Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/542 E. 2021/246 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Karar
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2014/542
KARAR NO : 2021/246
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 18/12/2014
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin ülkemizin en büyük ve tanınmış firmalarından olduğunu, başta dayanıklı tüketim malları ve bunların üretiminde kullanılan yan malzemeler olmak üzere yaygın biçimde üretim ve satış faaliyeti bulunan, ülkemizin yanı sıra yurt dışında da sektörünün en büyük, tanınmış kuruluşlarından biri olduğunu, 42 yıldır aralıksız kullanılan … markasının ilk kez 26.07.1967 tarihinde 98366 sayı ile tescil edildiğini, sonraki yıllarda tescil edilen … markalarının; 175464, 98366, 102979, 193929, 201590, 199932, 2000 18584, 2000 18583, 2001 11318, 2001 15205, 2001 15206, 2001 15207, 2001 15208, 2001 15209, 137647, 2002 19839, 2002 25340, 2002 25341, 2002 26789, 2004 19087, 2004 22188, 2004 22187,2005 08336, 2005 09314, 2005 09315, 2005 09316, 2005 39236, 2006 03817, 2006 03818, 2006 03819, 2006 03820, 2006 03821, 2007 60311, 2005 00392, 2005 09314, 2000 18582 sayılı markalar olduğunu, … ibareli markaların tanınmışlığının yalnızca internet üzerinden yapılabilecek olan basit bir araştırmada dahi ortaya çıkabileceğini, dava konusu … markasının fonetik ve görsel olarak ayırt edilemeyecek kadar benzer biçimde seçilmiş olmasında, müvekkili tarafından … markasına kazandırılmış olan tanınmışlık ve itibarın önemli bir faktör olduğunu, … markası özel/00268 sayı ile tanınmış marka statüsüne alındığını, … markasının Ac … tarafından yayınlanan Ürün ve Hizmet Portföyü Markalar 2003, ilk hatırlanan markalar kategorisinde 3. sırada, ilk hatırlanan firma kategorisinde ise 4. sırada yer aldığını, 28 – 29 Mayıs 2008 tarihlerinde düzenlenen Uluslararası Sporda Pazarlama ve Sponsorluk Kongresi’nde verilen ödüllerden en önemlilerinden biri olan “Spor Organizasyonu Sponsorluğu Ödülü”, “… Basketbol Ligi” projesi ile öncü marka … ’nun olduğunu, ABD’den “Good Design” Tasarım Ödülünü Alan İlk Türk Markasının, LCD Televizyon ile … olduğunu, müvekkili adına tescilli tanınmış “…” markası ve davalının “…” markasının ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, … markasının müvekkili markası ile seri marka izlenimi yaratarak halk tarafından karıştırılmaya sebebiyet verir nitelikte olduğunu, müvekkilinin tanınmış … markasının tescilinden yıllar sonra davalı tarafından … markasının tescil edilmesinin görsel, işitsel ve anlamsal açıdan yaratılan karıştırılma ihtimali ile ürünün alıcısı olan halk kitlesinin ayırt etme ve bağlantı kurma durumu da dikkate alındığında, 556 sayılı KHK’nin içerdiği markaların korunması amacına aykırı bir durum oluşturduğunu, … markaları sonuna eklenen –NOMİK eki ile … markasına dönüştürülen markanın tüketici zihninde müvekkilinin tanınmış … markaları ile iltibasa mahal vereceğinin açık olduğunu, dava konusu … markasının tescil edildiği 21. sınıfın müvekkiline ait 46 adet tescilli … markasının 11 tanesinin tescilli olduğu 21. sınıfı kapsadığını, dolayısıyla davalı şirkete ait … markasının, müvekkili şirketin … markalarının çok uzun yıllardır tescilli bulunduğu ve ana kullanım alanı olan sınıf için tescil edildiğini, müvekkilinin markasının tanınmış marka olması sebebiyle, müvekkilinin markasının sadece sonuna -NOMİK eki eklenmesi ile oluşturulmuş … ibareli markanın kapsamında yer alan bütün ürün ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, … markasının müvekkilinin tanınmış … markasının ayırt ediciliğini ve tanınmışlığını sulandırdığı/bulandırdığını, tanınmış … markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer … ibaresinin tesadüfen seçildiğinin düşünülemeyeceğini, … markasının kötü niyetli tescile konu olduğunu, anılan marka tescilinin haksız rekabet anlamında da iltibasa mahal verdiğini iddia ederek; 2010 58622 sayılı … ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafından savunma yapılmamış, ön inceleme duruşmasına iştirak edilmemiş ve delil de ibraz edilmemiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 556 sayılı KHK’nın 8/1-b ve 8/4 md kapsamında davalı markasının hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yazı İşleri Yönetmeliği’nin 41/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent’den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden;
Hükümsüzlüğü talep edilen 2010 58622 kod numaralı …. +şekil ibareli markanın tescil kapsamının 21. Sınıf: İçme bardakları ve gıda kapları, elektrikli olmayan ev veya mutfak eşyaları ve kapları (ne değerli metal, ne de bunlarla kaplanmış); cam, işlenmemiş veya yarı işlenmiş, bina camı hariç; cam eşyalar, porselen ve çanak çömlek, yani cam kutular, değerli metal olmayan şamdanlar, bardaklar (kaplar), değerli metal olmayan şişeler, cam ampuller (kaplar), cam kavanozlar, cam tıpalar, şişeler, cam kaseler, şeker kutuları, damacana kutuları bira bardağı, tereyağı tabakları, kurabiye kavanozları, fenerler, sürahiler, kağıt olmayan bardaklar ve masa örtüleri, şamdan, peynir kapları, tereyağı kapları, meyve bardakları, masa için bıçak dayanakları, kristal (cam eşyalar), sürahi, emaye cam, baharat setleri, buz kovaları, tabaklar, salata kaseleri, tuzluklar, şeker kaseleri, bardaklar, vazolar, dekorasyon için toz cam, parfüm spreyleri, parfüm buharlaştırıcılar, parfüm şişeleri. olduğu tetkik edilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda ve ek raporda özetle: dava konusu marka ile davacının dayanak markaları arasında kapsam benzerliği bulunmakla birlikte işaret benzerliği bulunmaması karşısında markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davacının “…” ibareli markasının beyaz eşya sektörü başta olmak üzere ciddi bir tanınmışlığının bulunduğu ancak taraf markaları arasındaki mevcut farklılıkların, tanınmışlığa dayalı olarak sağlanan üstün korumanın ötesinde olduğu, tanınmışlığa bağlı bir karıştırılma ihtimalinin de ortaya çıkmayacağı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun/ ek raporun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporunun/ ek raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirmenin nihai olarak mahkememizce yapılacağı anlaşılmakla yeni heyetten rapor alınması veya mevcut bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b ve 8/4 md kapsamında davalı markasının hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
“Marka tescilinde red için nispi nedenler” başlığı altında düzenlenen 556 sayılı KHK’nın 8. maddesi;
“Madde 8 – Tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması durumunda aşağıdaki hallerde marka tescil edilemez:
a) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı ise ve aynı mal veya hizmetleri kapsıyorsa,
b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa.
Marka sahibinin ticari vekili veya temsilcisi tarafından markanın kendi adına tescili için, marka sahibinin izni olmadan ve geçerli bir gerekçe gösterilmeden yapılan başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine red edilir.
Tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretin sahibinin itiraz etmesi üzerine, tescili istenilen marka, aşağıdaki hallerde tescil edilmez.
a) Markanın tescili için yapılan başvuru tarihinden önce veya markanın tescili için yapılan başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmiş ise,
b)Belirtilen işaret, sahibine daha sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkını veriyorsa,
Marka, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir markanın aynı veya benzeri olmakla birlikte, farklı mallar veya hizmetlerde kullanılabilir. Ancak, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu red edilir.
Tescil için başvurusu yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismi, fotoğrafı, telif hakkı veya herhangi bir sınai mülkiyet hakkını kapsaması halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir.
Ortak ve garanti markalarının sona ermesinden itibaren üç yıl içinde ortak marka veya garanti markası ile aynı veya benzeri olan marka tescil başvurusu itiraz üzerine reddedilir.
Bir markanın yenilenmeme nedeniyle koruma süresinin dolmasından sonra iki yıl içerisinde aynı veya benzer markanın, aynı veya benzer mal ve hizmetler için yapılan tescil başvurusu itiraz üzerine reddedilir.” şeklindedir.
Yukarıda ayrıntısı yazılı 8/1-b maddesinde geçen düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 556 sayılı KHK’nın 8. maddesinin (4) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca 556 sayılı KHK’nın 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde geçen “halk tarafından karıştırılma ihtimali” konusunda genel ölçü olarak; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, tüketici kitlesinin bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Bir başka anlatımla, “iltibas tehlikesi” görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı Markası
..
Alınan bilirkişi raporu ışığında taraf markalarının emtia kapsamları incelendiğinde, dava konusu markanın tescil kapsamında bulunan mallar, davacının dayanak yaptığı …. markalarının tescil kapasımda bulunan bir kısım mallarla aynı veya benzer olduğu, söz konusu malların, aynı satış yöntemleri kullanılarak tüketiciye arz edildiği gibi aynı veya benzer ihtiyaçları karşılamakta olduğu anlaşılmaktadır. Şu hâlde SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan karıştırılma ihtimali de bir kısım emtialar yönünden gerçekleşmiştir. Devamla;
Davalının markasının incelenmesinde; dava konusu markanın yeşil dikdörtgen zemin üzerinde sağ alt köşede küçük bir çıkıntı içinde beyaz renkteki büyük harflerle “…” ibaresi bulunduğu, belirtilen ibare, konumlandırıldığı yer ve yazı boyutu nedeniyle arka planda kalması nedeniyle markanın tali unsuru pozisyonunda olduğu, dava konusu markadaki asli unsurun, yeşil dikdörtgen zemin içinde beyaz çerçeve ile oluşturulmuş alanda yer alan ve yine kendi içinde alan ayrımı ile beyaz zemin üzerinde yeşil renkteki büyük harflerle “BE” ve kalan yeşil zemin üzerinde beyaz büyük harflerle ve “K” harfinin dikey simetri ile yerleştirildiği “…” ibaresi ile oluşturulan … ibaresi olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının markalarının incelenmesinde; davacının dayanak yaptığı markalarda genel olarak özel bir şekil vb. unsurdan söz edilemeyeceği gibi dava konusu marka ile kapsam benzerliği içeren markalarda şekil veya renk unsuru bulunmadığı, kapsam benzerliği içeren davacı markaları olarak yukarıda belirtilen markalardan bir tanesinin sadece “…” sözcük unsurunu içerdiği, dava konusu marka ile kapsam benzerliği içeren diğer davacı markalarında ise “…” ibaresine eklenmiş başka sözcük unsurları (perform, keyfi, çay keyfi, kahve keyfi, babytime, fullmix, fruitmix, easyfry, freewire, easypack) bulunduğu, bu durumda davacının dayanak ve dava konusu marka ile kapsam benzerliği içeren markalarının “…” ve bu ibarenin yanında içerdikleri diğer sözcükler nedeniyle “…” ibareli seri markalar olarak dikkate alınabilmelerinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. … ibaresinin davalının markası içerisinde gerek heceleme gerek … ibaresinin … ibaresini önceler nitelikte olması nedenleri ile davalı markası içerisinde bağımsız özgün varlığını korumadığı, görsel, sesçil ve anlamsal olarak davalı markasının davacı markasından uzaklaştığı görülmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davacı adına tescilli “…” esas unsurlu ibareli markalar ile davalının “… by ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davalının “…” esas unsurlu markasını gördüğünde bunun davacının mesnet markasından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olmadığı, bu durumda davacının markaları ile davalı markası arasında işaret benzerliği olmaması da dikkate alındığında taraf markalarının ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmasının söz konusu olmayacağı; davacının “…” ibareli markasının beyaz eşya sektörü başta olmak üzere ciddi bir tanınmışlığının bulunduğu ancak taraf markaları arasındaki mevcut farklılıkların, tanınmışlığa dayalı olarak sağlanan üstün korumanın ötesinde olduğu, tanınmışlığa bağlı bir karıştırılma ihtimalinin de ortaya çıkmayacağı anlaşılmış, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 59,30-TL karar harcından peşin alınan 25,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 34,10-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2021

Katip … Hakim …
¸ ¸