Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/104 E. 2021/24 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/104
KARAR NO : 2021/24
DAVA : Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 15/03/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle, davalı şirketin TÜRKPATENT nezdinde … sayısı ile tasarım başvurusu yaptığını ve tasarımın hukuka aykırı olarak tescil edildiğini; davalının tasarımının 24 sırasında yer alan tasarımın yurt içinde ve yurt dışında yıllardır üretilmekte olduğunu; … adreslerinde görüldüğü üzere yurt dışında da anılan ürünün üretilmekte ve satılmakta olduğunu; davacı şirket ile dava dışı….firması ile dilekçe ekinde sunulan yazışmalarda da ve 2008 yılında katalogda belirtilerek kullanıldığının açık olduğunu; tescili yapılan ürünün bağımsız ve yeni bir ürün olmadığından tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini; davacı şirketin anılan ürünü 2011 ve 2013 yılında bastığı katalogda da yayınladığını; davacının dava konusu ürünü … kodu ile 2011 yılında ürettiğini ve 2011 yılında faturaları da olan broşürlerle bastığını; ayrıca 2013 yılında Kosgeb için basılan katalogda da davacı şirket tarafından anılan ürüne yer verildiğini; … sayılı … numaralı tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, davalı şirketin uzun yıllar önce Ankara’da kurulmuş köklü bir şirket olduğunu; davalının 594 adet tasarımı bulunduğunu; davacının tasarımının tescilinden sonra 2017 yılında söz konusu tasarımın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na satılmasından sonra davalı şirket ile haksız rekabete giren davacının bu kuruma ikinci parti satışı yarı fiyatına yaptığını; bu durumun açıkça davacının kötüniyetini gösterdiğini; davalı tarafça davacı aleyhine Ankara …. FSHHM’nin … D.iş sayılı dosyası üzerinden tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet iddiası ile delil tespiti isteminde bulunulduğunu; davacı şirketin hükümsüzlük davası açarak haksız eylemlerinden kurtulmaya çalıştığını; dava konusu tasarımın yeni, özgün ve davalı şirket tarafından ortaya çıkarılmış bir tasarım olduğunu; davacı tarafça sunulan katalogların tarihlerini denetim imkanı bulunmadığından ve mail yazışmaların 3.kişiler ile geçmiş olması nedeni ile değerlendirmeye alınabilecek deliller olmadığını; ayrıca davacı tarafça dosyaya sunulan örneklerin davalı şirketin tasarımı ile belirgin farklılıklar taşıdığını; davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı adına tescilli tasarımın yeni ve ayırt edici olup olmadığı hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: davaya konu …-24 nolu tasarımın, … Metal firmasına ait 31.12.2013 basım tarihli, 2014 yılı kataloğunun 49. sayfasındaki … kodlu ürünler karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağlamadığı bildirilmiştir.
İtirazlar bağlamında alınan bilirkişi kurulunca düzenlenen 25.11.2019 tarihli ek raporda özetle: davalıya ait …-24 numaralı tasarım ile … Metal firmasına ait katalogda yer alan ve kök raporumuzda detaylı olarak karşılaştırılması yapılan …kodlu ürünlerin tasarım koruması anlamında benzer oldukları; davalıya ait olan ve dava konusu …-24 numaralı tasarımın uygulandığı ürüne ilişkin kodu içeren en eski tarihli faturanın tarihinin 09.10.2013 olarak görüldüğü; bu tarihin, kök rapordaki değerlendirmelere konu …. basım tarihi olan 31.12.2013’ten önceye denk geldiği; ancak faturada herhangi bir görsel yer almadığı; bu yönden, belgenin yenilik değerlendirmesine esas teşkil eder nitelikte bir delil olarak kabulü konusundaki takdirin mahkeme’ye ait olduğunu; iş bu faturanın delil olarak kabul edilmesi durumunda, davalıya ait …-24 numaralı tasarımın hükümsüzlüğü koşulunun ortadan kalkacağı; mutlak yenilik yönünden resen yapılan araştırmada dava konusu tasarıma, yenilik kırıcı nitelikte benzer bir tasarıma rastlanmadığı bildirilmiştir.
İtirazlar bağlamında alınan bilirkişi kurulunca düzenlenen 20/03/2020 tarihli ek raporda özetle: seri N-000547 no.lu 02.12.2013 tarihli, Seri N-000602 no.lu 17.12.2013 tarihli faturaların, 19.11.2013 tarih VTK16351 no.lu teklif formunun 19.11.2013 tarih VTK16351 sipariş no.lu sipariş sözleşme formunun şirket defter ve belgelerinde kayıtlarında MAK 632 A olarak kayıtlı olduğu, iş bu faturalar, teklif formunun delil olarak kabul edilmesi durumunda, davalıya ait …-24 numaralı tasarımın hükümsüzlüğü koşulunun ortadan kalkacağı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun ve alınan iki ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun ve itirazlar bağlamında alınan ek raporların usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 56. maddesi;
“Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklindedir.
Aynı Kanun’un “Kamuya sunma” başlıklı 57. maddesi ise;
“Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” şeklindedir.
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (faydalı model, marka ve) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir. Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür. Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir. Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir. Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
DAVA KONUSU TASARIM
… sayılı
24/1 kod numaralı tasarım

Dava konusu numaralı numaralı tasarımlara ilişkin tarifname bilgileri şu şekildedir:
”Tasarımın konusu atık ünitesi olup eliptik formda gövdeye ve daire formunda ağızlıklara sahiptir.”
Benimsenen bilirkişi mütalâalarında da ifade olunduğu üzere; birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilerek ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınarak yapılan karşılaştırmada:
Deliller arasında yer alan … Metal San. Ltd. Şti.’ne ait katalogda her hangi bir tarih görülmemektedir. … firmasına ait 500 adet broşüre yönelik 02.11.2011 tarihli bir fatura sunulduğu görülmektedir, ancak söz konusu faturada yer alan broşürün/kataloğun, sunulmuş olan iş bu katalog olup olmadığının net olarak bilinmesi eldeki verilerle mümkün değildir, keza fatura üzerinde hangi broşürün basıldığına dair ayrıntı bilgi bulunmamaktadır. Aynı durum 26.08.2011 tarihli fatura için de geçerlidir. Benzer şekilde, mail yazışmalarında bahsi geçen broşürün de hangi broşür olduğu belli olmadığından söz konusu belgeler de değerlendirmeye esas alınamamıştır. … Metal firmasına ait broşürün de tarihsiz olduğu görülmektedir. Ancak … Metal’e ait katalogda 2014 tarihinin yer aldığı görülmüştür. Bu tarihin yanı sıra kataloğun arka yüzünde basım tarihinin 31.12.2013 olduğu ve baskının KOSGEB aracılığıyla Fikirsel Medya tarafından yapıldığı görülmektedir. Bu nedenle iş bu katalog değerlendirmeye alınmıştır. … Metal, 2014, s 49, …. kodlu ürünler incelendiğinde, kataloğun 49. sayfasında, dava konu tasarıma, değerlendirme yapılabilecek ölçülerde görsel yakınlık gösteren iki ürüne rastlanmıştır. Söz konusu ürünün tarihinin, kataloğun basım tarihi olarak kabulü durumunda, dava konusu tasarımdan önceki bir tarihe rastladığı görülmektedir. Dolayısıyla, ilgili ürün görselleri değerlendirmeye alınmıştır. Bilirkişi marifeti ile yapılan değerlendirmede, … kodlu ürünlerin aynı tasarımın ikili ve üçlü versiyonları olduğu görülmüş ve değerlendirme tek anlatım üzerinden gerçekleştirilmiştir. Tasarımların her ikisinin de silindirik gövdelerin dış teğetlerden birleştirilmesiyle ortaya çıkmış geometriden oluştukları görülmektedir. Bir başka anlatımla, üst görünüşte dış kenarları yarım daire formunda olan düz devamlı bir form yer almaktadır ve bu formun düşey eksende uzatılmasıyla (extrude) ortaya çıkmış bir gövde bulunmaktadır. Gövde yüzeyi her iki tasarımda da eğmeçsiz ve üst tabla hariç eklemesiz görünmektedir. Öte yandan herhangi bir yüzey uygulamasının da her iki tasarımda da yapılmadığı görülmektedir; yani yüzeyler düzdür. Tasarımların üst kısımlarında dairesel delikler/açıklıklar bulunmaktadır ve üst tabla/üst levha, bu açıklıkların sınırında iç kısma doğru kıvrılarak (ekstra parçasız) bitmektedir. Bu yönden görülen kalınlıklar da tasarımlar arasında benzer durumdadır. Zeminle temasta yine tasarımlarda gövdeyi oluşturan sacın yere aynı şekilde pahsız, ek parçasız, bazasız, tam oturduğu görülmektedir. Üst bitişler de aynı prensiple tasarlanmıştır. Tasarımlar arasındaki yüzeysel tek fark, … Metal ürününde üst tabla ek yerinin derzsiz şekilde ve daha ince yapıda tasarlanmış olmasıdır. Bu kısım davalıya ait tasarımda, biraz daha aşağıda bir derz uygulaması ile gösterilmiştir. Diğer bir fark ise …-24 sıra nolu tasarımda yer alan salınımlı dairesel kapaktır. Merkezden pivotlanan bu kapağın atılacak atık ağırlığı veya el ile döneceği daha sonra kapalı hale geleceği görülmektedir. Bu detay harcı alem bir kapak uygulaması olup, genel izlenime tesirinin az olduğu düşünülmüştür. Zira kolayca eklenebilen bir kapak özelliği olduğu kadar, tasarımların bütünsel formuna doğrudan bir katkı sağlamamaktadır. Tasarımlar arasındaki ortak özellikler ve farklılıklar karşılaştırıldığında, tespit edilen farkların küçük ayrıntı sınırını aşmadığı; dava konusu …-24 nolu tasarımın, davacıya ait ürünler karşısında yenilik koşulunu sağlamadığı anlaşılmaktadır.
Ayırt edici nitelik yönünden yapılan değerlendirmede ise tasarımlar açısından seçenek özgürlüğünün oldukça geniş olduğu görülmektedir. Tasarımcıyı bu forma sürükleyen herhangi bir teknik zorunluluk bulunmamaktadır. Bilgilenmiş kullanıcı ise bu ve benzer ürünlerin alım satımını yapan, bu tür ürünleri ve ait oldukları piyasayı bilen, pazarı takip eden, gelişmelerden ve yeni çıkan tasarımlardan haberdar deneyimli bir kimse; örneğin bir AVM’de bu tür ürünlerin seçimini ve alım satımı ile ilgilenen bir çalışan olarak kabul edilebilecektir. Bu gözle değerlendirme yapıldığında, tasarımlar arasındaki farkın, yaratılan genel izlenimleri farklılaştırmaya yetmeyeceği; tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenimlerin benzer olacağı; dolayısıyla davaya konu …-24 nolu tasarımın ayırt edici nitelik koşulunu da sağlamadığı gözlemlenmektedir.
Dosyaya sunulan faturaların karşılığının olup olmadığı davalı ürün kod numarası MAK 632-a olarak geçip geçmediği hususunda bilirkişi marifeti ile yapılan incelemeye göre, seri N-000547 no.lu 02.12.2013 tarihli, Seri N-000602 no.lu 17.12.2013 tarihli faturaların, 19.11.2013 tarih VTK16351 no.lu teklif formunun 19.11.2013 tarih VTK16351 sipariş no.lu sipariş sözleşme formunun şirket defter ve belgelerinde kayıtlarında MAK 632 A olarak kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu faturalar ve teklif formu mahkememizce delil olarak kabul edilmiş ve bu durumda davalıya ait …-24 numaralı tasarımın hükümsüzlüğü koşulunun ortadan kalkacağı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 10,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸