Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/260 E. 2021/307 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/260 Esas – 2021/307
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/260
KARAR NO : 2021/307

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 27/07/2018
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin “…” ibareli markası ile başta eğitim sektörü olmak üzere birçok alanda faaliyet gösterdiğini, özellikle 41.sınıftaki eğitim hizmetleri alanında tanınmış olduğunu, TÜRKPATENT nezdinde tescilli T/02430 sayılı tanınmış markası ile birçok markasının bulunduğunu, davaya konu “… … PARK” markasının müvekkilinin sahibi bulunduğu “…” markası ile orta seviyede tüketici nezdinde iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, davalı başvurusunun 28, 41, 43. sınıflar için tescilinin talep edildiğini, bu bakımdan ibarenin müvekkili şirketin 16, 38, 41. sınıflarda aynı emtia ve hizmetleri kapsadığını, tüketicinin itiraza konu “… … PARK” ibaresini gördüğünde müvekkilinin “…” ibareli markaları arasında çağrışım kuracağını, müvekkili markasının bir serisi olduğu zannına kapılacağını ve aralarında idari veya ekonomik bir bağlantı olduğunun düşünüleceğini, müvekkilinin 28, 41 ve 43.sınıflarda tescilli … esas unsurlu markalarının varlığı ve markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu hususunun göz önüne alındığında halk tarafından karıştırılma ihtimalinin çok yüksek olduğunu, davalının … ibaresine eklediği “…” ve “PARK” ibarelerinin ayırt edici nitelik taşımadığını, her iki marka arasında fonetik ve sessel olarak benzerlik bulunduğunu, itiraza konu markanın okunuşu ile kulakta bıraktığı intibanın müvekkiline ait markayı çağrıştırdığını, müvekkilinin eğitim/öğretim sektöründe tanınmış olduğu hususunun göz önüne alındığında başvuru sahibinin müvekkilinin tanınmışlığından yararlanmak istediğinin anlaşılacağını, müvekkili şirkete ait markaların aynısının tescil başvurusuna konu edilmesinin açıkça kötüniyet göstergesi olduğunu iddia ederek; 24.05.2018 tarihli ve … sayılı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu Kararının iptali ile “… … PARK” ibareli marka başvurusunun iptaline, tescil edilmişse hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, davalı yanın başvuru markası “… … park” ibaresinden oluşmaktayken, davacı yanın itiraz markalarının “…” ibareleri ile birlikte başvuru markasında yer almayan farklı kelime ve şekil unsurlarından oluştuğunu, anılan markaların bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer olmadığını, “…” ibaresinin ayırt edici yönünün zayıf olduğunu, başvurudaki kullanımın “… park” şeklinde olduğunu, davacı yanın tek başına ayırt edici yönü zayıf olan ve diğer davalı tarafça başkaca yardımcı unsurlarla marka olarak oluşturulmuş olan “…” ibaresini tekeline alamayacağını, markanın bütünü itibariyle bıraktığı etkinin esas olduğundan diğer farklı unsurları görmeksizin parçalara bölerek inceleme yapılmasının mümkün olmadığını, dava konusu başvuru markasını görenlerin hiçbir zaman markayı davacı yanın itiraz markaları olarak algılamayacağını, davacı yanın kötüniyet ve sair iddialarına da markalar arasında benzerlik bulunmadığından itibar edilemeyeceğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin … Büyükşehir Belediyesi iştiraki bir şirket olduğunu, … Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilinde ihtiyaç duyulan hizmetlerin sağlanmasına yönelik çalışmalar yaptığını ve bu kapsamda … BŞB sınırları dahilinde toplu ulaşım hizmeti ve kent estetiği adına kentte yaşayan insanların daha güzel bir çevrede yaşamalarını sağlamak amacıyla imar faaliyetleri de sürdürdüğünü, müvekkili markasının ilk kelimesinin kendi ticaret unvanı olan (… İMAR SANAYİ VE TİCARET A.Ş.) ve belediyecilik hizmetlerinin yürütüldüğü … İlinin adı olduğunu, … PARK ibaresinin de müvekkilinin şehre yapmayı planladığı büyük bir park projesini simgelediğini, bu bağlamda müvekkili firmanın “… … PARK” marka ibaresinin yeni ve ayırt edici bir ibare olduğunu, markalar arasında görsel veya işitsel bir benzerliğin bulunmadığını ve iltibas ihtimalinin olmadığını, davacı yanın haksız ve kötü niyetli itirazının reddedilmesi gerektiğini beyan ederek; açılmış olan davanın reddine ve “… … PARK” ibareli markanın tescili talep edilen tüm sınıflar bakımından müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından 6769 sayılı SMK 6/1, 5, 9 maddeleri kapsamında yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden;davalı … İMAR SANAYİ VE TİC. A.Ş. tarafından … … PARK ibaresinin “28. sınıf: 28/01 Oyunlar ve oyuncaklar. 28/02 Salonda oynanan oyunlar; harici ekran ya da monitör ile bağlanıp oynanabilen oyunlar için aletler, makineler ve cihazlar (jetonla çalışanlar dahil). 28/03 Hayvanlar için oyuncaklar. 28/04 Çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar. 28/05 Bu sınıfa dahil jimnastik ve spor aletleri; olta takımları, yapay balık yemleri, avcılık ve balıkçılık için tuzaklar. 28/06 Suni yılbaşı ağaçları ve bunlar için süsler, suni karlar, çıngıraklar, parti ve benzeri eğlenceler için malzemeler, kağıttan parti şapkaları. 41. sınıf: 41/01 Eğitim ve öğretim hizmetleri. 41/02 Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. 41/03 Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). 41/04 Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). 41/05 Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. 41/06 Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. 41/07 Fotoğrafçılık hizmetleri. 41/08 Tercüme hizmetleri. 43. Sınıf: 43/01 Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. 43/02 Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. 43/03 Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. 43/04 Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.”ni kapsayacak şekilde marka olarak tescili için 23.03.2017 tarihinde başvuruda bulunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun incelenerek 12.04.2017 tarih ve 274 sayılı Resmi Marka Bülteninde ilanına karar verildiği, davacı … ÖĞRETİM KURUMLARI A.Ş. tarafından söz konusu yayına … ibareli markalara dayanılarak iltibas ihtimali, tanınmışlık ve kötüniyet gerekçesi ile itiraz edildiği, itirazı inceleyen Markalar Dairesi Başkanlığı başvuru markası ile itiraza mesnet markaların ilitibas oluşturacak derecede benzer olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, ilgili dairenin bu kararına, davacı tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu nezdinde itiraz edildiği, 24.05.2018 tarih ve … sayılı YİDK kararı ile; “… başvuru numaralı ‘… … park’ ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun 2002 32050, 2004 29747, 2005 07283, 2010 28470, 2011 43027, 2011 43030, 2011 56894, 2011 73094, 2012 06122, 2012 06143, 2012 08290, 2012 08300, 2012 107426, 2013 27954, 2013 27968, 2013 27974, 2013 27979, 2013 27983, 2013 27985, 2013 27986, 2013 27993, 2013 27996, 2013 27998, 2013 28001, 2013 28002, 2013 28006, 2013 28012, 2013 28014, 2013 28034, 2013 28038, 2014 110130, 2014 110273, 2013 28042, 2013 32176, 2013 32181, 2013 50304, 2013 55900, 2014 107174, 2014 110099, 2014 110105, 2014 110114, 2014 110121, 2014 110124, 2014 110161, 2014 110145, 2014 110142, 2014 110137, 2014 110278, 2014 24693, 2014 24697, 2014 24708, 2014 24716, 2014 24774, 2014 29544, 2014 29536, 2014 31520, 2014 32176, 2015 09117, 2015 111419, 2015 111435, 2015 69580, 2016 48918, 2016/76847, 2016 81210, 2016/81221, 2016/81244, 2016/91746, 2016 91753, T/02430, 2016/99218, 2016 108535, 2017/07074, 2017 07076 sayılı ‘… …’ ibareli markalar ile benzerlik, tanınmışlık, haksız rekabet ve kötüniyet gerekçeleriyle 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir. Bilindiği gibi markalar arasındaki karıştırılma ihtimali incelemesi; markalar arasındaki benzerlik düzeyi, mal/hizmetler arasındaki benzerlik düzeyi, itiraza gerekçe olarak gösterilen markanın ayırt edici gücü ve ilgili tüketici kesiminin dikkat düzeyi gibi bir dizi unsurun değerlendirilmesine dayanır.Bu değerlendirme son tahlilde bütün unsurların birlikte değerlendirilmesiyle yapılmalıdır (AB Adalet Divanı, 22/06/1999, Lloyd Schuhfabrik, AB Adalet Divanı, 11/11/1997, Sabel). Markalar arasındaki görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik değerlendirmesi markaların ayırt edici ve baskın unsurlarını da göz önünde bulundurarak markaların bıraktığı bütünsel intibaya dayanarak yapılmalıdır (AB Adalet Divanı, 11/11/1997, Sabel). Söz konusu unsurlardan markalar arasındaki benzerliğin ve/veya mal/hizmetler arasındaki benzerliğin noksanlığı halinde markalar arasında karıştırılma ya da ilişkilendirme ihtimalinin bulunmadığı kabul edilir. Karşılıklı etkileşim teorisine göre, karıştırılma ihtimali incelemesinde ele alınan faktörlerin, özellikle işaret benzerliği ve mal/hizmet benzerliği arasında karşılıklı bir etkileşimin bulunduğu dikkate alınmalıdır. Yani işaretler arasında yer alan düşük dereceli benzerlik, mal/hizmetler arasında var olan yüksek dereceli benzerlik ile telafi edilebilir. Bu ilke tam tersi durum için de geçerlidir (AB Adalet Divanı, 22/06/1999, Lloyd Schuhfabrik, AB Adalet Divanı, 11/11/1997, Sabel, AB Adalet Divanı, 29/09/1998, Canon). Ortalama tüketicinin markalar arasında direkt karşılaştırma yapma şansına nadiren sahip olduğu, aksine genellikle markaların akıllarında kalan kusursuz olmayan örneğine dayanarak bir değerlendirme yapabildiği dikkate alınmalıdır.(AB Adalet Divanı, 22/06/1999, Lloyd Schuhfabrik). Karıştırılma ihtimali incelemesi yukarıda zikredilen bilgiler ışığında yapılmıştır. Bu kapsamda yapılan değerlendirme sonucunda, işbu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların, markalarda benzer unsur olan ‘’…’’ ibaresinin ayırt ediciliğinin yüksek olmaması, başvurudaki kullanımın ‘’… park’’ şeklinde olması ve markaların bütün olarak birbirinden farklı olarak algılanmaları hususları da dikkate alındığında ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırma ihtimaline yol açabilecek derecede benzer olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzerlik bulunmadığından muterizin tanınmışlık ve haksız rekabet dahil tüm itiraz gerekçeleri kabul edilebilir nitelikte bulunmamıştır. Son olarak, her marka özgünlük derecesi, tasarımı, tescile konu mallar/hizmetlerin ve bu mal ve hizmetlerin tüketici grubunun özellikleri, markanın tescil kapsamındaki mal/hizmetler üzerindeki ayırt edici niteliği gibi unsurlar açısından kendine özgü özellikler taşıdığından ve ancak tüm bu unsurların birlikte değerlendirilmesi sonunda tescil başvurusuna ilişkin karar oluşturulabildiğinden, başvurudan farklı marka örneğine sahip markalar hakkında verilen kararlar da işbu itiraz açısından emsal kabul edilmemiştir. Yukarıda sayılan nedenlerle işbu itirazın reddine karar verilmiştir.” gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 28/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 27/07/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle:… sayılı … … PARK ibareli davalı marka başvurusu ile davacının … esas unsurlu markalarının benzer olduğu; davalı markasının kapsadığı çekişme konusu olan 28, 41 ve 43. sınıflardaki tüm mal ve hizmetler bakımından markaların mal/hizmet listelerinin aynı/aynı tür ve benzer hizmetlerden oluştuğu, dolayısıyla da markalar arasında işbu hizmetler bakımından 6769 sayılı SMK’nun 6/1 maddesi anlamında benzerlik ve “karıştırılma ihtimali” bulunduğu, davacının … KOLEJİ ibareli markasının “eğitim ve öğretim hizmetleri” sektöründe tanınmış marka olduğu ve tanınmışlığın iltibas ihtimalini arttırdığı, “… … PARK” ibareli davalı marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası Örnek Davacı Markası

Taraf markaları karşılaştırıldığında; … … PARK ibareli davalı marka başvurusu ile davacının itiraza mesnet gösterilen … ibareli markaları, çekişme konusu 28, 41 ve 43. Sınıfların tamamı bakımından aynı/aynı tür mal ve hizmetleri kapsamaktadır. Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davalının markasının incelenmesinde; dava konusu marka başvurusunun beyaz zemin üstüne siyah renkte, düz yazı karakteri ile büyük harflerle yazılmış … … PARK ibaresinden oluştuğu, markada yer alan … kelimesi, … ilini ifade eden ve menşe belirten tanımlayıcı bir ibare olduğu, PARK kelimesinin ise TDK Güncel Türkçe Sözlük uyarınca; “1- Bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlı ve çiçekli bahçe. 2- Otopark. 3- Trafik zorunlulukları dışında durma biçimi. 4- Cephane, makine veya otomobillerin bulunduğu yer.” anlamlarına gelen ve markanın kapsadığı 28. Sınıftaki mallar yönünden tanımlayıcılığı olan bir ibare olduğu, marka bütününde … ibaresi vurguyu üzerinde toplayan esaslı unsur konumunda olduğu, ayrıca somut olayda “…” kelimesi “doğal” sözcüğünü çağrıştıracak şekilde tanımlayıcı bir ibare olarak kullanılmadığından, ayırt ediciliği yüksek bir marka işareti olduğu, anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; davacı şirketin itiraza mesnet gösterilen markaları ise, beyaz ya da yeşil zemin üzerinde yazılmış “…” ibaresi ile buna eklenmiş “koleji, okulları, çocuk kulübü” gibi tali unsurlardan oluştuğu, davacının çekişme konusu tüm hizmetleri kapsayan markası ”… KOLEJİ Bir … Nesli Yetişiyor BAŞARI=…+şekil” şeklinde olup, bu markada da ayırt edici esaslı unsurun … kelimesi olduğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede; karşılaştırılan işaretlerin tümünde … kelimesi ortak ibare olarak bulunduğu, bu ibarenin davalının “… … PARK” ibareli marka başvurusunun bir parçası olduğu gibi, davacının itiraza mesnet gösterilen markalarının da asıl ve esaslı unsuru olduğu, davacıya ait markaların asli esaslı unsurunu oluşturan “…” ibaresinin, telaffuz ve anlam farkına uğramaksızın kül halinde davalı markasının içinde bulunmasının, taraf markaları arasında benzerlik yarattığı, zira davalı markasında, … ibaresinin yanı sıra yer alan … ve PARK kelimelerinin markanın bütünsel algısında farklılık oluşturarak, bu ibarenin davacının “…” esas unsurlu markalarından uzaklaşmasını sağlayamadığı, bu sebeple de markalar arasında … ibaresinden kaynaklı benzerlik oluştuğu, … ibaresi yargı kararları ile 05. Sınıftaki mallar yönünden dahi ayırt edici bir marka işareti olarak kabul edilmişken, çekişme konusu 28, 41 ve 43. sınıflardaki mal ve hizmetler için evleviyetle ayırt ediciliği olan bir marka sözcüğü olduğu, taraf markalarını aynı anda ya da ayrı ayrı gören ortalama bir tüketicinin bu markaların … ibaresinden kaynaklı ilişkili markalar olduğunu sanabileceği, markanın hitap ettiği tüketici kesimi bu iki markanın farklı markalar olduğunu anlasa bile aynı kişiye ait seri markalar olduğunu düşünebileceği, dava konusu marka başvurusunun 28, 41 ve 43. sınıflardaki mal ve hizmetleri kapsamakta olup, işbu markaların tüketicilerinin toplumun her kesiminden kişiler olduğu, özellikle 28. sınıf bakımından tüketicilerin bir kısmının çocuklardan oluştuğu da dikkate alındığında, bu bağlamda eğitim, kültür, sosyoekonomik durum farkı gözetmeksizin toplumun her kesim ve katmanından geniş bir kitleden oluşan tüketicilerin, ilgili mal ve hizmetleri satın alırken her zaman maksimum özen ve dikkati göstermeyebilecekleri; bu durumun, taraf markalarının ilişkilendirilme ihtimalini arttırdığı gibi, tüketicilerin önceki markanın zihindeki imajını sonraki markaya nakletmesini de kolaylaştırdığı SMK’nun 6/1 maddesi anlamında “karıştırılma ihtimali” ile tescil engeli bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanın … KOLEJİ markasının tanınmış marka olduğunu ileri sürmektedir. Dosyada mübrez T/02430 sayılı TÜRKPATENT tanınmışlık kararı ile reklam filmi linkeleri uyarınca, … KOLEJİ markasının “eğitim-öğretim hizmetleri” sektöründe maruf hale geldiği ve sektörel bilinirlik kazandığı sonucuna varılmaktadır. Davacı markasının tanınmış olması, çekişme konusu 28, 41 ve 41. sınıflardaki mal ve hizmetler bakımından, markalar arasındaki iltibası arttıran bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Somut olayda markaların hizmet listeleri davalı markasının kapsadığı tüm hizmetler bakımından aynı/aynı tür ve benzer hizmetlerden oluşmaktadır. Bu sebeple de SMK 6/5 maddesinin somut olaya tatbikine lüzum yoktur.
Davacı yan, davalının kendi markalarının itibarından yararlanmak üzere kötü niyetli olarak başvuruda bulunduğunu ileri sürmekle birlikte, bunu ispata yönelik herhangi bir delil sunamamıştır. Somut olayda davalının yedekleme, şantaj, marka ticareti gibi bir niyetle hareket ettiğine dair delil bulunmadığından; kötüniyet iddiasının ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenleri ile neticeten davanın tümden kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü ile
TPMK YİDK’nın … sayılı kararının iptaline,
Davalı adına tescilli … sayılı “… … PARK” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.045,00-TL

yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2021