Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/566 E. 2023/479 K. 01.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/566 Esas
KARAR NO : 2023/479

TALEP : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
TALEP TARİHİ : 28/07/2023
KARAR TARİHİ : 01/08/2023
GR.KR.YZM.TARİHİ : 03/08/2023

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) istemli talepte dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Konkordato talep eden vekili talep dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket adına … yapılan 28.02.2018 tarihindeki değişiklik ve 7101 sayılı Kanun ile yürürlüğe giren, “Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.” İİK 285. maddesi gereğince durumun tespiti ve konkordato mühleti verilmesi için aşağıda açıkladığımız nedenlerle, müvekkilinin “borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesi altına girmiş olduğundan”, kısa süreli yaşanacak olan bir likitide bozukluğu ve nakit sıkışıklığı nedeniyle doğması muhtemel bir iflastan kurtulmak üzere mahkemeye başvurma zorunluluğunun doğduğunu, müvekkili şirketin …’nde … Mersis no ile kayıtlı olduğunu, şirket merkezinin “…” olduğunu, sermayesinin 3.500.000 TL olan şirketin elektrik malzemeleri alım satımı yapan bir şirket olduğunu, şirket sahibi …’nun çevre mühendisi olup inşaat ve elektrik sektöründe uzun yıllar deneyim sahibi olduğunu, müvekkili şirketin dürüst ve basiretli bir tacir olarak, “muhtemel bir iflasa sürüklenmesi” halinde, öncelikle zarar görecek ve alacaklarını alamayacak olan tüm alacaklıları (bankalar, tedarikçiler ve iş yaptığı esnaf dahil tamamı, münhasıran sözleşme yaptığı şirketler), çalışanları, ailelerini düşünerek şirketin varlığını korumak üzere talepte bulunduklarını, konkordato mühleti verildiğinde ve konkordato ön projesi tasdik edildiğinde müvekkilinin borçlarını tasfiye ederek, içinde bulunduğu likidite sıkışıklığı ve ödeyememezlik durumu ile sürükleneceği muhtemel bir iflas durumundan kurtulacağını, müracaat tarihini kapsayan dönem itibariyle vadesi gelecek olan dönem borçlarının ülkemiz ve dünyada yaşanan ekonomik sıkıntılar, döviz kur artışları, sözleşme tarafı kurum ödemelerinin gecikmesi, maliyetlerin artması ve banka faiz yüzdelerinin aşırı oranda yükselmesi karşısında hem yaşanan likidite sıkışıklığı hem de kredibilitelerin bozulması ve benzer nedenlerle ödenemez hale geldiğini, bu durumun doğurduğu tehlike ile başlatılan takiplerin kesinleşmesi ve yine diğer tüm alacaklıların aynı anda ve vadelerinden önce harekete geçmesine neden olunması ile de müvekkilin nakit-kredi likiditesinin ve geri ödeme sistemlerinin tamamen bozulacağını, bu nedenle banka-kredi desteğinin kesilmesi sonucunda elindeki borçlarını tasfiye edebilecek derecede gelir getirmekte olan işlerin de yapılamaz hale geleceği bunların sözleşmelerinin de fesih olacağını ve teminatlarının da irat kaydı ile müvekkili şirketin borç yükünün daha çok artmasına ve iflasa kadar sürüklenmesi sonucunu doğurmasının muhtemel olduğunu, ağır borç yükü hali ve sunulan ödeme projesinin ciddi ve inandırıcı, somut gerçek durumuna uygun olduğu ve alacaklıları zarara uğratma kastı olmadığını, şirket kayıtlarının sunulması ve mali tabloların özetlenmesi ile geçici konkordato komiserinin atanarak yapacağı çalışma ile anlaşılacağını, konkordato talebinin kabulü ve tasdiki ile müvekkilinin daha hızlı iş yapabilme kabiliyeti kazanarak ellerindeki işleri tamamlayacağını, piyasa şartlarında rekabet edebilecek düzeye gelecek ve sektöründe önemli rolüne devam edebileceğini, projenin başarısı ve şekillendirilerek son hali ile tüm alacaklıların kabul edebileceği bir hal alması için rehinli alacakları da kapsar şekilde tüm takiplerin durdurulması, yeni takip yapılmaması, muhafaza tedbiri ve satış işlemlerinin durdurulması, rehinli alacaklarda satış yapılmaması tedbirlerine ve İİK 294, 295, 296, 297. vd maddelerinde yazılı tüm tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek; konkordatonun tasdiki hakkında kararın tesisine kadar müvekkili hakkında doğacak ödeme yasağı hali de gözetilerek yukarıda yazılı tedbir taleplerimizin kabulüne ve öncelikle geçici mühlet kararı verilmesine, geçici mühlet kararı ile birlikte geçici komiser atamasının yapılmasına, 3 aylık geçici sürenin uzaması ihtimalinde, İİK 287/4 maddesinin uygulanmasına, geçici komiserin görüşünün alınmasına, geçici mühlet süresi içerisinde yapılacak inceleme ile birlikte kesin mühlet tayinine, alacaklıların alacaklarına kavuşmalarını teminen İİK, 285 vd. maddeleri gereğince konkordato mühletinin verilmesine ve gerekli sürecin yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Talep, İİK 285 vd. maddelerine dayalı konkordato istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;
Konkordato müessesesi, devletin borçlulara, borçlarını ödemeyebilmesi için tanımış olduğu bir lütuftur. Borçluların bu lütuftan faydalanabilmesi için öncelikle iyi niyetli ve dürüst olması gerekmektedir.
Konkordato müessesesi, 2004 sayılı İİK’nun 285 vd.maddelerinde düzenlenmekte olup, İİK 286. madde de konkordato talebine eklenecek belgelerin düzenlendiği, İİK 287/1 maddede de, İİK 286’ncı maddeler eksiksiz ise mahkemenin derhal geçici mühlet kararı vermesi gerektiği düzenlenmiştir. Söz konusu İİK 287 maddesinde geçen derhal ibaresinden anlaşılması gerekenin İİK 286 maddedeki belgelerin sadece şekli varlığı olarak algılanmamalıdır. Söz konusu İİK 286 maddedeki belgelerin tamamı bulunsa da mahkeme heyeti söz konusu belgelerin içeriğini inceleyerek talep edenin talebinin en azından asgari düzeyde iyi niyetli ve dürüst olup olmadığı, geçici mühlet kararını hakedip haketmediği, projenin yüzeysel bir inceleme ile dahi olsa en azından işleyebilecek düzeyde olup olmadığı hususlarını incelemesi gerekmektedir.
Yukarıdaki kabuller çerçevesinde, talep edenin talebi incelendiğinde, talep eden şirketin 2020 yılında kurulduğu, kurulduktan sonra sırası ile 2020 yılında 65.659,42-TL., 2021 yılında 270.820,36-TL., 2022 yılında 350.242,32-TL. kar ettiğinin bildirildiği, bu bildirimlerin bizzat talep eden şirket tarafından yapıldığı görülmüştür.
Talep eden şirketin kuruluş aşamasındaki adresinin “…” olduğu, söz konusu adresten “…” adresine taşındığı, talep edenin alacaklılara arasında bulunan… … Ltd. Şti.’nin, … Ltd. Şti.’nin, … … Ltd. Şti.’nin adreslerinin de talep eden şirket ile aynı olduğu, zira … şirketinin ilk adresinin … olmasına rağmen adres değişikliğine giderek talep eden şirket gibi … mahallesindeki adrese taşındığı, …’in tek başına talep eden şirketten alacak miktarının 26.050.000,00-TL olduğu, yine talep eden şirketin ilk adresi olan … adresi ile … … Ltd. Şti.’nin adresinin aynı adres olduğu, söz konusu … şirketinin talep eden şirketten 1.400.000,00-TL alacağının bulunduğu, yine … … Ltd. Şti.’nin adresi ile talep eden şirketin şuanki adresinin aynı olduğu, … … Ltd. Şti.’nin alacağının 6.307.80,-TL olduğu yapılan incelemelerden tespit edilmiştir.
Talep eden şirketin makul güvence raporundaki şirket kayıtları üzerinde yapılan incelemede, verilen çekler ile ilgili 103’teki kayıtlarda talep eden şirketin 31/12/2021 tarihi itibari ile verilmiş hiçbir çekinin bulunmadığı, 31/12/2022 tarihi itibari ile verilmiş çek miktarının 863.357,00-TL olduğu, 30/06/2023 tarihi itibari ile verilmiş çek miktarının 59.320.000,00-TL olduğu, konkordato talep öncesi yoğun bir borçlanma yoluna gidildiği görülmüştür.
Talep eden konkordato projesinin 7. sayfasında aylık bazda şirketin karlılık durumunu 300.000,00-TL’ye çıkartılacağı (yıllık bazda karlılık durumu 3.600.000,00-TL yapar) (Şirketin 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ait resmi karlılık oranları gözönüne alındığında, sadece müşteri portföyünü geliştireceği ve fiyatları güncelleyeceği şeklindeki somut beyanı ile 12 kat şirket gelirinin arttırılmasının da mümkün olmadığı, iyi niyet mektuplarının bağlayıcılığı bulunmadığı gibi söz konusu mektuplarda fiyatların arttırılacağı yönünde bir ibareye de rastlanılmamıştır.) ve 2.000.000,00-TL 2024 yılının ortalarına doğru şirkete dışarıdan taşınmaz satılarak kaynak sağlanacağı belirtilmiştir. Konkordato projesinin incelemesinde, adi ve rehinli alacaklılara yapılan teklifte borçların 5 taksit şeklinde ödeneceği, 30/03/2024 tarihi itibari ile her taksitin başlayacağı, ilk taksitin 18.696.344,00-TL olduğu, sonraki taksitlerin 17.943.334,00-TL olarak belirlendiğinin görüldüğü, söz konusu taksit tutarları ve şirketin projede belirtilen karlılık durumu ile yıllık bazda elde edeceği kar ve önceki şirket alacakları dikkate alındığında, matematik hesabı olarak dahi talep eden şirketin taksitleri ödeme imkanının bulunmadığı görülmüştür.
… yerleşik içtihatlarında konkordato kurumu ile amaçlanan hususun gerçek ve tüzel kişiler lehine bir nevi ucuz kredi temini yolu olmadığı yönündedir (…). Söz konusu içtihat çerçevesinde talep edenin talebi değerlendirildiğinde, makul güvence raporundan da açıkça anlaşıldığı gibi, talep eden şirketin 31/12/2022 tarihinin sonuna kadar alacak-borç dengesinin dengeli olduğu, 31/12/2022’den 30/06/2023 tarihine kadar şirketin yoğun bir borçlanma yoluna gittiği, bu borçlanma yoluna giderken şirket ile aynı adreste yada önceki adreste oturan şirketlere de yoğun bir borçlanma yoluna gidildiği, talep eden şirketin çok kısa bir süre içerisinde yoğun bir borçlanma sonrası konkordato talebinin tamamen bankalardan temin edilemeyen kredinin konkordato yolu ile ucuz kredi temini yolundan başka birşey olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda anlatılan nedenlerden dolayı talep eden şirketin aylık ve yıllık bazdaki karlılık durumu ile şirkete dışarıdan getirilecek kaynak dahil matematik hesabı olarak taksitleri ödemeye yetecek meblağı tutturamaması, talep eden şirketin kendisinin önceki ve sonraki adresinde bulunan çok sayıda şirkete 31/12/2022 borcu olmamasına rağmen konkordato öncesinde yoğun bir borçlanmaya gitmesi, talep eden tarafından konkordatonun …içtihatlarına aykırı olarak ucuz kredi yöntemi olarak kullanılmak istenilmesi ve talep edenin yukarıda anlatıldığı şekilde konkordato öncesi fiktif sayılabilecek çok sayıda alacak oluşturma yoluna başvurması nedeni ile iyi niyetli ve dürüst olmadığından talep edenin konkordato talebinin reddi yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Talep eden her ne kadar konkordato projesinde (-) 28.503.706,83-TL tutarında borca batık olduğunu belirtmiş ise de, yukarıda bahsedildiği gibi talep edenin önceki ve sonraki adreslerinde bulunan şirketlere konkordato öncesi fiktif sayılacak şekilde oluşturduğu borçların düşümü ve ortaklara olan borcun düşümü sonucu talep eden şirketin borca batık olmadığı, bu nedenden ötürü iflasına karar verilemeyeceği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Konkordato talep edenin talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin talep eden üzerinde bırakılmasına,
4-Konkordato talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, HMK 320/1. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/08/2023

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza