sınıf “Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri.” ;35.sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozlarıHer türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri,. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” ve 43. Sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri.” yönünden iptaline,
YİDK iptaline yönelik Fazlaya dair talebin reddine ,
Hükümsüzlük talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile,
Davalı şirket adına tescilli … sayılı … ibareli markanın tescilli olduğu 29.sınıfta “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.”; 30.sınıf “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez”; 31.sınıf: “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri,” 32.sınıf “Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri.” ;35.sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozlarıHer türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri,. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” ve 43. Sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri.” yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Hükümsüzlüğe ilişkin Fazlaya dair talebin reddine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davanı kısmen kabulü nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi nedeniyle TÜRKPATENT kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalı TÜRKPATENT’e verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 3.994,80-TL
yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2021