Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
…
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/69 Esas
KARAR NO : 2023/284
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
DAVA TARİHİ : 25/01/2023
KARAR TARİHİ : 27/04/2023
GR.KR.YZM.TARİHİ : 28/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin 2019 yılından bu yana 3 yıldır yangın söndürücüler, püskürtme tabancaları, sıvı ve tozları atan dağıtan ya da püskürten mekanik cihazların imalatı gibi ticari sektörlerinde faaliyet gösteren bir firma olduğunu, ancak son iki yıldır gerek ticaret sektöründeki gerileme ve resesyon gerekse de alacakların tahsilinde yaşanan problemler ve gerekse de kredi kurumlarının kredileri tanımlamayarak yeni kredi imkanı tanımamaları ve artan maliyetler nedeni ile müvekkili şirketin mali açığının her geçen gün arttığını, şu an itibari ile borç tutarı sermayesinin iki katını geçtiğini, şirketin piyasaya iş yaptığını ancak cari alacaklarını tahsil etmekte ciddi sıkıntılar yaşadığını ve son iki yıl içerisinde aile ve akrabalara ait taşınmazları kredi kurumlarına teminat göstermek suretiyle kredi kullandığını ve ticari şartlara rağmen ayakta durmaya çaba gösterdiğini, ancak cari açık ve banka dönem faiz yükü hayli arttığı gerekçesi ile ticari faaliyetine devam edemez hale düçar olduğunu, ayrıca kredi kurumlarına ödenen devre ve dönem faizleri de ciddi bir yekün tutmakta ve artık ödenemez hale geldiğini, şirketin borçlarının sermayesinin iki katını geçtiğinden ticari faaliyetlerine devam edemez duruma geldiğini beyan ederek; müvekkili iş sahibi şirketin borç tutarının sermayesinin iki katını geçmiş olması ve borca batık olması nedeni ile öncelikle İİK uyarınca iflasın hukuka uygun ve alacaklıların da haklarını korumak amacına matuf olmak üzere müvekkili şirket aleyhine başlatılacak icra takipleri ile başlatılmış icra takipleri hakkında İİK 193/1 maddesi uyarınca durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, aynı mahiyette şirket adına kayıtlı pek çok araç ile tapu kaydı olması nedeni ile ve iflas sürecinin uzun sürebileceği ihtimaline binaen şirket adına kayıtlı tüm taşınmazlar ile araçlar üzerine alacaklıların da sağlıklı şekilde yasal sıralarına uygun olarak alacaklarını alabilmeleri amacı ile ihtiyati tedbir konulmasına, zira, normal bir icra dosyası ile iflas süreci devam ederken herhangi bir alacaklının satış ve tahsil cihetine gitmesine meydan vermemek ve iflas talep tarihindeki malvarlığında bu yönü ile eksilmenin engellenmesi açısından İİK 159 uyarınca alacaklıların haklarının korunması açısından alınacak tedbirler kapsamında tedbir verilmesini, dava tarihinden sonraki tarihlere tekabül eden çeklere dair de ödemeden men yasağı koymak amacına matuf ve bankaların çek bedelleri nedeni ile alacaklı olarak mağduriyetini engellemek amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yine İİK uyarınca alacaklıların haklarının korunması amacı ile müvekkil şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Talep hukuki niteliği itibari ile …’nin iflası istemine ilişkin olup, talebin kanuni dayanağı ise İİK’nun 178. ve 179. maddeleridir.
Bilindiği gibi İİK’nun 178. maddesine göre, iflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflasa karar verilemez. İflas talebi l66’ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. Alacaklılar iflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. İflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan birinin haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde hülül edecek diğer borçlarını ödemeye yetişmiyorsa borçlu derhal aczini bildirerek iflasını istemeye mecburdur.
İİK’nun 179. maddesine göre ise; sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Türk Ticaret Kanununun 377.’nci ve 634.’üncü maddeleri ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 63.’ncü maddesi hükmü saklıdır.
Borçlunun müracaatı ile doğrudan doğruya iflasına karar verilebilmesi için öncelikle iflasın şekli ve maddi koşulları şeklinde bir ayrım yapılması gerekir. Şekli şartlar olarak; borca batıklık bildirimi, talep, talebin vekil marifetiyle yapılması halinde, vekilin iflas talebi özel yetkisini içeren vekaletnamenin sunulması, bilançonun mahkemeye sunulması, masrafların peşin olarak ödenmesi, maddi şart olarak da; talep eden şirketlerin borca batık durumda olması gerekir.
Mahkememizce öncelikle, davacı şirketin müracaatı ile doğrudan doğruya iflasına karar verilebilmesi için şekli şartlar incelenmiştir. Dava dilekçesi ekinde İİK. 178. maddesi doğrultusunda alacaklıların isim ve adreslerini gösterir mal beyanının yer almadığı, yine TTK’nun 376. maddesine göre hazırlanmış bilançodaki aktiflerin rayiç değerleri nazara alınarak oluşturulacak borca batıklık bilançosunun olmadığı, ayrıca 15.09.2018 tarihli resmi gazetede yayımlanan 6102 Sayılı TTK. 376. maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğin 12/4. maddesi gereğince işlem tesis edilmediği saptanmakla, davacı şirketin doğrudan iflas talebi yönünden şekli şartların yerine getirilmediği dikkate alındığında talebin dinlenebilmesi mümkün olmadığı kabul edilmiştir. Nitekim mahkememizin kabulünü … Bölge Adliye Mahkemesi … Dairesi’nin 2023/24 Esas, 2023/213 Karar, … … Dairesi Başkanlığı’nın 2009/6648 Esas, 2009/8913 Karar, … … Dairesi Başkanlığı’nın 2010/3969 Esas, 2010/7163 Karar, … … Dairesi Başkanlığı’nın 2013/7876 Esas, 2014/1680 Karar sayılı ilam içerikleri teyit etmekle talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması zorunlu 179,90-TL maktu harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 10 günlük süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/04/2023
Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza