Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/66 E. 2023/61 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/66 Esas
KARAR NO : 2023/61

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : ETS
DAVALI : – – –
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Zayi Belgesi Verilmesi davasının incelenmesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri olan derneklerin, amatör spor sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, müvekkillerinin tutmakla zorunlu olduğu tüm defterler, kayıtlar ve belgelerin bu tesislerde bulunduğunu, müvekkillenin defter, kayıt ve belgeleri almak için tesis adresine gittiğinde dernekler ile ilgili geçmiş ve güncel hiçbir şey bulamadığını, bunun üzerine müvekkilinin tesisine daha önce 23/08/2021 tarihinde hırsız girmiş olduğu için, hırsızlık sırasında alındığını veya yok edildiğini anladığını ve hatırladığını, hırsızlık ile ilgili olarak … Polis Merkezi Amirliğince 2021/963 sayı ile dosya açıldığını ve müvekkilinin şikayetinin tutanak altına alındığını, şikayet tarihindeki tutanakta dava konusu edilen defter ve belgelerin yazılmadığını müvekkilinin defter ve kayıtların olmadığını, yani çalındığını/yok edildiğini dernekler masasının talebi üzerine tesise evrakları almaya gittiği tarih olan 01/10/2021 tarihinde öğrendiğini, müvekkilinin defterlerinin zayi olması nedeniyle işbu davanın açılmasının zorunlu olduğunu beyan ederek, müvekkili dernekler için geçmiş yıllar ve mevcut güncel ile ilgili, tüm defter, kayıt, belgeler için zayi belgesi verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dava, TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
Mahkememizin 13/10/2022 tarih ve 2021/620 Esas, 2021/586 sayılı kararında TTK’nun 82/7. maddesinde düzenlenen 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 02/12/2022 tarih, 2022/143 Esas ve 2022/1504 Karar sayılı ilamı ile “……Somut olayda, zayi belgesi istemine ilişkin uyuşmazlık, 6100 sayılı yasanın 382/2-e maddesinde sayılmamakla birlikte anılan yasanın 382/1. maddesinde sayılan ölçütlere göre çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup, 5253 Sayılı Dernekler Kanununun 32/k maddesi ve 6100 sayılı HMK’nun 383. maddesi gereğince de derneğin defter ve belgeleri için zayi belgesi verilmesi hususunda hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığından, talep eden …nin zayi belgesi verilmesi talebi yönünden görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir (Emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 17/10/2014 tarih 2014/7481 Esas 2014/13777 Karar sayılı ilamı). Öte yandan talep eden … Derneği İktisadi İşletmesi yönünden talep dilekçesinde geçmiş yıllar ile mevcut güncel ilgili tüm defter, kayıt ve belgeler için zayi belgesi verilmesi talep edilmiş ise de, zayi belgesi verilmesi talep edilen defter ve kayıtların neler olduğu tek tek belirtilmek suretiyle somutlaştırılmadığı gibi, ziyaın talep eden tarafından ne zaman öğrenildiği üzerinde de durulmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece yapılması gereken iş, talep eden … Derneği İktisadi İşletmesi TTK’nun 16. maddesi uyarınca tacir sayıldığından asliye ticaret mahkemesi görevli ise de, talep eden …’nin TTK’nun 16. maddesi kapsamında tacir sayılamayacağı, anılan talep eden yönünden görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu, görevin dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek talep eden … yönünden talebin tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedilip, yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında görev hususunun değerlendirilmesi, talep eden … Derneği İktisadi İşletmesi yönünden ise zayi belgesi verilmesi talep edilen defter, belge ve kayıtların neler olduğunun somutlaştırılması yönünde talebi açıklattırılıp, anılan talep eden yönünden talebe konu defter, belge ve kayıtların zayi olduğunun ne zaman öğrenildiği üzerinde durulup, davanın süresinde açıldığının tespiti halinde bu kez açıklanan talep doğrultusunda tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin talebin reddi kararında isabet görülmediğinden talep edenler vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine aykırılık da gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve taktiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmiş, verilen kaldırma kararı sonrası mahkememizin 2023/55 Esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce BAM kararı uyarınca mahkememizin 2023/55 Esas sayılı dava dosyasının davacı … yönünden tefrikine karar verilmiş, yukarıda belirtilen esasa kayıt olmuştur.
TTK’nun 16/1. maddesi , “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” hükmünü içermektedir.
6100 sayılı HMK’nun 382. Maddesinde “çekişmesiz yargı işleri” düzenlenmiş, aynı yasanın 383.maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ile BAM kaldırma kararı uyarınca yapılan inceleme neticesinde; BAM kararında da belirtildiği üzere …, TTK’nun 16/1 maddesi kapsamında tacir sıfatına haiz olmayıp, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının , HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re’ sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu olduğu anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine, karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır.
HÜKÜM :
1)Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden REDDİNE,
2)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3)HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,

4)İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/01/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır