Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/411 E. 2023/351 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/411 Esas – 2023/351
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/411 Esas
KARAR NO : 2023/351

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….

DAVALI : ….

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2023
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
KR.YZL.TARİHİ : 01/06/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili firma, davalı idare arasında … bina ana girişlerinde rüzgarlık ve arşiv asma kat yapılması işini, … ihale kayıt numaralı ihaleden aldığını, ihale sonucu sözleşme ile üstlenilen iş yapılırken işin %95’inin tamamlanmasını müteakip davalı idare tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, müvekkili şirket, neredeyse işin tamamının yapılmasını müteakip hakedişlerinin ödenmemesi neticesinde, …. Noterliği’nin 28.09.2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek hak edişinin hesaplanmasını ve ödenmesini talep ettiğini, ihtara idarece bir yanıt verilmediğini ve müvekkilinin hak ettiği ödeme yapılmadığını, iş bu haklı alacağın tahsilini temin amacıyla …. Sayılı dosyasından dava açılsa da bu davanın adli yargıda görülmesi gerekçesiyle reddedildiğini beyanla, fazlaya ilişkin bedel arttırma, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL alacağın, 28.09.2022 tarihinden bu yana işleyen tüm faizleri ile birlikte, davalı idareden tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya tebliğe çıkarılmamıştır.
DELİLLER, KABUL VE DEĞERLENDİRME : Dava; alacak istemine ilişkindir.
Dava; ticari dava olduğundan bahisle mahkememizde açılmıştır.
Ticaret mahkemeleri sadece ticari davalar bakımından görevlidirler. Ticari davalar mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Birici gurupta mutlak ticari davalar yer alır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer bazı kanunların ilgili hükümlerinde açıkça gösterilmiştir. İkinci gurupta, nispi diğer ticari davalar yer almakta olup nispi ticari davalar, her iki tarafın tacir olduğu ve işin de tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için hem her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gerekir. Üçüncü grup ticari davalar ise yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Bu gruptaki davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesi ile ilgili olması yeterli görülmüştür.
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davanın ticari bir dava olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Çünkü, davacı tacir olup tacir sıfatını haiz ve ticari işletmesini ilgilendiren bir dava söz konusu ise de; davalı … tacir sıfatını taşımamaktadır. Sadece davacının tacir olması ve işin davacının ticari işletmesi ile ilgili olması davayı ticari hale getirmeyeceği gibi Asliye Ticaret Mahkemesini de görevli hale getirmez. Ayrıca mevcut davanın TTK’ nun 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı, böylelikle Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği, Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 6335 sayılı yasanın 2. Maddesi ile 6102 sayılı yasanın 5. Maddesinin değiştirildiği, bu değişiklik sonucu, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağının belirlendiği, görev hususunun kamu düzeni ile ilgili olması karşısında yargılamanın her safhasında ve resen nazara alınmasının gerektiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı içerisinde kaldığı, mahkememizin görev alanı içerisinde olmadığı anlaşılmakla davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine ve kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli …Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli …Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde resen HMK 20. Maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023

Katip …. Hakim ….
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır