Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/774 E. 2023/631 K. 03.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/774 Esas
KARAR NO : 2023/631

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … –

VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilince mahkememize sunulan 03/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … Kulubünün maddi olarak zorlanması ile finansal durumunu çözmek için borç para gönderdiğini, gönderilen borç paraların davalı adına … bankası aracılığı ile 29/07/2020 tarihinde 13.000,00-TL; 01/06/2020 tarihinde 72.000,00-TL, 29/05/2020 tarihinde 5.000,00-TL, 04/05/2020 tarihinde 16.500,00-TL; 31/01/2020 tarihinde 4.650,00-TL olmak üzere toplam 111.150,00-TL borç para gönderdiğini, ayrıca toplam tutarla ilgili olarak 30/11/2020 tarihinde cari hesap mutabakatı sağlandığını ancak davalının müvekkiline borcunu ödememesi nedeniyle … Noterliğinin 03/12/2020 tarihinde … yevmiye no ile ihtarname keşide edildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediği ve hiçbir ödeme yapılaması üzerine alacağın tahsili amacıyla … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının takibe konu borçlun bulunmadığı gerekçesiyle itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile itirazın haksız olması nedeniyle takibe konu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilince mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; tarafların tacir olmadıkları gibi aralarında ticari bir ilişkinin ve ticari ödünç sözleşmesinin olmadığını, müvekkilinin spor külübünün dernek olduğunu ve ticaret yapma yasağının olduğunu, davalının tek taraflı banka dekontlarına yazdırdığı borç ibaresinin ticari ödünç sözleşmesinin varlığını iddia edilemeyeceği, davacının taraflarından kabul edilmeyen talebin yasal dayanağı, tüketim ödüncü sözleşmesi olması nedeniyle görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, TBK 392 maddesi gereğince muaccel bir borç olmadığını, icra takibinin derneğe değil iktisadi teşebbüse karşı başlatıldığını, müvekkili spor külübünün davacı şirket ile hiçbir hukuki bağı ve ilişkisi bulunmadığını ve bu yüzden müvekkiline borç verilmesinin mümkün olmadığını, ödenen bedellerin bağış olması gerekirken bu bedellere borç ibaresinin yazılmasının haksız ve iyi niyetli bir davranış olmadığını, dernek genel kurulunda borçlama yetkisi konusunda alınmış bir kararda bulunmadığını belirterek davanın görevsizlik nedeniyle reddine, yapılan icra takibinin geçerli olmadığını, davanın usul bakımından reddine karar verilmesini, yasal dayanaktan yoksun ve maddi gerçekle örtüşmeyen davanın esastan reddini, haksız ve kötü niyetli takip sebebiyle %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Karar, 21/06/2021 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, … Karar, 04/10/2023 tarihli ilamı ile “…….Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; her ne kadar davacı bir ticaret şirketi olup tacir ise de, davalı dernek vasfında olup tacir sıfatını haiz değildir. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ödünç sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, TTK’nın 4. maddesinde öngörülen mutlak ticari davalardan da değildir. Bu durumda, tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığından, davada görevli mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. O halde 6100 sayılı HMK’nın 353/1/a/3. maddesi gereğince, mahkemenin görevli olmadığı halde davaya bakmış olması karşısında, esas yönünden inceleme yapılmaksızın, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yargılamanın Asliye Hukuk Mahkemesince yapılması için dosyanın mahalline gönderilmesine, kararın niteliğine göre davalının diğer istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur……” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme, toplanan deliller ile Bam kaldırma kararı birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin dernek vasfında olduğu, tacir sıfatının bulunmadığı, uyuşmazlığın ödünç sözleşmesinden kaynaklandığı ve mutlak ticari dava niteliği taşımadığı anlaşılmakla, HMK 2. Maddesi gereğince dava esası yönünden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu saptanmış olup; HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK’nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nun 114-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1- Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli …. Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtarına,

Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …. Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır