Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/307 E. 2023/448 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2023/307 Esas
KARAR NO :2023/448

DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ :27/06/2016
KARAR TARİHİ :11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tefrik edilen asıl davaya karşı süresinden sonra açılan davada davacılar vekili; davalı tarafça teslimi kararlaştırılan dairenin teslim edilmediğini ileri sürerek, taşınmazın, projeye uygun hale getirilip, ayıp ve noksanlıkların giderilerek teslimine (aynen ifaya), bunun mümkün olmaması halinde sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle ayıp noksanların giderilmesi için gereken bedelin tespiti ile bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini, dairenin belirlenen sürede teslim edilmemesi nedeniyle yoksun kalınan kira bedeli, dairenin rayiç bedelinin belirlenerek sözleşmede kararlaştırılan satış bedeli ile rayiç bedel arasındaki fark üzerinden müvekkillerinin uğradığı zarar ve davalının sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı tüm zararlar için şimdilik 4.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 11.07.2023 tarihli celsede, dava dilekçelerinde yemin deliline dayanmışsalar da bu haklarını kullanmayacaklarını belirtmiştir.
Davalı şirket vekili; taraflar arasında ticari faaliyetlerin sürdüğü aşikar olup, borcun varlığı konusunda bir ihtilafın bulunmadığı, taşınmazın devrini alan davacılar tarafından müvekkilinin taleplerinin karşılanmadığını, dosyada mevcut 06.06.2014 tarihli protokol sonrasında nakit olarak anlaşılan kısım alınmış olup, taşınmazın devrinin de yapıldığını, istenilen meblağın neye ilişkin olduğu belli olmadığı gibi zamanaşımının da gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce asıl ve karşı davaların ayrı ayrı reddine dair verilen karar, … sayılı ilamı ile; süresinde açılmayan karşı dava ile asıl davanın ayrılmalarına karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu işaret edilerek kaldırılmış, bunun üzerine her iki dava ayrılmış, asıl davaya karşı açılan ancak süresi içerisinde açılmadığı için tefrik edilen iş bu dosyaya ilişkin yargılamaya, yukarıdaki esas numarası üzerinden devam edilmiştir.
Dava, satım sözleşmesinin eksik ve ayıplı ifası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık … sayılı kararı ile; ticaret mahkemesinin görevli olduğunun belirlenmesi nedeni ile dava, mahkememiz tarafından görülüp sonuçlandırılmıştır.
Dosya içerisindeki 06.06.2014 tarih ve “Sözleşmedir” başlıklı belge incelendiğinde; satıcının … ….Ltd. şirketi, alıcının … ve … olduğu, konusunun ….Ltd.Şti’nin arsa ortakları ile aralarında yapmış oldukları sözleşmeye istinaden … ada … no’lu parselde yer alan … no’lu dairenin … ile …’a 1/2 hisse oranında 110.000,00-TL’ye satılmasına ilişkin olduğu, satış bedelinden ….Ltd. şirketinin 45.000,00-TL’lik borcunun düşüldüğü, kalan 65.000,00-TL’nin 32.500,00-TL’sinin nakit olarak ödendiği, 32.500,00-TL’lik bakiyenin ise muhtelif inşaat malzemesi olarak verileceğinin düzenlendiği, söz konusu sözleşmenin …Ltd.Şti, ….Ltd.Şti, … ve … tarafından imzalandığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki sözleşmede dairenin satışının kararlaştırılmasına rağmen satılan dairenin özelliklerine yönelik herhangi bir kaydın bulunmadığı, sözleşme uyarınca devrin, 06.06.2014 tarihinde yapıldığı ve davacıların ihtirazı kayıt koymadıkları, söz konusu tapudaki devir ile birlikte davacıların taşınmazı devraldıklarının kabulünün gerektiği, davacılarca taşınmazın devralınmasına rağmen mevcut davanın açıldığı tarihe kadar herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığı, dava dilekçesinde belirtilen dairenin eksik bırakıldığına yönelik tüm ayıpların tamamının açık ayıp mahiyetinde olduğu, TTK’nin 23/c. maddesi gereğince davacılar tarafından davalıya yönelik süresinde yapılmış herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığı, buna ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı gibi yemin deliline de başvurulmadığı, dolayısıyla davacı yanın ayıba yönelik iddiasının yerinde olmadığı, yine davacıların kira kaybına ve rayiç bedele yönelik talebinin ise dairenin tesliminin tapudaki devirle gerçekleşmesi nedeniyle kira kaybına yönelik taleplerinin reddinin gerektiği, rayiç bedel ile dava tarihindeki bedel arasındaki farka yönelik talebinin ise ayıp ihbarlarının davacılar tarafından süresi içerisinde yapılmaması ve tapuda taşınmazı devir alınırken herhangi bir ihtirazı kayıt konulmaması nedeniyle davanın reddi gerektiği kanaatine ulaşılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeli kararda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 269,80-TL olduğundan, peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 225,45-TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı duruşmada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza