Emsal Mahkeme Kararı Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/16 E. 2023/230 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … …MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

…MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/16 Esas
KARAR NO : 2023/230

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat / Alacak
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
GR.KR.YZM.TARİHİ : 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat / Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili …Mahkemesi’nin 2020/283 esasına kaydı yapılan dava dilekçelerinde özetle; müvekkili şirketin aile şirketi olduğunu, …, …, … ve … ortaklığı ile kurulduğunu, tüm ortakların %25 hisseye sahip olduklarını, müvekkili şirket ortaklarından…’nun 1997 yılında vefat ettiğini, hisseleri mirasçılarına intikal ettiğini, …’nun murisi…’na ait hisseleri müvekkili şirket nezdinde tek başına temsil ettiğini, şirket ortaklarından…’nun vefatından hemen önce sahip olduğu hisseleri 1997 yılında … adına tanzim edilen vekaletname ile …’na devredildiğini, … şirketi tek başına temsil etmesi için yetkilendirildiğini, …’nun ortaklıktan ayrıldığını, 11.08.2004 tarihinde yayınlanan … gazetesindeki karar ile müvekkil şirketi münferiden temsil konusunda … ile …’na yetkilisi olduğunu, 23.03.2009 tarihinde yayınlanan … gazetesindeki karar ile müvekkili şirketi münferiden temsil konusunda … ile …’na yetkisi verildiğini, Müvekkili şirketin kurucu ortaklarından olan …’nun 13.10.2010 tarihinde vefat etmesi nedeniyle müvekkili şirketteki hisseleri 10.01.2011 tarihinde yayınlanan … gazetesindeki karar ile …, … ve …adına tescil edildiğini, 04.03.2014 tarihinde yayınlanan … gazetesindeki karar ile müvekkil şirketi münferiden temsil konusunda … ile …’na yetki verilmiş, … ise müdürler kurulu başkanı olarak seçildiğini, bu yolla müvekkil şirketi temsil yetkisine haiz olan … 11.11.1997 tarihinde tüm yetkilerini davacı asile devretmiş olduğundan, davacı asil 11.11.1997 tarihinden 14.06.2016 tarihine kadar 18 yıl 7 ay boyunca şirketi tek başına idare ettiğini, 2016 yılında yaşanan yönetim değişikliğinden sonra müvekkili şirket tarafından yapılan araştırmalarda …’nun müvekkili şirkete ait bazı gelirleri kendi hesaplarına aktarıldığının tespit edildiğini, davalı tarafından müvekkili şirketin feshi talebi ile … …Mahkemesi’nin 2019/745 Esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, davanın derdest olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan incelemelerden sonra davalı …, ortaklardan…’nun vefatı ve …’nun rahatsızlanarak yönetme yönündeki iradesi kaybetmesinden başlayarak 2016 yılına kadar devam eden müvekkili şirketi tek başına yönetim sürecinde şirketin gelirlerini kendi şahsi hesaplarına aktararak müvekkilin elde edeceği gelirlerden mahrum kalmasına sebebiyet verdiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik dosyanın … …Mahkemesi’nin 2019/745 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalı …’nun müvekkili şirket ortaklığından çıkarılmasına, müvekkili şirketin şimdilik 50.000 TL alacağının davalıdan faizi ile tahsiline, müvekkili şirketin uğramış alacağının davalıdan faizi ile tahsiline, müvekkili şirketin uğramış olduğu zarar için şimdilik 10.000 TL davalıdan faizi ile tahsiline, müvekkili şirketin uğramış olduğu manevi zarar için 50.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;
…Mahkemesi 2020/283 Esas, 2020/287 Karar sayılı ilamı ile, davanın mahkememizin 2019/745 esasına kayıtlı dava ile birleştirilmesine karar verilmiş;
Mahkememizin 2019/745 esas sayılı dosyasının 15.10.2020 tarihli celsesinde, davalı aleyhine açılan sorumluluk davasına konu alacak/tazminat talepleri yönünden açılan davanın 2019/745 esas sayılı dosyadan tefriki ile mahkememizin ayrı bir esasına kaydının yapılmasına karar verilmiş, bu suretle anılı sorumluluk davasına konu tazminat/alacak istemine ilişkin talebin mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı sağlanmıştır.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın gerçek harca esas değerinin belirlenmesi gerektiğin, sorumluluk davası açılabilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, nitekim genel kurulun bu konuda karar almadığını, müvekkilinin ibraz edildiğini, tazminat ve alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE : Mahkememizin 2019/745 esas sayılı dosyasından yapılan tefrik sonrasında eldeki dava, alacak ve tazminat istemine ilişkindir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. Maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/a. maddesinde; “bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde amir düzenleme mevcut olup, somut olayda, yöneticinin sorumluluğundan kaynaklanan iş bu davasının temelinde tazimnat/alacak istemi bulunduğu, bu suretle talebin arabuluculuğa elverişli olup aynı zamanda dava şartı arabuluculuk kapsamında kalmakla davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurması gerekir iken başvuruda bulunmaksızın işbu davayı açtığı, nitekim dava dilekçesine ekli arabuluculuk son tutanağında sadece şirket ortaklığından çıkarılmaya yönelik davacının arabulucuya başvurduğu, tazminat ve alacak istemine yönelik dava dilekçesinde arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir bilgi bulunmayan davacıya 6325 sayılı yasanın 18/a maddesi gereğince kesin süre verilmesine gerek görülmeyerek davanın HMK. 114. ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine karar verildiği, söz konusu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … … Dairesi’nin 2020/1432 Esas, 2021/340 Karar sayılı kararı ile reddine karar verildiği, söz konusu karara karşı temyiz yoluna başvurulması sonucu … Dairesi’nin 2021/4036 Esas, 2022/7834 Karar sayılı kararı ile davalı lehine AAÜT’nin 7.maddesinin … .fıkrasına göre vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verildiğinden bahis ile bozulduğu ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonunda, mahkememizce … Dairesi’nin 2021/4036 Esas, 2022/7834 Karar sayılı bozma ilamına uyulmuş ve bozma ilamı ile önceki gerekçeli kararımız doğrultusunda davacının davsının arabuluculuk dava şartı olmadığından dolayı usulden reddine ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın HMK. 114. ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu harcın, peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir edilen 9.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/04/2023

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza