Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/329 E. 2021/48 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/329
KARAR NO : 2021/48

DAVA : Tescilli tasarımlara tecavüz tecavüzün ve haksız rekabetin men’i ve refi, maddi manevi tazminat
DAVA TARİHİ : 22/09/2017
KARAR TARİHİ : 26/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan tescilli tasarımlara tecavüz tecavüzün ve haksız rekabetin men’i ve refi, maddi manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekil dava dilekçesiyle; müvekkilinin … tescil numaralı tasarımlarının … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyası ile 28.02.2017 tarihinde yapılan keşif ve keşif sonucunda düzenlenen 07.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda davalının işyerinde teşhir ve satış amaçlı olarak bulundurulduğunun tespit edildiğini, tasarım hakkı sahibinin izni olmadan tescilli tasarımların aynısının ve belirgin benzerinin satışa sunulmasının SMK kapsamında tecavüz oluşturduğunu, delil tespitinin yapıldığı dosyada davalının tecavüz eylemine konu olan … ismi verilen ürünlerin fiyat listesi de tespit edilerek dosyaya görsel olarak kaydının alındığını, belirtilen delil tespiti dosyasında müvekkiline ait … sayılı tasarımların www…net internet adresinde, …mobilya adresli instagram hesabında da teşhir edildiğini, müvekkilinin tescilli tasarımlarının üretilmemesi, piyasaya sürülmemesi, üretenlere yardımcı olunmaması konusunda SMK’nın korumakta olduğu hakların yanı sıra TTK m. 54 uyarınca haksız rekabet açısından da korunduklarını, davalının eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunu ve müvekkilinin fikri ve mali haklarına zarar verdiğini, müvekkili tarafından davalıya tespit konusu tasarımların kullanılması ve üretilmesi için hiçbir izin, lisans ve benzeri hak verilmediğini, davaya dayanak yaptıkları tespit dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin tescilli ürünleri ile davalının ürünlerinin “aynı görünüm ve tasarıma sahip olduğu”nun, “tasarımların genel izlenimi farklılaştırmaya yeterli olmadığı”nın, “belirgin benzer görünüm özelliğine sahip olduğu”nun, “farklılıkların genel izlenimi etkilemeyen ufak farklılık olarak kabul edileceği”nin tespit edildiğini iddia ederek; davalı şirketin davacıya ait … sayı ile tescilli tasarımlarını izinsiz olarak üretmesi, teşhiri, satması ve satışa arzı biçimindeki eylemlerin davacının tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tesipitne, tecavüzün durdurulmasına, tecavüzün ref’ine ve men’ine, masrafı davalıdan alınarak mahkeme kararının ülke çapında trajı en yüksek fazetelerden birinde yayınlanması ile fazlaya ilişkin tüm talep hakları saklı kalarak 1.000,00 TL maddi ve 3.000,00 TL manevi zararın tespit tarihinden itibaren işleyecek geçerli faiz oranını geçmemek suretiyle değişen oranlarda ve reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı şahıs vekili davaya cevaplarında özetle; davacının dayanak yaptığı tasarım tescili üzerinde hakkı olmadığını, firmalarında satılmakta olan ürünlerin modellerinin koltuk iskelet ve döşeme tasarımının yıllardır kullanılan, halka mal olmuş tasarım modelleri olduğunu, kumaş üstündeki kapitone nakış ve kol alanındaki pilelerin de birçok koltukta kullanılmakta olduğunu, davacının kast ettiği tescillerin bunlar olması söz konusu ise ayak toplarının üzerindeki desenin de İtalya’da … firmasının olduğunu, davacının satışı müvekkiline ait ürünlerden kendi ürünü olduğunu iddia ettiği ve bilirkişi raporundaki ikinci resimdeki tekli tescilin ünlü İtalyan firması …’a ait bir model olduğunu, müvekkilinin kendisine özgü ve İtalyan firmalarını takip ederek küresel değişimi yakından takip eden bir firma olduğunu, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği ürünnlerden fiskos sehpanın top şeklindeki kullanılan tasarımların üstündeki desenlerin orijinal …’ye ait tasarımlardan çalışıldığını ve davacının deseni ile hiçbir ilgisi olmadığını, top aralarındaki yuvarlakların müvekkilinin ürünlerinde metal değil ahşap varak olduğunu, ayrıca fiskosun üst tablasının derzli olduğunu, davacı tarafından bu ürünlerin benzerliğinden söz edilse de orta sehpa, fiskos ve koltuktaki ayak toplarındaki baklava deseni ile ilgisinin olmadığını, müvekkilinin ürün tasarımlarının orijinal … tasarımı olduğunu, sözü edilen İtalyan firmasının linkinin http://www…com/sites/…./ http://www….-….com/…olduğunu, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği ürünleri müvekkilinin mobilya sektöründeki herkes gibi bu işin kalbi olan Ankara’ya giderek imalatçı firmanın showroomundan görerek satın aldığını, söz konusu alımların Ankara’daki … Mobilya firmasından gerçekleştirildiğini, üretim yapmadıklarını savunarak; kabul etmemekle beraber müvekkilinin firmasındaki ürünlerin kendi imalatı olmayıp Ankara’daki … Mobilya mağazasından hazır satın alınan ürün olması ve müvekkilinin imalatı olmamasından dolayı … Mobilya’nın taklit ederek kendisine ait olduğunu bilmediğinden müvekkilini bağlayan bir durum olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı adına tescilli tasarımlara tecavüz nedeniyle tecavüzün ve haksız rekabetin men ref şartlarının maddi manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
… 1. FSHHM’nin … D. İş. Dosyasına Sunulan Bilirkişi Raporunda; İnceleme konusu bilirkişi raporunda huzurdaki davanın davacısı adına tescilli … tescil numaralı çoklu tasarım kapsamındaki koltuk, fiskos masası, masa, sehpa ile aleyhine tespit istenen huzurdaki davalının ticari işyerinde yapılan incelemelerde “…” kodlu takıma ait ürünler içerisinde; berjer koltuk, kanepe koltuk, yemek masası, sehpa ve fiskos masasının esas alınığı, söz konusu ürünler esas alınarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; tespit isteyen; … Mobilya Tasarım Pazarlama İnş Taahhüt İth. İhr. Turz. San. Tic. Ltd. Şti. olarak TP nezdinde; … tescil numaralı “Koltuk, Fiskos masası, Masa, Sehpa” ürün tasarımlarının Locarno Sınıfı:06-01 olan endüstriyel tasarımları ile aleyhine tespit istenen … (… Mobilya) firmasına ait ticari işlerinde; “…” kodlu mobilya koltuk takımı ile mukayeseli olarak yapılan incelemede; berjer koltuk, kanepe koltuk, yemek masası, sehpa ve fiskos masası ürenlerin öne çıkmayan küçük farklar dışında ayırt edici özellik olmadığı, keşif esnasında; benzer tasarımların, aleyhine tespit istenen firmaya ait ticari işyerinde, teşhir ve satış amaçlı olarak bulundurulduğu, tasarım açısından geniş seçenek özgürlüğü olmakla birlikte tescilli tasarımlar model alınmak suretiyle benzer şekilde dizayn uygulaması olduğu, bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında iltibas oluşturacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu ” yönündeki kanaatler belirtilmiştir.
… 1. FSHHM’nin … Tal. Dosyasına Sunulan Bilirkişi Raporunda; davalı şirkette 2015 yılında yalnızca mobilya ürünleri satın alınıp-satıldığı, mobilya üretimi yapılmadığı, 2016 ve 2017 yıllarında mobilya ürünleri satın alınıp-satıldığı hem de mobilya ürünleri üretimi yapıldığının tespit edildiğini, davalı şirketin incelenen ticari defter ve belgelerinde, davalının davaya konu ürünü satın aldığını iddia ettiği “…-… Mobilya” ile ilgili herhangi bir hesap tespit edilemediğini, davalı şirketin incelenen ticari defter ve belgelerinde davaya konu “…” ibareli ürün imalatı, alış veya satışı tespit edilmediğini, davalı şirketin 2015, 2016 ve 2017 yıllarında faaliyet zararı ettiğini, yönündeki kanaatler belirtilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu ile ilgili bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle: … 1. FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyasında tespit edilen ürünler ile davacı tasarımlarının karşılaştırılması sonucunda bilgilenmiş kullanıcı nazarında aralarında oluşan benzerlik nedeniyle davacının … numaralı tasarım tescilleri ile korunan haklarına tecavüzün söz konusu olduğu, … 1. FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyasında tespit edilen ürünler ile davacı tasarımlarının karşılaştırılması sonucunda bilgilenmiş kullanıcı nazarında aralarında oluşan farklılık nedeniyle davacının … numaralı tasarım tescilleri ile korunan haklarına tecavüzün söz konusu olmadığı, davalının davacı tasarımlarınnı yeni ve ayırt edici olmadığı yönündeki ididasını ispat edemediği, davalının tasarım hakkına tecavüze konu ürünleri dava dışı üçüncü kişiden satın aldığına ilişkin iddialarını usulüne uygun olarak düzenlenmiş muhasebe kayıtları ile ispat edemediği, davalının incelenen kanuni defter, bilgi ve belgelerinden, davalının davaya konu satışları miktar ve tutar olarak belirleme yapılamadığından ve davalının 2015-2016 ve 2017 yılları Gelir Tablolarından Faaliyet Kârı negatif bakiye verdiği (zarar ettiği) nden davacı lehine 6769 sayılı SMK m. 151/2-b çerçevesinde maddi tazminat hesabı yapılamadığı, tarafımıza verilen görev çerçevesinde ürün fiyatının emsallerine göre yüksek olması dolayısıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 50/2 hükmünce, davacı lehine 6769 sayılı SMK m. 151/2-b çerçevesinde, davacı lehine toplam 5.000,00 TL’den aşağı olmamak üzere maddi tazminatın belirlenebileceği, manevi tazminat yönündeki takdirin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir tasarımın sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Yenilik ve ayırt edicilik” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 56. maddesi;
“Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce,
kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklindedir.
Aynı Kanun’un “Kamuya sunma” başlıklı 57. maddesi ise;
“Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez.” şeklindedir.
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesine göre tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu kanundan doğan haklarını kullanabilir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın yeni olabilmesi için, onun aynısının, tescil tarihinden evvel dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Tasarımların aynı olup olmadığının tespiti için yapılacak benzerlik testinde; aynı izlenimi uyandırma, aynı etkiyi yapma, karıştırılma tehlikesi veya olasılığı incelenemez. Bunlar ikinci aşamaya yani ayırt edicilik tetkikine aittir. Tasarımın yeniliği yoktur diyebilmek için, hükümsüzlüğü istenilen tasarımın, önceden kamuya sunulan (faydalı model, marka ve) tasarım belgelerindeki tasarımlar ile aynı olması şarttır. Terkini talep edilen tasarım öncekinden sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilecektir. Yenilik önceki tasarıma göre belirlenecektir. Aynı kabul edilmeye engel olamayan küçük ayrıntılarda farklılık hâkimin takdirine göre belirlenecektir. Burada şu ölçü verilebilir; fark, aynı olmayı ortadan kaldırmıyor, mevcut önceki tasarım görünümünü sürdürüyor, fark sadece mevcut görünüme, yani mevcut tasarıma ek, onda bir değişiklik, ondan bir sapma niteliği taşıyorsa, yani farklılık o (mevcut tasarım) esas alınarak ondan hareketle yapılmışsa küçüktür. Bunun dışında kalan farklar ise büyüktür. Yenilik ne özgünlük, ne eşsizlik, ne estetiğe sahip bulunma, ne de estetiğin ve kalitenin basamağıdır.
Başvurusu yapılan bir tasarım yenilik testini geçebilirse ikinci olarak ayırt edicilik incelemesine tâbî tutulur. Bu test bir kıyaslama incelemesidir. Bir tasarımın ayırt ediciliğe sahip bulunması demek, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile kıyaslanan tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunması demektir.
Bilgilenmiş kullanıcı ise, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ara veya nihaî tüketicidir. Ancak asla bir uzman değildir. Mahkememiz de bilgilenmiş kullanıcı konumunda bulunan ilgililerin katılımıyla oluşturulmuş bilirkişi heyetinden mütalâa almıştır.
Kıyaslama, tescili istenen tasarım ile kıyaslanan tasarımların tam karşılaştırılması ve değerlendirilmesidir. Ayırt edici niteliğin incelenme ve değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesini ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğunun göz önüne alınmasını emredici bir ifadeyle istemiştir. Bilgilenmiş kullanıcının fark edebileceği değişiklikler ise daima göz önünde tutulmalıdır.
Seçenek özgürlüğü ibaresiyle kastedilen, tasarımcıya tasarımına ayırt edicilik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup kişiden kişiye değişmez. Bu nesnel değerlendirmede tekdüze özellik ve nitelikler göz önünde tutulur. Bazı biçimler (=görünümler) nesnenin işlevine sıkı surette bağımlıdırlar. Böyle tasarımlarda tasarımcının hareket alanı pek dardır. Meselâ, bir otomobilin, ütünün ve şişenin şekli gibi. Her otomobil, ütü ve şişe birbirine benzer. Ayırt edicilik için tasarımcının muhakkak nesnenin işlevine ters düşen tasarımlar geliştirmesi beklenemez. Dolayısıyla işlevin yerine getirilebilmesi için zorunlu olan alan dışında yapılabilecek olan tasarımların korunması mümkün olabilecektir. Seçenek özgürlüğünün hiç bulunmadığı hâllerde ise tasarım zaten korunamaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
DAVA KONUSU DAVALI TASARIMI
… sayılı tasarım

… 1. FSHHM’nin … D. İş Sayılı dosyasında tespit edilen ürünler ile davacı tasarımlarının karşılaştırılması ile davacı tasarımlarına tecavüz olup olmadığına ilişkin yapılan incelemeye göre; belirtilen karşılaştırmalarda dikkate alınacak bilgilenmiş kullanıcı kitlesinin mobilya ürünlerinin satışı hizmetlerinde çalışan kişiler ile bu ürünleri satın alan, kullanan kişilerden oluşmakta olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tasarımı (….) ile Davalı kullanımı (… masa) tasarımı bilirkişilerce karşılaştırıldığında; tasarımlar arasında, eğmeçli içerlek köşelere ve katmanlı yan yüzeylere sahip masa üst tabla formunun, masa üst tablasındaki mermer görünümünün ve çift bobinli, topuz bitişli ayak formunun ortak olduğu görülmüştür. Bunlarla birlikte, bu ortak özellikleri oluşturan temel unsurların biçimlenişinde etkili olan (ayak bobin ve topuzları arasındaki ikincil katmanlar, üst tabla cumbasındaki profil katmanları, ayak bitişleri gibi) yan unsurların da belirgin şekilde benzer olduğu görülmüştür. Tasarımlar arasındaki farkların, bobin ve topuz üstü desenleri ile masa üst tablası renginden ibaret olduğu, tasarımlar arasında belirgin benzerlik olduğu ve tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yaratacakları genel izlenimlerin birbirine çok benzer olacağı anlaşılmıştır.
Davacı tasarımı (….) ile davalı kullanımı (… koltuk) tasarımı bilirkişilerce karşılaştırıldığında; genel geometrik formu oluşturan ana gövdenin, yani arkalık, kolçak ve altlıktan oluşan temel yapının oldukça benzer olduğu görülmüştür. Arkalıkların, ince fitillerle ayrılan ve orta kısmında tepe yapan bombeli üç dilimli yapısının; içerlek C kıvrımlı kolçak bitişlerinin ve kolçak açılarının; benzer kalınlıklı ve uç kısma doğru açılan minder yapısının; dış yüzey kapitonesinin; ayak formlarının ve bitişlerinin iki tasarımda ortak olduğu görülmüştür. Tasarımlar arasındaki fark ise ayak yüzey desenleridir. Bu kapsamda yapılan değerlendirmede, tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yaratacakları genel izlenimler arasında bir fark olmayacağı ve tasarımların belirgin şekilde benzer olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı tasarımı (…) ile davalı kullanımı (… sehpa) tasarımı bilirkişilerce karşılaştırıldığında; dava konusu masa tasarımı için yapılmış olan değerlendirmelerde tespit edildiği gibi, masa üst tablalarının aynı şekilde benzer oduğu, ancak masa üst tabla desenleri (davacı tasarımında bu yüzey düz iken davalı ürününüde mermer desenlidir), ayaktaki üçüncü bobin (davacı tasarımında iki bobin artı bitiş topuzu mevcutken, davalı ürününde üç bobin artı bitiş bulunmaktadır) ve masa üst tabla cumbalarının (davacı tasarımında tabla yanlarındaki kalınlaştırmanın üst tablaya en kısmında altın yaldızlı bir bant uygulaması bulunmaktayken davalı ürününde böyle bir bölüm bulunmamaktadır) farklı olduğu görülmüştür. Bu kapsamda yapılan değerlendirmede, tasarımlar arasındaki farkların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde fark edilebilir unsurlar olduğu ve tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yaratacakları genel izlenimlerin birbirinden farklı olacağı anlaşılmıştır.
Davacı tasarımı (…) ile davalı kullanımı (… fiskos masası) tasarımı bilirkişilerce karşılaştırıldığında; tasarımların üst tablalarının dairesel ve yüksekliğe oranlarının benzer olduğu, aynı zamanda yine bobinli merkezi ayak kullanımı söz konusu olduğu ve ayak bitişinde benzer yarıçaplı bir dairesel platform bulunduğu görülmüştür. Ancak, davacı tasarımında ayaktaki bobinlerin tam küre değil yassı; davalı ürününde ise bu unsurların küre formuna daha yakın olduğu görülmüştür. Bobin aralarında yüzük kullanımı yine ortak olmakla birlikte, bobinlerin üzerindeki desenlerin farklılaştığı görülmüştür. Bununla birlikte, üst tablanın, davacı tasarımında mermer (veyahut mermer desenli) olduğu, davalı ürününde ise düz (tahminen lakeli) olduğu görülmüştür. Dolayısıyla yüzey görünümleri farklı olduğu gibi üst tabla yan yüzeylerinin de farklı olduğu, bu çerçevede değerlendirme yapıldığında, tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yaratacakları genel izlenimlerin farklı olacağı anlaşılmıştır.
Davacı tasarımı … ile davalı kullanımı (… kanepe) tasarımı bilirkişilerce karşılaştırıldığında; tasarımlar arasında, genel geometrik yapıyı oluşturan ana unsurların, yani kolçakla entegre arkalık ve platform üstü hareketli minderli oturağın ortak olduğu, bununla birlikte, kolçak formlarının ve bu formu oluşturan ana çapların (iç ve dış radyuslar ile kıvrılma başlangıç noktasının) benzer olması, kapitone desenlerinin oran, yön ve örüntülerinin benzer olması, tek topuzlu ayak bulunması ve kırlent yüzey ve oranlarının da benzer olmasının bu görsel yakınlığı artırdığı, öte yandan minder altı platformunun yani koltuğun asli yatay taşıyıcı tablasının da cumba (kenar) formu olarak büyük benzerlik içinde olduğu görülmüştür. Tasarımlar arasındaki tek farkın ayak yüzey desenleri ve bitişleri olduğu görülmüştür. Bu sebeple, tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenimlerin belirgin şekilde benzer olduğu anlaşılmıştır.
Davalının savunmalarına dayanak yaptığı linkler üzerinde bilirkişi marifeti ile inceleme yapılarak davacı tasarımlarının yeni olup olmadığı incelendiğinde,
http://www…com/sites/…. linke ilişkin olarak web archive de dahil olmak üzere herhangi bir kayda rastlanmamıştır http://www….-….com/…. linke ilişkin olarak aşağıda gösterildiği üzere doğrudan bir kayıt bulunmamıştır. https://www….-….com/ adresine yapılan yönlendirme üzerine inceleme yapılan sitede uyuşmazlık kapsamındaki tasarımlarla ilgili görsel unsurlara rastlanmamıştır. Davalının savunmalarında değindiği linkin webarchive kayıtlarından ulaşılan ve davacının tasarım başvurusundan (27.11.2015) önceki kayıtlarda tespit edilen koltuklar ile davacı tasarımında yer alan koltuklar arasında gerek genel geometrik yapı gerekse ayaklar ve desenler bakımından bariz farklılıkların olduğu gözlenmiştir. Davalıya ait tasarımda arkalık ince fitille dikey olarak bölümlenmiş bir yapıya sahipken, iş bu üründe arkalık kırık açılı ve düz tepeli bir yapıya sahiptir. Ayaklar ise iş bu üründe tamamen farklı şekilde, uzun bombelidir. Kapitone ise daha geniş diyagonalli ve düğmelidir. Bu sebeple, iş bu ürün ile davalıya ait koltuk tasarımı benzer görülmemiştir.
Açıklanan nedenler ile davalının savunmalarına itibar edilemeyeceği, Davalının satışını gerçekleştirdiği … masa, … koltuk ve … kanepe ürünlerinin davacının … nolu tasarımlarına tecavüz niteliği taşıdığı, davacının diğer tasarımlarına tecavüzü ispat eder delil bulunmadığı anlaşılmış, men ve ref davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili 19.04.2018 tarihli duruşmada müvekkili lehine, 6769 sayılı SMK m. 151/2-b “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç” olarak yoksun kalınan kazancın hesaplanması talebinde bulunmuştur.
Bu kapsamda; … 1. FSHHM … Talimat ile Bilirkişi ….’nın raporunun içeriğinden davalının incelenen kanuni defter, bilgi ve belgelerinden, davalının davaya konu satışları miktar ve tutar olarak belirleme yapılamadığı ve davalının 2015-2016 ve 2017 yılları Gelir Tablolarından Faaliyet Kârı negatif bakiye verdiği (zarar ettiği) anlaşılmıştır. Bu durumda davacı lehine 6769 sayılı SMK m. 151/2-b çerçevesinde maddi tazminat hesabı yapılamamıştır.
Davacı, davalının eyleminden dolayı zarara uğradığını iddia ettiğinden dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 50/1 (Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.) hükmü gereğince bu zararını ispat etmek zorundadır. Zararın tespitinin kesin olarak mümkün olmaması davalının tazminat yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun m. 50/2 fıkrası “Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” şeklindedir. Zarar miktarının tam olarak ispat edilememesi durumunda hâkimin hakkaniyete uygun bir miktar tayin edebileceği hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda bilirkişi raporu ile BK 50 maddesine göre maddi tazminat hesap ettirilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebini 5.000-TL olarak ıslah etmiştir. Ürün fiyatının emsallerine göre yüksek olması dolayısıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 50/2 hükmünce, davacı lehine 6769 sayılı SMK m. 151/2-b çerçevesinde, davacı lehine toplam 5.000 TL maddi tazminat takdir edilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden; tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibinin maddi ve manevi tazminat talep edebileceği bildirilmiş tecavüz nedeniyle tasarım sahibinin manevi olarak zarara uğraması mümkündür.
Manevi tazminat için davalının kusurlu olması gerekir. Davada davalının ticari şirket olması, diğer davalının davacı ile aynı sektörde ticaret yapan tacir olması nedeniyle basiretli tacir gibi hareket etmesi ve başkası adına tescilli tasarımı izinsiz olarak üretip piyasaya sürmemesi gerekir. Oysa davalı davacı adına tescilli tasarımları herhangi bir izin almadan ücret ödemeden tasarıma tecavüz eder şekilde üretip ticarete konu etmiştir. Bulundukları konum itibariyle tasarımlardan haberdar olabilecek durumdadır. Davacı tasarımlarına tecavüz ederek üretip piyasaya sunmaları nedeniyle kusurlu bulunmuştur.
Tecavüz nedeniyle tasarım sahibinin ticari kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçlar manevi tazminatla giderilebilir. Manevi tazminatın hesaplanmasına ilişkin olarak Tasarım sahibinin duyduğu acı, elem, ticari hayattaki güven zedelenmesini dikkate alarak manevi tazminatın miktarı genel hükümler çerçevesinde tayin edilmiş ayrıca tecavüz edilen tasarım sayısı da göz önünde bulundurulmuş ve bir taraf için zenginleşme diğer taraf içinde ekonomik çöküntü sağlamayacak şekilde tespit edilmiş ve mahkememizce davacının tasarımdan doğan hakkına tecavüz olduğu kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile,
Davalının satışını gerçekleştirdiği … masa, … koltuk ve … kanepe ürünlerinin davacının … nolu tasarımlarına tecavüz niteliği taşıdığının tespitine, tecavüzün durdurulmasına ve önlenmesine, buna ilişkin fazla istemin reddine,
Maddi tazminat talebinin kabulü ile 5.000 TL maddi tazminatın tecavüzün ilk defa tespit edildiği 28/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Manevi tazminat talebinin kabulü ile 3.000 TL manevi tazminatın tecavüzün ilk defa tespit edildiği 28/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Mahkeme kararının masrafı davalıdan alınarak ulusal gazetelerden birinde ilanına,
2-Harçlar yasasına göre hesaplanan 546,48-TL karar harcından peşin alınan+ ıslah ile yatırılan toplam 138,61-TL’nin mahsubu ile bakiye 407,87-TL harcın davalın tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Tasarıma tecavüzün kısmen kabulü nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Maddi tazminat talebinin kabulü nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.000,00-TL ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 3.000,00-TL ücreti vekâletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen tasarıma tecavüz davası nedeniyle; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 3.605,41-TL yargılama giderinin takdiren 3/4’ü olan 2.704,05-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair verilen karar, hazır olan davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/03/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸

MASRAF DÖKÜMÜ
İLK MASRAF : 104,31-TL
ISLAH HARCI : 70,00-TL
GİDER AVANSI :3.431,10-TL
TOPLAM :3.605,41-TL