Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/70 E. 2023/312 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/70 Esas
KARAR NO : 2023/312

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C:…) – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … – (VKN:…) – …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/01/2023
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
KR.YZL.TARİHİ : 26/05/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili, davalının … taşıma işini yaptığını, müvekkili tarafından davalının harfiyatlarını taşıma işlemleri … plaka sayılı araç ve … plaka sayılı araç üzerinden yapıldığını, davalının harfiyat taşıma işlemleri için …adet sefer yapıldığını, müvekkili, davalının harfiyatlarını taşıma işlemi neticesinde davalı adına … sayılı fatura numarası 31.05.2022 tarihli 23521,78 TL bedelli fatura kestiğini, davalı tarafından söz konusu fatura bedeli ödenmediği gibi davalı tarafça da faturaya ilişkin herhangi bir itiraz söz konusu olmadığını, davalının yukarıda bilgileri verilen fatura bedelini ödememesi üzerine müvekkili tarafından … sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı tarafça müvekkilinin takibine usul ve yasalara aykırı olarak itiraz edildiğini, davalının yapmış olduğu itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu beyanla, haklı ve hukuka uygun davamızın kabulüne karar verilmesini, … sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, dava konusu itirazın kötüniyetli yapılması nedeniyle takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının mahkemeyi yanılttığını, davacı tarafından takip konusu yapılan faturalara ilişkin olarak müvekkili şirketin borcu bulunmadığını, davacının kendi kamyonu ile müvekkili şirketin hafriyat işini yaptığının doğru olduğunu, hafriyat işi yapan tek kamyoncunun da davacı olmadığını, müvekkili şirket hafriyat işi yapan kamyonculara kısa mesafe için sefer birim fiyatı olarak 260,00 TL , uzun mesafe için sefer birim fiyatı olarak 360,00 TL fiyat belirlemekte, bu belirlenen fiyattan da müvekkili şirketten kullanılan akaryakıtı mahsup edilmekte ve bakiye tutar için kesilen faturanın ödemesi yapıldığını, davacı tarafından dava konusu yapılan faturalarında da beyan ettikleri gibi, davacının yaptığı hafriyat işinden dolayı mahsup edilecek akaryakıt tutarı 19.399,00 TL olduğunu, taraflar arasında ihtilaf çıkmasının nedeni davacının kötüniyetli tutumu olduğunu, davacı kısa mesafe çalışmış olmasına rağmen uzun mesafe çalışmış gibi sefer birim fiyatı olarak 360,00 TL fiyat üzerinden hesaplama yaparak ve kendine ait olmayan … ve … plakalı kamyonları da faturaya ekleyerek fatura kestiğini, oysa davacı kısa mesafe çalışmış olduğundan davacının sefer birim fiyatı 260,00 TL olması gerektiğini, davacı …seferi kendi kamyonu ile yapmış ise 11.163,98 TL fatura kesmesi gerekirken 24.261,98 TL miktarlı fatura kestiğini, taraflar arasındaki bir diğer ihtilaf konusu da davacının kendine ait olmayan … ve … plakalı kamyonları da faturaya ekleyerek hak ediş talep etmesi olduğunu, davacı tarafından alacağından çok fazla olacak şekilde, kötüniyetle kesilen faturaya karşı müvekkil şirket tarafından ( ….) …. Noterliği 30.06.2022 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilmek suretiyle itiraz edildiğini, fatura iade edildiğini, icra takibi ve dava konusu yapılan faturalara itiraz edildiği gibi bu faturalar müvekkilimiz şirket defterlerine de işlenmediğini, davacının kendi kamyonu ile yaptığı sefer sayısı kadar ve kısa mesafe sefer birim fiyatı üzerinden hesaplama yapılarak 19.399,00-TL mazot bedeli de düşülmek suretiyle fatura kesilmesi halinde fatura bedeli zaten ödeneceğini beyanla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava, hafriyat taşıma işi kapsamında keşide edilen faturadan kaynaklı alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
…’nün yazı cevabı, …’nın yazı cevabı, … sayılı dosyasının Uyap kayıtları getirtilerek dosya kapsamına alınmıştır.
… … tarafından gönderilen yazı cevabında; bilgisayar kayıtlarının tetkikinde; 01/03/1989 tarihinde “kara yolu ile şehirler arası yük taşımacılığı (….) (…)” faaliyetine başladığı, mükellefin sistem kayıtlarımızın tetkikinde İşletme Hesabı Esasına göre defter tuttuğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’ nun 177. maddesi ve diğer ilgili maddeleri uyarınca alım-satım ve gayri safi iş hasılatı yönünden 2. sınıf tüccar olduğu, … belirlenen gelir sınırı dikkate alındığında mükellefin esnaf işletmesi sınırını aşmadığı ifade edilmiştir.
…’nden gelen yazı cevabında ise; davalının tacir kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
Dava; ticari dava olduğundan bahisle mahkememizde açılmıştır.
Ticaret mahkemeleri sadece ticari davalar bakımından görevlidirler. Ticari davalar mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Birici gurupta mutlak ticari davalar yer alır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer bazı kanunların ilgili hükümlerinde açıkça gösterilmiştir. İkinci gurupta, nispi diğer ticari davalar yer almakta olup nispi ticari davalar, her iki tarafın tacir olduğu ve işin de tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için hem her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gerekir. Üçüncü grup ticari davalar ise yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Bu gruptaki davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesi ile ilgili olması yeterli görülmüştür.
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davanın ticari bir dava olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Tarafların iddia ve savunmasına göre taraflar arasında hafriyat taşınması yönünde bir sözleşme kurulmuş ise de; bu sözleşmenin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 850. maddesi kapsamında taşıma sözleşmesi olarak değerlendirilmesi mümkün görülmemiştir. Zira, söz konusu kanunun 850/2. maddesinde; taşıma sözleşmesinin varlığı için taşıyıcının eşyayı gönderilene teslim etmeyi taahhüt etmesi gerekmektedir. Taraflar arasında kurulan sözleşmede bu yönde bir yükümlülük bulunmadığından sözleşmenin, Türk Ticaret Kanunu’nun 850. maddesi kapsamında taşıma sözleşmesi ve böylelikle, mutlak ticari dava olarak değerlendirilmeyeceğine kanaat getirilmiştir. Öte yandan; davalı şirket olup tacir sıfatını haiz ve ticari işletmesini ilgilendiren bir dava söz konusu ise de; davacı … tacir sıfatını taşımamaktadır. İlgili kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılarda; davacının tacir olarak değerlendirilmesini gerektiren herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir. Aksine, yukarıda ayrıntıları yazılı… ve …’nin yazı cevaplarından davacının esnaf olduğu anlaşılmaktadır. Sadece davalının tacir olması ve işin davalının ticari işletmesi ile ilgili olması davayı nispi ticari hale getirmeyeceği gibi Asliye Ticaret Mahkemesini de görevli hale getirmez. Görevli mahkeme mevcut delillere göre Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Davanın görevli mahkemede görülmesine ilişkin dava şartı, kamu düzenine ilişkin olup her aşamada resen gözetilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden REDDİNE,
2)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli… Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3)HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4)İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde… Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır