Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/668 E. 2023/509 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/668 Esas
KARAR NO : 2023/509

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
KONKORDATO
TALEP EDENLER 1- … (TCKN: …) – ….
2- … – …
VEKİLİ : Av. … – …

TALEP : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
TALEP TARİHİ : 18/09/2023
GR.KR.YZM.TARİHİ : 21/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) istemli talepte dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Konkordato talep eden vekili talep dilekçesi ile özetle; … yönünden; 11/06/2015 tarihinde … San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak …. adresinde kurularak … 11/06/2015 tarihinde tescil edildiğini ve … Gazetesi’nin 16/06/2015 tarih … no.lu sayısında ilan edildiğini, 31.03.2016 tarihinde … San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak nevi değişikliğine gidilerek … Taahhüt Sanayi ve Tic. A.Ş. unvanını aldığını, nevi değişikliğinin …’nde 31.03.2016 tarihinde tescil edildiğini ve … Gazetesi’nin 05/04/2016 tarih … no’lu sayısında ilan edildiğini, mevcut durumda … Taahhüt Sanayi ve Tic. A.Ş.; …. adresinde faaliyet gösteren şirketlerinin 31.08.2023 tarihi itibarıyla 18.500.000,00-TL değer sermaye ile ana sözleşmesinde yazılı olan işlerde faaliyette bulunmak amacıyla kurulduğunu, konkordato talebinde bulunan … … A.Ş. olarak dünyayı saran Covid-19 virüs salgını, genel ekonomik sistemde son dönemlerde yaşanan kur değişimleri, … (…) şubelerinin Limak İnşaat … /… taahhüt San. ve Tic. A.Ş. ile düzenlenen inşaat sözleşmesi kapsamında alacağını tahsil edememesi ve diğer sıkıntılar ve darboğaz nedeniyle şirket yapısının değişen ekonomik çevre koşullarına göre uyarlanması ve yeni koşullara uyum sağlayarak daha sağlıklı bir şekilde faaliyetlerine devam edebilmek için bir konkordato ön projesi hazırlanması kararı alındığını, genel olarak vadelerin daraldığı ve hatta ortadan kalktığı bu dönemde, banka kredileri ve vadesi gelen çekleri ödeme güçlüğü içine düşen müvekkili şirketin borçlarını düzenli ve tam olarak ödemesi, istihdam ve istikrarı ile tekrar kâra geçebilmesi için müvekkili şirketin zamana ihtiyacı bulunduğunu, müvekkili şirketin faaliyetlerinin sağlıklı bir biçimde devamı ve de borçların ifasının gerçekleştirilebilmesi amacıyla, inandırıcı ve fonksiyonel bir konkordato ön projesi hazırlama gereği ortaya çıktığını, hazırlanan projenin şirketin içinde bulunduğu ödeme sıkıntısından hangi yöntemlere başvurarak aşmayı planladığı bir yol haritası mantığı ile hazırlandığını, konkordato teklifleri ile alacaklıların alacaklarının %100’ü oranında kavuşma sağlayacağını, müvekkili şirketin varlıklarının muhtemel satış fiyatları ile değerlenerek düzenlenen rayiç değer bilançosunda şirketin varlıklarının toplam değerinin 116.518.400,07-TL olarak tespit edildiğini, ancak müvekkili şirketin iflas ederek varlıklarının parça parça ve icra kanalı ile satılması halinde değerinin çok altında satılması, ayrıca çoğu teminatsız ve güvene dayalı alacaklarının da tahsilinin mümkün olmamasının kuvvetle muhtemel olduğunu, böyle bir durumun doğal olarak alacaklıların nihai zararı anlamına geldiğini, alacaklarının alacağına daha yüksek oranda kavuşmasını sağlamak amacı ile yapılan planlamada müvekkili şirkete konkordato tedbir kararı verilerek faaliyetlerine devam etmesinin mümkün olması halinde; şirket varlıklarının değerine, stok azalışı, sermaye artışı ve ticari faaliyetlerden elde edilecek karlar ilave olacak ve borçlarının iflas haline göre daha yüksek oranda ve tamamını ödeme imkanına kavuşacağını, … yönünden; müvekkilinin … adresinde ikamet ettiğini, konkordato talep eden … Taahhüt Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin %100 pay oranı ile şirketin tek ortağı olduğunu, bu nedenle … … A.Ş. ile ticaret, faaliyet ve finansman kaynak yönetimi konusunda ilişkili kişi olup, … Taahhüt Sanayi ve Tic. A.Ş.’ni temsil ve ilzam ettiğini, …’nın ilişkili şirketin borçlarına olan kefaleti ve ipoteği nedeniyle alacaklılarına karşı sorumlu olan kişi olduğunu, …’nın ilişkili şirketin finans kuruluşlarına olan toplam 56.710.000,00-TL tutarı kadar borçlarına karşılık üst sınır limit ipoteği verdiğini, teminat altına alınmış borçlarına ile yine ilişkili şirketin tedarikçilerine olan ipotek ve teminat altına alınmamış 11 adet kambiyo senedi (çek) karşılığı toplamda 4.950.000,00-TL borcuna da müşterek ve müteselsil kefil durumunda olduğunu, …’nın ilişkili … … A.Ş.’nin finansmanı için ilgili finans kurumlarına verdiği ipotekler nedeni ile rehinli borcuna istinaden konkordato projelerine bağlı olmayı kabul ve taahhüt ettiğini, … hakkında konkordato ön projesi hazırlanırken, ilgili şirketin 18.09.2023 tarihli konkordato ön projesi esas alınarak hazırlandığını, şirketin borçlarından dolayı …’nın ödeme güçlüğüne düştüğünü, şirketin borçlarının yapılandırılması ve şirketin borçlarının ödenebilir olması durumunda …’nın da ödeme güçlüğünden çıkacağını, dolayısıyla …’nın borçluluğunun kefil olduğu şirketin ödemelerine bağlı olduğunu, şirketin konkordatosu başarılı olduğunda ve borçlar ödendiğinde …’nın da borçlarının sona ereceğini, …’nın maliki bulunduğu gayrimenkullerin değerinde satılması durumunda kefil olduğu şirket borçlarının ödenmesinin mümkün olduğunu, taahhütlerine ve borçlarına sadık bir iş adamı olan …’nın şirketinin borçları için verdiği kefalet sebebiyle ekonomik yönden mahvına engel olunabilmesinin tek yolunun konkordato yapabilmesi olduğunu, iik 286. maddesinde yazılı tüm belgelerin mahkememiz dosyasına ibraz edildiğini ve müvekkili şirketler lehine 3 aylık geçici mühlet kararı ve tedbir kararı verilmesi için gerekli koşulların sağlandığını, davacı müvekkili şirketlerin malvarlıkları borçlarının tamamını karşılar durumda olmadığını, dolayısıyla konkordato talebinin kabul görmemesi halinde davacı şirketlerin borçlarını ödeme kabiliyetini yitireceğini, alacaklıların alacağının tamamına kavuşmasını sağlamak amacıyla yapılan planlama müvekkili şirketlerin ve şahısların lehine konkordato kararı verilmesi halinde şirketlerin faaliyetlerine devam edecek gerek sermaye arttırımı gerekse diğer kaynaklar ile şirketin ödeme gücüne / mali durumuna katkıların yapılması mümkün olabilecek ve böylece müvekkili şirketlerin borçlarını şuan ki haline nazaran tamamen ödeme imkanına kavuşacağını, mevcut durum nedeniyle müvekkili şirketlerin alacaklılarının haciz ve diğer hukuksal tacizleri ile karşı karşıya geleceği kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkili şirketlerin stoklarına ve diğer hak ve alacaklarına yönelik faaliyetine engel olacak mahiyette her an haciz ve ihtiyati haciz kararları alınıp, müvekkili şirketlerin faaliyetlerine son verilmesi ihtimalinin olduğunu, mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmemesi halinde mevcut gayrimenkullerin kaydına işlenecek 20-30 civarındaki haciz nedeniyle, gayrimenkul alıcısına, rüçhanlı alacakların yanı sıra söz konusu hacizli alacaklıların da alacaklarını ödeme külfeti getirilmiş olacak ki böyle bir hukuki sorumluluğu kabullenebilecek alıcının bulunmasının da imkansız olduğunu, mevcut durumda haciz ve icra tehdidi ile müvekkili şirketlerin faaliyetlerine ilişkin verimliliğinin her geçen gün düşeceğini, tedbir kararı sayesinde müvekkili şirketlerin faaliyet göstermelerinin mümkün olacağını, müvekkili şirketlerin faaliyetleri neticesinde cirolarını, satışlarını yükselteceğini ve tüm bu faaliyetlerden elde edeceği gelirler ve nihayetinde konkordato projelerinde öngörülen kaynaklar sayesinde mali durumunu düzelteceğini beyan ederek; öncelikle İİK. 286 maddesinde öngörülen tüm belgeleri içeren işbu konkordato talebimiz muvacehesinde, öncelikle üç aylık süre ile geçici mühlet verilmesine, gerekli görülmesi halinde geçiçi mühletin 2 ay daha uzatılmasına, geçiçin mühlet kararının İİK 288 maddesi gereğince ilanına, geçici mühlet kararı ile birlikte, şirketin ekonomik hacmi nazara alınarak, geçici konkordato komiseri atanmasına, İİK. 294/1 maddesi uyarınca şirket hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına ve başlamış takiplerin durdurulmasına, İİK. 294/1 maddesi uyarınca müvekkilleri hakkındaki ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına, Müvekkillerinin takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3. şahıs konumunda olduğu takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri ile İİK 78. maddesi çerçevesinde doğmuş ve doğacak alacakların haczi talebini ihtiva eden haciz müzekkerelerinin gönderilmesinin tensiben önlenmesine, takas, hapis ve mahsup hakkının kullanılmasının tensiben önlenmesine, İİK 295. maddesi uyarınca konkordatoya tâbi olmayan rehinli alacaklar bakımından, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılacak icra takiplerinde muhafaza ve satış işlemlerinin durdurulmasına, şirketlerin bankalar nezdinde tatbik edilmiş/edilecek blokaj işlemlerinin kaldırılmasına ve şirketin üçüncü kişilere vermiş olduğu teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin önlenmesine, müvekkili şirketlerin tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3. kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ve evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının müvekkili şirketlere ödenmesine, müvekkili şirketlerin muhafaza altına alınmış ve alınacak emtia, taşıt, cihaz, leasing kapsamındaki makine ve diğer hak ve alacaklarının müvekkili şirkete iadesine, İİK. 297/1 madde hükmü uyarınca müvekkili şirkete komiserin nezareti altında işlerine devam edebilmesi için faaliyet izni verilmesine ve bu bağlamda mahkememizce belirlenecek işlemlerin komiserin izni ile yapılmasına, geçiçi mühlet neticesinde İİK 289 maddesi gereğince 1 yıllık kesin mühlet verilmesine ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasına, kesin mühlet kararının ilanına , yargılama neticesinde İİK 305 vd. maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep etmiştir.

KABUL VE GEREKÇE : Talep, İİK 285 vd. maddelerine dayalı konkordato istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Konkordato müessesesi, devletin borçlulara, borçlarını ödemeyebilmesi için tanımış olduğu bir lütuftur. Borçluların bu lütuftan faydalanabilmesi için öncelikle iyi niyetli ve dürüst olması gerekmektedir.
Konkordato müessesesi, 2004 sayılı İİK’nun 285 vd.maddelerinde düzenlenmekte olup, İİK 286. madde de konkordato talebine eklenecek belgelerin düzenlendiği, İİK 287/1 maddede de, İİK 286’ncı maddeler eksiksiz ise mahkemenin derhal geçici mühlet kararı vermesi gerektiği düzenlenmiştir. Söz konusu İİK 287 maddesinde geçen derhal ibaresinden anlaşılması gerekenin İİK 286 maddedeki belgelerin sadece şekli varlığı olarak algılanmamalıdır. Söz konusu İİK 286 maddedeki belgelerin tamamı bulunsa da mahkeme heyeti söz konusu belgelerin içeriğini inceleyerek talep edenin talebinin en azından asgari düzeyde iyi niyetli ve dürüst olup olmadığı, geçici mühlet kararını hakedip haketmediği, projenin yüzeysel bir inceleme ile dahi olsa en azından işleyebilecek düzeyde olup olmadığı hususlarını incelemesi gerekmektedir.
Yukarıdaki kabuller çerçevesinde, talep edenlerin talebi incelendiğinde, talep eden şirketin vergi kayıtlarına göre 2021 yılında 2.203.985,00 TL, 2022 yılında 633.011,27 TL kar ettiği, 2023 yılının 1. döneminde1.146.624,48 TL zarar ettiğinin görüldüğünü, talep eden şirketin vergi kayıtlarındaki kar – zarar miktarları ile konkordato ön projesinde 2024 ve sonraki yıllarda belirtilen kar miktarları arasında şirketin kurulduğu tarihten bu yana görülmemiş (yaklaşık 15 – 20’er kat) kar oranlarının elde edilmesinin düşünüldüğü, söz konusu rakamların projede yazılmasına rağmen talep eden şirketin …. ki işi dışında başkaca bir işininde bulunmadığı, yeni işlere yönelik her hangi bir görüşme yapıldığına dair bir görüşme tutanağının yada ön sözleşmenin dosya kapsamında bulunmadığı, … … ki iş ile söz konusu karların elde edilmesinin mümkün olmadığı, elde edilmesi planlanan karların altının projede dolu olmadığı, sadece kar miktarlarının rakam olarak hesabı tutturmaya yönelik yazıldığı, kaldı ki söz konusu karlar hesaplanırken maliyet hesaplarının da tamamen rakamları tutturmaya yönelik gelişi güzel yazıldığı, bilindiği gibi inşaat şirketlerinde maliyetlerin ilk başta malzeme satın alınmasından dolayı yüksek olacağı devam eden yıllarda maliyetlerin düşeceği, mevcut dosya da maliyetlerin gelişi güzel yazıldığı, bu durumun talep eden şirket avukatına sorulduğunda heyete sözlü olarak reklam giderlerinden dolayı maliyet dengesizliğinin bulunduğunun belirtildiği, ancak bu açıklamanın mahkeme heyeti tarafından yeterli görülmediği, şayet inşaat şirketi sürekli iş alıp sürekli malzeme alacak ise maliyetlerin hesabında belli bir kar oranının dikkate alınarak hesaplanmasının gerektiği, örneğin şirketin karlılık oranının yıl bazında %5 ile %10 arasında olduğu belirtilerek satış bedelleri üzerinden karın hesaplanabileceği, mevcut olayımızda yıllar bazında böyle bir düzenli kar oranı hesabının da yapılmadığı, söz konusu hesaplamaların tamamen konkordato projesinin sonunda alacak borç dengesini lehlerine çevirmek için dayanaksız bir şekilde projeye yazıldığı anlaşılmıştır.
Talep eden şirket konkordato projesinde; şirketin borca batık olmadığı ancak iflas halinde alacaklıların alacağını %76,70 alacağını bu nedenden ötürü konkordatonun daha avantajlı olduğunu belirtmiş ise de talep eden şirketin söz konusu alacaklara faiz öngörmediği, borcunu ilk taksiti 30/06/2026 olmak üzere 6 ayda bir olacak şekilde 4 taksitte ödemeyi ön gördüğü, son taksitin 30/12/2027 tarihi olduğu, ödemesiz dönem ve taksitlerin ödeneceği tarih ile … Bankası tarafından ön görülen enflasyon oranı dikkate alındığında konkordato projesinin iflasa göre daha avantajlı olmadığı, zira alacaklıların alacağını iflas halinde %76.70 aldığı taktirde bu enflasyonis ortamda çok kısa bir süre de konkordato talep eden şirketin ödemeyi vaat ettiği bedelden daha yüksek bir bedeli sadece bankaya koyacakları para ile elde edebileceklerinin görüldüğü, bu nedenden ötürü talep eden şirketin konkordato projesinin İİK 286/1-d maddesinin aramış olduğu şekilde iflasa göre daha avantajlı olmadığı anlaşılmıştır.
… yerleşik içtihatlarında konkordato kurumu ile amaçlanan hususun gerçek ve tüzel kişiler lehine bir nevi ucuz kredi temini yolu olmadığı yönündedir (… ). Söz konusu içtihat çerçevesinde talep edenin talebi değerlendirildiğinde, talep eden şirketin borca batık olmamasına rağmen ön gördüğü proje ile alacaklılarına faiz ödemeden konkordato süreci ve konkordato süreci tamamlandıktan 1 yıl ödemesiz dönemin sonunda 6 ayda bir ödeme yapacağını belirtmesi bu enflasyonis ortamda tamamen bankalardan temin edilemeyen kredinin konkordato yolu ile ucuz kredi temini yolundan başka birşey olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda anlatılan nedenlerden dolayı talep eden şirketin konkordato talebinin ucuz kredi elde etmeye yönelik olması, konkordato projesi ve dayanak belgelerin mahkeme heyetinin ön denetiminde geçecek yeterlilikte dayanağının bulunmaması nedeni ile konkordato talep eden şirketin borca batık olmadığı da göz önüne alınarak talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Talep eden gerçek şahsın konkordato projesinin, talep eden şirketin konkordato projesinden bağımsız olmasının gerektiği, gerçek şahsın sorumlu olduğu borç miktarını kendi geliri ile ödeyebileceğine dair bir proje çıkarmasının gerektiği, talep eden şirketin projesi dayanak alınarak konkordato projesi hazırlamasının söz konusu olmayacağı zira talep gerçek şahsın söz konusu borçlardan tamamen şirket gibi münhasıran sorumlu olduğu anlaşılmış ve bu nedenden ötürü talep eden gerçek şahsın konkordato ön projesinin İİK 286 maddesinde ön görülen bağımsız bir proje niteliğinde olmadığından talebinin reddi gerekmiştir.
Yukarıda anlatılan nedenlerden dolayı talep edenlerin konkordato taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Konkordato talep edenlerin konkordato taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin talep edenlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Konkordato talep edenler tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, HMK 320/1. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/09/2023

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza