Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/285 E. 2021/189 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/285 Esas – 2021/189 Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/285
KARAR NO : 2021/189

DAVA : Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin men ve ref’i, ticaret
unvanının terkini, maddi ve manevi tazminat
DAVA TARİHİ : 16/08/2018
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin men ve ref’i, ticaret unvanının terkini, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; davacı vekili ayrıca müvekkili şirket … İnşaat Sanayi Ve Ticaret AŞ. adına tescilli … ibareli markanın, davalı şirket … Otelcilik Seyahat Turizm Ticaret Ltd. Şti. tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak kullanıldığını, davalı şirkete, müvekkilinin marka hakkına yönelik gerçekleştirmiş olduğu tecavüzünün meni ile tecavüz fillerini içeren faaliyetlerinin tamamının durdurulmasına yönelik keşide edilen Serik 4. Noterliğinin 07622 yevmiye nolu 19/08/2016 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnamenin tebliğ edildiğini, ihtarnameye davalı şirket tarafından hiçbir cevap verilmediğini, müvekkilinin haklarına tecavüz etmeye devam ettiğini, müvekkili şirketin, 30.11.2005 tarih ve 2005/51574 sayılı “…” ibaresini marka olarak 01/ 02 /03 /05 /06 /07 /08 /09 /10 /11 /12 /13 /14 /15 /16 /17 /18 /19 /20 /21 122 /23 /26 /27 /28 /29 /30 /31 /32 /33 /34 /36 /37 /38 / 39 /40 /41 /42 /43 /44 /45. Sınıflarda tescil ettirdiğini, işbu markanın müvekkili adına ilk defa 30.11.2005 tarihinde tescil edildiğini ve 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 40. Maddesi gereğince 30.11.2015 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilendiğini, müvekkili şirketin, 07.02.2018 tarih ve 2017/58988 sayılı “…” ibaresini marka olarak 39/41. Sınıflarında adına tescil ettirdiğini, işbu markanın 28.06.2017 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiğini, ayrıca 12/06/2012 tarih ve 2011/102181 sayılı “Kallista” ibareli markanın 03 /14 /16/20 /21 /29 /30 /31 /32 /33 /36 /37 /38 / 39 /40 /41 /42 /43 /44 /45 . sınıflarda müvekkili … İnşaat Sanayi Ve Ticaret AŞ. adına tescil edildiğini, müvekkili şirketin tescilli markası olan ‘’…” ibareli markanın emtia listesinde de yer aldığı üzere; ‘’Marka (NİCE) Sınıflandırma” Listesinin dahilinde bulunan 39. Sınıf kapsamında ‘Kara, Hava ve Deniz Taşımacılığı hizmetleri, Taşıma Komisyonculuğu hizmetleri, yük komisyonculuğu hizmetleri, gemi acente hizmetleri, ambulans hizmetleri, özel şoförlük hizmetleri, pilotluk hizmetleri, turist büroları (otel rezervasyonları dışında) seyahat için yer ayırma-rezervasyon hizmetleri, tur düzenleme hizmetleri, mesaj ve eşya ileten kurye hizmetleri, eşyaların posta yolu ile dağıtılması hizmetleri, ürün taşıma ve teslimat hizmetleri, gazete dağıtım hizmetleri, paket teslimat hizmetleri… Kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri, tekne barındırma hizmetleri, boru hattı ile taşıma hizmetleri, elektrik dağıtım hizmetleri, su temin hizmetleri, taşıt ve malları kurtarma hizmetleri, malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri, çöplerin depolanması ve taşınması hizmetleri, atıkların toplanması ve taşınması hizmetleri, dalgıç hücresi kiralanması hizmetleri, dalgıç elbisesi kiralanması hizmetleri’ faaliyetlerinde ve bununla birlikte 41. Sınıf kapsamında kayıtlı ‘Sempozyum, Konferans, Kongre ve Seminer Düzenleme, İdare Hizmetleri…’ faaliyetlerinde kayıtlı olduğunu davalı tarafça müvekkilinin marka hakkında tecavüz edildiği ve haksız rekabet yapıldığının ortada olduğunu, davalı şirketin, ‘… Otelcilik Seyahat Turizm Ticaret Limited Şirketi ‘ unvanında yer alan ‘’…” ibaresini 11.12.2014 tarih ve 8713 sayılı Ticaret Sicil Gazetesindeki ilan da dikkate alındığında kuruluş işlemi olarak gerçekleştirdiğinin görüldüğünü, davalı şirketin, http://www…..com” alan adı ile Facebook, Youtube, Google gibi bir kısım sosyal medya kaynaklarında aktif faaliyetler içerisinde olduğunun taraflarınca tespit edildiğini, tescilli markasının yanı sıra müvekkili adına ‘’http://www…..com.tr” web-internet adresinin de mevcut olup aktif şekilde ‘kullanıldığını davalının “http://www…..com” adresi ile faaliyet göstermesinin TTK ilgili maddeleri gereği haksız rekabet, aldatıcı hareket veya iyi niyet kurallarına aykırı her türlü şekilde iktisadi rekabetin kötüye kullanılması kapsamında olup işbu haksız rekabetin durdurulması gerektiğini, davalı şirketin, müvekkiline ait olan tescilli marka ile iltibaslar meydana getirerek tanıtım vasıtaların kullanması objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, davalı şirketin, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında tescilli ve mülkiyeti 30/11/2005 tarihinden günümüze müvekkili … İnşaat Sanayi Ve Ticaret AŞ.’ ye ait olan “…” ibareli kanunen korunan marka hakkına ilişkin fiilleri sebebiyle, 6769 sayılı Kanun’un 149. maddesi ve ilgili maddeler uygulanarak davalının eylemlerinin, müvekkilinin markasına ve marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitini, tescilli markaya vaki tecavüzün önlenmesi ve haksız rekabetin meni ile ‘’…” ibaresinin her türlü kullanımına son verilmesini, maddi ve manevi zararın tazminini, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesini, yine 6769 sayılı Kanun’un 150. Maddesi uygulanarak Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işlediğinin tespitinden sonra müvekkilin zararının tazminini ayrıca müvekkilinin sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğradığından dolayı bu zararın tazminini, yoksun kalman kazanç olarak sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, müvekkilin elde edebileceği muhtemel gelirin tespiti ile bu tutarın müvekkil şirkete ödenmesini ve ‘’…” ibaresinin kötü niyetli davalının ticaret unvanından terkinini ve hükmün tirajı en yüksek gazetelerden biri ile yayımlatılmasını, netice olarak; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının eylemlerinin, müvekkilinin markasına ve marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitini, tescilli markaya vaki tecavüzün önlenmesi ve haksız rekabetin menini, müvekkiline ait olan ‘’…” ve “…” markasının her türlü kullanımına son verilmesini, müvekkilinin haklarına tecavüz neticesinde davalı tarafın elde etmiş olduğu gelirin tespitini, yoksun kalınan kazanç ile davalının eylemleri sonucu ortaya çıkan zararlarına karşılık şimdilik 1.000,00TL maddi tazminat ve 20.000,00TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, müvekkile ait tescilli marka olan ‘’…” ibaresinin kötü niyetli davalının ticaret unvanından terkinini, hükmün yüksek tirajlı bir gazete yayımlanmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı kullanımlarının davacının tescilli marka hakkından doğan haklarını ihlal edip etmediği tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: davalının alan adı ve sosyal medya hesaplarındaki … TUR veya …+şekil şeklindeki kullanımlarının, davacı adına 2017 58988 sayı ile tescilli …+şekil ve 2011 102181 sayı ile tescilli Kallista ibareli markalardan doğan haklara tecavüz teşkil etmediği ve davalı kullanımlarının davacı adına tescilli markalar ile haksız rekabet yaratmadığı, ancak davalının alan adı ve sosyal medya hesaplarındaki … TUR veya …+şekil şeklindeki kullanımlarının, davacı adına 2005 51574 sayı ile tescilli …+şekil ibareli markasından doğan haklara tecavüz teşkil etiği, davalının alan adı ve sosyal medya hesaplarındaki … TUR veya …+şekil şeklindeki kullanımlarının, davacı adına 2005 51574 sayı ile tescilli …+şekil ibareli marka ile karıştırılma ihtimali doğuracağı ve bu nedenle davalının bu kullanımın haksız rekabet yapan kullanım olduğu, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen ek raporda özetle: kök rapordan sonra dosyaya yeni bir belge kazandırılmadığından, davacı adına 2005 51574 sayı ile tescilli marka haklarının ihlaliyle ilgili olarak, kök raporda belirttiğimiz kanaati değiştirilmesini gerektirecek herhangi bir durama rastlanılmadığı, dosyaya kazandırılan davalıya ait mali tablolarındaki verilerden hareketle, davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminatın TBK 50/2 maddesi uyarınca 81.178,94 TL’den az olmamak üzere belirlenebileceği, manevi tazminata ilişkin takdirin de mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Talimat yoluyla aldırılan Bilirkişi SMMM …tarafından hazırlanmış olan 24.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda; “Dava dosyası ve davalı şirketin belirtilen adresinde yapılan incelemelere göre, Davacı … İnşaat San. Tic. A. Ş.’ye ait olan “…” ibareli markasının, davalı … Otelcilik Seyahat Tur. Tic. Ltd. Şti. tarafından kullanıldığı iddiası ile açılan dava kapsamında, Davalının talimatta belirtilen …Manavgat/Antalya adresine gidildi. Davalının adreste olmadığı, adreste başka bir vergi mükellefinin faaliyet gösterdiği görüldü. Adreste faaliyet gösteren kişinin beyanında şirketin, adresi 2018 yılı Eylül ayı içinde terk ettiği, nerede faaliyet gösterdiği, faaliyet gösterip göstermediği tespiti ile davacının markasını hala kullanıp kullanılmadığı tespiti yapılmadı” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun/ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun/ ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun “Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Fiilleri” içeren 29. maddesinin (a) bendi uyarınca; “Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.” marka hakkına tecavüz olarak değerlendirmektedir.
SMK’nun “Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları” başlığı ile düzenlenen 7. maddesi ise aşağıdaki şekildedir:
(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
6769 sayılı SMK’nın 29 maddesinde, marka hakkına tecavüz sayılan fiiller belirtilmiş olup;
(1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır.
6769 sayılı SMK’nın 149 ncu maddesine göre, sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
6769 sayılı SMK 150 maddesine göre; Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlü olduğu bildirilmiş olup, sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir.
Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, marka hakkına tecavüz hakkında verilen bu genel izahat ışığında somut olay kapsamında ilk olarak belirtilmesi gereken hususun davacı adına 2017/58988 sayılı markasının, başvurusunun 28.06.2017 tarihinde yapıldığı, markanın 27.07.2017 tarihinde Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği ve 07.02.2018 tarihinde tescil edildiği; buna karşın davalının ticaret unvanı ve alan adı tescilleri ise bu tarihlerden önce 11.12.2014 ve 06.12.2014 tarihlerinde yapıldığı, davalının alan adı kullanımı ile ticaret unvanı tescili, davacı adına 2017/58988 sayı ile tescilli “…” markasının başvurusundan önceki tarihte başladığından davalı kullanımlarının davacı adına 2017/58988 sayı ile tescilli “…” markasına tecavüz teşkil etmediği; diğer taraftan davacı adına 2011/102181 sayı ile tescilli ibareli marka da ortalama tur hizmetleri tüketicisi açısından davalı kullanımları ile karıştırılmayacağından bu marka açısından da marka hakkına tecavüz olmadığı; buna karşılık davacı adına 2005/51574 sayı ile tescilli …+şekil ibareli marka davalının alan adı ve ticaret unvanından önce tescil edildiği gibi bu marka ile davalının … TUR veya şeklindeki kullanımları arasında, marka ve kullanımlarda asli unsurun … ibaresi olması ve davalı kullanımlarındaki Tur ibaresinin sunulan hizmeti belirten tanımlayıcı bir ibare olması nedenleriyle yüksek oranda benzerlik bulunduğu, diğer taraftan davalının sunduğu tur düzenleme, otel rezervasyonu yapma, tatil danışmanlığı gibi hizmetler “SINIF KODU: 39 Kara, hava ve deniz taşımacılığı hizmetleri: Taşıma komisyonculuğu hizmetleri, yük komisyonculuğu hizmetleri, gemi acente hizmetleri, ambulans hizmetleri, özel şoförlük hizmetleri, pilotluk hizmetleri, turist büroları (otel rezervasyonları dışında), seyahat için yer ayırma (rezervasyon hizmetleri), tur düzenleme hizmetleri, mesaj ve eşya ileten kurye hizmetleri, eşyaların posta yolu ile dağıtılması hizmetleri, ürün taşıma ve teslimat hizmetleri, gazete dağıtım hizmetleri, paket teslimat hizmetleri. SINIF KODU: 41 Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri… Müze hizmetleri… Spor hizmetleri, spor amaçlı organizasyonların düzenlenmesi hizmetleri… SINIF KODU: 43 Geçici konaklama hizmetleri: Otel, motel, tatil köyü, pansiyon v.b. hizmetleri (geçici barınma), çadır kiralanması hizmetleri, gençlik kamp hizmetleri, yer ayırtma hizmetleri…” şeklinde davacı markasının kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı kullanımlarının, davacı markasına tecavüz edip etmediğini belirleyebilmek için markalar arasındaki benzerlik ve mallar/hizmetler arasındaki benzerlikten yola çıkılarak bir sonuca ulaşılmalıdır. Bu kapsamda davacı markası ile davalı kullanımları arasındaki yüksek orandaki benzerlik ve davacı markasının kapsamındaki hizmetler ile davalı kullanımlarına konu hizmetler arasındaki aynılık dikkate alındığında ortalama tüketicilerin davalı kullanımlarının da davacı tarafça veya onun izni ile yapıldığını veya davacı taraf ile davalı taraf arasında işbirliği veya ticari ilişki bulunduğunu düşünmesi ihtimali bulunmaktadır. Böylesi bir algının ise davacı açısından karıştırılma ihtimali yaratması kaçınılmazdır. Açıklanan nedenlerle bilirkişi heyeti davalının alan adı ve sosyal medya hesaplarındaki … TUR veya şeklindeki kullanımlarının, davacı adına 2005/51574 sayı ile tescilli …+şekil ibareli markasından doğan haklara tecavüz teşkil ettiği; aynı gerekçelerle davalı kullanımları ile davacı adına 2017 58988 sayılı “…” ibareli marka ve 2011/102181 sayı ile tescilli “KALLİSTA” ibareli marka arasında haksız rekabet bulunmadığı; buna karşılık davacı adına 2005/51574 sayı ile tescilli …+şekil ibareli marka ile davalının alan adı ve sosyal medya hesaplarındaki … TUR veya şeklindeki kullanımları arasında yüksek oranda benzerlik bulunduğu gibi davacı markasının kapsamındaki hizmetler ile davalı kullanımlarına konu hizmetler arasında da aynılık bulunduğu, üstelik aynı hizmetler için aynı esas unsuru ihtiva eden markaları gören ortalama tüketicilerin davalı tarafından sunulan hizmetlerin de davacı tarafça veya onun izni ile sunulduğunu veya davacı ile davalı arasında işbirliği veya ticari ilişki bulunduğunu düşünmesi ihtimali bulunduğu, böylesi bir algının ise davacı açısından TTK m.55 f.1 (a) bendinin dördüncü alt bendi kapsamında karıştırılma ihtimali yaratacağı; bu şekildeki kullanımların hukuka ve TTK’ya uygun olduğunu ileri sürmenin de kolay olmadığı, açıklanan nedenlerle davalının alan adı ve sosyal medya hesaplarındaki … TUR veya şeklindeki kullanımlarının davacı adına 2005/51574 sayı ile tescilli …+şekil ibareli marka ile karıştırılma ihtimali doğuracağı ve bu nedenle davalının bu kullanımın haksız rekabet yapan kullanım olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı şirkete, Davacı vekili tarafından müvekkilinin marka hakkına yönelik gerçekleştirmiş olduğu tecavüzünün meni ile tecavüz fiillerini içeren faaliyetlerinin tamamının durdurulmasına yönelik olarak Serik 4. Noterliğinden 07622 yevmiye nolu 19.08.2016 tarihli ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin davalı şirkete 22.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin 03.12.2014 tarihinde kurulduğu, davalı şirket tarafından davacıya ait markanın sosyal medyada 2014 yılının son ayında kullanmaya başladığı, huzurdaki davanın 16.08.2018 tarihinde ikmal edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı … Otelcilik Seyahat Turizm Tic. Ltd. Şti.’nin kurumlar vergisi beyannamesi ekinde Maliyeye verdiği 2015, 2016, 2017, 2018 yıllarına ilişkin gelir tablolarındaki mali veriler ile tecavüz süresi gözetilerek bir hesaplama yapıldığında; davalı şirketin gelir tablolarına göre 2016 ve 2017 yıllarında toplam 864.584,41 TL kar elde ettiği 2014 ve 2018 yıllarında herhangi bir satış yapmadığı ve gelir elde edilmediği, 2015 yılında ise zarar edildiği, dolayısıyla 2014, 2015 ve 2018 yıllarında kar elde edilmediği anlaşılmaktadır. Bu bilgilere göre davalının 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında (864.584,41-52.795,03=) 811.789,38 TL kar/kazanç elde ettiği; davalının elde ettiği kazanç miktarı, sektörel teamüller, eylemin süresi, markanın tanınmışlığı ve tescilli olduğu süre vb. hususlar gözetilerek, davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminatın TBK 50/2 maddesi uyarınca 81.178,94 TL olacağı kabul edilmiştir. Davacının davalı markasını haksız olarak kullanımının manevi zarar da doğuracağı tartışmasızdır. Mahkememizce davalının elde ettiği kazanç miktarı, sektörel teamüller, eylemin süresi, markanın tanınmışlığı ve tescilli olduğu süre nazar alındığında 20.000 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı anlışlmıştır. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
Davalının alan adı ve sosyal medya hesaplarındaki … TUR ve …+şekil şeklindeki kullanımlarının davacı adına tescilli 2005/51574 sayılı markasına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, bu kullanımlardan doğan davalı tecavüzünün ve haksız rekabetin men ve ref’ine
Davalının … TUR ve …+şekil şeklindeki kullanımlarına son verilmesine,
Davalının ticaret unvanından … ibaresinin terkinine,
Maddi tazminat talebinin kabulü ile,
81.178,94 TL maddi tazminatın 1.000 TL’sine dava tarihi olan 16/08/2018 tarihinden bakiyesine ıslah tarihi olan 21/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talebinin kabulü ile,
20.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 16/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 6.911,53-TL karar harcından (peşin harç ve ıslah harcı ile yatırılan) toplam 1.728,63-TL’nin mahsubu ile bakiye 5.182,90-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Maddi tazminat talebinin kısmen kabulü nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 11.353,26 TL-TL ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Manevi tazminat talebinin kabulü nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Markaya tecavüz ve haksız rekabetin men ve ref’i ile ticaret unvanının terkini davasının kabulü nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 5.684,83-TL
yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2021