Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/48 E. 2021/459 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/48
KARAR NO : 2021/459

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/04/2011
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili … ile davalı şirket arasında telif hakkının devrine ilişkin sözleşme imzalandığını, iş bu sözleşme ile … … HAZIRLIK DERGİLERİ’nin Biyokimya ile ilgili bölümlerinin telif haklarının yayımlandığı tarihten itibaren (1) yıl süre ile davalıya devredildiğini, buna mükabil müvekkiline 25.000 TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak müvekkilinin edimlerini yerine getirdiği halde söz konusu ücretin müvekkiline ödenmediğini, buna istinaden davalı aleyhine Ankara … İcra müdürlüğünün ….sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını ancak davalı şirket tarafından müvekkilinin edimlerini yerine getirmediğinden bahisle borca, faize, faiz oranına ve türüne itiraz edildiğini, oysa müvekkili davacı Şirket’in tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, beyanla icra takibine yönelik itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacağın % 40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 10 yılı aşkın bir süredi … soru kitapları yayınlayan ve bilimsel toplantılar düzenleyen bir kuruluş olduğunu, davacının müvekkili şirkette eğitmen olarak görev almak istemesi üzerine kendisiyle sözleşme imzalandığını, davacının memur olması nedeniyle ve kendisine ödenen ücretin vergilendirilebilmesi amacıyla telif hakkının devriyle ilgili sözleşme imzalandığını, davacının çok kısa bir süre eğitmenlik yapmayı denediğini ancak bu işi yapamayacağını ifade ederek sözleşmenin şartlarını yerine getirmediğini, davacının müvekkili şirkete ait “…. 10. Baskı” adlı kitapta isminin editörler arasında geçmiş olmasından kaynaklı olarak haksız menfaat elde etmeye çalıştığını, söz konusu kitapta davacının yazar olduğuna dair hiçbir ibare olmadığını ve kitabın basım tarihinin 2005 yılı olduğunu, yine müvekkili tarafından basılan “… …. Baskı” adlı kitabın basım tarihinin 2003 yılı olduğunu, söz konusu tarihte müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacının söz konusu eserde herhangi bir katkısının bulunmadığını, söz konusu eserin davacının hak iddia ettiği eserin hemen hemen aynısı olduğunu hatta basım tarihinin de daha eski olduğunu, bu nedenle davacının eser sahibi olmaması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacının söz konusu sözleşme ile müvekkiline hazır bir eserin telif hakkını devretmediğini ileride eser meydana getirmeyi taahhüt ettiğini, söz konusu sözleşmenin istisna akdi hükümlerine tabi olduğunu, BK 126/4 md. Gereği istisna akdinden doğan davaların zaman aşımının 5 yıl olduğunu, davacı tarafça müvekkiline gönderilen ihtarnamede 01/01/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 25.000 TL talep edildiğini, icra takibinin ise 2011 yılında başlatıldığını ve faizin 14/12/2010 tarihinden itibaren işletildiğini, BK 364 md gereği 2005 Haziran ayında başlayan zamanaşımı süresinin 2010 yılı Haziran ayında dolduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Mahkememizce, 13/02/2014 tarih ve 2011/73 E. 2014/34 K.. sayılı karar ile; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar zamanaşımı savunmasında bulunulmuş ise de dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklandığı ve 10 yılık zamanaşımına tabi olduğu, takip tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında davalının davacıya ait eseri çoğalttığı ve yaydığı ancak davacıya ödemesi gereken telif ücretini ödemediği, bu nedenle telif ücretinin tahsili amacıyla başlatılan takibe yaptığı itirazın yersiz olduğu, takibe konu edilen birikmiş faiz alacağının ise fazla hesaplandığı, sözleşmeye dayalı alacağın likit nitelik taşıdığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 25.000 TL asıl alacak ve 890,40 TL birikmiş faize yönelik itirazın iptaline, asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay 11 HD’nin 11/06/2015 tarih ve 2014/11316 E. 2015/8139 K. sayılı ilamıyla;
”1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere,mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, telif ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece, taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında davalının davacıya ait eseri çoğaltıp, yaymasına rağmen telif ücretini ödemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile davacı, davalı tarafından basılan, satılan, dağıtılan ve sürekli güncellenerek yeni sayıları çıkan dergilerin biyokimya ile ilgili bölümlerinin yazar ve editörlüğünü yapmak yanında davalının şubelerinde ve bağlantılı olduğu kitapevlerinde düzenlenen bilimsel toplantılara katılmayı ve davalı bünyesinde yayınlanan yayınların branşıyla ilgili bölümlerini okuyarak revizyon yapmayı da üstlenmiş, tüm bu edimler karşılığında da 25.000 TL ücret öngörülmüştür. O halde, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan ücret, davacının sözleşmede öngörülen tüm edimlerine karşılık olduğundan mahkemece, uzman bir bilirkişi heyetinden dava konusu edilen ve davacı tarafından ifa olunan dergilere yapılan katkı nedeniyle ne kadar telif ücretine hak kazanacağı hususunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle, ”Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA” şeklinde karar verilmiştir.
Bu kez taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 11 HD’nin 01/12/2016 tarih ve 2015/12739 Esas 2016/9255 K. sayılı ilamıyla;
”1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre,davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteklerinin reddi gerekir. 2-Dava, telif ücretinin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup,mahkemece yazılı şekilde icra inkar tazminatına da hükmedilmiştir. İcra inkar tazminatı için diğer koşullar yanında, takip konusu alacağın belirli, sabit olması, borçlu tarafından bilinmesi veya tayin ve tahkik edilmesi mümkün nitelikte bulunması, hakimin takdirine bağlı olmaması lazımdır. Oysa, icra takibin dayanağı olan sözleşmede davacıya ödenmesi kararlaştırılan ücretin hangi edimler karşılığı olduğunun kalem kalem açıkça belirlenmemesi, diğer bir deyişle davacının tüm edimleri (telif tanıtım amaçlı bilimsel toplantılar) karşılığında 25.000 TL ücretin öngörülmesi nedeniyle dava konusu alacağın önceden belirlenebilirlik,bilinebilirlik,hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşımadığı kuşkusuzdur. Bu durum karşısında, İİK’nın 67/2. maddesi koşullar gerçekleşmediğinden, mahkemece,davacı tarafın icra-inkar tazminat talebinin reddi gerekir.Bu nedenle davalı vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 11/06/2015 gün 2014/11316 Esas, 2015/8139 Karar sayılı ilamının iki nolu bendine icra inkar tazminatının reddedilmesi gerektiğine ilişkin bozma kalemi de eklenerek mahkeme kararının açıklanan gerekçeyle de davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle, ” Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise diğer karar düzeltme istemlerinin HUMK 442.maddesi gereğince REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11/06/2015 gün 2014/11316 Esas, 2015/8139 Karar sayılı ilamının iki nolu bendine icra inkar tazminatının reddedilmesi gerektiğine ilişkin bozma kalemi de eklenerek mahkeme kararının açıklanan gerekçeyle de davalı yararına BOZULMASINA” şeklinde karar verilmiştir.
Dava mahkememizin 2017/48 E. Sırasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE:
Toplanan delillere, Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi rapor ve ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, davalı şirket ile imzaladığı sözleşme 1. Madde kapsamında Biyokimya ile ilgili hazırlama ve editörlüğünü üstlenme noktasındaki edimini yerine getirdiği, davacının, davalı şirket ile imzaladığı sözleşme 2. Madde kapsamında bilimsel toplantılara katıldığını gösterir uçak bileti kaydı, otel kaydı ve davalı tarafça gönderilen E9 Hocalar Raporunda davacı isminin geçtiği kayıtlar dikkate alındığında bu kapsamdaki edimini yerine getirdiğinin değerlendirilebileceği, davalı tarafça davacının eser hazırlama ve revizyon yapma edimini eksik veya kötü ifada bulunduğu veya davet ve talebe rağmen bilimsel toplantıya katılmadığına ilişkin bir ihtarının dosya kapsamında bulunmadığı ve sözleşmenin taraflarca feshedilmediği, taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen 25.000 TL’nin 22.500 TL’lik kısmının sözleşmenin 1. Maddesindeki edim kalan 2.500 TL’lik kısmının ise sözleşmenin 2. Maddesi kapsamındaki edim için belirlenebileceğinin önceki raporda da tespit edilmekle makul olduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/11316 E. Sayılı ilamı 2 numaralı bendinde geçen bir oranlamanın eserlerin çok sayıda eser sahibi tarafından meydana getirilmesi, eserlerin her bir yazar ismi belirtilerek bölümlere ayrılmaması, kim tarafından hangi kısmın hazırlandığının belli olmaması ve benzer tarihlerde yine Biyokimya bölümü ile ilgili farklı yazarlar ile farklı bedelli sözleşmeler imzalanması birlikte değerlendirildiğinde esere yapılan katkının ve buna bağlı bilimsel toplantılara katılmanın bedelinin taraflar arasında sözleşme imzalanma aşamasında belirlendiği, eser meydana getirildikten sonra sözleşmede belirlenen bu bedelin tekrar eser sahibi sayısı veya sayfa vb. kıstaslara göre oranlanmasının teknik olarak mümkün olmadığı, davalının sözleşme kapsamında belirlenen bedeli davacıya ödediğine dair dosya kapsamında bir belgeye rastlanılmadığı anlaşılmış, açıklanan nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddiyle
Asıl alacağa yönelik itirazın iptaliyle ilgili talebin kabulü ile,
Asıl alacak miktarı 25.000-TL üzerinden takibin devamına itirazın iptaline,
Birikmiş faiz talebi yönünden talebin kısmen kabul kısmen reddi ile
Birikmiş faiz 890,40 TL üzerinden takibin devamına,
Birikmiş faizle ilgili fazlaya dair talebin reddine,
Asıl alacak miktarı üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar yasasına göre hesaplanan 1.768,57-TL nispi karar harcından peşin alınan (icra dosyasına yatırılan ve dava açarken peşin harçtan mahsup edilenle birlikte toplam) 385,65-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.382,92 TL’nin davalı şirketten alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davanın kabul edilen kısmı yönünden Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.375,00-TL vekillik ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
4-Davanın reddedilen kısmı yönünden Avukatlık Ücret Tarifesinin 13/3 maddesine göre 77,40 TL vekillik ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
5-Davanın kabul ve reddedilen kesimleri dikkate alınarak hesaplanan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 4.875,25-TL yargılama giderinden 3.250,16-TL’nin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 2.386,35-TL yargılama giderinden takdiren 795,45-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye yargılama giderinin yine davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde Yargıtay da temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/12/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İlk Masraf : 277,15-TL
Gider Avansı :4.539,50-TL
Karar Düzetme Harcı : 57,60-TL
TOPLAM :4.875,25-TL

MASRAF DÖKÜMÜ
Gider Avansı :1.763,00-TL
Temyiz Harçları : 565,75-TL
Karar Düzetme Harcı : 57,60-TL
TOPLAM :2.386,35-TL