Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/116 E. 2021/127 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/116
KARAR NO : 2021/127

DAVA : Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararının İptali/ Tescil
DAVA TARİHİ : 05/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan endüstriyel tasarım ile ilgili kurum kararının iptali, endüstriyel tasarımın tescili davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin 1965 yılından bu yana ticaret hayatında faaliyet gösterdiğini, 1500’e yakın ürün portföyü ile lider pozisyonda olduğunu, müvekkilinin … sayısı ile gerçekleştirdiği tasarım başvurusuna, davalı tarafça yapılan itirazın 2-3-5 sıra numaralı tasarımlar yönünden reddedildiği, 1 ve 4 sıra numaralı tasarımlar açısından ise kabul edildiğini ve bu tasarımların iptaline karar verildiğini, verilen kararın yerinde olmadığını, müvekkili tasarımları ile mesnet gösterilen ürünlerin birbirinden tamamen farklı olduklarını, müvekkilinin kendi logolarını ambalajlarına eklemek sureti ile hem tasarımlarını farklılaştırdığını hem de tüketici nezdinde ambalajın müvekkiline ait olduğu algısını sağladığını, tasarımdaki “…” logosunun … ve … sayıları ile müvekkili adına tescilli olduğunu, dolayısıyla ambalaj üzerindeki kullanımın müvekkiline marka mevzuatı ile tanınmış bir hak olduğunu, dava konusu tasarımların her birinin ayırt edici ve yeni olduğunu, bilinçlenmiş kullanıcının tasarımların birbirlerinden farklı olduğunu algılayabileceklerini, tasarımların benzer olduğu varsayımda dahi bu benzerliğin ancak esinlenme serbestisi çerçevesinde değerlendirilebileceğini belirterek 25.03.2018 tarihli … Sayılı YİDK kararının …-1 ve 4 sıra numaralı tasarımlar yönünden iptalini, … -1 ve 4 sıra numaralı tasarımların tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesiyle, başvuruya konu tasarımlar ile mesnet gösterilen … sıra numaralı tasarımın genel izlenim itibariyle benzer olduklarını, yine sunulan yabancı ülkelerdeki bir kısım kayıtlar ile benzerlik taşıdıklarını, müvekkilinin 1 numaralı ambalaj tasarımında … sayısı, …, şekil, …, SÜPER YAPIŞTIRICI ibarelerinden meydana geldiğini, itiraza gerekçe gösterilen … sıra numaralı ambalaj tasarımın da …, … sayısı, şekil, …, SÜPER YAPIŞTIRICI ibarelerinden meydana geldiğini, 4 sıra numaralı tasarımın da yine … sayısı, …, şekil, …, SÜPER YAPIŞTIRICI ibarelerinden meydana geldiğini, kıyaslamaların genel izlenim itibariyle yapıldığını, kullanılan ortak ibareler ve renkler nedeniyle verilen kararın doğru olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekili davaya cevap dilekçesiyle, dava konusu edilen tasarımların, müvekkilinin … sıra numaralı tasarım hakkını açıkça ihlal ettiğini, davacının iddialarının aksine, TÜRKPATENT kurumu nezdinde “… … …” ve “… … …” şeklinde tescilli markalarının bulunmadığını, müvekkilinin önceki tarihte kamuya sunulan tasarımları ile küçük farklılıklar oluşturarak illegal yollarla yaratılan dava konusu 1 ve 4 numaralı tasarımların ayırt edici ve yeni olmadığını, müvekkilinin tasarımının 1997’den beri kullanılmakta olan, dünya çapında tanınmış ve belli bir itibara sahip “… … …” ibareli marka için kullanılan bir tüp tasarımı olduğunu, davacı aleyhine bugüne kadar açtıkları davalarda, davacı firmanın kötü niyetli bir şekilde müvekkiline zarar vermeye yönelik davranışlar içerisinde olduğunun tespit edildiğini, davacı aleyhine İzmir FSHHM …. sayılı dosyası ile verilmiş bir tedbir kararının bulunduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tasarım başvurusunun kısmen reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve davacının reddedilen tasarımlarının yeni ve ayırt edici olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe ve arabuluculuğa teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu … sayılı çoklu tasarım başvurusunun 16.06.2017 tarihinde başvuru konusu edildiği ve 28.06.2017 tarih ve 271 sayılı bültende ilan edildiği, başvuruya karşı davalı yanın bir kısım dokümanlara dayalı olarak itirazda bulunduğu görülmüş, itirazları değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 25.03.2018 tarih ve 2018/T-349 sayılı karar sonucunda ”yapılan inceleme ve değerlendirmede; …-1 ve 4 sıra numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe gösterilen … sıra numaralı tasarım genel izlenimiyle benzer; … 2,3 ve 5 sıra numaralı tasarımlar farklı görülmüştür. Ayrıca 1 ve 4 numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe gösterilen ve Çin Halk Cumhuriyetinde …. sayı ile kayıtlı tasarım genel izlenim itibariyle benzer, sair gerekçe dokümanlar ise farklı görülmüştür.” başvurunun 2-3 ve 5 sıra numaralı tasarımlar açısından tesciline, 1 ve 4 sıra numaralı tasarımlar açısından ise reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 27/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 60 günlük yasal süre içerisinde 05/04/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: dava konusu … 1 ve 4 sıra numaralı tasarımların, davalı yanın davaya mesnet tasarımları karşısında yeni olarak kabul edilebilse de ayırt edici olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 56. maddesi;
“Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklindedir.
Aynı Kanun’un “Kamuya sunma” başlıklı 57. maddesi ise;
“Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” şeklindedir.
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (faydalı model, marka ve) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir. Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür. Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir. Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir. Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Dava konusu iptali talep edilen … 1 ve 4 sıra sayılı tasarımın başvuru tarihi 16.06.2017 olup, bu tarihten önce kamuya sunulmuş olan ve benzer nitelikteki tüm tasarımlar, söz konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesinde dikkate alınmıştır. Anılan tasarımların ret gerekçelerinden biri olan … sıra sayılı tasarımın başvuru tarihi 04.04.2012, bir diğer tasarım olan Çin Halk Cumhuriyetinde …. sayı ile kayıtlı tasarımın ise başvuru tarihi 13.12.2005 tarihidir. Dolayısıyla her iki tasarımın da bu kapsamda yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesinde dikkate alınmasında engel bir durum bulunmamaktadır.

Dava konusu … numaralı 1 ve 4 numaralı tasarımlara ilişkin tarifname bilgileri şu şekildedir;
(1-1) 1- Ambalaj tasarımı genel olarak dikey konumlandırılmış dikdörtgen prizma şeklindeki ambalajın açık görünümüdür. Yanal yüzeylerin alt kısımlarında sağlık ve çocuklara zararlarıyla ilgili uyarılar yer almaktadır. Taban ve üst kapaklarda marka logosuna yer verilmiştir. Ön yüzde ürün adı, marka logosu ve içerikle alakalı bilgiler yer almaktadır. Diğer yüzeylerde barkod, internet adresi, çeşitli uyarılar ve yazılar bulunmaktadır.
(4-1) 4- Ambalaj tasarımı genel olarak dikey konumlandırılmış dikdörtgen prizma şeklindeki ambalajın açık görünümüdür. Yanal yüzeylerin alt kısımlarında sağlık ve çocuklara zararlarıyla ilgili uyarılar yer almaktadır. Ön yüz alt kısımda içeriğin gramaj bilgisi bulunmaktadır. Taban ve üst kapaklarda marka logosuna yer verilmiştir. Ön yüzde ürün adı, marka logosu ve içerikle alakalı bilgiler yer almaktadır. Diğer yüzeylerde talimat bilgileri, barkod, internet adresi, ürünün imal edildiği ülke adı ve bayrağı ile çeşitli uyarılar ve yazılar bulunmaktadır.
Benimsenen bilirkişi mütalâalarında da ifade olunduğu üzere; birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilerek ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınarak yapılan karşılaştırmada, dava konusu tasarımın bir ambalaj tasarımı olduğu, günümüzde ambalajların uygulandıkları sektörel teamüller ve kaygılar nedeniyle ortak birtakım unsurlar içerebilecekleri kabul edilmekte birlikte bu tasarımlar açısından teknik herhangi bir zorunluluk bulunmadığı gibi neredeyse sınırsız bir seçenek özgürlüğü bulunduğu, dava konusu ambalaj tasarımlarının uygulandığı ürünlerin yapı marketleri başta olmak üzere, kırtasiyeler, hırdavatçılarda büyük marketlerde satılan ürünler oldukları, bilgilenmiş kullanıcı olarak kabul edilebilecek kişinin ise bir uzman olmadığı, ortalama bir tüketici seviyesinde de olmaması gerektiği, bilgilenmiş kullanıcının farklı marka ve türdeki ürünlerin genel tasarımsal özellikleri hakkında bilgi sahibi olan, büyük yapı marketlerde bu ve benzeri yapıştırıcı ürünlerinin satıldığı bölümde reyon görevlisi olarak çalışan bir kişi olabileceği, …-1 sıra sayılı dava konusu tasarım ile davalı yanın itirazlarına dayanak …. sayılı tasarım ve ….sayılı Çin Tasarımı karşılaştıldığında, taraf ambalajlarının ön yüzey bölümlerinde yer alan unsurların, hiçbir teknik zorunluluk taşımadıkları halde neredeyse birebir aynı olduğu, davacı yanın tescilli markalarının dava konusu ambalaj üzerinde önceki tarihli dokümanlar ile birebir aynı şekilde bilgilenmiş kullanıcı nezdinde etki bırakacak mahiyette kullanılmasında bir zorunluluğun mevcut olmadığı, kaldı ki davacının tescilli … markasının … sayılı ve 18.12.2012 tarihli olduğu, halbuki davalı yanca mesnet tutulan Çin Tasarımının 2005 tarihli olduğu, dolayısıyla anılan ambalaj kompozisyonunun davacıdan çok daha önce kamuya sunulduğunun açık olduğu, hal böyleyken 1 sıra numaralı tasarımın yenilik kriterine haiz olsa dahi ayırt edicilik kriterine haiz olmadığı; …-4 sıra sayılı dava konusu tasarım ile davalı yanın itirazlarına dayanak … sayılı tasarım ve … sayılı Çin Tasarımı karşılaştırıldığında, dava konusu 4 sıra numaralı tasarımın dava konusu 1 sıra numaralı tasarımdan sadece ambalaj üzerinde yer alan marka (…) açısından farklı olduğu, yukarıda 1 numaralı tasarım açısından yer verilen değerlendirmelerin tamamının işbu 4 sıra numaralı tasarım açısından da geçerli olduğu, dolayısıyla 4 sıra numaralı tasarımın da yeni olarak kabul edilse dahi ayırt edici olarak kabul edilemeyeceği, özetle; dava konusu … 1 ve 4 sıra numaralı tasarımların, davalı yanın davaya mesnet tasarımları karşısında yeni olarak kabul edilebilse de ayırt edici olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/04/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸