Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/250 E. 2021/251 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/250 Esas – 2021/251 Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/250
KARAR NO : 2021/251
DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka hakkına tecavüz ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı ile müvekkilinin yaptığı bayilik sözleşmesinin 12.07.2017 tarihinde Ankara 24. Noterliğinin ihtarnamesi ile feshedildiğini, tebliğden sonra bayinin “… … ELEKTİRİK PERAKENDE SATIŞ A.Ş.” unvanını kullanarak fatura tahsilatı yaptığı yönünde duyumların alındığını, akabinde logolarının dahi indirilmediğinin tespit edildiğini, davalının … markasının yanı sıra davalının Yetkili İşlem Merkezi (YİM) ve Yetkili Ödeme Merkezi(YÖM) sıfatları altında da şirketleri ile herhangi bir sözleşmesel ilişki olmadan fatura tahsilatı yaptığını, işlem ücreti aldığını, davalının duvarına müvekkilinin çağrı merkezinin telefonlarının asıldığını, davalının 21.07.2017 tarihinde tahsilat fişi ile işlem yaptığının görüldüğünü, 10,03 TL2lik fatura için müşteriden 44/80 TL, 28,82 TL için 64,40 TL tahsil ettiğini, benzer olayın Gölbaşında da meydana geldiğini ve yetkisiz kişinin çok kısa sürede 200 000 TL para tahsilatı yaptığını, Enerji Piyasası Kanunu m.3 ve EPDK’nın 12.09.2012 tarih ve 4019 sayılı kararı uyarınca müvekkilinin fatura tahsili için münhasır yetkili olduğunu, müvekkilinin bunu kendisi yürüttüğü gibi bankaların elektronik tahsilat sistemleri ve anlaşmalı tahsilat merkezleri üzerinden de yürüttüğünü, bunun dışında kişilerin … ismini kullanarak fatura tahsilatı yapmasının hukuka aykırı olduğunu, Davalının yetkisiz olarak markalarının güvenilirliğini kullanarak tahsile devam etmesinin şirket kalite standartlarını düşürdüğünü, bu durumunda müvekkilinin itibarına haksız olarak zarar verdiğini beyan ederek 10 000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca davalı aleyhine TTK ve Marka KHK m.61/A uyarınca suç duyurusunda da bulunacaklarını beyan ederek, Davalının yetkisiz ve usulsüz olarak … unvanını, markasını, logosunu taşıyan tabela, matbu evrakları, kullanmak suretiyle fatura tahsilatı yapması sebebiyle ve müvekkilinin daha fazla zarar görmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Davalının müvekkili adına hiçbir suretle tahsilat yapmamasına karar verilmesini, … unvanını, markasını, logosunu taşıyan tabelaların ve her türlü ilanın kaldırılmasını ve matbu evrakların kullanılmayarak mevcut olanların derhal imha edilmesine karar verilmesini, 10.000-TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin 21/12/2015 tarihinde … Ödeme Hizmetleri A.Ş. İle … … Elektrik Perakende Satış A.Ş.’nin abonelerinin faturalarının tahsilatına ilişkin aracılık sözleşmesi imzaladığını, sözleşme imzalandığı sırada 50.000 TL teminat veremeyeceğini beyan eden müvekkiline 15.000 TL ödemesi halinde sözleşmeye devam etmesinin teklif edildiğini, bu teklifin müvekkili tarafından kabul edildiğini ve senedin söz konusu şirkete teslim edildiğini bu noktada … … Elektrik Perakende A.Ş ve … Ödeme Hizmetleri A.Ş. Arasında hukuki ve fiili irtibat organik bağ yada komisyon/ticari mümessillik ilişkisinin varlığının ilgili şirketin ticari defterlerinden yada kayıtlarına bakılarak tespit edilmesini talep ettiklerini, davacı … şirketinin geçersiz fesih bildiriminde öncelikle kendileri tarafından belirtilen ve bayiye bildirildiği iddia olunan aylık hedeflerinin gerçekleşmediğinden bahisle sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince derhal olmak üzere sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, ihtarnamede belirtilen ve müvekkilini ulaşamadığı iddia olunan söz konusu satış hedeflerinin müvekkile yazılı ya da başka bir iletişim tekniği ile olmak üzere hiç bir şekilde bildirilmediğini anılan hedeflerin tek taraflı olarak … şirketi tarafından yapıldığını, tek taraflı ve mutakabattan yoksun olarak oluşturulan satış hedeflerine ulaşamadığından bahisle sözleşmenin feshedilmesi haksız ve geçersiz olduğunu, müvekkilinin davacı şirkete yönelik yetkisiz tutum niteliğinde ve marka hakkına tecavüz kapsamında muarazanın durdurulmasını gerektirecek bir eylemi bulunmadığını ve bulunmayacağını beyanla davanın … Ödeme Hizmetleri A.Ş.’ye ihbar edilmesini ve müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan / celbedilen belgeler:
-Dava dosyasının incelemesinde … ibareli markaların davacı … … ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ A.Ş. adına olmadığı, 2012/77182 sayılı ibareli; 2012/77184 sayılı ibareli; 2015/75889 sayılı ibareli markaların dava dışı … HOLDİNG A.Ş. adına tescilli olduğu anlaşılmaktadır.
-Davacının 21.11.2017 tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu ve yukarıda yer alan markaların sahibi … HOLDİNG A.Ş. ile dava dışı … ENERJİ A.Ş. arasında 12 Eylül 2017 tarihinde (işbu dava tarihinden sonra) lisans sözleşmesi akdedilmiştir.
-Davacının 13.03.2018 tarihli dilekçesi ekindeki evraklardan davacı … … ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ A.Ş.’nin %100 hissedar (TEK ORTAK) ının … ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş. olduğu; … ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş.’nin %100 hissedar (TEK ORTAK) ının … ENERJİ A.Ş. olduğu; … ENERJİ A.Ş.’nin %50 hissedarının … HOLDİNG A.Ş. ve %50’sinin ise … HOLDİNG S.a.r.l. olduğu anlaşılmaktadır.
6493 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca faaliyet izni verilmesine ilişkin BDDK Kurul kararı Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra, faaliyet izni alan ödeme kuruluşları unvan ve iletişim bilgileri http://www….internet sayfasında yer alan “Kuruluşlar” sekmesi altındaki “Ödeme Kuruluşları” sekmeleri altında yer alan listeye eklenmektedir. BDDK tarafından izin verilen 33 adet Ödeme Kuruluşu listelenmiştir. Örneğin, davalının davacı faturası tahsil ettiği … ÖDEME HİZMETLERİ A.Ş., sözkonusu BDDK listesinin 11. sırasında yer almaktadır. Davalı davacı ile 2017 yılı başında sözleşme yapmıştır. Sözleşme imzalanmadan önce ve sözleşme feshedildikten sonra … ÖDEME HİZMETLERİ A.Ş. üzerinden davacının fatura tahsilatını yapmıştır. Dosyaya kazandırılan İşletme Defteri kayıtlarından da görüleceği üzere davalı … ÖDEME HİZMETLERİ A.Ş. üzerinden diğer kurumların tahsilatını yaptığı anlaşılmaktadır.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı kullanımlarının davacının tescilli marka hakkından doğan haklarını ihlal edip etmediği markaya tecavüz şartalrının oluşup oluşmadığı tazminat şartlarınnı oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen 11/08/2017 tarihli raporda özetle: 10.08.2017 tarihinde davalı …’a ait ve “….Çankaya ANKARA” adresinde mukim iş yerinde inceleme yaptıklarını, Yapılan incelemede işyerinin girişinde bulunan plastik tabelada “FATURA ÖDEME NOKTASI” yazdığı, kapının kenarında “…” ibaresinin ve “KREDİ KARTI İLE FATURA ÖDEYEBİLİRSİNİZ” biçiminde açıklamanın bulunduğunun tespit edildiğini, buna karşılık iş yerinin içerisinde veya dışarısında “…” ibaresine, davacıya veya davacının çağrı merkezine ilişkin bilgi ve belgeler ile davalının davacının yetkili ödeme noktası olduğuna ilişkin herhangi bir açıklama ve belgeye tesadüf edilmediğini, marka hakkına tecavüz olgusu açısından belirtilmesi gereken temel husus, marka hukuku açısından tecavüzün söz konusu olabilmesi için tescilli marka ile üçüncü kişi tarafından kullanılan işaret arasında ve tescilli markanın kapsamında yer alan mallar/hizmetlerle işaretin üzerinde kullanıldığı mallar/hizmetler arasında aynılık, ayırt edilemeyecek derecede benzerlik veya ilişkilendirme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzerliğin bulunmasının gerekli olduğunu, bu bağlamda tescilli marka ile kullanılan işaret arasında benzerliğin bulunmadığı durumlarda taraflarca üretilen ürünlerin veya sunulan hizmetlerin benzerliği veya tescilli markanın tanınmış olması marka hukuku açısından tecavüz oluşturmayacağını, ayrıca markanın sadece mal veya hizmet üzerinde kullanılması değil iş evrakı ve reklamlar ile internette kullanılması da şartları varsa marka hakkına tecavüz teşkil edebileceğini, ancak internette kullanımın marka hakkına tecavüz teşkil etmesi için bu kullanımın aynı zamanda ticari etki doğurmasının da gerektiğini, davalı iş yerinin içerisinde veya dışarısında “…” ibaresine, davacıya veya davacının çağrı merkezine ilişkin bilgi veya belgelere veya davalının davacının yetkili ödeme noktası olduğuna ilişkin herhangi bir açıklama veya belgeye tesadüf edilmediğini, uyuşmazlık konusu … ibaresi ile aynı veya karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer bir ibare kullanımı bulunmadığını bilirkişinin davalı iş yerinde yapılan incelemede tespit edilen kullanımların davacı adına tescilli markalardan doğan haklara tecavüz etmediğini, davalı iş yerinde yapılan incelemede tespit edilen kullanımların davacı ile haksız rekabet yapmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Muhasip Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle:
2016 ve 2017 yılı İşletme Defterleri ile kayıtlara müstenit satış faturaları, alış faturaları, Z raporları, vd evrak incelendiğinde, 2016 yılı İşletme Defterinin Ankara …yevmiye numarası ile 50 sayfa adedi olarak kullanılan 08 sayfanın tasdiklendiği, 2017 yılı işletme defterinin …yevmiye numarası ile 50 sayfa adedi olarak 05 sayfanın tasdiklendiği, taraflar arasında Ocak 2017’nda Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, … Ankara 24. Noterliği’nin 12.07.2017 tarihli ve 24938 yevmiye nolu İhtarnamesi ile sözkonusu sözleşmeyi tek taraflı olarak derhal feshettiği, ihtarnamenin 14.07.2017 tarihinde … tarafından tebellüğ edildiği, davacı … … ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ A.Ş. dava dilekçesinde … ünvanını, markasını, logosunu taşıyan matbu evraklar, afiş ve tabelaların imha edilip kullanılmaması sağlanarak markaya karşı fiili tecavüzün durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, davalının incelenen ve bir kısmı dosyaya kazandırılan İşletme Defteri, satış faturası vb belgelerinde sözleşme dönemi dışında … ibareli marka kullanımına rastlanmadığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde 14.07.2017 tarihinden sonra davalının 21.07.2017’nde 10,03 TL fatura için 44,80 TL ücret alındığı iddiasında olduğu, dilekçe ekinde …’a ait 21.07.2017 tarihinde 42,60 TL fatura tahsilatı ve 2,20 hizmet bedeli toplam 44,80 TL lik yazarkasa fişi düzenlendiği, 004 numaralı fişin ödemesi kredi kartı ile yapıldığı, bu işlemin saatinin 17:03 olduğu, yine 21.07.2017 tarihinde … …’a ait 1M2017A097236 nolu 10,03 TL fatura için 1,50 TL hizmet bedeli ile birlikte 11,53 TL lik FATURA TAHSİLAT DEKONTU düzenlendiği, bu işlemin saatinin 17:04 olduğu, 21.07.2017 tarihli 004 numaralı 44,80 TL lik yazarkasa fişi ile tahsilatın farkı için … adına 21.07.2017 tarihli 006179 nolu 34,76 TL.lik Hizmet Bedeli İadesi faturası düzenlendiği, 34,76 TL lik Hizmet Bedeli İade faturası (= 44,80 TL – 10,03 TL) 2. nüshası görülerek fotokopisi ayrıca dosyaya kazandırıldığı, davacı vekilinin, dava dilekçesinde 14.07.2017 tarihinden sonra davalının 21.07.2017’nde bir müşteriden 28,82 TL fatura için açma kesme bedeli borcunun olduğunu söyleyerek 3,00 TL si hizmet bedeli olmak üzere 64,40 TL tahsilat yapıldığı iddiasında olduğu, bu işleme ait fişin Ek-5 olduğunu ifade etmesine rağmen dilekçe ekinde bu fişe rastlanmadığı, davacı vekilinin, 18.09.2017 tarihli dilekçesi ekinde 14.07.2017 tarihinden sonra 2,00 TL.lik hizmet bedeli ile birlikte 26,80 TL fatura için 28,80 TL ücret alındığına ilişkin davalının 18.09.2017’nde 0002 nolu fişini dosyaya sunduğu, işlem saatinin 15.10 olduğu, ayrıca Fatura Türü … ELEKTRİK olan 26,78 TL.lik ENERGY FATURA TAHSİLAT MERKEZİ makbuzu olduğu, işlem tarih ve saatinin 18.09.2017 15.12.52 olduğu, Elektrik, Su, Doğalgaz, GSM, Telefon vb. kurum fatura tahsilatları bankaların dışında kurumların sözleşme imzaladıkları 6493 sayılı ÖDEME VE MENKUL KIYMET MUTABAKAT SİSTEMLERİ, ÖDEME HİZMETLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI HAKKINDA KANUN kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları vasıtasıyla tahsil edildiği; bir başka ifade ile davalıya ait yazarkasaya girilen 28,80 TL, Fatura Türü … ELEKTRİK olan 26,78 TL.lik ENERGY FATURA TAHSİLAT MERKEZİ makbuzu ile uyumlu bir tahsilat olduğu, davalı … dosyada bulunan Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğünün Tutanağından 13.10.2017 tarihinde işini bıraktığının anlaşıldığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Muhasip Bilirkişi kurulunca düzenlenen ek raporda özetle: davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde Ek-4 olarak sunduklarını ifade ettiği faturayı tekrar bilirkişi incelemesine esas olmak üzere sunduğunu ifade ettiği, sözkonusu yazarkasa fişinde davacının marka hakkına tecavüz teşkil edecek bir kullanım bulunmadığını, davalının dava dosyasında, incelenen defter ve kayıtlara müstenit belgelerinde, davacının sözleşme feshinden sonra, davacının iddiası olan, … adına …’nın adını veya logolarını kullanarak makbuz, dekont vb. belgeler düzenlediğini, … adına işlem yaptığına dair ifadelerin, işletme adlarında, ticaret unvanlarında, markalarında, makbuzlarında, reklamlarında … ibarelerini kullandığı tespit edilemediğini, bir başka değişle, davalının incelenen ve bir kısmı dosyaya kazandırılan İşletme Defteri, satış faturası vb belgelerinde sözleşme dönemi dışında … ibareli marka kullanımına rastlanmadığını, eğer davacının kendi sistemi tahsilata izin vermez ise ne davalı ve ne de bir başkası hiçbir şekilde davacının faturalarının tahsilatı gerçekleştirilemeyeceğini, takdirin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 7. Maddesine göre:
(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin ya-yım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 29. Maddesine göre,
(1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 50. Maddesi uyarınca; “Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir.” denilmektedir.
6102 sayılı TTK’nın 52 nci maddesine göre,
(1) Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir.
(2) Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın gazete ile yayımlanmasına da karar verebilir.
Markaya tecavüz dolayısıyla uğranılan “manevi zarar” ise KHK’da başkaca bir hüküm bulunmadığından borçlar Kanunun 49. Maddesindeki şartlar dairesince tanzim edilir. Markaya tecavüz, çoğunlukla bir kişinin ticari itibarının zedelenmesine sebebiyet verir. Manevi tazimanata hükmedilebilmesi için failin kusuru gerekmekle birlikte, kusurun ağırlığı herhangi bir rol oynamaz.
Markaya tecavüz halinde kişilik değerlerinden biri olan ticari itibarda vukua gelen kayıpları karşılamak için manevi tazminat isteyebilir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda “haksız rekabet”in açık tanımı bulunmamakta, 54/2. Maddede “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” denilmekte ve 55. Maddede tahdidi olmamak üzere, “hangi hallerin haksız rekabet teşkil ettiği” belirtilmektedir. Buna göre 55/1-a-(4) bendi; “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” şeklindeki ifadesi ile başkasının markasını kullanmayı haksız rekabet olarak değerlendirmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; 10.08.2017 tarihinde davalı …’a ait ve “…ANKARA” adresinde mukim iş yerinde yapılan incelemede, işyerinin girişinde bulunan plastik tabelada “FATURA ÖDEME NOKTASI” yazdığı, kapının kenarında “…” marka ve logolarının kullanıldığı, iş yerinin iç tarafında “FATURA ÖDEME-PARA TRANSFERİ” ibaresinin ve “KREDİ KARTI İLE FATURA ÖDEYEBİLİRSİNİZ” biçiminde açıklamanın bulunduğunun tespit edildiği, buna karşılık iş yerinin içerisinde veya dışarısında “…” ibaresine, davacıya veya davacının çağrı merkezine ilişkin bilgi ve belgeler ile davalının davacının yetkili ödeme noktası olduğuna ilişkin herhangi bir açıklama ve belgeye rastlanmadığı, marka hakkına tecavüz olgusu açısından belirtilmesi gereken temel husus, marka hukuku açısından tecavüzün söz konusu olabilmesi için tescilli marka ile üçüncü kişi tarafından kullanılan işaret arasında ve tescilli markanın kapsamında yer alan mallar/hizmetlerle işaretin üzerinde kullanıldığı mallar/hizmetler arasında aynılık, ayırt edilemeyecek derecede benzerlik veya ilişkilendirme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzerliğin bulunmasının gerekli olduğu, bu bağlamda tescilli marka ile kullanılan işaret arasında benzerliğin bulunmadığı durumlarda taraflarca üretilen ürünlerin veya sunulan hizmetlerin benzerliği veya tescilli markanın tanınmış olması marka hukuku açısından tecavüz oluşturmayacağı, ayrıca markanın sadece mal veya hizmet üzerinde kullanılması değil iş evrakı ve reklamlar ile internette kullanılmasının da şartları varsa marka hakkına tecavüz teşkil edebileceği, ancak internette kullanımın marka hakkına tecavüz teşkil etmesi için bu kullanımın aynı zamanda ticari etki doğurmasının da gerektiği, davalı iş yerinin içerisinde veya dışarısında “…” ibaresine, davacıya veya davacının çağrı merkezine ilişkin bilgi veya belgelere veya davalının davacının yetkili ödeme noktası olduğuna ilişkin herhangi bir açıklama veya belgeye rastlanılmadığı, uyuşmazlık konusu … ibaresi ile aynı veya karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer bir ibare kullanımı bulunmadığı, tespit edilen kullanımların davacı adına tescilli markalardan doğan haklara tecavüz etmediği, davalı iş yerinde yapılan incelemede tespit edilen kullanımların davacı ile haksız rekabet yapmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 27,90-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Tecavüz iddiasının reddi nedeni ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Manevi tazminat talebinin reddi nedeni ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 5.900,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2021