Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/449 E. 2021/197 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/449
KARAR NO : 2021/197
DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 09/12/2017
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin ABD menşeli … firmasının iştiraki olduğunu ve 80 ülkede faaliyette bulunan bir medikal şirket olduğunu, müvekkilinin 2014/89438 sayı ile tescilli … markasının Türkiye’de 05. Sınıf mallar için tescilli ve tanınmış bir marka olduğunu, dava konusu … nolu markanın müvekkili şirketin tescilli markasını gerekçe göstererek yapmış oldukları yayına itirazın Markalar Dairesi tarafından reddedildiğini, bu karara karşı yapmış oldukları itirazın ise YİDK kararı ile reddedildiğini, müvekkilinin … ibareli markası ile başvuru konusu … markasının iltibasa yol açabilecek derecede benzer olduğunu, markaların “…” şeklinde telaffuz edilmesi nedeniyle aynı firmaya ait olduğunun düşünülebileceğini, davalı tarafın iş bu markayı tescil ettirmekte kötüniyetli olduğunu iddia ederek, YİDK kararının iptalini ve dava konusu markanın 05.sınıftaki mallar için hükümsüz kılınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, söz konusu markaların görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali dahil olmak üzere benzer olmadığını, dava konusu markanın 05. Sınıf emtialar bakımından karşılaştırıldığını, bu nedenle ilgili tüketici kitlesinin bilinçli tüketici kitlesi olduğunu, ilaç ürünleri için ortalama bir alıcı kitlesinin beklenmesinin mümkün olmadığını, bu yönde Yargıtayın birçok emsal kararı bulunduğunu, sadece marka başvurusu yapılması ile kötüniyetin ispatlanamayacağı, buna ilişkin delillerin sunulması gerektiğini, dosyada buna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığını, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …’a dava dilekçesi ve tensip zaptının 22.03.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının cevap verme süresi içinde cevap dilekçesini vermediği, davalı vekilinin 11.12.2018 tarihli beyan dilekçesi ile özetle; taraf markalarının görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde benzer olmadığını, ilgili tüketici kitlesinin doktor ve eczacılar olması nedeniyle markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, davacı tarafın kötüniyet iddiasını somut delillerle ispatlayamadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı başvurusuna davacı tarafından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b 8/4 ve 35 maddesi kapsamında yapılan itirazın reddiyle ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve marka tescil edilmiş ise hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; “…” ibareli dava konusu marka için 26.12.2016 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuruda bulunulduğu, davalı … adına 03 ve 05. sınıfta tescili istemiyle yapılan bu başvurunun Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan inceleme sonucunda … başvuru numarası ile 12.01.2017 tarihli 268 sayılı Resmi Bülten’de yayınlanmasına karar verildiği, söz konusu ilana karşı işbu davanın davacısı …, INC. tarafından 10.03.2017 tarihinde 2014/89438 sayılı “…” markası mesnet gösterilerek 556 sayılı KHK’nın 8/1-b ve 35 hükümleri ve sair nedenlerle itiraz edildiği, itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan inceleme sonucunda haksız bulunduğu, markalar benzer görülmeyerek itirazın reddedildiği, red kararı üzerine davacı yanın itirazlarının bir kez daha değerlendirilmesi için yeniden itirazda bulunduğu ve YİDK tarafından itirazın 09.10.2017 tarihli ve … sayılı kararıyla; “yapılan değerlendirmede ihtilaflı malların niteliği, satış koşulları ve nihai tüketici kitlesinin dikkat düzeyi ile birlikte değerlendirildiğinde “…” ibareli başvuru markası, ortalama tüketici nezdinde bütün halde bıraktığı izlenim bakımından “…” ibareli gerekçe marka ile görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer bulunmamıştır. Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından verilen karar yerinde bulunduğundan itirazın tüm gerekçeleri ile birlikte reddi gerekmiştir.” şeklinde karar verildiği, dava konusu YİDK kararının davacı şirkete 11/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 09/02/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle:dava konusu … nolu “…” markasının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda davacı yana ait 2014/89438 sayılı “…” markası arasında 05. Sınıfta benzer görülen İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri., tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, tıbbi amaçlı deterjanlar” emtiaları açısından markalar arasındaki benzerliğin iltibasa neden olmayacağı, ancak 05. Sınıf “bebek mamaları; Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler),” emtiaları bakımından söz konusu sınıfın ilgili tüketici kitlesi yönünden yapmış olduğumuz değerlendirmeler sonucunda iltibas ihtimalinin mevcut olduğu, TÜRKPATENT YİDK’nın … sayılı kararının “bebek mamaları; Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler),” Emtiaları yönünden iptali şartlarının oluştuğu, davacı markasının tanınmış olduğu iddiasının dosyaya sunulan deliller kapsamında ispatlanamadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun / ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun / ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı Markası Davacı Markası

… …
(03 ve 05. sınıf) (05. sınıf)

Taraf markalarının emtia kapsamları incelendiğinde, davacı yanın markası ile davalı markası arasında “bebek mamaları; hijyen sağlayıcı ürünler; pedler, taponlar, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler.)” mal ve hizmet sınıfları yönünden benzerlik bulunduğu bilirkişi incelemesi ile anlaşılmıştır.
Şu hâlde SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan karıştırılma ihtimali de belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir. Devamla;
Davalının markasının incelenmesinde; dava konusu … markasının beyaz zemin üzerine tamamı siyah küçük harflerle ve içerisinde herhangi bir başka figüratif öğeye yer vermeyen formatta yazıldığı, dava konusu markanın … şeklinde harf dizilimine sahip olduğu, dava konusu “…” ibareli markanın … ve TECH ibarelerinden oluştuğu, … ibaresinin İngilizce DERMATOLOGY ibaresinin kısaltması olduğu ve “deri, deri bilimi” anlamına geldiği, “TECH” ibaresinin ise “TEKNOLOJİ” ibaresinin kısaltması olduğu, dava konusu markanın … seslerinden meydana geldiği ve okunuşunun “…” veya “…” şeklinde olduğu, anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; davaya mesnet gösterilen markasının ise beyaz zemin üzerine tamamı siyah büyük harflerle yazılı olduğu, herhangi bir başka ayırt edici figüratif öğeye yer verilmediği, harf diziliminin … olduğu, davacının redde mesnet “…” markasının ise “…” ve “TAC” ibarelerinin birleşmesinden oluştuğu markanın bütün itibariyle bir anlam ifade etmediği, dolayısıyla … kökü bakımından markaların yabancı dillerdeki karşılıklarına aşina olacak düzeyde bilinçli olmayan tüketici bakımından taraf markaları arasında anlamsal bir benzerlik oluşması ihtimalinin bulunduğu, markanın “…” seslerinden oluştuğu ve okunuşunun “…” veya “…” şeklinde olduğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, dava konusu marka ile davacı markasının bütünsel anlamda yapılan karşılaştırması sonucunda, taraf markalarının, sadece 05. Sınıfta yer alan “bebek mamaları; Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler),” emtiaları bakımından benzer oldukları, anılan emtialar ilgili tüketici nezdinde; birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı olarak nitelendirilmesi mümkün olabilecek işaretler oldukları; dava konusu “…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli markaların 05. Sınıf “bebek mamaları; Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler),” emtiaları bakımından ilgili tüketici kitlesi nezdinde karıştırılma ihtimalini meydana getirebilecek düzeyde yüksek olduğu, markalar arasındaki benzerlik düzeyi ve tüketicinin her zaman iki markayı yan yana görme ihtimalinin bulunmaması nedeniyle aklında kalan güçlü algı ile tercihlerini gerçekleştireceği göz önüne alındığında, işaretler arasındaki benzerlik düzeyinin markaları arasında karıştırmaya sebebiyet verebileceği aksi yöndeki YİDK kararının iptali şartlarının oluştuğu; davalı yanın ne YİDK itiraz sürecinde ne de dava sonrasında tanınmışlığını ispatlamaya yönelik dosyaya somut ve güçlü deliller sunmadığı; hal böyleyken tanınmışlığını ispatlama külfeti altında olan davacının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davacı markasının tanınmışlığını ispatlayamadığı, dosya kapsamında sunulan delillerden kötü niyet iddiasının ispat edilemediği anlaşılmış, açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile TPMK YİDK’nın … sayılı kararının “bebek mamaları; hijyen sağlayıcı ürünler; pedler, taponlar, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler.)” mal ve hizmet sınıfları yönünden iptaline, YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, hükümsüzlük talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı şirket adına tescilli … sayılı “…” ibareli markanın tescilli olduğu, “bebek mamaları; hijyen sağlayıcı ürünler; pedler, taponlar, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler.)” mal ve hizmet sınıfları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, hükümsüzlüğe ilişkin fazlaya dair talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
TPMK YİDK’nın … sayılı kararının “bebek mamaları; hijyen sağlayıcı ürünler; pedler, taponlar, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler.)” mal ve hizmet sınıfları yönünden iptaline,
YİDK iptaline yönelik Fazlaya dair talebin reddine,
Hükümsüzlük talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile,
Davalı şirket adına tescilli … sayılı “…” ibareli markanın tescilli olduğu, “bebek mamaları; hijyen sağlayıcı ürünler; pedler, taponlar, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler.)” mal ve hizmet sınıfları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Hükümsüzlüğe ilişkin Fazlaya dair talebin reddine ,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu ve aşağıda dökümü gösterilen 2.024,90-TL

yargılama giderinin takdiren 1.349,93-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 67,40-TL
GİDER AVANSI :1.957,50-TL
TOPLAM :2.024,90-TL